Kaç yaşındasın bilmiyorum ama çook çok genç olduğun kanaatindeyim. Yorumlarını yaparken insanlara hakaret etmemeye dikkat etmelisin. Dizi için “abartılı”, “saçmalıkla dolu”, “ben beğenmedim” diyebilirsin. Bu senin kişisel zevk ve görüşündür. Ancak, “bu tür saçmalıkları bayıla bayıla ne kadar izlemeye devam edeceksiniz?” diye sorarsan kendini çok akıllı, diğer insanları ize “zavallı aptal” olarak nitelendirirsin ki, buna hakkın yok. Üstüne üstlük, sence insanlar o kadar aptal ki, eksi puanların ard arda geleceğinden de eminsin. Evet, tahmin ettiğin gibi ben de eksi puan verenlerden biriyim. Ama bil ki bu eksiyi dizi hakkındaki görüşüne değil, insanları küçümseyen kibirli cümlelerine verdim.
Gelelim diziye: Telepati ve telekinezi fizik ötesi olarak kabul edilen, henüz varlığı kanıtlanmamış olsa da klinik psikiyatri ve nöroloji gibi ana bilim dalları tarafından üzerinde ciddi araştırmalar yapılan konular. Bu nedenle, henüz kanıtlanmadı diye bunları saçmalık olarak değerlendirmek yanlış. Uzayın bükülmesi ise yine quantum fiziği gibi çok karmaşık bir bilim tarafından incelenen, ortaya konulan hipotezlerin pek çoğunun bütün bilim adamları tarafından kabul gördüğü ancak teknoloji yetersizliği nedeniyle “henüz” kanıtlanamadığı bir kavram.
Bak, karşındakini küçümsemeden, “aptal ergen” muamelesi yapmadan bilgilendirme ve yorum yapılabiliyormuş, değil mi?
Sevgili Meriç, ben 56 yaşındayım. Sence yeterince bu tür dizi izlemiş miyimdir, yeterince tecrübe edinmiş miyimdir, ne dersin? Şimdi, eğitim alanım mesleğim, uzmanlık alanımdan söz edip “hava atar” konuma gelmeyeceğim. Amacım seninle sidik yarıştırmak değil. Sözlerimi yineliyorum, diziyi saçma bulman başka şey, izleyenleri aşağılaman başka şey; ve benim tepkim insanları aşağılamana. Bunu net olarak yazıp belirttim. Ama sen hala hakaret etmeden ve aşağılamadan iki kelimeyi bir araya getirip yazışmaktan yoksun davranıyorsun. Ah, evet!…. Sen cevap verme tenezzülünde bulunarak çok büyük bir şey bahşettin bana; o kadar büyük o kadar ulaşılmazsın ki, bana nasıl cevap verdiğine şaşıyor, oturup kalkıp şükürler ediyorum.
Evlat, in aşağıya. Tekrar ediyorum bu kadar yüksekten bakma insanlara.
Yeni sezona 2 gün kala bende bir deneyeyim dedim,dünyada bu kadar beğeni toplaması tesadüf olamaz.İlk bölümü izlerken sıkılmadım ama heyecanlandım da diyemem.Eleven’ın karakteri ilgi çekici geldi.Devam edelim bakalım. :)
@Meric Gencturk yazdıkların doğrudur ya da yanlıştır bunu söylemicem fakat üslubun çok kötü eğer insanları bilgilendirmak ya da sadece eleştiri yapmak istiyorsan azıcık saygılı olmasın.çünkü sen diziyi beğenmeyebilirsin fakat beğenen insanlara hakaret etmek sana birşey kazandırmaz.
Bütün ergenlerin, ergenleşmeye yüz utan sivilcelerine inat , seyretmekde olduğum diğer dizilerdeki gibi, hoş vakit geçirmek adına izlemeye devam. Bu bilmiş yorumları yapanların , google amcaları olmadan, fizik ve matematik seviyelerini, çok merak ettim.
insanların sivilcelenmesi onların tavırlarıyla ilgili değildir. emin olun o sizin “sivilceli ergen” dediğiniz kişiler sizlerden daha olgun davranıyorlar.
Kesinlikle tavsiye ediyorum, birazcık korku var ama gerilim, gizem ve fantastik(muhtemelen daha çok bilimkurgu henüz net değil) konularında bir şaheser olacak gibi hissediyorum.
Tüm bölümleri izlemeyi yeni bitirdim. Harika bir hikaye. Özellikle çocuk oyuncuların performansı taktire şayan. Bir çok sahnede tüylerim diken diken oldu.
Sencer Coşkun, hocam, televizyonda söylenen “country” kelimesi orada ülke anlamında değil semt,ilçe vs. tarzı ufak yerler için kullanılan diğer bir tabirdir. Bir daha denk gelirsen diye söyledim sadece. Kolay gelsin bu arada senin çevirilerini zevkle okuyorum :)
telepati ve telekinesis kullanan çocuk güçlerini kullanınca burnu kanıyor. paralel evrenler, zaman ve uzayın bükülmesini kağıt kalem üzerinde gösteren bir bilim adamı, kalemi kağıdın içinden geçirmezse de olmaz tabi! orjinallikten uzak bu saçmalıkları bayıla bayıla izlemeye daha ne kadar devam edeceksiniz?
imdb puanı 9.3 ancak gerçek puanı 6’yı bile geçmemesi gerekecek rezalet bir yapım. Hadi şimdi eksileyin yorumumu.
Kaç yaşındasın bilmiyorum ama çook çok genç olduğun kanaatindeyim. Yorumlarını yaparken insanlara hakaret etmemeye dikkat etmelisin. Dizi için “abartılı”, “saçmalıkla dolu”, “ben beğenmedim” diyebilirsin. Bu senin kişisel zevk ve görüşündür. Ancak, “bu tür saçmalıkları bayıla bayıla ne kadar izlemeye devam edeceksiniz?” diye sorarsan kendini çok akıllı, diğer insanları ize “zavallı aptal” olarak nitelendirirsin ki, buna hakkın yok. Üstüne üstlük, sence insanlar o kadar aptal ki, eksi puanların ard arda geleceğinden de eminsin. Evet, tahmin ettiğin gibi ben de eksi puan verenlerden biriyim. Ama bil ki bu eksiyi dizi hakkındaki görüşüne değil, insanları küçümseyen kibirli cümlelerine verdim.
Gelelim diziye: Telepati ve telekinezi fizik ötesi olarak kabul edilen, henüz varlığı kanıtlanmamış olsa da klinik psikiyatri ve nöroloji gibi ana bilim dalları tarafından üzerinde ciddi araştırmalar yapılan konular. Bu nedenle, henüz kanıtlanmadı diye bunları saçmalık olarak değerlendirmek yanlış. Uzayın bükülmesi ise yine quantum fiziği gibi çok karmaşık bir bilim tarafından incelenen, ortaya konulan hipotezlerin pek çoğunun bütün bilim adamları tarafından kabul gördüğü ancak teknoloji yetersizliği nedeniyle “henüz” kanıtlanamadığı bir kavram.
Bak, karşındakini küçümsemeden, “aptal ergen” muamelesi yapmadan bilgilendirme ve yorum yapılabiliyormuş, değil mi?
hepsini izleyip yorum yaptım ki senin gibi bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayayım. Sonunu nereye bağlayacakları da önemliydi yorumumu yapmadan önce ama senin gibiler ilk bölümünü izleyip bir iki tane sahneye tav olup çok güzel dizi diye hemen gaza gelmesini bilir.
@volovun
hayatında ilk defa izlemişsin belli ki böyle bir yapımı o yüzden sana saçma ve orjinallikten uzak gelmediği için hemen cevap verme isteği duymuşsun. ben ise bu zamana kadar bu ve bunun gibi bir sürü dizi ve film izlediğim ve tecrübeli olduğum için rahatça yorum yapabiliyorum. Bu durumda hangimizin yaşı daha genç oluyor?
telepati ve telekinesis hakkında ciddi araştırmalar yapılıyor diye ortaya zırvalayıp kurtulmak kolay. Güvenilir kaynak göster buraya link ver şu şu üniversitenin şu profesörleri bu konularda araştırma yapıyor falan diye. Verebileceğini sanmıyorum. Ama daha önceki yorumumda da bahsettiğim gibi telekinesis ve telepati kullanan süper kahramanın burnunun kanaması gibi olayların örneklerini resident evil, heroes, chronicle, the 4400 (ve daha örneklerini çoğaltabilirim) yapımlarında da görebiliriz. Yunus sesi çıkaran uzaylı yaratıkları da aynı şekilde bir sürü bilimkurgu ve korku filminde yine kullandılar, paralel evren muhabbetini aynı şekilde birsürü yapımda kullandılar ve dönüp dolaşıp aynı konuları işliyorlar. İşlerlerken oyunculukların gittikçe daha da rezalet olması ayrı bir sorun. Her sahnede özellikle eleven rolündeki kızın gülmemek için kendini zor tutması dizinin korku atmosferini bile bozuyor. Bana yaşımın genç olduğunu söyleyen bunların farkında olacak yaşa gelmemiş boyalı gazete haberi gibi kaynaksız delilsiz bilmem ne bilimadamları araştırmasını yapıyor falan diyor. Belki bi ümit aklın başına gelir diye zahmed edip sana cevap verdim kıymetini bil ilerde bir daha bilgi sahibi olmadan tecrübe edinmeden fikrini beyan etme.
Sevgili Meriç, ben 56 yaşındayım. Sence yeterince bu tür dizi izlemiş miyimdir, yeterince tecrübe edinmiş miyimdir, ne dersin? Şimdi, eğitim alanım mesleğim, uzmanlık alanımdan söz edip “hava atar” konuma gelmeyeceğim. Amacım seninle sidik yarıştırmak değil. Sözlerimi yineliyorum, diziyi saçma bulman başka şey, izleyenleri aşağılaman başka şey; ve benim tepkim insanları aşağılamana. Bunu net olarak yazıp belirttim. Ama sen hala hakaret etmeden ve aşağılamadan iki kelimeyi bir araya getirip yazışmaktan yoksun davranıyorsun. Ah, evet!…. Sen cevap verme tenezzülünde bulunarak çok büyük bir şey bahşettin bana; o kadar büyük o kadar ulaşılmazsın ki, bana nasıl cevap verdiğine şaşıyor, oturup kalkıp şükürler ediyorum.
Evlat, in aşağıya. Tekrar ediyorum bu kadar yüksekten bakma insanlara.
56 yaşına gelip hala kaynak göstermeden psychokinesis hakkında bilimadamları araştırma yapıyor diyebiliyorsan seni ciddiye almasını bekleme kimsenin. Kaldı ki ilk yorumumu bile yanlış anlamışsın. Dizide geçen gerçek dışı olaylardan dolayı dizi saçma olmuyor. Benim de severek izlediğim korku ve bilimkurgu filmleri var. Saçma olması orjinallikten uzak ve daha önce işlenmiş olan bilim kurgu ve korku filmi konseptlerini en ince detaylarına kadar kalitesiz bir şekilde taklit edip yinelenmiş olması yani orjinal olmamasıdır. Size tekrar tekrar ısıtılarak sunulan bu bayat yapımları beğendiğiniz sürece yeni ve orjinal bir fikir beklemeyin. Ancak konuyu yanlış anlayıp üstüne bir de alınganlık yapıp hakaret ettiğimi düşünerek sataşmayı sen başlatıyorsun. Defalarca tekrar edilmiş, ayrıntısına kadar taklit edilmiş olan bir yapımı burdaki kullanıcıların olumlu ve heyecanlı yorumlarına bakıp hayret ettiğimi özgür bir şekilde dile getirdim. Senin beğendiğin bir şeyi saçma ve gereksiz bulunca sana hakaret etmiş ve yüksekten bakmış olduğumu düşünüyorsan ciddi kompleks sorunların olduğunu düşünürüm. Tartışmayı uzatmaya gerek yok benim gibi düşünenin çoğunlukta olmayacağını biliyordum zaten ki bunu da ilk yorumdan beri beklediğimi belirtmiştim.
-The Invention of Telepathy, (Luckhurst, R.) 1870-1901. Oxford University Press.
-A review of the Pearce-Pratt distance series of ESP tests, Rhine, J. B. – Pratt, J.
Journal of Parapsycology
-Test for Telepathy, Scientific American
bunlar yeterli mi bebe? yetmezse daha çıkar. istersen Türkçe hatta latincelerini de bulurum da ne uğraşıcam la git kendin öğren de azıcık bilgin olsun.
ben başkaları gibi insan aşağılamaktan çekinmem, düşünmeden muhalefet yapanlara ayar olur, cahilce bilmişlik yapanları itin götüne sokup çıkarmaktan ayrıca bi haz alırım.
kaldı ki senin gibi ukala, laf ebesi zıngırdak bebeler, neyin ne olduğunu bildiği halde; zıtlık yaratıp, insanları sinirlendirmeyi çok sever. dolayısıyla beni tahrik etmiceğini umuyor, yanıtın olursa cevap vermiceğimi bilmeni istiyorum.
ayrıca zahmeD değil, zahmet amk.
Eğer, “araştırmam için bana bir kaç kaynak verir misiniz lütfen?” deseydin sana kaynak verirdim. Ama zırvaladığımı beyan eden bir şahsa oturup, uğraşıp kaynak bulmam. Ama zaten senin amacın da bu. Buna biz, “kışkırtarak pasifize etmek” diyoruz. Bu davranışının iki farklı beklentisi vardır. Birincisi karşı tarafı bezdirip tartışma dışı bırakmak, ikincisi ise sınırları aştırıp haksız duruma düşürmek. Geken arkadaşımın düştüğü tuzak da bu işte. Yazısına baktığında beğeni almadığını görüyoruz. Oysa istediğin kaynağı sana vermiş, “taşı gediğine koymuş”. Ne yazık ki üslubunu bozduğu için konuyu takip edenler arasında olumsuz bir etki bırakmış. Üslubunu bozmasaydı, verdiği cevap onlarca beğeni alabilirdi. Yine de kendisine bana destek vermeye çabaladığı ve üşenmeyip söz konusu kaynakları araştırıp bulduğu ve yazdığı için teşekkür ederim. Ancak Meriç kardeşim, senin bu tutumunu genelde sadece sanal ortamlarda sürdürebildiğini, klavye başında zihninin açıldığını ama yüz yüze ortamlarda konuşmayı pek beceremediğini düşünüyorum. Yanılıyor olabilir miyim? Elbette olabilirim ama senin tutumundaki çoğunlukta görülen, benim teşhisim doğrultusundadır.
İnsanları aşağıladığın konusunda da hiiiç yan çizme, yazdığına sahip çık. “bunları bayıla bayıla izlemeye devam mı edeceksiniz?” sorusu site üyelerine yönelik ve gayet aşağılayıcı.
Bu konuya bundan sonra başka bir şey yazmayacağım. Bence, kendine bir iyilik yap. Anne-babanın tanıdığı, akıl danışıp sohbet edebileceğiniz tanıdığınız bir psikolog/psikiyatr varsa, senin yazdıklarını ve sana verilen cevapları göster, okut ve yorum yapmasını iste. Yaptığı yorumları dikkatle dinle ve vereceği tavsiyelere uy.
@geken denen şahsın gösterdiği kaynaklar google a telepathy yazılıp aratılmış şeyler. Üstelik bahsi geçen konularla bile alakası olmayan ve 100 küsür yıl önce yazılmış çizilmiş şeyler. Hal böyle olunca hala seni ve @geken denen şahsı ciddiye alamıyorum kusura bakmayın. Konuyu da öyle bir yere saptırdın ki hangi birisiyle dalga geçeceğimi şaşırmış durumdayım. 2016 yılında telepatiyle telekinesisle alakalı bilimadamlarının araştırma yaptığına mı gülsem, okduğunu anlayamamana mı, “psikolog’a görün” “yaşın kaç” gibi demogoji yapmana mı yoksa 3. sınıf başarısız bir yapımı savunmana mı bilemiyorum. İlk yorumumda bu diziyi beğenenlere aşağılama niyetim yoktu ama şimdi öyle anlaşılması iyi olmuş diyorum. Sonuna kadar hakediyorsunuz. :)
Geken arkadaşım. Tuzağa düşmek terimi üzerinde izninizi isteyerek ısrar edeceğim. Delikanlının ilk yorumunun son paragrafında site üyelerini kışkırtmaya çalıştığını görüyoruz. “Verin şimdi eksi puanları” diyor. Eksi puan verdirerek, küfrettirerek amacına ulaşıyor. Bu, onun egosunu tatmin etme yöntemi. Siz küfrederek onu cezalandırdığınızı düşünürken, o amacına ulaşmış bir şekilde suratında kocaman gülümsemeyle eksi puanlara ve siziin küfürlerinize bakıp mutlu oluyor. Onun istediği şeyi yapıyorsunuz. Umarım, tuzağa düştüğünüzü belirtirken neye dayandığımı ifade edebilmişimdir.
Bu garip, biraz tatsız konuyu takip eden site üyelerine:
Telepati ve telekinezinin araştırılması, 1800’lü yılların sonlarında sinirler üzerinden duyu ve bilgi aktarımının elektrik akımlarıyla gerçekleştiğinin keşfi ile radyo dalgalarının keşfinin tesadüfen aynı döneme rastlamasıyla tetiklenmiş, çeşitli üniversitelerde nöro-elektrik akımının radyo dalgalarına çevrilebileceği teorisi ortaya atılmış, bunun gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceği araştırılmaya, cihazlar tasarlanmaya, deneyler yapılmaya başlanmıştır. Henüz bu akımların tam anlamıyla radyo dalgasına çevrilerek düşünce ve fiziksel etkinlik aktarımı başarılı olamasa da, bu gün kullanılan ve başta epilepsi nöbetleri olmak üzere çeşitli beyin hastalıklarında beyin aktivitelerinin ölçülmesi ve grafiklenmesini sağlayan bek çok cihazın esin kaynağı, telepati konusunda yapılan araştırmalar ve deneylerdir. Bu araştırma ve deneyleri, sağda solda kaşık çatal büken insanların gösterileriyle karıştırmamakta da fayda var. Bu alanda gösteri yapanlara “sahte bilim” adı veriliyor. Bir üniversite yayınını hele hele Oxford University Press’i küçümseyip google arama sonuçlarıyla kıyaslamak oldukça düşük seviyeli, acınası bir davranış. Bu husustaki en yeni tarihli akademik yayınlardan biri Jan Dalkvist Telephatic Group Communication of Emotions as a Function of Belief in Telephathy adlı makalesidir (Stockholm University Dept of Psychology 5.10.2011)
Bu yorumlar silsilesinin ilkinde ti ye alınan bir başka konu ise dikkatinizi çekmiştir, uzay ve zamanın bükülmesi konusu. Bu da yeni değil ve çok tanıdığımız bir isim tarafından, Albert Einstein tarafından ortaya atılıyor. Ancak teorinin ortaya atıldığı dönemde üzerinde çok durulmayıp daha çok ışık hızı, zamanın göreceliği konuları daha çok ele alınıyor. İşte bu nedenledir ki, uzay dizisi kültlerinden “Star Trek” te gemiler uzayı bükerek değil, ışık hızını aşarak seyehat ediyor, bu eğilim yıllarca devam ediyor. Ben fizikçi olmadığım için bu konuda çok kaynak gösteremeyeceğim ama bu yorumları takip edip konuya merak duyan arkadaşlarımız biraz araştırmayla kendilerini tatmin edecek bilgiye ulaşabilir. Bu arkadaşlara Discovery Science takip etmelerini öneririm. Orada programlar evrile çevrile yeniden ve hep yeniden yayınlandığı için günün birinde rastlayabilirler. “How the Universe Works” bu konuya en çok rastlama ihtimalleri olan program. Yanlış hatırlamıyorsam 2003 yılından sonra uzay ve zamanın bükülebilirliği yeniden ve ciddi bir şekilde ele alınıyor. Astro fizikçiler, quantum fizikçileri konuyla oldukça yoğun ilgileniyorlar ve benim gibi fiziği sadece merak seviyesinde bilip anlatanlara da aynen kalemi uzayı temsil eden büktükleri kağıda sokarak anlatıyorlar. Bu kadar basit seviyeye indirildiğinde ben anlıyorum. Fizik konusunda benden daha da cahil ama inatçı insanlarda kalemi ne yapıyorlar inanın bilmiyorum.
Tüm site üyelerine sağlıklı günler, iyi seyirler diliyorum.
dizi, engin kültürüne ve bilgi birikimine hitap etmedi ve çok klişe geldiyse izlemeyiver sen de birader… izleyenin, sevenin zevkini neden aşağılıyorsun?
eleştirilerinin çoğuna katılıyorum. hikaye kesinlikle klişe. stephen king hikayelerinden,bilim kurgu klasiklerine; wes craven’den resident evi’le, in to mouth of madness’tan prince of darknes’a ve firestarter’a kadar milyon tane aparma var. çok da gerçekçi olmayan garip bir “bilim” anlayışını bu filmde de görüyoruz. ve gene dediğin gibi winona ryder berbat oynuyor. Ancak bunu izleyen genç insanlar da çok. bu türe yeni alışmakta olanlar için türün tüm özelliklerini gösteren derli toplu bir yapım var elimizde. hikaye orijinal olmasa da iyi kotarılmış. ben şahsen bir stephen king klasiği izlermişçesine oturup zevkle izledim sekiz bölümü de. 80ler atmosferini çok güzel vermişler bence. o yüzden çok sert eleştirmek gereksiz. gayet derli toplu, güzel bir dizi.
Millet boşuna gaza gelmiş. Kültürsüz insan bu dizinin konseptini ve alt metinlerini zaten idrak edemez. Laf yetiştirmeye çalışmamak lazım böyle davarlara.
tespit süper. Kağıdı katla kalmele del. Bilimsel anlatım budur.
@volovun 56 sene boşa yaşamışsınız. Kırılmayında bu dizi dahil bir ton sineme filminin asıl çıkış noktaları çok başka ..
Ya öncelikle üslubunda korkunç derecede aşağılayıcı bir kelime aslında yok. Biraz abartılmış bu tartışma işi bence de neyse. Küfürlü yorum da yok direkt aşağılama da yok aslında ama alttaki saygıdeğer abinin konuşması mantıksız bir yere parmak basmamış. Adamcağız sana kötü bir şey de dememiş ben senin yerinde olsaydım afedersiniz der geçerdim. Bu arada eksilemedim yorumunu ben kendi adıma çünkü neden? Çünkü nasıl izliyorsunuz şaşıyorum demek hakkaten tam anlamıyla hakaret içermiyor öncelikle. Ayrıca bu alan YORUMLAR kısmı. Yani burada indirekt olarak ben bu diziyi beğenmedim şeklinde yorum atılmış. Keşke bu tartışma böyle saçma şekilde uzamasaymış.
Bu arada ama şunu da diyeyim herkes kendi beğendiği şeyleri izleyecektir sen veya ben veya x kişisi ne derse desin boşuna nefes tüketiyorsun. Şu uğurda harcadığın efor denize bir damla su koymaya benziyor.
Gelecekten geliyorum, umarım bu kendini bir şey sanan ergen tavırların biraz olgunlaşmıştır da her şeye hala böyle boş boş yorumlar yapmıyorsundur Meriç. Beyefendi sana yaşını söylemiş, o yaşa hürmeten bile saygı çerçevesinde bir yorum yapmaktan aciz kalmışsın. Seneler geçti ama hala kulaklarını çınlatıyordur eminim bu yorumları okuyan insanlar.
Ben de sana katılıyorum yani bu diziyi beğendim ama hep aynı aynı konular olunca insan bir yerden sonra sıkılıyor yani şahsen bende öyle oluyor umarım yeni yeni konularla hayal güçlerinin sınırlarını aşıp bizim de ufkumuzu açabilirler hep dönüp dolaşıp aynı yerde sekmektense
diğer bölümler de başka sitelerde yayınlandı. bu diziye de powers gibi davranmayın . powers 8 küsür bölümü yayınlandı ama halen burada birinci bölümü var . bu arada powers bölümlerini de yükleyin lütfen
Popüler Yorumlar
Meriç arkadaşım,
Kaç yaşındasın bilmiyorum ama çook çok genç olduğun kanaatindeyim. Yorumlarını yaparken insanlara hakaret etmemeye dikkat etmelisin. Dizi için “abartılı”, “saçmalıkla dolu”, “ben beğenmedim” diyebilirsin. Bu senin kişisel zevk ve görüşündür. Ancak, “bu tür saçmalıkları bayıla bayıla ne kadar izlemeye devam edeceksiniz?” diye sorarsan kendini çok akıllı, diğer insanları ize “zavallı aptal” olarak nitelendirirsin ki, buna hakkın yok. Üstüne üstlük, sence insanlar o kadar aptal ki, eksi puanların ard arda geleceğinden de eminsin. Evet, tahmin ettiğin gibi ben de eksi puan verenlerden biriyim. Ama bil ki bu eksiyi dizi hakkındaki görüşüne değil, insanları küçümseyen kibirli cümlelerine verdim.
Gelelim diziye: Telepati ve telekinezi fizik ötesi olarak kabul edilen, henüz varlığı kanıtlanmamış olsa da klinik psikiyatri ve nöroloji gibi ana bilim dalları tarafından üzerinde ciddi araştırmalar yapılan konular. Bu nedenle, henüz kanıtlanmadı diye bunları saçmalık olarak değerlendirmek yanlış. Uzayın bükülmesi ise yine quantum fiziği gibi çok karmaşık bir bilim tarafından incelenen, ortaya konulan hipotezlerin pek çoğunun bütün bilim adamları tarafından kabul gördüğü ancak teknoloji yetersizliği nedeniyle “henüz” kanıtlanamadığı bir kavram.
Bak, karşındakini küçümsemeden, “aptal ergen” muamelesi yapmadan bilgilendirme ve yorum yapılabiliyormuş, değil mi?
Sevgili Meriç, ben 56 yaşındayım. Sence yeterince bu tür dizi izlemiş miyimdir, yeterince tecrübe edinmiş miyimdir, ne dersin? Şimdi, eğitim alanım mesleğim, uzmanlık alanımdan söz edip “hava atar” konuma gelmeyeceğim. Amacım seninle sidik yarıştırmak değil. Sözlerimi yineliyorum, diziyi saçma bulman başka şey, izleyenleri aşağılaman başka şey; ve benim tepkim insanları aşağılamana. Bunu net olarak yazıp belirttim. Ama sen hala hakaret etmeden ve aşağılamadan iki kelimeyi bir araya getirip yazışmaktan yoksun davranıyorsun. Ah, evet!…. Sen cevap verme tenezzülünde bulunarak çok büyük bir şey bahşettin bana; o kadar büyük o kadar ulaşılmazsın ki, bana nasıl cevap verdiğine şaşıyor, oturup kalkıp şükürler ediyorum.
Evlat, in aşağıya. Tekrar ediyorum bu kadar yüksekten bakma insanlara.
Tüm Yorumlar
Open load alternatifi kırık. başka formatta izletmiyor telefonum yardımcı olurmusunuz
Diziye yeni başladım uzun zamandır duyuyordum adını gayet heyecanlı ve iyi bir şekilde başladı umarım böle devam eder.
Diziye yeni başlıyorum, dizi hakkında okuduklarım bende stephen king ‘it’ kitabını düşündürdü.
Yeni sezona 2 gün kala bende bir deneyeyim dedim,dünyada bu kadar beğeni toplaması tesadüf olamaz.İlk bölümü izlerken sıkılmadım ama heyecanlandım da diyemem.Eleven’ın karakteri ilgi çekici geldi.Devam edelim bakalım. :)
Dizi çok sürükleyici, umarım böyle devam eder.
müzik onnumara, Dying Light oyunundaki müziğe benzettim gerilim sahnelerine onnumara yakışıyor. bu dizi ana konu oturana kadar fena iş yapar.
@Meric Gencturk yazdıkların doğrudur ya da yanlıştır bunu söylemicem fakat üslubun çok kötü eğer insanları bilgilendirmak ya da sadece eleştiri yapmak istiyorsan azıcık saygılı olmasın.çünkü sen diziyi beğenmeyebilirsin fakat beğenen insanlara hakaret etmek sana birşey kazandırmaz.
Çok güzel başladı bakalım devamı nasıl olacak
Başarılı.
Ne güzel herkes kendini ispatlamaya çalışıyor. Ne hakkında yorum yapıldı ? :)
bi çok sahnesi E.T.yi hatırlattı bana, güzel başladı
Bütün ergenlerin, ergenleşmeye yüz utan sivilcelerine inat , seyretmekde olduğum diğer dizilerdeki gibi, hoş vakit geçirmek adına izlemeye devam. Bu bilmiş yorumları yapanların , google amcaları olmadan, fizik ve matematik seviyelerini, çok merak ettim.
insanların sivilcelenmesi onların tavırlarıyla ilgili değildir. emin olun o sizin “sivilceli ergen” dediğiniz kişiler sizlerden daha olgun davranıyorlar.
Burnuma buram buram Beyond Two Souls kokusu geldi hayırlısı.
aynen
Dizi çok güzel başladı bakalım diğer bölümler nasıl olucak :)
İlk bölümünden izlemeye çok sardı bugün hepsini bitirmeliyim.
Gayet füzel çok beğendim merak uyandırıcı kesinlikle öneririm
Kesinlikle tavsiye ediyorum, birazcık korku var ama gerilim, gizem ve fantastik(muhtemelen daha çok bilimkurgu henüz net değil) konularında bir şaheser olacak gibi hissediyorum.
bir x files havası aldım, güzel başladı…
jenerik müziği x-files esintili, beğendim…
Altyazısız seçenekleride koyarmısınız ekranda yazı istemiyenler için ideal oluyor. Altyazısız sade ingilizce istiyoruz @dizibox
Oğlundan küçük gösteren annemi olur. ryderda suç yok, rol yakismamis
Tüm bölümleri izlemeyi yeni bitirdim. Harika bir hikaye. Özellikle çocuk oyuncuların performansı taktire şayan. Bir çok sahnede tüylerim diken diken oldu.
Sencer Coşkun, hocam, televizyonda söylenen “country” kelimesi orada ülke anlamında değil semt,ilçe vs. tarzı ufak yerler için kullanılan diğer bir tabirdir. Bir daha denk gelirsen diye söyledim sadece. Kolay gelsin bu arada senin çevirilerini zevkle okuyorum :)
11 willmi ? :D
Sencer Coşkun;çok teşekkürler…
Çok güzel bir bölümdü. Biraz Stephan King tadı aldım neredeyse.
Dizi çok iyi, konusu ve akışı süper fakat çok ciddi bir problemi var: Winona Ryder’ın oyunculuğu… tek kelimeyle berbat
bütün bölümlerini izledim ve:
telepati ve telekinesis kullanan çocuk güçlerini kullanınca burnu kanıyor. paralel evrenler, zaman ve uzayın bükülmesini kağıt kalem üzerinde gösteren bir bilim adamı, kalemi kağıdın içinden geçirmezse de olmaz tabi! orjinallikten uzak bu saçmalıkları bayıla bayıla izlemeye daha ne kadar devam edeceksiniz?
imdb puanı 9.3 ancak gerçek puanı 6’yı bile geçmemesi gerekecek rezalet bir yapım. Hadi şimdi eksileyin yorumumu.
yunus sesi çıkaran uzaylı yaratığı eklemeyi unutmuşum
Meriç arkadaşım,
Kaç yaşındasın bilmiyorum ama çook çok genç olduğun kanaatindeyim. Yorumlarını yaparken insanlara hakaret etmemeye dikkat etmelisin. Dizi için “abartılı”, “saçmalıkla dolu”, “ben beğenmedim” diyebilirsin. Bu senin kişisel zevk ve görüşündür. Ancak, “bu tür saçmalıkları bayıla bayıla ne kadar izlemeye devam edeceksiniz?” diye sorarsan kendini çok akıllı, diğer insanları ize “zavallı aptal” olarak nitelendirirsin ki, buna hakkın yok. Üstüne üstlük, sence insanlar o kadar aptal ki, eksi puanların ard arda geleceğinden de eminsin. Evet, tahmin ettiğin gibi ben de eksi puan verenlerden biriyim. Ama bil ki bu eksiyi dizi hakkındaki görüşüne değil, insanları küçümseyen kibirli cümlelerine verdim.
Gelelim diziye: Telepati ve telekinezi fizik ötesi olarak kabul edilen, henüz varlığı kanıtlanmamış olsa da klinik psikiyatri ve nöroloji gibi ana bilim dalları tarafından üzerinde ciddi araştırmalar yapılan konular. Bu nedenle, henüz kanıtlanmadı diye bunları saçmalık olarak değerlendirmek yanlış. Uzayın bükülmesi ise yine quantum fiziği gibi çok karmaşık bir bilim tarafından incelenen, ortaya konulan hipotezlerin pek çoğunun bütün bilim adamları tarafından kabul gördüğü ancak teknoloji yetersizliği nedeniyle “henüz” kanıtlanamadığı bir kavram.
Bak, karşındakini küçümsemeden, “aptal ergen” muamelesi yapmadan bilgilendirme ve yorum yapılabiliyormuş, değil mi?
ilginç olan aradaş hepsini izlemiş bari anladn brasaydn
@esev
hepsini izleyip yorum yaptım ki senin gibi bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayayım. Sonunu nereye bağlayacakları da önemliydi yorumumu yapmadan önce ama senin gibiler ilk bölümünü izleyip bir iki tane sahneye tav olup çok güzel dizi diye hemen gaza gelmesini bilir.
@volovun
hayatında ilk defa izlemişsin belli ki böyle bir yapımı o yüzden sana saçma ve orjinallikten uzak gelmediği için hemen cevap verme isteği duymuşsun. ben ise bu zamana kadar bu ve bunun gibi bir sürü dizi ve film izlediğim ve tecrübeli olduğum için rahatça yorum yapabiliyorum. Bu durumda hangimizin yaşı daha genç oluyor?
telepati ve telekinesis hakkında ciddi araştırmalar yapılıyor diye ortaya zırvalayıp kurtulmak kolay. Güvenilir kaynak göster buraya link ver şu şu üniversitenin şu profesörleri bu konularda araştırma yapıyor falan diye. Verebileceğini sanmıyorum. Ama daha önceki yorumumda da bahsettiğim gibi telekinesis ve telepati kullanan süper kahramanın burnunun kanaması gibi olayların örneklerini resident evil, heroes, chronicle, the 4400 (ve daha örneklerini çoğaltabilirim) yapımlarında da görebiliriz. Yunus sesi çıkaran uzaylı yaratıkları da aynı şekilde bir sürü bilimkurgu ve korku filminde yine kullandılar, paralel evren muhabbetini aynı şekilde birsürü yapımda kullandılar ve dönüp dolaşıp aynı konuları işliyorlar. İşlerlerken oyunculukların gittikçe daha da rezalet olması ayrı bir sorun. Her sahnede özellikle eleven rolündeki kızın gülmemek için kendini zor tutması dizinin korku atmosferini bile bozuyor. Bana yaşımın genç olduğunu söyleyen bunların farkında olacak yaşa gelmemiş boyalı gazete haberi gibi kaynaksız delilsiz bilmem ne bilimadamları araştırmasını yapıyor falan diyor. Belki bi ümit aklın başına gelir diye zahmed edip sana cevap verdim kıymetini bil ilerde bir daha bilgi sahibi olmadan tecrübe edinmeden fikrini beyan etme.
Sevgili Meriç, ben 56 yaşındayım. Sence yeterince bu tür dizi izlemiş miyimdir, yeterince tecrübe edinmiş miyimdir, ne dersin? Şimdi, eğitim alanım mesleğim, uzmanlık alanımdan söz edip “hava atar” konuma gelmeyeceğim. Amacım seninle sidik yarıştırmak değil. Sözlerimi yineliyorum, diziyi saçma bulman başka şey, izleyenleri aşağılaman başka şey; ve benim tepkim insanları aşağılamana. Bunu net olarak yazıp belirttim. Ama sen hala hakaret etmeden ve aşağılamadan iki kelimeyi bir araya getirip yazışmaktan yoksun davranıyorsun. Ah, evet!…. Sen cevap verme tenezzülünde bulunarak çok büyük bir şey bahşettin bana; o kadar büyük o kadar ulaşılmazsın ki, bana nasıl cevap verdiğine şaşıyor, oturup kalkıp şükürler ediyorum.
Evlat, in aşağıya. Tekrar ediyorum bu kadar yüksekten bakma insanlara.
yorum yapıp da beğenmeyen dürzünün dediğine bakmayın gayet de iyi bir dizi, gerilim tam yerinde, korku da bir o kadar iyi..
56 yaşına gelip hala kaynak göstermeden psychokinesis hakkında bilimadamları araştırma yapıyor diyebiliyorsan seni ciddiye almasını bekleme kimsenin. Kaldı ki ilk yorumumu bile yanlış anlamışsın. Dizide geçen gerçek dışı olaylardan dolayı dizi saçma olmuyor. Benim de severek izlediğim korku ve bilimkurgu filmleri var. Saçma olması orjinallikten uzak ve daha önce işlenmiş olan bilim kurgu ve korku filmi konseptlerini en ince detaylarına kadar kalitesiz bir şekilde taklit edip yinelenmiş olması yani orjinal olmamasıdır. Size tekrar tekrar ısıtılarak sunulan bu bayat yapımları beğendiğiniz sürece yeni ve orjinal bir fikir beklemeyin. Ancak konuyu yanlış anlayıp üstüne bir de alınganlık yapıp hakaret ettiğimi düşünerek sataşmayı sen başlatıyorsun. Defalarca tekrar edilmiş, ayrıntısına kadar taklit edilmiş olan bir yapımı burdaki kullanıcıların olumlu ve heyecanlı yorumlarına bakıp hayret ettiğimi özgür bir şekilde dile getirdim. Senin beğendiğin bir şeyi saçma ve gereksiz bulunca sana hakaret etmiş ve yüksekten bakmış olduğumu düşünüyorsan ciddi kompleks sorunların olduğunu düşünürüm. Tartışmayı uzatmaya gerek yok benim gibi düşünenin çoğunlukta olmayacağını biliyordum zaten ki bunu da ilk yorumdan beri beklediğimi belirtmiştim.
-The Invention of Telepathy, (Luckhurst, R.) 1870-1901. Oxford University Press.
-A review of the Pearce-Pratt distance series of ESP tests, Rhine, J. B. – Pratt, J.
Journal of Parapsycology
-Test for Telepathy, Scientific American
bunlar yeterli mi bebe? yetmezse daha çıkar. istersen Türkçe hatta latincelerini de bulurum da ne uğraşıcam la git kendin öğren de azıcık bilgin olsun.
ben başkaları gibi insan aşağılamaktan çekinmem, düşünmeden muhalefet yapanlara ayar olur, cahilce bilmişlik yapanları itin götüne sokup çıkarmaktan ayrıca bi haz alırım.
kaldı ki senin gibi ukala, laf ebesi zıngırdak bebeler, neyin ne olduğunu bildiği halde; zıtlık yaratıp, insanları sinirlendirmeyi çok sever. dolayısıyla beni tahrik etmiceğini umuyor, yanıtın olursa cevap vermiceğimi bilmeni istiyorum.
ayrıca zahmeD değil, zahmet amk.
Meriç arkadaşım,
Eğer, “araştırmam için bana bir kaç kaynak verir misiniz lütfen?” deseydin sana kaynak verirdim. Ama zırvaladığımı beyan eden bir şahsa oturup, uğraşıp kaynak bulmam. Ama zaten senin amacın da bu. Buna biz, “kışkırtarak pasifize etmek” diyoruz. Bu davranışının iki farklı beklentisi vardır. Birincisi karşı tarafı bezdirip tartışma dışı bırakmak, ikincisi ise sınırları aştırıp haksız duruma düşürmek. Geken arkadaşımın düştüğü tuzak da bu işte. Yazısına baktığında beğeni almadığını görüyoruz. Oysa istediğin kaynağı sana vermiş, “taşı gediğine koymuş”. Ne yazık ki üslubunu bozduğu için konuyu takip edenler arasında olumsuz bir etki bırakmış. Üslubunu bozmasaydı, verdiği cevap onlarca beğeni alabilirdi. Yine de kendisine bana destek vermeye çabaladığı ve üşenmeyip söz konusu kaynakları araştırıp bulduğu ve yazdığı için teşekkür ederim. Ancak Meriç kardeşim, senin bu tutumunu genelde sadece sanal ortamlarda sürdürebildiğini, klavye başında zihninin açıldığını ama yüz yüze ortamlarda konuşmayı pek beceremediğini düşünüyorum. Yanılıyor olabilir miyim? Elbette olabilirim ama senin tutumundaki çoğunlukta görülen, benim teşhisim doğrultusundadır.
İnsanları aşağıladığın konusunda da hiiiç yan çizme, yazdığına sahip çık. “bunları bayıla bayıla izlemeye devam mı edeceksiniz?” sorusu site üyelerine yönelik ve gayet aşağılayıcı.
Bu konuya bundan sonra başka bir şey yazmayacağım. Bence, kendine bir iyilik yap. Anne-babanın tanıdığı, akıl danışıp sohbet edebileceğiniz tanıdığınız bir psikolog/psikiyatr varsa, senin yazdıklarını ve sana verilen cevapları göster, okut ve yorum yapmasını iste. Yaptığı yorumları dikkatle dinle ve vereceği tavsiyelere uy.
tuzağa düşmek demiyelim volovun. üslubum böyle bu tarz tiplere karşı.
doğrulu yanlışlığı tartışılabilir (((:
ayrıca sabrına ve inceliğine hayran kaldım (:
@volovun
@geken denen şahsın gösterdiği kaynaklar google a telepathy yazılıp aratılmış şeyler. Üstelik bahsi geçen konularla bile alakası olmayan ve 100 küsür yıl önce yazılmış çizilmiş şeyler. Hal böyle olunca hala seni ve @geken denen şahsı ciddiye alamıyorum kusura bakmayın. Konuyu da öyle bir yere saptırdın ki hangi birisiyle dalga geçeceğimi şaşırmış durumdayım. 2016 yılında telepatiyle telekinesisle alakalı bilimadamlarının araştırma yaptığına mı gülsem, okduğunu anlayamamana mı, “psikolog’a görün” “yaşın kaç” gibi demogoji yapmana mı yoksa 3. sınıf başarısız bir yapımı savunmana mı bilemiyorum. İlk yorumumda bu diziyi beğenenlere aşağılama niyetim yoktu ama şimdi öyle anlaşılması iyi olmuş diyorum. Sonuna kadar hakediyorsunuz. :)
Geken arkadaşım. Tuzağa düşmek terimi üzerinde izninizi isteyerek ısrar edeceğim. Delikanlının ilk yorumunun son paragrafında site üyelerini kışkırtmaya çalıştığını görüyoruz. “Verin şimdi eksi puanları” diyor. Eksi puan verdirerek, küfrettirerek amacına ulaşıyor. Bu, onun egosunu tatmin etme yöntemi. Siz küfrederek onu cezalandırdığınızı düşünürken, o amacına ulaşmış bir şekilde suratında kocaman gülümsemeyle eksi puanlara ve siziin küfürlerinize bakıp mutlu oluyor. Onun istediği şeyi yapıyorsunuz. Umarım, tuzağa düştüğünüzü belirtirken neye dayandığımı ifade edebilmişimdir.
Bu garip, biraz tatsız konuyu takip eden site üyelerine:
Telepati ve telekinezinin araştırılması, 1800’lü yılların sonlarında sinirler üzerinden duyu ve bilgi aktarımının elektrik akımlarıyla gerçekleştiğinin keşfi ile radyo dalgalarının keşfinin tesadüfen aynı döneme rastlamasıyla tetiklenmiş, çeşitli üniversitelerde nöro-elektrik akımının radyo dalgalarına çevrilebileceği teorisi ortaya atılmış, bunun gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceği araştırılmaya, cihazlar tasarlanmaya, deneyler yapılmaya başlanmıştır. Henüz bu akımların tam anlamıyla radyo dalgasına çevrilerek düşünce ve fiziksel etkinlik aktarımı başarılı olamasa da, bu gün kullanılan ve başta epilepsi nöbetleri olmak üzere çeşitli beyin hastalıklarında beyin aktivitelerinin ölçülmesi ve grafiklenmesini sağlayan bek çok cihazın esin kaynağı, telepati konusunda yapılan araştırmalar ve deneylerdir. Bu araştırma ve deneyleri, sağda solda kaşık çatal büken insanların gösterileriyle karıştırmamakta da fayda var. Bu alanda gösteri yapanlara “sahte bilim” adı veriliyor. Bir üniversite yayınını hele hele Oxford University Press’i küçümseyip google arama sonuçlarıyla kıyaslamak oldukça düşük seviyeli, acınası bir davranış. Bu husustaki en yeni tarihli akademik yayınlardan biri Jan Dalkvist Telephatic Group Communication of Emotions as a Function of Belief in Telephathy adlı makalesidir (Stockholm University Dept of Psychology 5.10.2011)
Bu yorumlar silsilesinin ilkinde ti ye alınan bir başka konu ise dikkatinizi çekmiştir, uzay ve zamanın bükülmesi konusu. Bu da yeni değil ve çok tanıdığımız bir isim tarafından, Albert Einstein tarafından ortaya atılıyor. Ancak teorinin ortaya atıldığı dönemde üzerinde çok durulmayıp daha çok ışık hızı, zamanın göreceliği konuları daha çok ele alınıyor. İşte bu nedenledir ki, uzay dizisi kültlerinden “Star Trek” te gemiler uzayı bükerek değil, ışık hızını aşarak seyehat ediyor, bu eğilim yıllarca devam ediyor. Ben fizikçi olmadığım için bu konuda çok kaynak gösteremeyeceğim ama bu yorumları takip edip konuya merak duyan arkadaşlarımız biraz araştırmayla kendilerini tatmin edecek bilgiye ulaşabilir. Bu arkadaşlara Discovery Science takip etmelerini öneririm. Orada programlar evrile çevrile yeniden ve hep yeniden yayınlandığı için günün birinde rastlayabilirler. “How the Universe Works” bu konuya en çok rastlama ihtimalleri olan program. Yanlış hatırlamıyorsam 2003 yılından sonra uzay ve zamanın bükülebilirliği yeniden ve ciddi bir şekilde ele alınıyor. Astro fizikçiler, quantum fizikçileri konuyla oldukça yoğun ilgileniyorlar ve benim gibi fiziği sadece merak seviyesinde bilip anlatanlara da aynen kalemi uzayı temsil eden büktükleri kağıda sokarak anlatıyorlar. Bu kadar basit seviyeye indirildiğinde ben anlıyorum. Fizik konusunda benden daha da cahil ama inatçı insanlarda kalemi ne yapıyorlar inanın bilmiyorum.
Tüm site üyelerine sağlıklı günler, iyi seyirler diliyorum.
dizi, engin kültürüne ve bilgi birikimine hitap etmedi ve çok klişe geldiyse izlemeyiver sen de birader… izleyenin, sevenin zevkini neden aşağılıyorsun?
eleştirilerinin çoğuna katılıyorum. hikaye kesinlikle klişe. stephen king hikayelerinden,bilim kurgu klasiklerine; wes craven’den resident evi’le, in to mouth of madness’tan prince of darknes’a ve firestarter’a kadar milyon tane aparma var. çok da gerçekçi olmayan garip bir “bilim” anlayışını bu filmde de görüyoruz. ve gene dediğin gibi winona ryder berbat oynuyor. Ancak bunu izleyen genç insanlar da çok. bu türe yeni alışmakta olanlar için türün tüm özelliklerini gösteren derli toplu bir yapım var elimizde. hikaye orijinal olmasa da iyi kotarılmış. ben şahsen bir stephen king klasiği izlermişçesine oturup zevkle izledim sekiz bölümü de. 80ler atmosferini çok güzel vermişler bence. o yüzden çok sert eleştirmek gereksiz. gayet derli toplu, güzel bir dizi.
Millet boşuna gaza gelmiş. Kültürsüz insan bu dizinin konseptini ve alt metinlerini zaten idrak edemez. Laf yetiştirmeye çalışmamak lazım böyle davarlara.
hayatımda ilk kez bu kadar eksilenmiş birini gördüm. tebrik etmeden geçemedim.
tespit süper. Kağıdı katla kalmele del. Bilimsel anlatım budur.
@volovun 56 sene boşa yaşamışsınız. Kırılmayında bu dizi dahil bir ton sineme filminin asıl çıkış noktaları çok başka ..
Ya öncelikle üslubunda korkunç derecede aşağılayıcı bir kelime aslında yok. Biraz abartılmış bu tartışma işi bence de neyse. Küfürlü yorum da yok direkt aşağılama da yok aslında ama alttaki saygıdeğer abinin konuşması mantıksız bir yere parmak basmamış. Adamcağız sana kötü bir şey de dememiş ben senin yerinde olsaydım afedersiniz der geçerdim. Bu arada eksilemedim yorumunu ben kendi adıma çünkü neden? Çünkü nasıl izliyorsunuz şaşıyorum demek hakkaten tam anlamıyla hakaret içermiyor öncelikle. Ayrıca bu alan YORUMLAR kısmı. Yani burada indirekt olarak ben bu diziyi beğenmedim şeklinde yorum atılmış. Keşke bu tartışma böyle saçma şekilde uzamasaymış.
Bu arada ama şunu da diyeyim herkes kendi beğendiği şeyleri izleyecektir sen veya ben veya x kişisi ne derse desin boşuna nefes tüketiyorsun. Şu uğurda harcadığın efor denize bir damla su koymaya benziyor.
Gelecekten geliyorum, umarım bu kendini bir şey sanan ergen tavırların biraz olgunlaşmıştır da her şeye hala böyle boş boş yorumlar yapmıyorsundur Meriç. Beyefendi sana yaşını söylemiş, o yaşa hürmeten bile saygı çerçevesinde bir yorum yapmaktan aciz kalmışsın. Seneler geçti ama hala kulaklarını çınlatıyordur eminim bu yorumları okuyan insanlar.
Ben de sana katılıyorum yani bu diziyi beğendim ama hep aynı aynı konular olunca insan bir yerden sonra sıkılıyor yani şahsen bende öyle oluyor umarım yeni yeni konularla hayal güçlerinin sınırlarını aşıp bizim de ufkumuzu açabilirler hep dönüp dolaşıp aynı yerde sekmektense
Ama her şeye rağmen diziyi beğendim beni güldüren şey güzeldir
Sonuçta Netflix yani tabı ilginç tabi ki güzel..
Teşekkürler Sencer, eline sağlık
netflix tüm bölümlerini yayınladı lütfen şunuda powers gibi yapmayın powers ile beraber bununda bütün bölümlerini yükleyin artık ya :(
diğer bölümler de başka sitelerde yayınlandı. bu diziye de powers gibi davranmayın . powers 8 küsür bölümü yayınlandı ama halen burada birinci bölümü var . bu arada powers bölümlerini de yükleyin lütfen
Fragman da slenderman gordüm doğru mudur?(izlemedim henüz)
Netflix Yaparda Güzel Olmaz mı :D Çok iyiydi de Tüm bölümlerin yayınlanmış olması lazımdı biran önce yüklenirse iyi olur :)