Yaşadıkları travma sonucu acılarını oyuncak bebekle dindirmeye çalışan ailemiz bebek bakıcısı tutmaya karar verir ve işler o noktada ilginçleşmeye başlar.
Diziye başlamadan önce yorumumu gören biri olursa umarım beni ciddiye alırsın. Bak kardeşim sinir hastası olmak istemiyorsan bu diziye başlama. İzleyecek tonla dizi varken gerçekten bunu izlemeye değmez, tamam çok kaliteli bir dizi ama aşırı derecede sinir bozucu.
N. Shayamalan gerilim işini iyi biliyor ne çok abartı ne de basit tam tadında olmuş. ve toby kebbell yine mükemmel bir oyunculuk sergiliyor, black mirror dan sonra bu dizide onu görmek hoş bir sürpriz oldu
ilk sezonu bitirmiş biri olarak beğendim.leann in donuk mal tavırları ve evde sürekli loş ve karanlık ortam olması biraz beni sinir etse de izlettirdi kendini beybiler..gizem severler izlesin
Karakterler, ruh halleri ile ve işleri ile, ev içerisinde ki bölümlerin dağılımı ile birlikte olay örgüsünün çok iyi kurgulandığının yanı sıra, çekim kalitesi, kamera açıları ve geçişleri, işin kalitesini ortaya koyuyor. Daniel Sackheim’in parmağı olması, en büyük etken sanırım. Dizinin gerilimi hakkında ise.. nefes kesici ve merak uyandırıcı. -şuan için en güzel tabir olur.
ya Zaten dizinin çekiminden ambiyansından bi tuhaflık olduğu belli oluyor karışıklık yok sezon finaline kadar da hiç şaşırmayacaksınız muhtemelen çünkü herkes deli gibi, algılayamadım ben normal davranan kimse yok.2. Sezonu heyecanla beklemiyorum belki aklıma bile gelmez ama sezon finali iyiydi.
kız mı daha ürkütücü kadın mı karar veremedim. ilk bölüm olmasına rağmen beni cezbetti. kadının travmasını oyuncak bebekle çözmek çok daha ciddi bir problem doğurur. ilk bölüm biraz daha babanın tarafından anlatılmış gibi duruyor.
kadın ve bakıcı manyak ama kadın daha da manyak. Adamda sorun olabilir diye düşündüm. belki bebek sahibi olmak istemiyordu ve çocuğu olunca kabullenemedi. ciddi bir alkol problemi var gibi. içine kapanık, agresif, kendini küçümsüyor. bir ara bebek gerçek olabilir adam görmüyor olabilir dedim. ama bebeği yere atması ve bakıcının görüp ses etmemesi üstüne bebeğin gerçek olabileceğini teorim suya düştü. The Boy filmine benziyor. umarım daha farklı bir senaryo işlerler.
yakın çekimler cidden hoş değil. hele de içki içme sahnesindeki.
Rupert bebeğimde bu dizideymiş
M. Night Shyamalan yapımcılardan biri ve ilk bölümü yönetmiş,dizi de onun tarzına uyuyor,gayet ilginç konusu var,izlerken diziden ziyade film tadı aldım,Lauren Ambrose yı kült dizi Six Feet Under dan tanıyoruz,orada gayet başarılıydı,burada da iyi,zaten ikinci sezon onayını da almış,gayet iyi bir dizi..
Şimdi diziyi 3 bölümde ve farklı kişi bakış açılarıyla yorumlamak istiyorum izninizle.
Giriş:
Kızın gözünden;Bak bir eve bakıcı olarak giriyorsun.Geziyorsun dolaşıyorsun evi öğreniyorsun.Bireyleriyle tanışıyorsun.Buraya kadar her şey normal ama çocuğu görünce ki hele çocuk denilen şeyin cansız bir oyuncaktan ibaret olduğunu görünce tepki bile vermiyorsun.Sizi bilmem ama bu kız ya psikolojik manyak,deli ya da geçmişde çok büyük şeyler yaşadı.Bu kızın ardında bir hikaye var ve bence dizi buna değinecek.
Babanın gözünden;Çocuğunu 13 haftalıkken(3 aylık)kaybeden.Eşinin ruh sağlığı bozulmuş bir baba karşımızda.Çaresizce eşinin sağlığı için bu oyuna katlanan ve devam eden,bir o kadar da bu işten nefret etmiş birey olarak karşımıza çıkıyor.Kızın aksine oyuncağa sıfır empati gösteren ki gerçeği de böyle olur.Dizi de ki aklı başında olan tek insan.
Annenin gözünde;Çocuğunun ölümünü kaldıramayıp ruh sağlığını kaybeden acılı birey.
Gelişme:The boy filmini izlediyseniz,hikayenin yapımcısı yada senaristleri aynı mı bilmiyorum.Farklılıklar var ama çoğunlukla aynı.Rahatsız eden şey ikili sahnelerde hele ki adamın arkadaşıyla yaptığı konuşmada kameranın bence gereksiz yere fazla yüze yakın olması.Beni rahatsız etti.
Sonuç:Dizinin sonunda babanın,çocuğun oyuncak olduğunu bilmesine rağmen oyuncağın canlanması,oyuncağın bireyler üzerinde sanki canlıymış gibi bir his bırakmasından dolayı olduğunu düşünüyorum.Yani bireyler oyuncakla o kadar fazla zaman geçirdi ki bunun gerçek olmadığını bilen baba bile sonunda oyuncağın gerçek olduğunu sanmaya başladı.Bir nevi psikolojisi bozuldu.Ama bu fikrimi çürüten en büyük şey kız oldu.Gerek o kukla benzeri şeye asıp gerek eve ilk girdiğinde bile,oyuncak olduğunu bilmesine rağmen -Abi siz delirmişsiniz ben gidiyorum Ne bok yiyorsanız yiyin deyip gitmemesinden dolayı,bu fikrimin çöp olduğunu düşünüyorum.Uzun lafın kısası bu bakıcıda bir bokluk var.
Mr. Turner ve bakıcı kızın konuştuğu sahnede sanırım 13 haftalık diyor ama çeviriye aylık yazılmış. Kontrol ederseniz memnun olurum.
Dizi daha önce filmi yapılmış bir konuyu daha geniş ele alacak gibi duruyor. Gerilim-korku sevdiğim için memnunum.
ilk bölüm olarak başlangıç iyi bence m night shyamalan ve bir psikolojik gerilim dizisi olarak beklentim yüksek ayrıca bitanecik ron weasley var
Spoiler içeren alan!
kız kadından daha psikopatmış meğer hiç bir tepki yok ayrıca bu nasıl bir felaket tedavi yöntemidir bir kayıp sonucu ciddi travma yaşayan bir insanı cansız bir bebekle tamamen gerçeklikten koparıyorlar
appletv çok büyük beklenti yaratarak girdi işe ama yaptığı dizlerin tamamı hayal kırıklığı yani elle tutulur bir tek aya çıkma propagandası var onuda nat-geo zaten defalarca belgesel olarak işlediği için sıradan oldu ilgi çekici gelmiyor. Üzerinde apple yazan yapımlara hiç bulaşmamak lazım..
Popüler Yorumlar
hiç fragman koymasalarmış .resim de olurdu
Tüm Yorumlar
Diziye başlamadan önce yorumumu gören biri olursa umarım beni ciddiye alırsın. Bak kardeşim sinir hastası olmak istemiyorsan bu diziye başlama. İzleyecek tonla dizi varken gerçekten bunu izlemeye değmez, tamam çok kaliteli bir dizi ama aşırı derecede sinir bozucu.
Tahmin ettiğim şey oldu ama daha ilk bölümden beklemiyordum bunu….
Korkmasam iyi olur …
bakalım doğru çıkacak mı :)
sonunda dedim ki wtff
Ürkütücü nasıl bir dizi bu, bakıcı kız cadı filan olabilir mi?
N. Shayamalan gerilim işini iyi biliyor ne çok abartı ne de basit tam tadında olmuş. ve toby kebbell yine mükemmel bir oyunculuk sergiliyor, black mirror dan sonra bu dizide onu görmek hoş bir sürpriz oldu
ilk sezonu bitirmiş biri olarak beğendim.leann in donuk mal tavırları ve evde sürekli loş ve karanlık ortam olması biraz beni sinir etse de izlettirdi kendini beybiler..gizem severler izlesin
Karakterler, ruh halleri ile ve işleri ile, ev içerisinde ki bölümlerin dağılımı ile birlikte olay örgüsünün çok iyi kurgulandığının yanı sıra, çekim kalitesi, kamera açıları ve geçişleri, işin kalitesini ortaya koyuyor. Daniel Sackheim’in parmağı olması, en büyük etken sanırım. Dizinin gerilimi hakkında ise.. nefes kesici ve merak uyandırıcı. -şuan için en güzel tabir olur.
ajhahahdıuwsahds olum yere atması sonra bakıcının gormesı koptumm laaaa asduha sd
bu ne oğluumm herkes manyak amk :)
rupırt grint i görünce şok oldum onu en son harry potter de izlemiştim :)
The Boy falan hikayeymiş olay dadı da bitiyor!!!
kız gitti birinden çaldı. :) gerilim olarak güzel çerez gibi gider kısa bölümler zaten
dopdolu gerilim nefesimi tutup izledim
kız mı daha ürkütücü kadın mı karar veremedim. ilk bölüm olmasına rağmen beni cezbetti. kadının travmasını oyuncak bebekle çözmek çok daha ciddi bir problem doğurur. ilk bölüm biraz daha babanın tarafından anlatılmış gibi duruyor.
kadın ve bakıcı manyak ama kadın daha da manyak. Adamda sorun olabilir diye düşündüm. belki bebek sahibi olmak istemiyordu ve çocuğu olunca kabullenemedi. ciddi bir alkol problemi var gibi. içine kapanık, agresif, kendini küçümsüyor. bir ara bebek gerçek olabilir adam görmüyor olabilir dedim. ama bebeği yere atması ve bakıcının görüp ses etmemesi üstüne bebeğin gerçek olabileceğini teorim suya düştü. The Boy filmine benziyor. umarım daha farklı bir senaryo işlerler.
yakın çekimler cidden hoş değil. hele de içki içme sahnesindeki.
Rupert bebeğimde bu dizideymiş
Şu teorini spoilera basarak anlatsan nasıl olurdu ? Tüm bölümü baştan sona anlattığın için teşekkür ederiz :)
M. Night Shyamalan yapımcılardan biri ve ilk bölümü yönetmiş,dizi de onun tarzına uyuyor,gayet ilginç konusu var,izlerken diziden ziyade film tadı aldım,Lauren Ambrose yı kült dizi Six Feet Under dan tanıyoruz,orada gayet başarılıydı,burada da iyi,zaten ikinci sezon onayını da almış,gayet iyi bir dizi..
Kamera açıları, özellikle yakın çekim olayı inanılmaz rahatsız edici, gerilimi hissettiriyor. Bayıldım :D
ilk bölümü izlemek resmen bir ızdıraptı
sardı 3 bölümü de arka arkaya izledim.
Ürkütücü .
bloody hell.
nasıl yani???
Giriş:
Kızın gözünden;Bak bir eve bakıcı olarak giriyorsun.Geziyorsun dolaşıyorsun evi öğreniyorsun.Bireyleriyle tanışıyorsun.Buraya kadar her şey normal ama çocuğu görünce ki hele çocuk denilen şeyin cansız bir oyuncaktan ibaret olduğunu görünce tepki bile vermiyorsun.Sizi bilmem ama bu kız ya psikolojik manyak,deli ya da geçmişde çok büyük şeyler yaşadı.Bu kızın ardında bir hikaye var ve bence dizi buna değinecek.
Babanın gözünden;Çocuğunu 13 haftalıkken(3 aylık)kaybeden.Eşinin ruh sağlığı bozulmuş bir baba karşımızda.Çaresizce eşinin sağlığı için bu oyuna katlanan ve devam eden,bir o kadar da bu işten nefret etmiş birey olarak karşımıza çıkıyor.Kızın aksine oyuncağa sıfır empati gösteren ki gerçeği de böyle olur.Dizi de ki aklı başında olan tek insan.
Annenin gözünde;Çocuğunun ölümünü kaldıramayıp ruh sağlığını kaybeden acılı birey.
Gelişme:The boy filmini izlediyseniz,hikayenin yapımcısı yada senaristleri aynı mı bilmiyorum.Farklılıklar var ama çoğunlukla aynı.Rahatsız eden şey ikili sahnelerde hele ki adamın arkadaşıyla yaptığı konuşmada kameranın bence gereksiz yere fazla yüze yakın olması.Beni rahatsız etti.
Sonuç:Dizinin sonunda babanın,çocuğun oyuncak olduğunu bilmesine rağmen oyuncağın canlanması,oyuncağın bireyler üzerinde sanki canlıymış gibi bir his bırakmasından dolayı olduğunu düşünüyorum.Yani bireyler oyuncakla o kadar fazla zaman geçirdi ki bunun gerçek olmadığını bilen baba bile sonunda oyuncağın gerçek olduğunu sanmaya başladı.Bir nevi psikolojisi bozuldu.Ama bu fikrimi çürüten en büyük şey kız oldu.Gerek o kukla benzeri şeye asıp gerek eve ilk girdiğinde bile,oyuncak olduğunu bilmesine rağmen -Abi siz delirmişsiniz ben gidiyorum Ne bok yiyorsanız yiyin deyip gitmemesinden dolayı,bu fikrimin çöp olduğunu düşünüyorum.Uzun lafın kısası bu bakıcıda bir bokluk var.
lanetli çocuk filmine çok benziyor
lanetli çocuk filmine çok benzettim konusunu
çok kaliteli dizi.
Mr. Turner ve bakıcı kızın konuştuğu sahnede sanırım 13 haftalık diyor ama çeviriye aylık yazılmış. Kontrol ederseniz memnun olurum.
Dizi daha önce filmi yapılmış bir konuyu daha geniş ele alacak gibi duruyor. Gerilim-korku sevdiğim için memnunum.
nasıl korkunçlumu?
oha be ilk bölümün sonu ne be
Mantıklı bir teori
Merak uyandırıcı değişik bi işleyişi var. Yalnız çekim yöntemi değişik özellikle çok yakın çekimler pek hoşuma gitmedi.
ilk bölüm olarak başlangıç iyi bence m night shyamalan ve bir psikolojik gerilim dizisi olarak beklentim yüksek ayrıca bitanecik ron weasley var
appletv çok büyük beklenti yaratarak girdi işe ama yaptığı dizlerin tamamı hayal kırıklığı yani elle tutulur bir tek aya çıkma propagandası var onuda nat-geo zaten defalarca belgesel olarak işlediği için sıradan oldu ilgi çekici gelmiyor. Üzerinde apple yazan yapımlara hiç bulaşmamak lazım..
See dizisi de güzel
bence güzel benim beklentimin üstünde bu diziyle beraber 3 tane apple yapımı izliyorum ( see, the morning show )
ilk bölüm sakindi ama güzel şeyler olacak hissini verdi izleyin derim