Dil SeçeneğiSugar 1.Sezon 1.Bölüm (Episode #1.1)

 5 Nis 24  |   25
Sinema Modu İzledim

Yorumlar (25)

Yorum yazabilmek için Giriş yapmalısınız.

    Tüm Yorumlar

  1. @ahmetyasyilmaz

    güzel kurgulanmış izlerken asla sıkmayan yapıya sahip zekice düşünülmüş bir yapım umarım çizgisini bozmaz beğendim :)

    0 0
  2. @kara akrep

    çokk keyif alarak izledim. teşekkürler diziboxx.

    0 0
  3. @lefleos

    güzel bir dizi gibi, bir pc oyunu vardı, Max Payne diye, admın iç sesi onu hatırlattı, başroldeki adamın kötü filmi yoktur zaten. Tebrikler

    0 0
  4. @uselessbir

    Popüler yeni dizilere giriyorum bakıyorum ilk açtığım dizi siyah beyaz, diğerini açıyorum o da siyah beyaz. Yıl olmuş 2024 hala siyah beyaz bir şeyler izliyoruz. Anlatımı güçlendirmek için elbette koyabilirsiniz ki çok da güzel olur ama bütün diziyi siyah beyaz yapmanın mantığı nedir? Netflixin bi dönem her diziye lgbt koyması gibi yorumladım. Gereksiz, yapılmak için yapılmış.

    Demek istediğimi düzgün anlamadan eleştirecek arkadaşlara da şunu diyeyim. En sevdiğim filmlerden birisi 12 Angry Man’dir. Siyah beyaz izleyebilriyorum o sorun değil hatta yeni çıkan Poor Things’de bir süre siyah beyazdı ama sonra düzeldi. Oradaki anlatım da hoşuma gitmişti. Ama bu şekilde bütün diziyi siyah beyaz göstermenin mantığını çözebilmiş değilim.

    0 -3
  5. @Borriz

    ilk bölüm olarak “mehhh” dedirtti sadece.

    0 0
  6. @SyphonFilter

    Apple bence iPhone yerine TV’sine önem vermeye devam etsin. Yine bir şaheser gelmiş.

    2 0
    • @i belive the fireflies

      Bu nasıl bir nick hocam 25 yıl geri attın beni.kafamda çınladı tema müziği :)

      1 0
    • @SyphonFilter

      O tema müziği unutulur mu. O zamanın en iyi oyunlarından biriydi dinamiğiyle, silahlarıyla, hikayesiyle ama işte John Sugar gibi, Gabriel Logan’ın da değeri bilinmedi. Adamlık işe yaramıyor :)

      1 0
    • @i belive the fireflies

      Aynen hocam fear effect ve parasit eve de o arada güme gitti. Ne marihuana tarlası yaktıktık be olsada oynasa şöle 5.konsule :)

      1 0
  7. @bronzehand

    Evet yine yorumlara bakın, ne diyor bu gençler anlamayıp bir şans verdim. Şimdi şöyle, anlamını bilmediğiniz sözcük tercihlerinizle (marjinallik gibi, pamuk gibi) anlatmaya çabaladığınızı izah edeyim:

    Şimdi Film Noir diye bir olay var. Böyle özellikle 50’lerden 60’lardan filmler. Bunlar siyah beyaz olup (zamanın tarzı), içinde böyle biraz romantizm, biraz karizmatik dedektifli, biraz mizahlı yapımlar. Her zaman siyah beyaz da değil, özellikle 80’lerden itibaren yapılanlar. Ama türe bir saygı duruşu babında yakın zamanda çekilse de siyah beyazda tutarlı olanları da mevcut. Chinatown, Year of the Dragon ve LA Confidental gibi benim çok sevdiğim örnekleri var. Bunlara öykünen (özenmeyle karışık kopya eden, öykünme ne demek siz onu da bilmezsiniz diye açıklıyorum) güncel yapımlar oluyor zaman zaman. Üzerinden birkaç on yıl geçince özleniyor malum modalar trendler. Bu izlediğiniz “şey” de tam olarak bu öykünme ile bezeli. O hani gerilim sahnelerinde çalan müziğe, kendi kendine konuşarak not düşen baş karaktere kadar. Sinema da müzik ve edebiyat gibidir. Tekrar tekrar dönüşler, hasretler olur, biri bir şeyler tüketerek büyür, ilerde yazar, senarist, müzisyen, yönetmen falan olduğunda ona çocukken ilham veren eserleri yeniden yorumlar vesaire. Elbette güncel kamera kullanımları, titreklik, kesik kesik aksiyon açıları vb. de mevcut. Bahsettiğim klasik örneklerde bunu pek göremezsiniz. Doğal olarak eski-yeni hoş bir karışım olmuş, boğazdan kolay geçiyor, film noir’in kendine has yavaş akışı, dramaturjisi de yerinde kaldığından genç izleyiciye alışmadığı bir akış sunması normaldir. Şimdi 20 yaşında olsam var ya… binlerce güzel film dizi olurdu önümde. Saçma sapan sosyal medya dis’leşmelerini tüketeceğinize yapıştırın Google’a “list of best film noir”, yapın bir liste, gömün gitsin sevdiyseniz… Hatta sizin için chatgpt’den bi liste de yaptırdım, hepsine katılmıyorum ama iyi bir başlangıç olacaktır, çok sevdiklerimi ilk beşe yazdım:

    Chinatown (1974)
    L.A. Confidential (1997)
    Year of the Dragon (1985)
    Eastern Promises (2007)
    Taxi Driver (1976)
    Sunset Boulevard (1950)
    The Third Man (1949)
    In a Lonely Place (1950)
    Night and the City (1950)
    The Asphalt Jungle (1950)
    The Big Heat (1953)
    Kiss Me Deadly (1955)
    The Killing (1956)
    Sweet Smell of Success (1957)
    Touch of Evil (1958)
    Elevator to the Gallows (1958)
    Odds Against Tomorrow (1959)
    Compulsion (1959)
    Anatomy of a Murder (1959)
    North by Northwest (1959)
    Blade Runner (1982)
    Body Heat (1981)
    Mulholland Drive (2001)
    The Usual Suspects (1995)
    Heat (1995)
    Se7en (1995)
    Memento (2000)
    Zodiac (2007)
    Drive (2011)
    Sin City (2005)
    The Long Goodbye (1973)
    Fargo (1996)
    Mystic River (2003)

    Aşağıda bir yorumda Moonlighting denmiş dizi, KESİNLİKLE katılırım, bravo, güzel yorum. Dedelerinizin ninelerinizin kuşağı bayılarak izlemişti Türkiye’de, hatta Bruce Willis’i sevdiren yapımdır. Türkiye’de de oynadığından TV’de sanıyorum, 10 yıl geç de olsa büyük ilgiyle izlenmişti.

    Velhasıl-ı kelam iyi seyirler. Enterasan yorumlarınız için teşekkür ederim, hiç şaşırtmıyorsunuz hiç, ne zaman garip sözcükler havalarda uçuşsa aha diyorum güzel ki anlatmaya kasmış gençler, marjinal, harika görüntü kalitesi falan alakasız bir kova tanım kullanmışlar, demek ki bir şeyler dönüyor. :)

    25 -1
    • @i belive the fireflies

      Naabtın üstat bu güruh seni çetcipiti sanar kime anlatıyosun.Buralar komple dutluk :)

      2 0
    • @bronzehand

      @i belive the fireflies
      Anama da sövebilirler, yurdumun gencidir, canları sağolsun. :)

      2 0
  8. @T.sutay

    ruyalarim erkegi , ugruna irlandaya gitmeyi goze aldigim erkek ama orada degil belki ona benzeyen birini bulurum, erkeklerin tanrisi collin bayiliyorum sana .

    0 -4
  9. @ozqe

    vay anasını sayın seyiciler.

    1 0
  10. @Hopebringer

    Siyah beyaz ile renkli arasındaki geçişleri güzel ayarlamışlar. Colin Farrell diziyi tek başına çok güzel taşımış. Sean Bean’ın oynadığı Legends diye bir dizi vardı. Oradaki karakterini hatırlattı Sugar. Aynı şekilde o dizide de hangisi gerçek hangisi sanrı karışıyordu. İzlemeyenlere öneririm.

    2 0
  11. @itsbritney

    Collinden iyi James Bond olurmus onu anladim . Diziye gelirsek Sugar’in gördüklerine pek güvenmemek gerekiyor sanirim, halüsinasyonlardan dolayi ne gercek ne hayal bilmece

    0 -1
  12. @ardacettkin

    akıyor,izlenir

    0 0
  13. @TQMMQT

    Dakika bir gol bir. Adam Japanya’da bir eve giriyor. Ancak evin kapısı içeri doğru açılıyor!!!! Japonya’ da giriş kapısı içeriye doğru açılan bina veya daire bulmanız inkansıza yakındır. Orası bir deprem ülkesi. Aynı bizimki gibi. Ancak adamlar bizim halen almamakta israr ettiğimiz dersleri çoktan anlışlar ve ona göre bina inşa ediyorlar. Kapıların açılma yönüne kadar…

    1 0
    • @ADANALI_TROOPER

      ordulu bir müteahhit yapmış olabilir japonyada çok var

      2 0
  14. @Ratfi

    Şu dizi değerlenmezse kahrımdan çıldırırım. Tek beni mi bu kadar etkiledi bilmiyorum ama diğer dizilere hiç benzemiyor. Bir kere marjinallik ve sanatsallık üst düzey. Kamera açıları ve görüntüler cidden bayağı etkileyici. Oyunculuklardan bahsetmeye gerek bile yok, muazzam. Yalnız Colin Farrel’ın kaç dili öğrenmeye çalıştığını çok merak ettim. Sadece bu bölümde ana dili hariç Arapça, İspanyolca ve Japonca konuştu.

    0 0
  15. @sahinkoseoglu35

    Az önce ben ne izledim.O kadar özenli senaryo,ışık ve kurgu.Bence pamuk gibi yumuşacık bir dizi. Sanki yıllar öncesinden tadı damağımda kalmış moonlighting dizisini izlemiş gibi oldum.Zekice,yumuşacık,gürültüsüz,sade,insancıl

    2 0
  16. @xafer2003

    guzel , gunumuzdeki polisiyelerden farklı , modern bir noir olmus …

    0 0
  17. @tubaesenkaya

    güzel dizi ben de devamını bekliyorum

    0 0
  18. @meterb

    bekliyoruzz

    0 0