ilk 3-4 bölümün temposundan uzaklaştı dizi. hikayeler silikleşiyor. tempo düşüyor ve dizi sıkmaya başlıyor. kaldı 2 bölüm buraya kadar gelmişim tabiki de izleyeceğim ama son 3 bölümdür diziden uzaklaşmaya başladım diyebilirim.
geriye baktığımızda şunu görüyoruz ki olağan, sıradan yaşamların içine uzay-zaman’ın yarattığı sıradışılıkları işliyorlar. kahramanımızın sıradan yaşantısı anlatılırken de uzun sekanslı sahnelerden besleniyorlar. temponun düşmeye başlaması da aslında bundan kaynaklanıyor. 3 dakika boyunca hiç konuşmanın olmadığı ama bir olayın anlatıldığı sahneler vardı bu bölümde.
şunu düşündürtmeye çalışıyorlar aslında. bakın 1. bölümde gördüğünüz ve sadece 2-3 cümle repliği olan kapıdaki sıradan bir güvenlik görevlisinin bile aslında ne kadar derin bir hikayesi var. yan rolleri başrole taşıyarak yanımızdan geçip giden insanların altında yatanları gösteriyorlar.
Spoiler içeren alan!
sanırım 3. bölümdü, bu bölümün başında da gördüğümüz asyalı kızın zamanı durdurabildiği bölümden beri bu adamın hikayesini bekliyorum. merakımdan değil de bu adamı işlemeyecek olsalar böyle bir sahnede kullanmazlardı diye düşünmüştüm. haklı çıkacak mıyım diye bekledim.
o bölümde zaman durmuşken restorana giriyorlardı ve bu siyahi arkadaşımızı görüp ‘acaba bunun hikayesi nedir, kim bilir nasıl bir hayatı var’ gibi bir şey soruyorlardı birbirlerine. aha dedim tamam ilerleyen bölümlerde bu adamı işleyecekler hatta restoran sahnesini bile koyarlar 3. bölümle kesişme yaratmak için diye düşündüm.
bırakın artık şu homofobiyi de. çarpık ilişki ne demek ya toplumun koyduğu kurallar çoğunluğa göre koyuluyor. senden de uyman bekleniyor. tıpkı bu ülkeyi akp’nin yönetmesiyle bütün ülkenin akpli olmak zorunda olmaması gibi. iki yetişkin insanın birbirine olan sevgisi size batıyorsa sorun sizdedir arkadaşlar.
insan insanı sever. cinsel eğilimlerin, seksüel yapının çeşitleri vardır. sen ve ben heteroseksüeliz diye herkes heteroseksüel olmak zorunda değil. kendi cinsine ilgi duyan homoseksüelden rahatsızsın anladık. biseksüelden de öyle. peki panseksüel, omniseksüel, interseksüel, triseksüel, poliseksüeller ? illa karşı cinsin memelerini, poposunu sevecek değilsin. sapyoseksüeller zekaya aşık olurlar. bu bir kadın da olabilir erkek de. onlar homoseksüel vs. gibi tanımlara sokulmamalıdır. sapyoseksüeller cinsel ilişkiye fiziksel sebeplerle değil karşısındaki partnerin zekasından dolayı girme eğilimindedirler. hatta hiçbir cinse karşı, cinselliğe karşı ilgi duymayan aseksüellik bile var. aşın artık şunları. her insan toplumda genel olarak kim neyi yapıyorsa onu yapmak zorunda değildir ve onu yapmıyor diye de hasta ya da çarpık değildir.
Bu bölümü gerçekten 2 günde bitirdim. 10 dakika 10 dakika izleye izleye sıkılıp, başka sayfalara geçip geri döndüm. Çok yavaş işleniyor bölümler. Bir yandan da sindire sindire tanıtıyorlar herkesi, hoşuma da gidiyor. Homoseksüellikten rahatsız olanlar olmuş, her dizide gözümüze sokulması mı gerekiyormuş vs gibi yorumlar vardı, silinmiş. Bu dizideki gibi, her dizide gözünüze sokulduğuna inandığınız gibi, gerçek hayatınızda da etrafınızda siz bilmeseniz de homoseksüel insanlar var. Sizin şirketinizin bekçisi, selamlaştığınız bakkalın oğlu, komşunuzun hiç evlenmemiş kız kardeşi gibi. Aynı her dizide gördüğünüz kadar çoklar. İnsanların kimi sevdiği, kiminle ilişkiye girdiği sizi neden rahatsız ediyor anlamıyorum. Bırakın herkes mutlu olduğu gibi yaşasın, size ne?
ilk 3-4 bölümün temposundan uzaklaştı dizi. hikayeler silikleşiyor. tempo düşüyor ve dizi sıkmaya başlıyor. kaldı 2 bölüm buraya kadar gelmişim tabiki de izleyeceğim ama son 3 bölümdür diziden uzaklaşmaya başladım diyebilirim.
geriye baktığımızda şunu görüyoruz ki olağan, sıradan yaşamların içine uzay-zaman’ın yarattığı sıradışılıkları işliyorlar. kahramanımızın sıradan yaşantısı anlatılırken de uzun sekanslı sahnelerden besleniyorlar. temponun düşmeye başlaması da aslında bundan kaynaklanıyor. 3 dakika boyunca hiç konuşmanın olmadığı ama bir olayın anlatıldığı sahneler vardı bu bölümde.
şunu düşündürtmeye çalışıyorlar aslında. bakın 1. bölümde gördüğünüz ve sadece 2-3 cümle repliği olan kapıdaki sıradan bir güvenlik görevlisinin bile aslında ne kadar derin bir hikayesi var. yan rolleri başrole taşıyarak yanımızdan geçip giden insanların altında yatanları gösteriyorlar.
Spoiler içeren alan!
sanırım 3. bölümdü, bu bölümün başında da gördüğümüz asyalı kızın zamanı durdurabildiği bölümden beri bu adamın hikayesini bekliyorum. merakımdan değil de bu adamı işlemeyecek olsalar böyle bir sahnede kullanmazlardı diye düşünmüştüm. haklı çıkacak mıyım diye bekledim.
o bölümde zaman durmuşken restorana giriyorlardı ve bu siyahi arkadaşımızı görüp ‘acaba bunun hikayesi nedir, kim bilir nasıl bir hayatı var’ gibi bir şey soruyorlardı birbirlerine. aha dedim tamam ilerleyen bölümlerde bu adamı işleyecekler hatta restoran sahnesini bile koyarlar 3. bölümle kesişme yaratmak için diye düşündüm.
bırakın artık şu homofobiyi de. çarpık ilişki ne demek ya toplumun koyduğu kurallar çoğunluğa göre koyuluyor. senden de uyman bekleniyor. tıpkı bu ülkeyi akp’nin yönetmesiyle bütün ülkenin akpli olmak zorunda olmaması gibi. iki yetişkin insanın birbirine olan sevgisi size batıyorsa sorun sizdedir arkadaşlar.
insan insanı sever. cinsel eğilimlerin, seksüel yapının çeşitleri vardır. sen ve ben heteroseksüeliz diye herkes heteroseksüel olmak zorunda değil. kendi cinsine ilgi duyan homoseksüelden rahatsızsın anladık. biseksüelden de öyle. peki panseksüel, omniseksüel, interseksüel, triseksüel, poliseksüeller ? illa karşı cinsin memelerini, poposunu sevecek değilsin. sapyoseksüeller zekaya aşık olurlar. bu bir kadın da olabilir erkek de. onlar homoseksüel vs. gibi tanımlara sokulmamalıdır. sapyoseksüeller cinsel ilişkiye fiziksel sebeplerle değil karşısındaki partnerin zekasından dolayı girme eğilimindedirler. hatta hiçbir cinse karşı, cinselliğe karşı ilgi duymayan aseksüellik bile var. aşın artık şunları. her insan toplumda genel olarak kim neyi yapıyorsa onu yapmak zorunda değildir ve onu yapmıyor diye de hasta ya da çarpık değildir.
Popüler Yorumlar
ilk 3-4 bölümün temposundan uzaklaştı dizi. hikayeler silikleşiyor. tempo düşüyor ve dizi sıkmaya başlıyor. kaldı 2 bölüm buraya kadar gelmişim tabiki de izleyeceğim ama son 3 bölümdür diziden uzaklaşmaya başladım diyebilirim.
geriye baktığımızda şunu görüyoruz ki olağan, sıradan yaşamların içine uzay-zaman’ın yarattığı sıradışılıkları işliyorlar. kahramanımızın sıradan yaşantısı anlatılırken de uzun sekanslı sahnelerden besleniyorlar. temponun düşmeye başlaması da aslında bundan kaynaklanıyor. 3 dakika boyunca hiç konuşmanın olmadığı ama bir olayın anlatıldığı sahneler vardı bu bölümde.
şunu düşündürtmeye çalışıyorlar aslında. bakın 1. bölümde gördüğünüz ve sadece 2-3 cümle repliği olan kapıdaki sıradan bir güvenlik görevlisinin bile aslında ne kadar derin bir hikayesi var. yan rolleri başrole taşıyarak yanımızdan geçip giden insanların altında yatanları gösteriyorlar.
o bölümde zaman durmuşken restorana giriyorlardı ve bu siyahi arkadaşımızı görüp ‘acaba bunun hikayesi nedir, kim bilir nasıl bir hayatı var’ gibi bir şey soruyorlardı birbirlerine. aha dedim tamam ilerleyen bölümlerde bu adamı işleyecekler hatta restoran sahnesini bile koyarlar 3. bölümle kesişme yaratmak için diye düşündüm.
bırakın artık şu homofobiyi de. çarpık ilişki ne demek ya toplumun koyduğu kurallar çoğunluğa göre koyuluyor. senden de uyman bekleniyor. tıpkı bu ülkeyi akp’nin yönetmesiyle bütün ülkenin akpli olmak zorunda olmaması gibi. iki yetişkin insanın birbirine olan sevgisi size batıyorsa sorun sizdedir arkadaşlar.
insan insanı sever. cinsel eğilimlerin, seksüel yapının çeşitleri vardır. sen ve ben heteroseksüeliz diye herkes heteroseksüel olmak zorunda değil. kendi cinsine ilgi duyan homoseksüelden rahatsızsın anladık. biseksüelden de öyle. peki panseksüel, omniseksüel, interseksüel, triseksüel, poliseksüeller ? illa karşı cinsin memelerini, poposunu sevecek değilsin. sapyoseksüeller zekaya aşık olurlar. bu bir kadın da olabilir erkek de. onlar homoseksüel vs. gibi tanımlara sokulmamalıdır. sapyoseksüeller cinsel ilişkiye fiziksel sebeplerle değil karşısındaki partnerin zekasından dolayı girme eğilimindedirler. hatta hiçbir cinse karşı, cinselliğe karşı ilgi duymayan aseksüellik bile var. aşın artık şunları. her insan toplumda genel olarak kim neyi yapıyorsa onu yapmak zorunda değildir ve onu yapmıyor diye de hasta ya da çarpık değildir.
Tüm Yorumlar
+1
Bu bölümü gerçekten 2 günde bitirdim. 10 dakika 10 dakika izleye izleye sıkılıp, başka sayfalara geçip geri döndüm. Çok yavaş işleniyor bölümler. Bir yandan da sindire sindire tanıtıyorlar herkesi, hoşuma da gidiyor. Homoseksüellikten rahatsız olanlar olmuş, her dizide gözümüze sokulması mı gerekiyormuş vs gibi yorumlar vardı, silinmiş. Bu dizideki gibi, her dizide gözünüze sokulduğuna inandığınız gibi, gerçek hayatınızda da etrafınızda siz bilmeseniz de homoseksüel insanlar var. Sizin şirketinizin bekçisi, selamlaştığınız bakkalın oğlu, komşunuzun hiç evlenmemiş kız kardeşi gibi. Aynı her dizide gördüğünüz kadar çoklar. İnsanların kimi sevdiği, kiminle ilişkiye girdiği sizi neden rahatsız ediyor anlamıyorum. Bırakın herkes mutlu olduğu gibi yaşasın, size ne?
ilk 3-4 bölümün temposundan uzaklaştı dizi. hikayeler silikleşiyor. tempo düşüyor ve dizi sıkmaya başlıyor. kaldı 2 bölüm buraya kadar gelmişim tabiki de izleyeceğim ama son 3 bölümdür diziden uzaklaşmaya başladım diyebilirim.
geriye baktığımızda şunu görüyoruz ki olağan, sıradan yaşamların içine uzay-zaman’ın yarattığı sıradışılıkları işliyorlar. kahramanımızın sıradan yaşantısı anlatılırken de uzun sekanslı sahnelerden besleniyorlar. temponun düşmeye başlaması da aslında bundan kaynaklanıyor. 3 dakika boyunca hiç konuşmanın olmadığı ama bir olayın anlatıldığı sahneler vardı bu bölümde.
şunu düşündürtmeye çalışıyorlar aslında. bakın 1. bölümde gördüğünüz ve sadece 2-3 cümle repliği olan kapıdaki sıradan bir güvenlik görevlisinin bile aslında ne kadar derin bir hikayesi var. yan rolleri başrole taşıyarak yanımızdan geçip giden insanların altında yatanları gösteriyorlar.
o bölümde zaman durmuşken restorana giriyorlardı ve bu siyahi arkadaşımızı görüp ‘acaba bunun hikayesi nedir, kim bilir nasıl bir hayatı var’ gibi bir şey soruyorlardı birbirlerine. aha dedim tamam ilerleyen bölümlerde bu adamı işleyecekler hatta restoran sahnesini bile koyarlar 3. bölümle kesişme yaratmak için diye düşündüm.
bırakın artık şu homofobiyi de. çarpık ilişki ne demek ya toplumun koyduğu kurallar çoğunluğa göre koyuluyor. senden de uyman bekleniyor. tıpkı bu ülkeyi akp’nin yönetmesiyle bütün ülkenin akpli olmak zorunda olmaması gibi. iki yetişkin insanın birbirine olan sevgisi size batıyorsa sorun sizdedir arkadaşlar.
insan insanı sever. cinsel eğilimlerin, seksüel yapının çeşitleri vardır. sen ve ben heteroseksüeliz diye herkes heteroseksüel olmak zorunda değil. kendi cinsine ilgi duyan homoseksüelden rahatsızsın anladık. biseksüelden de öyle. peki panseksüel, omniseksüel, interseksüel, triseksüel, poliseksüeller ? illa karşı cinsin memelerini, poposunu sevecek değilsin. sapyoseksüeller zekaya aşık olurlar. bu bir kadın da olabilir erkek de. onlar homoseksüel vs. gibi tanımlara sokulmamalıdır. sapyoseksüeller cinsel ilişkiye fiziksel sebeplerle değil karşısındaki partnerin zekasından dolayı girme eğilimindedirler. hatta hiçbir cinse karşı, cinselliğe karşı ilgi duymayan aseksüellik bile var. aşın artık şunları. her insan toplumda genel olarak kim neyi yapıyorsa onu yapmak zorunda değildir ve onu yapmıyor diye de hasta ya da çarpık değildir.
not: homofobik arkadaş yorumlarını silip gitmiş. bu yüzden benim yorumum boşluğa haykırılan bir sitem gibi kalmış.
Giderken desene arkasından ”biraader ama bak i.nelik yapıyorsun” diye.
Tamam yeter artık bırakıyorum ben pes!