Rusların yaptığı Mavi Balina oyunu aklıma geldi. Bu da ona benziyor. Bu ara çocukları öldüren ve manipule eden oyunlar arttı. Bu dizinin amacı da oraya doğru gidiyor. Sanki bilinçlendirme kampanyası gibi.
Bir şey diyeceğim korkunç değil ve bi tek bana mı komik geliyo cidden? Yani evet oyun sonu korkunç falan ama o yaratık ne ya cidden. Bana komik gelen o.
Bu bölüm gerçekten en zevk aldığım bölümlerden biri oldu. Betty ÇOK GÜZEL olmuş. Oyunculuklar da harikaydı. Özellikle karakterlerin genç halleri ve yaşlı halleri arasında jest ve mimik bağlantıları kurmaları hoş bir detay olmuş. Gel gelelim ki bölümün kurgusu berbattı.
Spoiler içeren alan!
Tek bölüm olarak değerlendirildiğinde güzel bir iş olmuş ama olayların geleceği etkileme şekli mantıksız ve tutarsız, ayrıca senaryonun geri kalanından kopuk.
Hadi diyelim ki bunlar Midnight Club’ı kurdular, Yükselme Gecesi saçmalığından sonra da cinayet üzerlerine kalmasın diye oyunu oynamayı bırakıp birbirleriyle görüşmeyi kestiler. Buraya kadar bile olayların böyle gerçekleşmesi düşük bir ihtimal ama diyelim böyle oldu. Keşke böyle bıraksalardı. Sanki karakterler bu bölümden sonra hafıza kaybı geçirmiş gibi davranmışlar.
Önce Alice’den başlayalım. Betty Alice ile ilgili makaleyi bastığında herkes çok şaşırınca Alice Güney Yakası’nda büyümüş, evlenince Kuzey Yakası’na gelmiş, geçmişini de Hall dışında herkesten saklamış zannetmiştim. Ama Alice kesin olarak bildiğimiz üzere en az 3 yıl (belki de daha fazla) Kuzey Yakası’nda sırtında Serpent ceketiyle dolaşmış, nerden geldiğini de kimseden saklamamış. Öyle ezik, kimsenin fark etmediği bir tip de değilmiş. Tam tersine ortalarda olan biriymiş.
Hall’la evlenince Register’da çalışmaya başlamış, Güney Yakası’na karşı hoş olmayan bir tutum takınmış (doğrusunu söylemek gerekirse oradaki herkesi yerin dibine sokmuş) HİÇ BİRİ DE ne lisede aynı okulda okuduğu Kuzeylilerden, ne hayatının geri kalanını beraber geçirdiği Güneylilerden HİÇ BİRİ DE çıkıp da “Sen Güneylileri itin g*tüne sokup sokup çıkarıyosun ama sen de bi’zamanlar onlardan biriydin bu neyin havası?” dememiş. Ailesiyle yıllardır aynı yeri işleten Pop Tate’in bile haberi yok (ki Alice’i görmemesine imkan yok, FP orada çalışıyorken Alice’in onu görmeye gittiğine dair sahne bile koymuşlar.) Halbuki Alice’in hikayesi tam dedikoduluk hikaye. Bütün kasabanın Alice’in arkasından “Bu kız aslında Güneyliydi, sonra Cooperların oğluyla evlendi, sınıf atladı resmen, şimdi havasından yanına varılmıyor.” diye konuşması gerekiyordu. Bir de dalga geçer gibi “Ben o haberi halka açık bütün arşivlerden sildim.” demişti. En azından kızı Güney Yakası’nda büyümüş silik bir tip yapsalardı da kimse onu tanımasaydı. Bu durumda bile tam tutarlı olmazdı. Sonuçta Güney Yakası ve Kuzey Yakası aynı kasabada yer alıyor, birbirlerine çok uzak yerler değil.
Gelelim Penelope’ye. Cumartesi cezasında “Ben Blossom değilim, beni yetimhaneden aldılar.” dedi ve bunun sır olduğunu söyledi. Yani herkes Penelope ve Clifford’ı gerçekten kardeş zannediyor.
Spoiler içeren alan!
Daha sonradan Penolope’nin yaptıklarına saçma bir şekilde motivasyon yaratmak için “Ben onlara yetimhaneden alındığımı ve Clifford’la olmak için zorlandığımı söyledim, onlar bana yardım etmediler.” dediğine göre hala kimse Penelope’nin evlatlık olduğunu bilmiyor.
Daha sonra Penelope Clifford’a teslim oluyor ve evleniyorlar. EVLENİYORLAR. HERKES ONLARI KARDEŞ ZANNEDERKEN. EVLENİYORLAR. Kimse de çıkıp “Siz kardeşsiniz nasıl evleniyorsunuz?” demiyor. Hadi o kadar insanın olduğu kasabada hiçkimsenin aklına bu gelmiyor, yasal olarak nasıl evlenebiliyorlar? GOT’ta mıyız yahu? Lannister Hanesi mi sanıyorlar kendilerini?
Son olarak Forsythe PendletonLAR. Dizinin ta en başında kimsenin Jug’ın Güneyli olduğunu bilmediğini ve yeni öğrendiğini söylemişlerdi. Ben (yine gereksiz yere mantık yürüterek) FP’nin Güneyden hiç çıkmadığını zannetmiştim. Ama ne tesadüf ki FP’de Kuzeyde yaşamış. Yine mallığı tutan kasaba halkı da ikisi arasında bir bağlantı kuramamış. Zeka seviyelerini göz önünde bulundurarak soyadınlarından bir çıkarım yapmalarını beklemiyorum ama AYNI İSMİ KULLANIYORLAR. YUH ULAN! Adam okulun takımındaymış, kasabanın çapkınıymış. Onu bunu bırak kasabanın en büyük çetesinin yöneticisiymiş. Öğretmenler, öğrenciler kimse mi tahmin etmedi?!
Kıç kadar kasabada şimdiye kadar kimsenin birbirinden haberi yokmuş, sanki farklı bir evrenden Jason ölünce Riverdale’e ışınlanmışlar. Herkes kör, herkes gerizekalı. Böyle kasbada tabi 17 yaşındaki veletler cinayet çözüp gizli bar işletir. [/spoiler]
Bu bölüm çok akıcıydı ve eğlenceliydi. Karakterlerin ebeveyinlerinin hikayelerini de görmüş olduk. Betty annesi gibi giyinse çok iyi olurdu.
Ay bu oyunun da allah belasını versin Jug ne yapıyon yavrucum en mantıklı sendin, saçmalama
ebeveynlerinin rolüne o kadar güzel geçmişler ki bölüme hayran kaldım mimikler ses tonları her şeyiyle 10/10’du Fp ile Alice’i shipliyodum zaten daha çok shiplicem artık ve keşke Betty normalde de böyle giyinse çok yakışıyo
abi bu bölüme aşık oldum resmen ailelerini canlandırmaları fln mükemmel olmuş hermoine hiç vereonica gibi değil ve jughead ile betty ‘nin anne ve babaları ile alakaları yok ama çok tatlı olmuşlar özellikle jughead ve betty
bence alice gargoyle king hem oyunu oynamış hem de doğru söylediğini nereden bilecez ki?? bi de jug beni üzdün bebeyim bi şey olur da ölürsen -ki zor bi ihtimal- seni döverim kapiş?
Popüler Yorumlar
Rusların yaptığı Mavi Balina oyunu aklıma geldi. Bu da ona benziyor. Bu ara çocukları öldüren ve manipule eden oyunlar arttı. Bu dizinin amacı da oraya doğru gidiyor. Sanki bilinçlendirme kampanyası gibi.
bettyde annesi gibi giyinse keşke aq
Tüm Yorumlar
Gül gibi dizi b** sardı ama bu bölüm sahiden çok tatlıydı ya, çok hoşuma gitti.
abi bence betty hayal görüyor yoksa Jug bunu yapmaz aq karakterlerden en aklı yerinde olan o bide betty var tabi
Jug kendine gel annem ve bu bölüm çok hoştu çocukların anne ve babalarını canlandırmaları çok iyi değil mii?
Bayıldığımı inkar edemem.
Be Betty de keşke annesi gibi giyinse.
Bir şey diyeceğim korkunç değil ve bi tek bana mı komik geliyo cidden? Yani evet oyun sonu korkunç falan ama o yaratık ne ya cidden. Bana komik gelen o.
Bu bölüm gerçekten en zevk aldığım bölümlerden biri oldu. Betty ÇOK GÜZEL olmuş. Oyunculuklar da harikaydı. Özellikle karakterlerin genç halleri ve yaşlı halleri arasında jest ve mimik bağlantıları kurmaları hoş bir detay olmuş. Gel gelelim ki bölümün kurgusu berbattı.
Hadi diyelim ki bunlar Midnight Club’ı kurdular, Yükselme Gecesi saçmalığından sonra da cinayet üzerlerine kalmasın diye oyunu oynamayı bırakıp birbirleriyle görüşmeyi kestiler. Buraya kadar bile olayların böyle gerçekleşmesi düşük bir ihtimal ama diyelim böyle oldu. Keşke böyle bıraksalardı. Sanki karakterler bu bölümden sonra hafıza kaybı geçirmiş gibi davranmışlar.
Önce Alice’den başlayalım. Betty Alice ile ilgili makaleyi bastığında herkes çok şaşırınca Alice Güney Yakası’nda büyümüş, evlenince Kuzey Yakası’na gelmiş, geçmişini de Hall dışında herkesten saklamış zannetmiştim. Ama Alice kesin olarak bildiğimiz üzere en az 3 yıl (belki de daha fazla) Kuzey Yakası’nda sırtında Serpent ceketiyle dolaşmış, nerden geldiğini de kimseden saklamamış. Öyle ezik, kimsenin fark etmediği bir tip de değilmiş. Tam tersine ortalarda olan biriymiş.
Hall’la evlenince Register’da çalışmaya başlamış, Güney Yakası’na karşı hoş olmayan bir tutum takınmış (doğrusunu söylemek gerekirse oradaki herkesi yerin dibine sokmuş) HİÇ BİRİ DE ne lisede aynı okulda okuduğu Kuzeylilerden, ne hayatının geri kalanını beraber geçirdiği Güneylilerden HİÇ BİRİ DE çıkıp da “Sen Güneylileri itin g*tüne sokup sokup çıkarıyosun ama sen de bi’zamanlar onlardan biriydin bu neyin havası?” dememiş. Ailesiyle yıllardır aynı yeri işleten Pop Tate’in bile haberi yok (ki Alice’i görmemesine imkan yok, FP orada çalışıyorken Alice’in onu görmeye gittiğine dair sahne bile koymuşlar.) Halbuki Alice’in hikayesi tam dedikoduluk hikaye. Bütün kasabanın Alice’in arkasından “Bu kız aslında Güneyliydi, sonra Cooperların oğluyla evlendi, sınıf atladı resmen, şimdi havasından yanına varılmıyor.” diye konuşması gerekiyordu. Bir de dalga geçer gibi “Ben o haberi halka açık bütün arşivlerden sildim.” demişti. En azından kızı Güney Yakası’nda büyümüş silik bir tip yapsalardı da kimse onu tanımasaydı. Bu durumda bile tam tutarlı olmazdı. Sonuçta Güney Yakası ve Kuzey Yakası aynı kasabada yer alıyor, birbirlerine çok uzak yerler değil.
Gelelim Penelope’ye. Cumartesi cezasında “Ben Blossom değilim, beni yetimhaneden aldılar.” dedi ve bunun sır olduğunu söyledi. Yani herkes Penelope ve Clifford’ı gerçekten kardeş zannediyor.
Daha sonradan Penolope’nin yaptıklarına saçma bir şekilde motivasyon yaratmak için “Ben onlara yetimhaneden alındığımı ve Clifford’la olmak için zorlandığımı söyledim, onlar bana yardım etmediler.” dediğine göre hala kimse Penelope’nin evlatlık olduğunu bilmiyor.
Daha sonra Penelope Clifford’a teslim oluyor ve evleniyorlar. EVLENİYORLAR. HERKES ONLARI KARDEŞ ZANNEDERKEN. EVLENİYORLAR. Kimse de çıkıp “Siz kardeşsiniz nasıl evleniyorsunuz?” demiyor. Hadi o kadar insanın olduğu kasabada hiçkimsenin aklına bu gelmiyor, yasal olarak nasıl evlenebiliyorlar? GOT’ta mıyız yahu? Lannister Hanesi mi sanıyorlar kendilerini?
Son olarak Forsythe PendletonLAR. Dizinin ta en başında kimsenin Jug’ın Güneyli olduğunu bilmediğini ve yeni öğrendiğini söylemişlerdi. Ben (yine gereksiz yere mantık yürüterek) FP’nin Güneyden hiç çıkmadığını zannetmiştim. Ama ne tesadüf ki FP’de Kuzeyde yaşamış. Yine mallığı tutan kasaba halkı da ikisi arasında bir bağlantı kuramamış. Zeka seviyelerini göz önünde bulundurarak soyadınlarından bir çıkarım yapmalarını beklemiyorum ama AYNI İSMİ KULLANIYORLAR. YUH ULAN! Adam okulun takımındaymış, kasabanın çapkınıymış. Onu bunu bırak kasabanın en büyük çetesinin yöneticisiymiş. Öğretmenler, öğrenciler kimse mi tahmin etmedi?!
Kıç kadar kasabada şimdiye kadar kimsenin birbirinden haberi yokmuş, sanki farklı bir evrenden Jason ölünce Riverdale’e ışınlanmışlar. Herkes kör, herkes gerizekalı. Böyle kasbada tabi 17 yaşındaki veletler cinayet çözüp gizli bar işletir. [/spoiler]
Bu bölüm çok akıcıydı ve eğlenceliydi. Karakterlerin ebeveyinlerinin hikayelerini de görmüş olduk. Betty annesi gibi giyinse çok iyi olurdu.
Ay bu oyunun da allah belasını versin Jug ne yapıyon yavrucum en mantıklı sendin, saçmalama
ebeveynlerinin rolüne o kadar güzel geçmişler ki bölüme hayran kaldım mimikler ses tonları her şeyiyle 10/10’du Fp ile Alice’i shipliyodum zaten daha çok shiplicem artık ve keşke Betty normalde de böyle giyinse çok yakışıyo
Off evet o kadar guzelki diziyi 2 kere bitirdim bu bolumu bastan izleyip duruyorum
abi hiç biriniz korkmadımı ben altıma s!çtm
bişey söylicem acaba cheryl da mı kızkardeşten alındı jason la evlendirmeyi mi düşünüyorlardı
çünkü cheryl ı sevmiyordu annesi
son bölümde archie yoktu ki
archie ne alaka olm o yoktu ki
Töğbe estağfurullah bakalim nereye gidiyo dizinin sonu gece izlerken insan tırsıyo :D
ayn mesela şuan ben
3. sezonun en mükemmel bölümü aww betty çok iyi olmuş
Gargoyle kralının ağzına sıçayım.
Jug ölürsen seni gebertirim
Yanlız değilsin
ölürse bırakırım diziyi nett…
güzel hikaye sallanmış.
bu kral kim ya biri spoiler fırlatsın
jug napıyon gebercen
her sezonda mutlaka çok çok iyi bir bölüm oluyor
acayip güzel bir bölümdü
İzlediğim en iyi riverdale bölümüydü gerçekten çok beğendim
Jug napıyon annem
Lili Reinhart ne kadar güzel olmuş flashback sahnelerinde çok beğendim
Şu kralı nasıl açıklayacaklar sonunda merak ediyorum
Jug ağzına tükürcam yav
bettyde annesi gibi giyinse keşke aq
Jughead azına sıçarım insan ol oyunu oynamak nedir ya gerizekalı
Aynn ya
TW buna benzer bi şey vardı anımsadımm
Mütüşmel bir bölümdüü !
riverdale’in best bölümüydü net.
of be fragmanlarda görüyodum sonunda bu bölüme geldim çok heyecanlı ağlicam ha bi de mads çok tatlı ok bye