Bilindiği üzere yanlış amaçlarla doğru şeyi yapmak etik biliminde en çok tartışılan ve uzay yolu vb. serüvenlere sıkça konu olan iklimlerden biri ve dahi insan hakları kavramı açısından insanlık tarihi bunun makus örnekleri ile dolu. Ama uzun zamandır ilk kez doğru bir amaç nedeni ile yanlış bir şey yapmanın tartışıldığını (daha doğrusu böylesine sağlam bir zeminde tartışıldığını) görüyorum. Tabii ki konu yine özgürlük ve haklar. Bu konuya bir de çoğunluğun yararı için azınlığın feda edilmesi ikilemi eklenerek olay, gri alanların arttığı, daha da içinden çıkılmaz bir örnek haline getirilmiş.
Sonuç olarak tadından yenmeyecek bir dizi. The Orville’ in ilk sezondan itibaren benzer etik ikilemleri ele alması, ikilem tartışmalarından sundukları örneklerin gerçek hayata benzerliğinin giderek artması insanlık olarak nereye gittiğimizi düşündürürken bir yandan da sundukları optimist ve düşündürücü çözümlerle geleceğe daha umutla bakmamızı sağlıyor. Bu yüzden teşekkürler orville ailesi ve teşekkürler dizibox….
Orville dizisi yalnızca basit bir dizi değildir derin toplumsal olaylara değinen ve önemli anlamlar içeren bir sanat öğesidir. Dizide cinsiyet eşitliği, kültürel çatışmalar, ahlak, din, toplumsal yargılar gibi her türlü olay mercek altına alınıp yargılanıyor. Sarsılmaz değişmez denen her türlü ön yargı, olgu ve dogmanın aslında tamamen beşeri bir şekilde insan eliyle uydurulduğunu bu dizi ile öğrendim. Aslında bu diziyi sadece Kelly ve Ed’i tekrar birlikte görmek için izliyordum (hala görmek istiyorum) ama artık bu dizinin gerçekten verdiği toplumsal mesajlarıda anlıyorum.
şu yobaz milletten kurtuldular. Heveena da bir tuhaf. Güya aklı başında bilge bir lider, ama çocuğun hayatını tehlikeye attı. Malum Orville’de gizli bir iletişimciye ihtiyacın var Bortus’a sorsana. Çocuğun hayranlığını suistimal etti.
Anlamadım ki Topayı Haveenayla konuştuğu için mi kaçırdılar yoksa önceden başka bi istihbaratları mı vardı? Eğer konuştuklarını duydularsa kızın bir şey bilmediğini biliyor olmaları lazım ki bilse bile böyle bir durumda daha işi yapmadan kaçırmak yerine iş üstünde yakalayıp konseye sunsanlar çok daha büyük avantajları olurdu. Bu durumda kaçırmak mantıksız oluyor. Sadece kadınla iki dakika konuştuğu için kaçırdılarsa da yuh yani? Böyle bir şey riske atılır mı? Bu nedenlerden dolayı kaçırma olayının nedeni saçma olmuş bence. Konsey kısımları fena değildi. Bölüm yine gereksiz uzundu. Yok ateş böceği seyretmeler. Müzik eşliğinde yürümeler. Gereksiz uzun bakışmalar. Kesip atsan hiçbir şey kaybetmeyeceğin bi dolu sahne var yine. Bir de Bortus ve Kelly mi gerçekten? Ne yapacanız sezonlar uzadıkça herkes herkesle bir kere yatacak mı?
Bortus ile Kelly öpüşecekler miydi? Ciddi misiniz la siz? Breaking Bad’deki o*ospu skyler’dan sonra gördüğüm yazılmış sayılı a*iftelik. Tebrik ederim senaristleri gerçekten. Bir bölüm güzel olmuş ha derken diğer bölüm küfretmemek için zor duruyor insan.
Bilindiği üzere yanlış amaçlarla doğru şeyi yapmak etik biliminde en çok tartışılan ve uzay yolu vb. serüvenlere sıkça konu olan iklimlerden biri ve dahi insan hakları kavramı açısından insanlık tarihi bunun makus örnekleri ile dolu. Ama uzun zamandır ilk kez doğru bir amaç nedeni ile yanlış bir şey yapmanın tartışıldığını (daha doğrusu böylesine sağlam bir zeminde tartışıldığını) görüyorum. Tabii ki konu yine özgürlük ve haklar. Bu konuya bir de çoğunluğun yararı için azınlığın feda edilmesi ikilemi eklenerek olay, gri alanların arttığı, daha da içinden çıkılmaz bir örnek haline getirilmiş.
Sonuç olarak tadından yenmeyecek bir dizi. The Orville’ in ilk sezondan itibaren benzer etik ikilemleri ele alması, ikilem tartışmalarından sundukları örneklerin gerçek hayata benzerliğinin giderek artması insanlık olarak nereye gittiğimizi düşündürürken bir yandan da sundukları optimist ve düşündürücü çözümlerle geleceğe daha umutla bakmamızı sağlıyor. Bu yüzden teşekkürler orville ailesi ve teşekkürler dizibox….
Buna güzel diyorsanız ikilem görmemişsiniz. Gri alan falan değil. Açık açık moclanların etik değerleri bizimkilerden aşağı deniliyor 3 sezon boyunca. Diğer ırkları aşağı görüyorlar tamam bu kötü birşey sonuçta diğer ırkların kadını ve erkeği bir arada yaşayabiliyor. Bunlar ise hayatında kadın görmemiş bu sebeple önyargılılar. Onu anladık ama kendi iç işlerine birliğin karışması tam anlamıyla iki yüzlülük. Moclanların yerinde olsam krill ile anlaşma yapar önce kylonları def eder daha sonra birliği dağıtırdım. Krill en azından başkalarının iç işlerine karışamayacak kadar kalın kafalı. Tam anlamıyla amerikanın dünyaya dayattığı kendi idelojisinin tasviri var dizide. Kafamız biraz karıştı ama anlaşarak ortak bir yolu bulduk diyen BM ye kendi isteklerini dayan amerika olmuş aynı. BM toplantıları zaten şakadan ibaret Şimdi bile kimse umursamıyor 400 yıl sonra koca galakside amerikalılar kendi etik değerlerini başka ırklara hele hele kendinden kat kat silah teknolojisi gelişmiş bir ırka mı dayatacaklar ? Sonucu Rus ukrayna savaşı gibi olur tüm birlik moclanlarla savaşıcaz diye harap olur. En sonunda da kylonlar çinliler gibi gelip herkesi öpüp gider. Böyle politik durumları anlatmakta çok çocuksu kalıyor dizi next next yapmayayım blki mantığa oturtur gerçekten beni şaşırtır ikilemde kalırlar diyorum yok olmuyor. İlk sezonda moclunlar daha savaş yokken bile ameliyatı yapmışlardı şimdi tüm birlik moclanlara muhtaç ama ne hikmetse moclanlar tüh ya olmaz böyle birşey diyip işin içinden çıkıyor. 2 birlik üyesi koca üssü basıyor falan o kadar bütçe var boşa kullanılmış tamamen
2 yil bekleyip boyle bir sezon izlemek… 4. bolumden itibaren her bolumu ayri zevkli ve felsefik bir dizi izledik. Strange New World ile ayni anlara denk gelmesi de senlik gibi oldu.
Moclanların birlikten atılması isabet oldu gerçekten ama Toba da artık evrensel krize neden olmasın geçti bu konu yeterince. Ayrıca Bortus ve Grayson yakınlasması neydi öyle ?? çok saçma ..biz kaptanla barışmasını beklerken… oo.iyi ki Klyden döndü .
Çevirmene Not: Commander ve Lieutenant Commander rütbeleri kısaca Komutan olarak çevrilebilir. Diziyi izleyenler ikisi arasındaki farkı zaten bir miktar anlıyor. En azından Uzay Yolu çevirilerinde bunlar kullanıldı. Kesinlikle Yüzbaşı veya Binbaşı çevirilerini kullanmayın.
Spoiler içeren alan!
Diziye gelince, her bölüm film tadında olmaya başladı ki çok iyi oldu. Birlik konseyinde farklı türleri gördük. Kendi dişilerinin varlığını reddeden ve bu uğurda bir çocuğa işkence yapmayı normal karşılayan Moclan toplumunun en kısa zamanda Kaylon tarafından yok edilmesini istiyorum ki sonları da bu olacak gibi. Heveena’nın niyeti her ne kadar iyi olsa da, sonuç için her şeyi yapmak mübah değildir. Bir çocuğun hayatını asla tehlikeye atmamalıydı. Koloni’nin geleceği henüz belli değilken Topa’nın gelmesine izin vermeleri ise tam bir acemilikti.
Neden kullanmayacaklarmış? Star Trek’te de The Orville’de de donanma rütbeleri kullanılıyor. Malum gemiler ve gemi filolarından bahsediyoruz. Bu nedenle de General yerine Amiraller var. Kaptan var… Donanma terminolojisi kullanılması gerekmekte. Komutan diye bir rütbe yok. Donanma rütbe çevirileri şu şekilde olmalı.
Cadet: Askeri Öğrenci veya kısaca Öğrenci
Ensign: Teğmen
Lieutenant (Junior Grade): Üsteğmen
Lieutenant: Yüzbaşı
Lieutenant Commander: Binbaşı
Commander: Yarbay
Captain: Albay/Kaptan
Rear Admiral (LH): Tuğamiral
Rear Admiral (UH): Tümamiral
Vice Admiral: Koramiral
Admiral: Oramiral (veya kısaca Amiral)
Fleet Admiral: Filo Komutanı
Ancak gemide hem Üsteğmen için, hem de Yüzbaşı için kısaca Lieutenant deniyor.
Aynı şekilde hem Binbaşı için, hem de Yarbay için kısaca Commander deniyor.
Nette kısa bir araştırma ile The Orville’de Üsteğmen rütbesinin bulunmadığını gördüm. Dolayısıyla tüm Lieutenant’ları Yüzbaşı olarak çevirebilirsiniz.
Asıl sorun Binbaşı/Yarbay ayrımında. Çoğu kez her ikisine birden kısaca Commander denildiği için karışıklık oluyor. Bunu nasıl çözeceğiz? Tabi ki nette kısa bir araştırma yapacağız ve göreceğiz ki gemide tek bir Yarbay var; o da Grayson. Diğer Commander denilenlerin hepsi Binbaşı. Ta ki ileride terfi ettikleri belirtilene kadar. Bunu mürettebatın omuzlarındaki rütbelerden gözlemlemek de mümkün. Dikkat ederseniz Grayson’un omuzundaki rütbe ile diğer Commander’ların omuzlarındaki rütbeler aynı değil.
Ben askeri donanma terminolojisine sadık kalmaktan yanayım. Sonuçta Komutan diye bir rütbe olmadığı için bana göre garip ve amatör kaçıyor. Aynı şekilde Asteğmen diye bir rütbe de yok. Ensign bildiğiniz Harp Okulu mezunu Deniz Teğmen demek.
Size katılıyorum ancak 22. yüzyılda uzay gemilerinde kullanılacak olan rütbelerin, 21. yüzyıl deniz rütbelerine dayanarak çevrilmesi pek mantıklı değil. En azından yeni bir terminoloji oluşturulması ya da eski çeviriler üzerinden devam edilmesi gerekiyor. Uzun yıllar Uzay Yolu çevirilerinde bahsettiğim rütbeler kullanıldı. Haklısınız “komutan” diye bir rütbe şu an yok ama gelecekte olabilir. Bir de şu var, uzay gemisinde commander rütbesini taşıyan tek bir kişi olmuyor ama XO bunlardan birisi içinden seçiliyor. Yani aynı rütbedesin ama o kişi senden kıdemli. Kurmay gibi bir şey sanırım. Star Trek TNG’de Data son sezonlara doğru Riker ile aynı rütbeye gelmişti ama Riker ikinci kaptan olarak (XO : Executive Officer) görev yaptığı için onların üstüydü. The Orville’de de aynı şeyi ileride görebiliriz.
3. sezonda sadece bu bölümü beğenmedim, işlenmişti bu konu yeterince, tekrara düşülmüş. Özel efektlerden kısıp, tek bir aksiyon kovalamaca yapmış, kurtarma operasyonunu uzattıkça uzatmış, (yürüye yürüye 5 km gidip bir türlü varamadılar kızın işkence gördüğü yere. politik tartışmalar da saçmaydı Heveena da haklıydı. İnsan hakları mutlak adalet ayağına tuzu kurular ve politik çıkarları yüzünden hakları gasp edilenlerin kaderi zorbaların merhametine teslim) buna karşılık bu gibi numaralarla mevzuyu uzattıkça uzatıp bölüm süresini needeyse bir buçuk saate çıkarmışlar. Bu haftaki bölüm uzundu ama aslında tatil yapmışlar, 3. sezonun en sıkıcı bölümüydü bana göre.
Spoiler içeren alan!
Ha eğerMoclan da birlikten ayrıldı bundan sonraki bölümler full aksiyon olacak artık deniyorsa göreceğiz onu ileriki haftalarda
Dizinin 3. sezonda şaha kalktığı doğru, bütçe baya artmış çok belli bu. Bölüm sürelerinin en az bir saat olması dışında özel efektler ve uzay savaşları, gemi, gezegen, kostüm tasarımlarında çok çok ilerlemeler var bu sezon. Ayrıca bu nedenle ciddileşti de aslında komedi, hayranlıkla karışık biraz star trek parodisi olarak başlamışlardı şimdi gerçek star Trek yapmaya başladılar bütçe artınca sanırım.. Ancak bu bir risk aynı zamanda istenen geri dönüş alınamazsa hemen fişini çekerler. Dizi şu an referans alınan star trek next generation seviyesine ulaştı onun ilk sezonları da değil. Hatta aştığı yerler de var görsellerde. Ama bu kısmı zamane teknolojisine bağlayabiliriz.
Popüler Yorumlar
Bilindiği üzere yanlış amaçlarla doğru şeyi yapmak etik biliminde en çok tartışılan ve uzay yolu vb. serüvenlere sıkça konu olan iklimlerden biri ve dahi insan hakları kavramı açısından insanlık tarihi bunun makus örnekleri ile dolu. Ama uzun zamandır ilk kez doğru bir amaç nedeni ile yanlış bir şey yapmanın tartışıldığını (daha doğrusu böylesine sağlam bir zeminde tartışıldığını) görüyorum. Tabii ki konu yine özgürlük ve haklar. Bu konuya bir de çoğunluğun yararı için azınlığın feda edilmesi ikilemi eklenerek olay, gri alanların arttığı, daha da içinden çıkılmaz bir örnek haline getirilmiş.
Sonuç olarak tadından yenmeyecek bir dizi. The Orville’ in ilk sezondan itibaren benzer etik ikilemleri ele alması, ikilem tartışmalarından sundukları örneklerin gerçek hayata benzerliğinin giderek artması insanlık olarak nereye gittiğimizi düşündürürken bir yandan da sundukları optimist ve düşündürücü çözümlerle geleceğe daha umutla bakmamızı sağlıyor. Bu yüzden teşekkürler orville ailesi ve teşekkürler dizibox….
Tüm Yorumlar
Orville dizisi yalnızca basit bir dizi değildir derin toplumsal olaylara değinen ve önemli anlamlar içeren bir sanat öğesidir. Dizide cinsiyet eşitliği, kültürel çatışmalar, ahlak, din, toplumsal yargılar gibi her türlü olay mercek altına alınıp yargılanıyor. Sarsılmaz değişmez denen her türlü ön yargı, olgu ve dogmanın aslında tamamen beşeri bir şekilde insan eliyle uydurulduğunu bu dizi ile öğrendim. Aslında bu diziyi sadece Kelly ve Ed’i tekrar birlikte görmek için izliyordum (hala görmek istiyorum) ama artık bu dizinin gerçekten verdiği toplumsal mesajlarıda anlıyorum.
Sonunda
hani yeni bölümler nerde kaldı niye çıkmıyor :(
pardon yanlış oldu
Bilindiği üzere yanlış amaçlarla doğru şeyi yapmak etik biliminde en çok tartışılan ve uzay yolu vb. serüvenlere sıkça konu olan iklimlerden biri ve dahi insan hakları kavramı açısından insanlık tarihi bunun makus örnekleri ile dolu. Ama uzun zamandır ilk kez doğru bir amaç nedeni ile yanlış bir şey yapmanın tartışıldığını (daha doğrusu böylesine sağlam bir zeminde tartışıldığını) görüyorum. Tabii ki konu yine özgürlük ve haklar. Bu konuya bir de çoğunluğun yararı için azınlığın feda edilmesi ikilemi eklenerek olay, gri alanların arttığı, daha da içinden çıkılmaz bir örnek haline getirilmiş.
Sonuç olarak tadından yenmeyecek bir dizi. The Orville’ in ilk sezondan itibaren benzer etik ikilemleri ele alması, ikilem tartışmalarından sundukları örneklerin gerçek hayata benzerliğinin giderek artması insanlık olarak nereye gittiğimizi düşündürürken bir yandan da sundukları optimist ve düşündürücü çözümlerle geleceğe daha umutla bakmamızı sağlıyor. Bu yüzden teşekkürler orville ailesi ve teşekkürler dizibox….
Buna güzel diyorsanız ikilem görmemişsiniz. Gri alan falan değil. Açık açık moclanların etik değerleri bizimkilerden aşağı deniliyor 3 sezon boyunca. Diğer ırkları aşağı görüyorlar tamam bu kötü birşey sonuçta diğer ırkların kadını ve erkeği bir arada yaşayabiliyor. Bunlar ise hayatında kadın görmemiş bu sebeple önyargılılar. Onu anladık ama kendi iç işlerine birliğin karışması tam anlamıyla iki yüzlülük. Moclanların yerinde olsam krill ile anlaşma yapar önce kylonları def eder daha sonra birliği dağıtırdım. Krill en azından başkalarının iç işlerine karışamayacak kadar kalın kafalı. Tam anlamıyla amerikanın dünyaya dayattığı kendi idelojisinin tasviri var dizide. Kafamız biraz karıştı ama anlaşarak ortak bir yolu bulduk diyen BM ye kendi isteklerini dayan amerika olmuş aynı. BM toplantıları zaten şakadan ibaret Şimdi bile kimse umursamıyor 400 yıl sonra koca galakside amerikalılar kendi etik değerlerini başka ırklara hele hele kendinden kat kat silah teknolojisi gelişmiş bir ırka mı dayatacaklar ? Sonucu Rus ukrayna savaşı gibi olur tüm birlik moclanlarla savaşıcaz diye harap olur. En sonunda da kylonlar çinliler gibi gelip herkesi öpüp gider. Böyle politik durumları anlatmakta çok çocuksu kalıyor dizi next next yapmayayım blki mantığa oturtur gerçekten beni şaşırtır ikilemde kalırlar diyorum yok olmuyor. İlk sezonda moclunlar daha savaş yokken bile ameliyatı yapmışlardı şimdi tüm birlik moclanlara muhtaç ama ne hikmetse moclanlar tüh ya olmaz böyle birşey diyip işin içinden çıkıyor. 2 birlik üyesi koca üssü basıyor falan o kadar bütçe var boşa kullanılmış tamamen
2 yil bekleyip boyle bir sezon izlemek… 4. bolumden itibaren her bolumu ayri zevkli ve felsefik bir dizi izledik. Strange New World ile ayni anlara denk gelmesi de senlik gibi oldu.
Bazı yerlerin gereksiz uzatıldıgı bir bölüm olmuş
Çevirmene Not: Commander ve Lieutenant Commander rütbeleri kısaca Komutan olarak çevrilebilir. Diziyi izleyenler ikisi arasındaki farkı zaten bir miktar anlıyor. En azından Uzay Yolu çevirilerinde bunlar kullanıldı. Kesinlikle Yüzbaşı veya Binbaşı çevirilerini kullanmayın.
Neden kullanmayacaklarmış? Star Trek’te de The Orville’de de donanma rütbeleri kullanılıyor. Malum gemiler ve gemi filolarından bahsediyoruz. Bu nedenle de General yerine Amiraller var. Kaptan var… Donanma terminolojisi kullanılması gerekmekte. Komutan diye bir rütbe yok. Donanma rütbe çevirileri şu şekilde olmalı.
Cadet: Askeri Öğrenci veya kısaca Öğrenci
Ensign: Teğmen
Lieutenant (Junior Grade): Üsteğmen
Lieutenant: Yüzbaşı
Lieutenant Commander: Binbaşı
Commander: Yarbay
Captain: Albay/Kaptan
Rear Admiral (LH): Tuğamiral
Rear Admiral (UH): Tümamiral
Vice Admiral: Koramiral
Admiral: Oramiral (veya kısaca Amiral)
Fleet Admiral: Filo Komutanı
Ancak gemide hem Üsteğmen için, hem de Yüzbaşı için kısaca Lieutenant deniyor.
Aynı şekilde hem Binbaşı için, hem de Yarbay için kısaca Commander deniyor.
Nette kısa bir araştırma ile The Orville’de Üsteğmen rütbesinin bulunmadığını gördüm. Dolayısıyla tüm Lieutenant’ları Yüzbaşı olarak çevirebilirsiniz.
Asıl sorun Binbaşı/Yarbay ayrımında. Çoğu kez her ikisine birden kısaca Commander denildiği için karışıklık oluyor. Bunu nasıl çözeceğiz? Tabi ki nette kısa bir araştırma yapacağız ve göreceğiz ki gemide tek bir Yarbay var; o da Grayson. Diğer Commander denilenlerin hepsi Binbaşı. Ta ki ileride terfi ettikleri belirtilene kadar. Bunu mürettebatın omuzlarındaki rütbelerden gözlemlemek de mümkün. Dikkat ederseniz Grayson’un omuzundaki rütbe ile diğer Commander’ların omuzlarındaki rütbeler aynı değil.
Ben askeri donanma terminolojisine sadık kalmaktan yanayım. Sonuçta Komutan diye bir rütbe olmadığı için bana göre garip ve amatör kaçıyor. Aynı şekilde Asteğmen diye bir rütbe de yok. Ensign bildiğiniz Harp Okulu mezunu Deniz Teğmen demek.
Lieutenant Commander Bortus = Binbaşı Bortus
Teğmen Kumandan Bortus ne demek yahu?
Size katılıyorum ancak 22. yüzyılda uzay gemilerinde kullanılacak olan rütbelerin, 21. yüzyıl deniz rütbelerine dayanarak çevrilmesi pek mantıklı değil. En azından yeni bir terminoloji oluşturulması ya da eski çeviriler üzerinden devam edilmesi gerekiyor. Uzun yıllar Uzay Yolu çevirilerinde bahsettiğim rütbeler kullanıldı. Haklısınız “komutan” diye bir rütbe şu an yok ama gelecekte olabilir. Bir de şu var, uzay gemisinde commander rütbesini taşıyan tek bir kişi olmuyor ama XO bunlardan birisi içinden seçiliyor. Yani aynı rütbedesin ama o kişi senden kıdemli. Kurmay gibi bir şey sanırım. Star Trek TNG’de Data son sezonlara doğru Riker ile aynı rütbeye gelmişti ama Riker ikinci kaptan olarak (XO : Executive Officer) görev yaptığı için onların üstüydü. The Orville’de de aynı şeyi ileride görebiliriz.
carsidan aldim dizi, eve geldim sinema. 40 dakidan 1.5 saate cikarmis Seth bolumleri :) guzel ve anlamli bir bolumdu. anlayana.
3. sezonda sadece bu bölümü beğenmedim, işlenmişti bu konu yeterince, tekrara düşülmüş. Özel efektlerden kısıp, tek bir aksiyon kovalamaca yapmış, kurtarma operasyonunu uzattıkça uzatmış, (yürüye yürüye 5 km gidip bir türlü varamadılar kızın işkence gördüğü yere. politik tartışmalar da saçmaydı Heveena da haklıydı. İnsan hakları mutlak adalet ayağına tuzu kurular ve politik çıkarları yüzünden hakları gasp edilenlerin kaderi zorbaların merhametine teslim) buna karşılık bu gibi numaralarla mevzuyu uzattıkça uzatıp bölüm süresini needeyse bir buçuk saate çıkarmışlar. Bu haftaki bölüm uzundu ama aslında tatil yapmışlar, 3. sezonun en sıkıcı bölümüydü bana göre.
cok saglam dizi olmaya basladi…. karartilmis uzay , terk edilmis fabrika artiklarinda cekilmis zirva sifi. lerden cok cok ileride…!
Sağlam bir dizi olduğu fikrine 3. sezonda anlamış olmanız biraz geç olmuş çünkü bu sezon final sezonu diye söylentiler var.
Dizinin 3. sezonda şaha kalktığı doğru, bütçe baya artmış çok belli bu. Bölüm sürelerinin en az bir saat olması dışında özel efektler ve uzay savaşları, gemi, gezegen, kostüm tasarımlarında çok çok ilerlemeler var bu sezon. Ayrıca bu nedenle ciddileşti de aslında komedi, hayranlıkla karışık biraz star trek parodisi olarak başlamışlardı şimdi gerçek star Trek yapmaya başladılar bütçe artınca sanırım.. Ancak bu bir risk aynı zamanda istenen geri dönüş alınamazsa hemen fişini çekerler. Dizi şu an referans alınan star trek next generation seviyesine ulaştı onun ilk sezonları da değil. Hatta aştığı yerler de var görsellerde. Ama bu kısmı zamane teknolojisine bağlayabiliriz.
Moclanlar
Çok güzel bir bölümdü!
Gayet normal düsünce özgürlügü gibi onlarda sacmalama özgürlüklerini kullaniyor olabilir
Dip not: Kimseyi yargilamamak lazim nihayetinde 7 milyar insanin tamami mantikta bulusacak diye birsey yok (insallah kriterlerinize uymayip kendimizi rezil etmemisizdir))) )