Hill House’ta korku unsurları daha fazla gibiydi. Bly Manor, romantizm ağırlıklı gerilim dizisi olmuş. Ancak iki dizininde sevdiğim tarafı, her bölümde bir karakterin gözünden hikayeyi görmemiz ve yapbozun parçalarının bir araya getirerek sonuca ulaşmamız.
Çocuk oyuncular çok başarılı iş çıkarmışlar hem de ”Perfectly Splendid” derecesinde. Özellikle de Flora ; )
Spoiler içeren alan!
Ancak ileri yaşlardaki hallerini canlandıran oyuncular hiç olmamış. Çocukların enerjilerini yansıtan kişiler olmasını beklerdim. O değil de çocukların malikanede yaşadıklarına ve çalışanlara dair hiçbir şey hatırlamamaları bana ilginç geldi. Peter ve Rebecca bedenlerine girdiklerinde yaptıklarını hatırlamayabilirler de göldeki kadını ve yüzleri silinmiş olan hayaletleri önceden de görüyorlardı. Yaşları da o kadar küçük değildi yani. Ayrıca kahyanın hayaleti mevzusu muamma olarak kaldı. Onun dışında öğretmenin ölen nişanlısı da sanki gerilim unsuru olsun diye hikayeye eklenmişti. Adam birden bire yok oldu.
Kafama takılan bu birkaç nokta dışında beğendiğim bir yapım oldu. Mike Flanagan’nın bundan sonraki dizisini merakla bekliyorum.
gör. kalitesi daha yüksek diye torrentten izledim ve buraya ise yorumlara bakmak için geldim. kusura bakmayın da sabahtan beri kim lan bu öğretmen diye düşünüp duruyorum. au pair’i öğretmen olarak mı çeviriyorsunuz siz? nasıl bir çeviriden izlediniz şu diziyi anlamak zor. kıza çocuk bakıcısı yada dadı diyebilirsiniz, öğretmen değil. hangi süper zeka öğretmen diye çevirdi bunu anlamak zor.
@shadoww öyle diyorsun da escınsel olmayan bazı kişilere niye romantik ,sexsı….vs geliyor.Senin söylediğine göre sexi romantik… gelenlerin hepsi eşcinsel yalan söylüyorlar o zaman dimi
Evet sende bir tuhaflık var. Heteroseksüel bir kızım ve her türlü ilişkiyi (hetero, gay veya lezbiyen) romantik, etkileyici ve seksi buluyorum. Çünkü aşk aşktır, ben cinsiyetlere değil hissedilen duygulara bakarım.
korku gerilim dizisi diye başladım ağlaya ağlaya bitirdim valla . Yalnız hiç anlamadığım bir şey, viola’nın rahibı öldürdüğünü gösterdiler gerçi ama, 400 yıldan beri canlı olmasına rağmen kimse viola’nın hayaletinden nasıl kurtuluruz falan demediler? İnsan biraz supernatural falan izler. Valla izlerken sonuna kadar Viola’nın mücevherlerinin olduğu sandığa tuz döküp yakacaklar mı diye bekledim. Onu geçtim Viola Dani’nin içine girdiğinde en azından bir excorcism falan yapmalarını iaterdim.
6 yada 7. bölümü atlamışsın. flora’nın amcası aslında onun babası. kızın annesi babasını kardeşi ile aldatıyor. kadının kocası bunu öğrenince oradan uzaklaşmak için eski ingiliz kolonisi olan hindistan’a gidiyorlar (zaten ya orası ya kıbrıs’ı yaparlar filmlerde) bir süreliğine. orada da kaza geçirip ölüyorlar.
hayır atlanmadı ama kaza da geçirmediler dikkat ettiyseniz amca bly a geri döneceğim dediğinde kendi benliği ona istersen gerçekte nasıl öldüklerini de itiraf et diyor büyük ihtimalle babaları önce annelerini öldürdü daha sonra da kendini öldürdü diye düşünüyorum
Güzel bir korku hikayesi. Aslında korku değil de sonda Flora’nın da dediği gibi daha çok aşk hikayesiydi ama her korku hikayesi gerilim dolu olacak diye bir kaide olmadığı için efsane olmasa da farklı bir etkileyiciliği olan,hoş keyif geçirilebilecek bir sezon olmuş.
Bu sezon kötü değil fakat ilk sezonla kıyaslarsak çok kötü hele final bölümü boş ve uzatmalı bir bölümdü olmasa da olurmuş.51 dakikalık final bölümünün 45 dakikasını bir çifte ayırmaları çok gereksiz ve sıkıcıydı ( lezbiyen olmaları ile ilgili değil )Sezonun en güzel kısmı iki çocuğun oyunculuğuydu.
Arkadaşların dediği gibi romantizm ve dram ağırlıklı olmuş. Ben beğendim açıkçası. Ama korku ögesi yoktu bence. Hill House’da gerilimi hissetmiştik en azından.
Olmamış. Eğer gelecekse, sonraki sezon Hill House gibi olsun lütfen. Bir de mümkünse lezbiyen çift falan olmasın artık. Yeter yani, bokunu çıkarmayın. Sanki herkesin bir lezbiyen komşusu var anasını satayım.
Emredersiniz artık ona göre dizi çekerler. Yani şu dizide cidden takıldığın şey buysa kendini sorgula bence. Başka bir dizi olsa anlarım da yani bunda bile homofobini göstermekten çekinmiyorsan cidden bu lanet seni kaplamış demektir.
İnsan olmak istiyorsan insan olmanın anlamını, çeşitliliğini de anlayacaksın. Yok öyle lezbiyen olmasın, gay olmasın, siyah olmasın, kızıl olmasın. Ne istemiyorsan o kadar yaşarsın eksik ve az. Saygı duyacaksın, sevmek zorunda değilsin ama saygı duyacaksın ve ses yükseltmeyeceksin, bu konuda eleştiri de yapmayacaksın ki yapamazsın bu senin hayatın değil. Yok istemem diyorsan seyretme yok seyrediyorsan da saygısız yorumlarını ayna karşısına geçip kendine haykır ve haykırırken de yüzüne bak bakalım içinden beğenebilecek misin? Eğer gerçekten içinde bir şey varsa insanlığa dair…
ilk bölümlerde Dani’nin gördüğü gözlüğü parlayan hayaletin de hikayesini öğrenebilseydik keşke.. Bly’daki diğer hayaletler devreye girince kayboldu gitti.
hep o hikaye anlatıcısı carla gugino yüzünden. önceki bölümden itibaren sesi mahvetti yıktı geçti paramparça etti içimi o hoş piyano notaları ile birlikte…
Bence dizinin türünden korku ve gerilimi çıkartıp sadece dram-romantik-gizem olarak değiştirilmeli. Tek bir korku ya da gerilim öğesi olmadan korku dizisi kategorisine girmesi çok saçma.
Bazılarınız the walking dead oyununu oynamışsınız dır. o oyun da konu zombiler di fakat odak noktası dram dı zombilere baktığımız zaman korkunç birer varlıklar olduğunu biliyoruz fakat oyun korku faktörünü eleyip drama odaklanmış dı hah işte bu film de böyle birşey konu hayaletler fakat odak noktası dram ve aşk.
The Walking Dead aslen bir dizi biliyorsun değil mi? Hatta tam olarak da dediğin gibi, zombiden çok dram ağırlıklı gidiyor. Dizisini 100 kişi izlemişse oyununu 5 kişi oynamıştır. Neden dizi yerine oyunu örnek gösterdin ki?
Hillhouse gerçekten korku, dram, gerilim bütün duyguları yaşattı. Diziyi bitirdiğimde boğazım düğümlenmişti. Ama Bly Manor 1. sezonda yaşadığım duyguların hiçbirini yaşatmadı. Kardeşim bu Netflix bir dizi tutunca içini direkt lgbt+ ögeler ile doldurmak zorunda mı ya? lgbt+ insanlarla hiçbir sorunum yoktu. Tamamiyle nötrdüm isteyen istediği hayatı yaşar, banane şeklinde. Ama bu Netflix o kadar çok göze soktu ki artık bu durumdan gına geldi. Şimdi bu diziboxtan dizi izleyen twittercı bir tayfa var. Eşcinselliğin adı geçtiği her yorumu dislikelayan. Valla kardeşim istediğiniz kadar dislike atın. Olmamış bu sezon. Ne hayalet hikayesiydi ne aşk.
Bu sezonun olmaması ile lgbt ne alaka. Ayrıca lgbt görmekten gına geldi diyorsan homofobiksin ve farkında değilsin demektir. Adamlar gayet normal bir şey olduğu için her dizide yer veriyorlar ama sana normal gelmiyorsa batıyordur.
bilader kim kimle ilişki yaşıyo sikimde değil ama gidip her dizisinde bunu öne çıkarıyorsa rahatsız olurum. Ve gidip de lez karakterleri heteroseksüel insanlara oynatırlarsa daha da rahatsız olurum bu beni homofobik yapıyorsa varsın olsun amk
öne çıkarma mı :D anlatan kişinin hikayesi anlatan kişi de bahçıvan olduğuna göre :D ayrıca lezbiyen karakterleri heteroseksüel oyunculara vermesi rahatsız ettiyse heteroseksüel karakterleri oynayan eşcinsel oyuncular da rahatsız etmeli ya da hayvanları seslendiren insanlar falan onlardan da rahatsızlık duyuyorsun sen ahahaha :D
Bölüm boyunca gölün içindeki ölülerin bedenlerini(ya da en azından onlardan arta kalanları) gölden çıkartıp doğru düzgün bir şekilde gömmelerini bekledim. Belki Viola’nın sandığını gölden çıkartsalar her şey hallolacaktı :( Ve ayrıca Miles’ın büyümüş halini süs olarak mı koymuşlar? Hayal kırıklığı oldu benim için. İki sezon da çok güzeldi fakat ilk sezonun finali kadar tatmin edemedi beni bu final. Flora’nın da dediği gibi; bu bir hayalet hikayesi değil aşk hikayesiydi. Ben hayalet hikayesi olmasını tercih ederdim.
dikkat ettiysen perfectly splendid ifadesini ilk defa zenci dadı kullandı daha sonra flora onu taklit etmeye başladı. o ve köşk ile ilgili her şeyi unutunca o ifadeyi de unutmuş…
evet aşk hikayesiydi güzeldi de ama keşke baştan söyleseydi de ona göre seçip izleseydik o temaları görsellik olsun diye mi koyuyorlar aq. Hill House’dan sonra yakışmayan bir sezon olmuş
koca dizide tek bir çift meme dahil yok sen buna dozunda değil mi diyorsun? şu anki eşcinsellik anlayışı 90’larda olsaydı bu 2 hatunu çırılçıplak sevişiyorken izlerdik. günümüz dünyası (özellikle anaakım medya/sinema) eskiye göre çok daha muhafazakar sadece türkiye değil her yerde liberal sağcılar iktidarda. netflix yapımlarının çoğunuda araplara sattıkları için cinselliğe hemen hemen hiç yer vermiyorlar. avrupa sineması bu konuda çok daha iyi. bir de hbo tabi.
Ya ağladım falan yazan olmuş.Siz cidden Hill House finali izlediğinizden emin misiniz? Hill House’taki etkinin çeyreğini bırakmadı bende.Berbat bir finaldi.
Hill House’ta korku unsurları daha fazla gibiydi. Bly Manor, romantizm ağırlıklı gerilim dizisi olmuş. Ancak iki dizininde sevdiğim tarafı, her bölümde bir karakterin gözünden hikayeyi görmemiz ve yapbozun parçalarının bir araya getirerek sonuca ulaşmamız.
Çocuk oyuncular çok başarılı iş çıkarmışlar hem de ”Perfectly Splendid” derecesinde. Özellikle de Flora ; )
Spoiler içeren alan!
Ancak ileri yaşlardaki hallerini canlandıran oyuncular hiç olmamış. Çocukların enerjilerini yansıtan kişiler olmasını beklerdim. O değil de çocukların malikanede yaşadıklarına ve çalışanlara dair hiçbir şey hatırlamamaları bana ilginç geldi. Peter ve Rebecca bedenlerine girdiklerinde yaptıklarını hatırlamayabilirler de göldeki kadını ve yüzleri silinmiş olan hayaletleri önceden de görüyorlardı. Yaşları da o kadar küçük değildi yani. Ayrıca kahyanın hayaleti mevzusu muamma olarak kaldı. Onun dışında öğretmenin ölen nişanlısı da sanki gerilim unsuru olsun diye hikayeye eklenmişti. Adam birden bire yok oldu.
Kafama takılan bu birkaç nokta dışında beğendiğim bir yapım oldu. Mike Flanagan’nın bundan sonraki dizisini merakla bekliyorum.
Öğretmenin ölü nişanlısı birdenbire yok olmadı aslında, öğretmen ölü nişanlıyı yalnızca vicdan azabından dolayı bir hayal olarak görüyordu. Bahçıvana aşık olduğunda elinde ona ait olan son eşya olan gözlüğü yaktı, sebebi bence nişanlısına tamamen veda etmek ve bilinçaltında büyük bir travmaya dönen ölümün vicdan azabını ortadan kaldırmaktı.
Çocukların amcası mesela kendisini görüyor ya, adam kanlı canlı hayatta olduğu için onun kendi vicdanıyla yüzleşmesi olduğunu hemen anlıyorsunuz. Öğretmen ölmüş birisini görünce kesin hayalettir diye düşünüyorsunuz. Sonuçta hayalet temalı bir dizi bu ; ) Tabi bölümler ilerledikçe öğretmenin de amca gibi suçluluktan dolayı vicdan yaptığını çözüyorsunuz, sizin dediğiniz gibi aşık olunca da artık geçmişiyle yüzleşmesi ve önüne bakması gerektiğini anlıyor. Hayalet sandığımız nişanlı görüntüsü de artık kayboluyor. İzleyici olarak insan daha açıklayıcı ipuçları bekliyor işte. Dizinin güzelliği de burada sanırım, bazı şeyler bizlere bırakılıyor.
Sonuçta ölmüş nişanlının hayali kafa karıştırmaktan ve diziye birkaç bölüm gerilim unsuru katmaktan başka bir şey değil aslında. Gerçekten saplantılı, psikopat hayalet bir nişanlı olsaydı daha süper olurdu bence. Gerilim unsuru göldeki kadınla sınırlı kalmazdı o zaman : )
Popüler Yorumlar
Tek kelimeyle perfectly splendid
Hill House’ta korku unsurları daha fazla gibiydi. Bly Manor, romantizm ağırlıklı gerilim dizisi olmuş. Ancak iki dizininde sevdiğim tarafı, her bölümde bir karakterin gözünden hikayeyi görmemiz ve yapbozun parçalarının bir araya getirerek sonuca ulaşmamız.
Çocuk oyuncular çok başarılı iş çıkarmışlar hem de ”Perfectly Splendid” derecesinde. Özellikle de Flora ; )
Kafama takılan bu birkaç nokta dışında beğendiğim bir yapım oldu. Mike Flanagan’nın bundan sonraki dizisini merakla bekliyorum.
Tüm Yorumlar
lan 33 yaşında koskoca adamı ağlatıyorsunuz ayıp değil mi?
gör. kalitesi daha yüksek diye torrentten izledim ve buraya ise yorumlara bakmak için geldim. kusura bakmayın da sabahtan beri kim lan bu öğretmen diye düşünüp duruyorum. au pair’i öğretmen olarak mı çeviriyorsunuz siz? nasıl bir çeviriden izlediniz şu diziyi anlamak zor. kıza çocuk bakıcısı yada dadı diyebilirsiniz, öğretmen değil. hangi süper zeka öğretmen diye çevirdi bunu anlamak zor.
Mürebbiye deniyor zaten.
Bu dizilerdeki eşcinsel rollerinde olan yerler bana hiç romantik,etkileyici sexi,…vs. gelmiyor ve etkilenmiyorum bende mi tuhaflık var acaba
eşcinsel ve/veya erkek olmadığın için gayet normal. hetero ilişkilerde eşcinsellere romantik gelmiyordur di mi?
@shadoww öyle diyorsun da escınsel olmayan bazı kişilere niye romantik ,sexsı….vs geliyor.Senin söylediğine göre sexi romantik… gelenlerin hepsi eşcinsel yalan söylüyorlar o zaman dimi
empati meselesi. Karşındaki insanları kadın-kadın, erkek-erkek ya da kadın-erkek olarak bir kalıba sokup düşünmezsen her aşktan zevk alırsın.
varsın öyle empatiğim eksik olsun o zaman ne diyim
Evet sende bir tuhaflık var. Heteroseksüel bir kızım ve her türlü ilişkiyi (hetero, gay veya lezbiyen) romantik, etkileyici ve seksi buluyorum. Çünkü aşk aşktır, ben cinsiyetlere değil hissedilen duygulara bakarım.
@Lily_Swan şuan birden tuhaf olmamdan memnun oldum
perfectly splendid flora herşey güzeldi
Sonlara doğru ağlattı beni ya fazla mı duygusalım :((
İLK DEFA HAYRET NETFİLİX Bİ DİZİDE EŞCİNSEL ÇİFT YAPMAMIŞ DİYORDUM…SONRA BAŞROL EŞCİNSEL OLDU…
bunu finalde mi farkettin.
Çocukların anne babalarının ölümü ile ilgili kısmı ben mi atladım yoksa anlatmadılar mı? Onlar nasıl öldü niye Hindistan’a gittiler?
6 yada 7. bölümü atlamışsın. flora’nın amcası aslında onun babası. kızın annesi babasını kardeşi ile aldatıyor. kadının kocası bunu öğrenince oradan uzaklaşmak için eski ingiliz kolonisi olan hindistan’a gidiyorlar (zaten ya orası ya kıbrıs’ı yaparlar filmlerde) bir süreliğine. orada da kaza geçirip ölüyorlar.
hayır atlanmadı ama kaza da geçirmediler dikkat ettiyseniz amca bly a geri döneceğim dediğinde kendi benliği ona istersen gerçekte nasıl öldüklerini de itiraf et diyor büyük ihtimalle babaları önce annelerini öldürdü daha sonra da kendini öldürdü diye düşünüyorum
Ağlattı, güldürdü, mutlu etti, korudu, kızdı, sevdi, öldü!!!!
kudur01 reistir
Bu sezon kötü değil fakat ilk sezonla kıyaslarsak çok kötü hele final bölümü boş ve uzatmalı bir bölümdü olmasa da olurmuş.51 dakikalık final bölümünün 45 dakikasını bir çifte ayırmaları çok gereksiz ve sıkıcıydı ( lezbiyen olmaları ile ilgili değil )Sezonun en güzel kısmı iki çocuğun oyunculuğuydu.
anlatım bozukluğu yapmışım :DD ….45 dakikasını bir çifte ayırmaları … olacaktı
Arkadaşların dediği gibi romantizm ve dram ağırlıklı olmuş. Ben beğendim açıkçası. Ama korku ögesi yoktu bence. Hill House’da gerilimi hissetmiştik en azından.
Olmamış. Eğer gelecekse, sonraki sezon Hill House gibi olsun lütfen. Bir de mümkünse lezbiyen çift falan olmasın artık. Yeter yani, bokunu çıkarmayın. Sanki herkesin bir lezbiyen komşusu var anasını satayım.
Emredersiniz artık ona göre dizi çekerler. Yani şu dizide cidden takıldığın şey buysa kendini sorgula bence. Başka bir dizi olsa anlarım da yani bunda bile homofobini göstermekten çekinmiyorsan cidden bu lanet seni kaplamış demektir.
İnsan olmak istiyorsan insan olmanın anlamını, çeşitliliğini de anlayacaksın. Yok öyle lezbiyen olmasın, gay olmasın, siyah olmasın, kızıl olmasın. Ne istemiyorsan o kadar yaşarsın eksik ve az. Saygı duyacaksın, sevmek zorunda değilsin ama saygı duyacaksın ve ses yükseltmeyeceksin, bu konuda eleştiri de yapmayacaksın ki yapamazsın bu senin hayatın değil. Yok istemem diyorsan seyretme yok seyrediyorsan da saygısız yorumlarını ayna karşısına geçip kendine haykır ve haykırırken de yüzüne bak bakalım içinden beğenebilecek misin? Eğer gerçekten içinde bir şey varsa insanlığa dair…
hiç kimse eşcinsellerin her dizide hetero görmesine bir şey demiyor ama. Azıcık empati ve saygı lütfen.
Kimse dirilmedi, yalnızca ruhları özgür oldu. Gittiler yani. Cennete, cehenneme veya her nereye inanıyorsan oraya.
ilk bölümlerde Dani’nin gördüğü gözlüğü parlayan hayaletin de hikayesini öğrenebilseydik keşke.. Bly’daki diğer hayaletler devreye girince kayboldu gitti.
yazdıktan sonra fark ettim, zaten gösterilmiş ama ben o bölümü atlamışım.. neden yorumu silemiyorum ahahspmswpsm
azra sen bence biraz daha afk ol :)
Bu kadar da ağlatılmaz ki kardeşim ya…
hep o hikaye anlatıcısı carla gugino yüzünden. önceki bölümden itibaren sesi mahvetti yıktı geçti paramparça etti içimi o hoş piyano notaları ile birlikte…
Bence dizinin türünden korku ve gerilimi çıkartıp sadece dram-romantik-gizem olarak değiştirilmeli. Tek bir korku ya da gerilim öğesi olmadan korku dizisi kategorisine girmesi çok saçma.
PERFECTLY SPLENDID! ;)
Bazılarınız the walking dead oyununu oynamışsınız dır. o oyun da konu zombiler di fakat odak noktası dram dı zombilere baktığımız zaman korkunç birer varlıklar olduğunu biliyoruz fakat oyun korku faktörünü eleyip drama odaklanmış dı hah işte bu film de böyle birşey konu hayaletler fakat odak noktası dram ve aşk.
The Walking Dead aslen bir dizi biliyorsun değil mi? Hatta tam olarak da dediğin gibi, zombiden çok dram ağırlıklı gidiyor. Dizisini 100 kişi izlemişse oyununu 5 kişi oynamıştır. Neden dizi yerine oyunu örnek gösterdin ki?
lan laneti yaratan kadın o kural mı işler ona? ayrıca son bölümde bizim dani’nin içine girdikten sonra lanet kalktı.
kadının yarattığı lanet yüzünden çıkamıyolardı lanet bitince tüm ruhlar bly’dan ayrılabildi
Aşırı iyiydi ama üzdü :/
Hillhouse gerçekten korku, dram, gerilim bütün duyguları yaşattı. Diziyi bitirdiğimde boğazım düğümlenmişti. Ama Bly Manor 1. sezonda yaşadığım duyguların hiçbirini yaşatmadı. Kardeşim bu Netflix bir dizi tutunca içini direkt lgbt+ ögeler ile doldurmak zorunda mı ya? lgbt+ insanlarla hiçbir sorunum yoktu. Tamamiyle nötrdüm isteyen istediği hayatı yaşar, banane şeklinde. Ama bu Netflix o kadar çok göze soktu ki artık bu durumdan gına geldi. Şimdi bu diziboxtan dizi izleyen twittercı bir tayfa var. Eşcinselliğin adı geçtiği her yorumu dislikelayan. Valla kardeşim istediğiniz kadar dislike atın. Olmamış bu sezon. Ne hayalet hikayesiydi ne aşk.
Bu sezonun olmaması ile lgbt ne alaka. Ayrıca lgbt görmekten gına geldi diyorsan homofobiksin ve farkında değilsin demektir. Adamlar gayet normal bir şey olduğu için her dizide yer veriyorlar ama sana normal gelmiyorsa batıyordur.
bilader kim kimle ilişki yaşıyo sikimde değil ama gidip her dizisinde bunu öne çıkarıyorsa rahatsız olurum. Ve gidip de lez karakterleri heteroseksüel insanlara oynatırlarsa daha da rahatsız olurum bu beni homofobik yapıyorsa varsın olsun amk
öne çıkarma mı :D anlatan kişinin hikayesi anlatan kişi de bahçıvan olduğuna göre :D ayrıca lezbiyen karakterleri heteroseksüel oyunculara vermesi rahatsız ettiyse heteroseksüel karakterleri oynayan eşcinsel oyuncular da rahatsız etmeli ya da hayvanları seslendiren insanlar falan onlardan da rahatsızlık duyuyorsun sen ahahaha :D
kanka beni bi instagramdan eklesene ya ordan tartışalım seninle insta: mburakhann
sağolun ya, korku dizisi diye izledim, ağlaya ağlaya bitirdim. Hill House kesinlikle daha güzeldi. Aşk hikayesi izlemeye gelmemiştim buraya :(
Çok guzeldi
dikkat ettiysen perfectly splendid ifadesini ilk defa zenci dadı kullandı daha sonra flora onu taklit etmeye başladı. o ve köşk ile ilgili her şeyi unutunca o ifadeyi de unutmuş…
Birinci sezonun verdiği hazzı alamadım.
evet aşk hikayesiydi güzeldi de ama keşke baştan söyleseydi de ona göre seçip izleseydik o temaları görsellik olsun diye mi koyuyorlar aq. Hill House’dan sonra yakışmayan bir sezon olmuş
Finale bu bölüm cidden yakışmamış klasik netflix illa içine eş cinsellik koyacak yoksa rahat duramaz olsa bile dozunda olmalı..
2-3 sahnede öpüşme var ona da fazla diyorsan yani muhtemelen diğer dizileri izlememişsin sen :) Dediğin gibi bence de bölüm olmamış katılıyorum ona.
koca dizide tek bir çift meme dahil yok sen buna dozunda değil mi diyorsun? şu anki eşcinsellik anlayışı 90’larda olsaydı bu 2 hatunu çırılçıplak sevişiyorken izlerdik. günümüz dünyası (özellikle anaakım medya/sinema) eskiye göre çok daha muhafazakar sadece türkiye değil her yerde liberal sağcılar iktidarda. netflix yapımlarının çoğunuda araplara sattıkları için cinselliğe hemen hemen hiç yer vermiyorlar. avrupa sineması bu konuda çok daha iyi. bir de hbo tabi.
Çok hüzünlü güzel bir finaldi bana sorarsanız The Haunting Serisi iki dizisi ile de harika herkese öneririm.
Güzel dizi ve güzel bir sezon finaliydi…
beklentimi karşılamadı
Ya ağladım falan yazan olmuş.Siz cidden Hill House finali izlediğinizden emin misiniz? Hill House’taki etkinin çeyreğini bırakmadı bende.Berbat bir finaldi.
İlk bölümlerde bağlanamadım galiba dediğim karakterlerden ağlayarak ayırdın beni Haunting
Hill House’ta korku unsurları daha fazla gibiydi. Bly Manor, romantizm ağırlıklı gerilim dizisi olmuş. Ancak iki dizininde sevdiğim tarafı, her bölümde bir karakterin gözünden hikayeyi görmemiz ve yapbozun parçalarının bir araya getirerek sonuca ulaşmamız.
Çocuk oyuncular çok başarılı iş çıkarmışlar hem de ”Perfectly Splendid” derecesinde. Özellikle de Flora ; )
Kafama takılan bu birkaç nokta dışında beğendiğim bir yapım oldu. Mike Flanagan’nın bundan sonraki dizisini merakla bekliyorum.
Öğretmenin ölü nişanlısı birdenbire yok olmadı aslında, öğretmen ölü nişanlıyı yalnızca vicdan azabından dolayı bir hayal olarak görüyordu. Bahçıvana aşık olduğunda elinde ona ait olan son eşya olan gözlüğü yaktı, sebebi bence nişanlısına tamamen veda etmek ve bilinçaltında büyük bir travmaya dönen ölümün vicdan azabını ortadan kaldırmaktı.
Çocukların amcası mesela kendisini görüyor ya, adam kanlı canlı hayatta olduğu için onun kendi vicdanıyla yüzleşmesi olduğunu hemen anlıyorsunuz. Öğretmen ölmüş birisini görünce kesin hayalettir diye düşünüyorsunuz. Sonuçta hayalet temalı bir dizi bu ; ) Tabi bölümler ilerledikçe öğretmenin de amca gibi suçluluktan dolayı vicdan yaptığını çözüyorsunuz, sizin dediğiniz gibi aşık olunca da artık geçmişiyle yüzleşmesi ve önüne bakması gerektiğini anlıyor. Hayalet sandığımız nişanlı görüntüsü de artık kayboluyor. İzleyici olarak insan daha açıklayıcı ipuçları bekliyor işte. Dizinin güzelliği de burada sanırım, bazı şeyler bizlere bırakılıyor.
Sonuçta ölmüş nişanlının hayali kafa karıştırmaktan ve diziye birkaç bölüm gerilim unsuru katmaktan başka bir şey değil aslında. Gerçekten saplantılı, psikopat hayalet bir nişanlı olsaydı daha süper olurdu bence. Gerilim unsuru göldeki kadınla sınırlı kalmazdı o zaman : )