Mal'akh köşeye sıkıştırılması, Zach'in hapishanedeki son günlerine ışık tutar. Langdon ve Katherine hem kendi ortak geçmişleriyle hem de Zach'in kaderinin bunun üzerindeki etkisiyle karşı karşıya kalırlar.
aynı şeyi düşünmüştüm, hapishane ve türkiye hakkındaki bilgileri midnight expres den devşirme, doğrusu dan brown’ı daha araştırmacı bir yazar sanırdım, gözümden çok düştü, bu kadar satan bir yazarın , yazdıklarını, araştırıp da yazmasını beklerdim… çocukken okuduğum bir western romanları yazarı vardı, Louis L’Amour, onun her kitabının başında : ” suyunu içmediğim ırmağı, gölgesinde yatmadığım ağacı, ateşlemediğim silahı anlatmam romanlarımda ” şeklinde bir deyişi yer alırdı, dan brown’ın bu ucuz ( ama güzel ) romanların yazarı kadar bile prensip sahibi olamayışı kendi kaybı… kalıcı olamayacak, okunup atılacak, bir pop yıldızından öteye geçemeyecektir bu nedenden.
Kitapla ilgili yorum yapanların kitabı okumadığı apaçık ortada. Kitapta sadece Türkiye’de bir hapishanede öldürüldüğü söyleniyor. Hapishane ile ilgili herhangi bir tasvir yok. O yüzden Dan Brown’ın araştırma yapmadan yazmış olduğunu sanan arkadaşlara kitabı okumalarını tavsiye ederim. Dizi senaristleri sırf rating olsun diye resmen hikayenin içine s.çmışlar. Kitabı çok deşifre etmeyecek birkaç küçük bilgi vereyim:
1-Bir kere kitapta Mal’akh’ın kimliği en sonda ortaya çıkıyor.
2-Hapisten çıkış hikayesinin dizidekiyle alakası yok.
3-Katherine Peter’in kızı değil kız kardeşi.
4-Mal’akh’ın herhangi bir yardımcısı yok.
5-İlk başlardaki kahraman polisimizin kitapta neredeyse hiç rolü yok (sırf ırkçı değiliz bak hispaniklere de yer veriyoruz diye uydurmuşlar)
vesaire vesaire…
Netice şudur ki aptalca yazılmış dizi senaryolarına bakarak kitapları yargılamayın !!!!
Türkiye ile ilgili tek gerçek yanı hapishanede tanışılan Ramiz Karaeski kıvamındaki bilge kişiler. Dan Brown’ı bu topraklara hayran biri diye bilirdim niye böyle bir şey yazmış diyecekken kitabında böyle bahsetmediğini yazmışlar. Diziyi yapanlar Türkiye’ye tatile bile gelmemiş anlaşılan. Yanlış hatırlamıyorsam inferno isimli kitabında da Ayasofya geçiyordu.
Kitapla ilgili yorum yapanların kitabı okumadığı apaçık ortada. Kitapta sadece Türkiye’de bir hapishanede öldürüldüğü söyleniyor. Hapishane ile ilgili herhangi bir tasvir yok. O yüzden Dan Brown’ın araştırma yapmadan yazmış olduğunu sanan arkadaşlara kitabı okumalarını tavsiye ederim. Dizi senaristleri sırf rating olsun diye resmen hikayenin içine s.çmışlar. Kitabı çok deşifre etmeyecek birkaç küçük bilgi vereyim:
1-Bir kere kitapta Mal’akh’ın kimliği en sonda ortaya çıkıyor.
2-Hapisten çıkış hikayesinin dizidekiyle alakası yok.
3-Katherine Peter’in kızı değil kız kardeşi.
4-Mal’akh’ın herhangi bir yardımcısı yok.
5-İlk başlardaki kahraman polisimizin kitapta neredeyse hiç rolü yok (sırf ırkçı değiliz bak hispaniklere de yer veriyoruz diye uydurmuşlar)
vesaire vesaire…
Netice şudur ki aptalca yazılmış dizi senaryolarına bakarak kitapları yargılamayın !!!!
evet , bu kitabını okumamıştım, senin yazdıklarını okuyunca da, dan brown’ı bu kadar kolay harcadığım için pişman oldum, bir taraftan da sevindim çünkü okuduğum kitaplarını sevmiştim… bu durumda, dan brown için yazdıklarımı geri alıp senaristlere ve yapımcılara çok fena sövüyorum.
sana da, beni bu yanlıştan kurtardığın için teşekkür ediyorum .
Türkiye’yi, Van’da taş devrinden kalma güya hapishane, yolları da eşşekle yolculuk yapan insanlarla göstermiş emperyal uşağı yazar. Yoksa yayınlamazlardı romanını, filmini. Sırada eşcinsel reklamı olan. bölümleri de bekliyoruz film sektörünün kuralları gereği.
Yakında sizi de izlemeyeceğiz, tükeniyorsunuz.
ben de yazar olarak başlamıştım ancak @deadboy34 ‘ün verdiği bilgiler doğrultusunda senarist ve yapımcılar olarak değiştirdim hedefimi, kitapta türkiye ile ilgili bu çirkin iftiralar yer almıyormuş.
ankaradaki hapishaneden ayasofyaya bağlantı olmasının dışında ankaranın tam olarak neresi bu kadar kurak ve dağlıkmış merak ettim. ülkemizi dünyaya ne de güzel tanıtan bir yapım olmuş… bu bölümü izledikten sonra bir çok hollywood filminde afganistan, ırak, iran gibi ülkeleri aynı böyle görüp biliyoruz. gitmediğim için bilmiyorum ama diyorum ki demek ki oralar da gösterildiği kadar berbat değil mi acaba?
Ayasofyanın yanında bir hapishane varmış içinde her tarafları dövmeli kaslı adamlar varmış, Her gün bu adamlar falakaya yatırılıp işkence yapılırmış. Ha rüşvet ile de hapishaneden adam çıkarmak çok kolaymış. :)
Ha bir de Ayasofya ile bu hapishanenin yer altından bağlantısı varmış. Yersen.
Sultanahmet hapishanesi olmasın orası ? :) gerçi günümüzde Four Season Hotel olarak geçiyor ama olsun orası bir zamanlar Hapishane idi.
Hatta Nazım Hikmet,Aziz Nesin gibi sanatçılar orda yatmıştı. Ufak bir bilgi ekleyim dedim :D
. Orası sultan Ahmet Cezaevi de olamaz çünkü ilk bölümde hatırlarsan Ağrı cezaevi diye geçiyordu. Ha Ağrıdan Sultan Ahmet in altına ışınlandılar diyorsan bilemem tabi ki.
Ha Sultan Ahmet Cezavinin de Ayasofya ile yer altından bağlantısı olduğunu hiç sanmuyorum. Olsa emin ol bilirdik. Bu da benden bilgi olsun.
Kardeşim sana tepki olarak yazmamıştım önceki yazımı ama sen üstüne alınmışsın. Ben sadece düşüncemi paylaşmıştım “belki orasıdır” diye ama sen sanırım alınmışsın yazdıklarıma. Seni üzdüysem kusura bakma. Kal sağlıcakla ! :d
aynı şeyi düşünmüştüm, hapishane ve türkiye hakkındaki bilgileri midnight expres den devşirme, doğrusu dan brown’ı daha araştırmacı bir yazar sanırdım, gözümden çok düştü, bu kadar satan bir yazarın , yazdıklarını, araştırıp da yazmasını beklerdim… çocukken okuduğum bir western romanları yazarı vardı, Louis L’Amour, onun her kitabının başında : ” suyunu içmediğim ırmağı, gölgesinde yatmadığım ağacı, ateşlemediğim silahı anlatmam romanlarımda ” şeklinde bir deyişi yer alırdı, dan brown’ın bu ucuz ( ama güzel ) romanların yazarı kadar bile prensip sahibi olamayışı kendi kaybı… kalıcı olamayacak, okunup atılacak, bir pop yıldızından öteye geçemeyecektir bu nedenden.
Popüler Yorumlar
aynı şeyi düşünmüştüm, hapishane ve türkiye hakkındaki bilgileri midnight expres den devşirme, doğrusu dan brown’ı daha araştırmacı bir yazar sanırdım, gözümden çok düştü, bu kadar satan bir yazarın , yazdıklarını, araştırıp da yazmasını beklerdim… çocukken okuduğum bir western romanları yazarı vardı, Louis L’Amour, onun her kitabının başında : ” suyunu içmediğim ırmağı, gölgesinde yatmadığım ağacı, ateşlemediğim silahı anlatmam romanlarımda ” şeklinde bir deyişi yer alırdı, dan brown’ın bu ucuz ( ama güzel ) romanların yazarı kadar bile prensip sahibi olamayışı kendi kaybı… kalıcı olamayacak, okunup atılacak, bir pop yıldızından öteye geçemeyecektir bu nedenden.
Kitapla ilgili yorum yapanların kitabı okumadığı apaçık ortada. Kitapta sadece Türkiye’de bir hapishanede öldürüldüğü söyleniyor. Hapishane ile ilgili herhangi bir tasvir yok. O yüzden Dan Brown’ın araştırma yapmadan yazmış olduğunu sanan arkadaşlara kitabı okumalarını tavsiye ederim. Dizi senaristleri sırf rating olsun diye resmen hikayenin içine s.çmışlar. Kitabı çok deşifre etmeyecek birkaç küçük bilgi vereyim:
1-Bir kere kitapta Mal’akh’ın kimliği en sonda ortaya çıkıyor.
2-Hapisten çıkış hikayesinin dizidekiyle alakası yok.
3-Katherine Peter’in kızı değil kız kardeşi.
4-Mal’akh’ın herhangi bir yardımcısı yok.
5-İlk başlardaki kahraman polisimizin kitapta neredeyse hiç rolü yok (sırf ırkçı değiliz bak hispaniklere de yer veriyoruz diye uydurmuşlar)
vesaire vesaire…
Netice şudur ki aptalca yazılmış dizi senaryolarına bakarak kitapları yargılamayın !!!!
Tüm Yorumlar
bu adamın bütün vücudu ve yüzü gözü dahil dövme ile doluyken ..nasıl yüzündeki dövmeler yok oluyor
Kitaptan uyarlama !!!!!
Türkiye ile ilgili tek gerçek yanı hapishanede tanışılan Ramiz Karaeski kıvamındaki bilge kişiler. Dan Brown’ı bu topraklara hayran biri diye bilirdim niye böyle bir şey yazmış diyecekken kitabında böyle bahsetmediğini yazmışlar. Diziyi yapanlar Türkiye’ye tatile bile gelmemiş anlaşılan. Yanlış hatırlamıyorsam inferno isimli kitabında da Ayasofya geçiyordu.
Neyi idrak edemiyorsunuz ?? kitap ta bir kurgu dizi de bir kurgu
kitapta TÜrkiye den aslında pek bahsedilmiyor diziden farklı kitap zaten daha güzel
dizinin saçmaladığı ve son bulduğu gün :D böyle yazarın ben Taaaaaaaaa………
Epik bölümdü. Sanırım en iyi bölüm olabilir, baya detaylı ve derin bir akıştı. Çeviri için teşekkürler.
Kitapla ilgili yorum yapanların kitabı okumadığı apaçık ortada. Kitapta sadece Türkiye’de bir hapishanede öldürüldüğü söyleniyor. Hapishane ile ilgili herhangi bir tasvir yok. O yüzden Dan Brown’ın araştırma yapmadan yazmış olduğunu sanan arkadaşlara kitabı okumalarını tavsiye ederim. Dizi senaristleri sırf rating olsun diye resmen hikayenin içine s.çmışlar. Kitabı çok deşifre etmeyecek birkaç küçük bilgi vereyim:
1-Bir kere kitapta Mal’akh’ın kimliği en sonda ortaya çıkıyor.
2-Hapisten çıkış hikayesinin dizidekiyle alakası yok.
3-Katherine Peter’in kızı değil kız kardeşi.
4-Mal’akh’ın herhangi bir yardımcısı yok.
5-İlk başlardaki kahraman polisimizin kitapta neredeyse hiç rolü yok (sırf ırkçı değiliz bak hispaniklere de yer veriyoruz diye uydurmuşlar)
vesaire vesaire…
Netice şudur ki aptalca yazılmış dizi senaryolarına bakarak kitapları yargılamayın !!!!
evet , bu kitabını okumamıştım, senin yazdıklarını okuyunca da, dan brown’ı bu kadar kolay harcadığım için pişman oldum, bir taraftan da sevindim çünkü okuduğum kitaplarını sevmiştim… bu durumda, dan brown için yazdıklarımı geri alıp senaristlere ve yapımcılara çok fena sövüyorum.
sana da, beni bu yanlıştan kurtardığın için teşekkür ediyorum .
kesinlikle katılıyorum,
Ayrıca Dan Brown İstanbul’a Inferno kitabında daha çok yer vermiştir. O kitapta bakıldığında hiç bu dizideki gibi tasvirler yok.
Türkiye’yi, Van’da taş devrinden kalma güya hapishane, yolları da eşşekle yolculuk yapan insanlarla göstermiş emperyal uşağı yazar. Yoksa yayınlamazlardı romanını, filmini. Sırada eşcinsel reklamı olan. bölümleri de bekliyoruz film sektörünün kuralları gereği.
Yakında sizi de izlemeyeceğiz, tükeniyorsunuz.
ben de yazar olarak başlamıştım ancak @deadboy34 ‘ün verdiği bilgiler doğrultusunda senarist ve yapımcılar olarak değiştirdim hedefimi, kitapta türkiye ile ilgili bu çirkin iftiralar yer almıyormuş.
ankaradaki hapishaneden ayasofyaya bağlantı olmasının dışında ankaranın tam olarak neresi bu kadar kurak ve dağlıkmış merak ettim. ülkemizi dünyaya ne de güzel tanıtan bir yapım olmuş… bu bölümü izledikten sonra bir çok hollywood filminde afganistan, ırak, iran gibi ülkeleri aynı böyle görüp biliyoruz. gitmediğim için bilmiyorum ama diyorum ki demek ki oralar da gösterildiği kadar berbat değil mi acaba?
aynı şeyleri yılla önce Ezelde izlemiştik türk gençi bunlara kanmaz
Bu hapishane ağrı da değilmiydi ilk bölümde ayaklarını kırdıkları bölümde ağrı diye geçiyor bu tünel türkiye’nin bir ucundan diğerine yani
Ankara Hapishanesi diyorlardı… :)
aynen ağrı da dediler dizinin başında.artık nasıl bi tünelse ayasofya ya çıktı.fjşaskdjfşaksdf
Ha bir de Ayasofya ile bu hapishanenin yer altından bağlantısı varmış. Yersen.
Hatta Nazım Hikmet,Aziz Nesin gibi sanatçılar orda yatmıştı. Ufak bir bilgi ekleyim dedim :D
. Orası sultan Ahmet Cezaevi de olamaz çünkü ilk bölümde hatırlarsan Ağrı cezaevi diye geçiyordu. Ha Ağrıdan Sultan Ahmet in altına ışınlandılar diyorsan bilemem tabi ki.
Ha Sultan Ahmet Cezavinin de Ayasofya ile yer altından bağlantısı olduğunu hiç sanmuyorum. Olsa emin ol bilirdik. Bu da benden bilgi olsun.
Kardeşim sana tepki olarak yazmamıştım önceki yazımı ama sen üstüne alınmışsın. Ben sadece düşüncemi paylaşmıştım “belki orasıdır” diye ama sen sanırım alınmışsın yazdıklarıma. Seni üzdüysem kusura bakma. Kal sağlıcakla ! :d
Midnight Express yorumları hala para kazandırıyor galiba!!!
aynı şeyi düşünmüştüm, hapishane ve türkiye hakkındaki bilgileri midnight expres den devşirme, doğrusu dan brown’ı daha araştırmacı bir yazar sanırdım, gözümden çok düştü, bu kadar satan bir yazarın , yazdıklarını, araştırıp da yazmasını beklerdim… çocukken okuduğum bir western romanları yazarı vardı, Louis L’Amour, onun her kitabının başında : ” suyunu içmediğim ırmağı, gölgesinde yatmadığım ağacı, ateşlemediğim silahı anlatmam romanlarımda ” şeklinde bir deyişi yer alırdı, dan brown’ın bu ucuz ( ama güzel ) romanların yazarı kadar bile prensip sahibi olamayışı kendi kaybı… kalıcı olamayacak, okunup atılacak, bir pop yıldızından öteye geçemeyecektir bu nedenden.