karakterlerin iç dünyalarını hallerini hareketlerini neyi neden yapıp yapamadıklarını o kadar iyi anlıyorum ki.var böyle ilişkiler insanlar böyle hassas ruhlar.her şey sizin instagramda gördüğünüz gibi değil hayat öyle bi şey değil.20li yaşların kaygısı ne yapsan olamayan ilişkiler cesaretsizlikler ne yapman gerektiğini bi türlü bilememeler.dizi çok gerçek geldi bana.aşkın büyüklüğü tarafları ayırıyo bazen
Bu tarz gençlik hakkında konu işleyen dizilerden bence en gerçekci olan dizi bu olmuş. Bazen küfür etsem de başrollere kararları yüzünden ancak görmediğimiz şu ki biz de neleri yanlış yapıyoruz fark etmeden imdb puanını sonuna kadar hak ediyor. Umarım 2. Sezon olur olmalı… ve cidden sonunda Conell ve Marianne olur amin.
eğer ikinci sezon olmayacaksa böyle son olmamalıydı bence. Yani hayatınızın liseden sonrasında ne zaman ayrı kalsanız bir siki doğrultamadığınızı anlıyorsunuz ve birleşiyorsunuz en sonda da yine gidip sen süper bir şey başardın hadi new york’a git ben de kendi hayatıma bakıcam demesi aşırı saçma çocuğunda onaylaması saçma. birbirini seven iki insanın birleşmesi için daha ne gerekir ki bazen iyi teklifleri reddedersin çünkü sevdiklerin yanında yoksa bir sike yaramaz o seçtiğin hayat
Sonunun mutsuz biteceğini sanıyordum çok korktum intihar, ihanet veya aşklarının solmasından ama bu benim için baya mutlu bir son. Bu tarz sevmeyenlere sakin ve sıkıcı gelecektir fakat sevenlere her sahnesi çok anlamlı, bol duygulu bir dizi bayıldımm
birbirlerini cok sevselerde,kizin duygu veistekleri oglankiyle uyusmuyor. Kiz cok zeki oldugundan iliskin yurumeyecegini anladigi icin Oglan yol veriyor.
diziyi ilk bölümlerinde anlamak için çok uğraştım ama sonra fark ettim ki anlamam için dizi de verilen duyguları hissetmiş olmam gerekiyodu ancak böyle anlamlandırabilirdim… ikisinin birbirine boş bakışlarındaki sözsüz konuşmayı anlamlandıramadığımdan dokayı bazen connell a bazen de marianne ya çok kızıyordum neden duygularıyla ilgili, hayatlarındaki iniş ve çıkışlarla ilgili tek bir şey konuşmadıklarına, nasılsın? diye birbirlerine sorduklarında kısa cümleler kullandıklarına şaşırıyodum ama sonra bir yorumda gördüm ki zaten diziyi içinde bulunduğu kategorideki dizilerden ayıran da buydu gerçekten uzun sohbetler bu iki karakter arasındaki o büyüyü bozabilirdi her neyse çok etkilendiğim bi diziydi ve ayrıca söylemeden geçemiycem connell aşırı karadenizlilere benziyosun canım
senarist senin ben ananı…. lan tam birleşiyolar ayırıyo tam birleşiyolar gene ayırıyo , lan sezon boyunca göğüsüme bi taş oturdu aq , hele isveçte siyahi adamla birlikteyken içim öyle bir karardı ki harbiden nefesim daralmaya başladı ,
Burada da olduğu gibi hayatta ne yazık ki her şey toz pembe değil. Birine karşı duyduğunuz sevgi veya aşk her şeyi çözemez. Öyle durumlar olur karşınıza öyle engeller çıkar ki onun gitmesine izin vermekten başka çareniz kalmaz. Ya da sadece siz gitmeyi seçersiniz. Belki hayatta güzel olan şey budur, belki de en iyisi için en dibe de batmalıyızdır. Belki de her hissi yaşamalıyızdır. Kısacası diziyi anlamayanlar veya beğenmeyenler için şunu belirtmeliyim. Bazı duyguları yaşamadan, bazı olaylarda bulunmadan, zor seçimler yapmadan anlatılanları hissedemezsiniz. İlk bölümler sıkıcı geçmişti ama sonra neredeyse her bölümde göz yaşlarımı tutamadım. Her saniye şarkı dinleyen birisi olarak şarkı seçimleri de gerçekten etkileyiciydi. Gençlik dizisi olarak geçse de farklı bir anlatımı var hepsinden. Duygusal filmleri veya dizileri seviyorsanız izleyin.
Herkesin yorumunu okudum.İzlerken herkes yorumlarda kendisine neler hissettirdiği ne izlenimler bıraktığını. anlatmış.Ben onların bunu ne yaşamasına bağlıyorum biliyor musunuz.Aşk…Aşk bu bazen sesini çıkaramamak,boğazının düğümlenmesi yutkunamamak ,bazen bağırmak ,içinden ya da dışından isteyerek veya istemeyerek acı çektirtmek istemek ya da onu içine almak isteyecek kadar çok sevmek.Aşk kaçık, dengesiz, düzensiz ,sihirli …Olup olmadık öldürebilen ya da dibine kadar yaşatan.Aralarındaki şey bu canlı; gözle görülemeyen ama hissedilen .Daha sevgiye dönüşmemiş evcilleştirilmemiş normal diyeceğimiz halinde değil .Aşk alevdi de sevgi oldu söndü değil. Sevgi kendini suya bırakmak gibi derin, huzurlu , sakin bazen dalgalı.Belki bu yüzden adı normal people’ dır dizinin. İronidir .Çünkü aşk normalini daha almamıştır ki bariz bi şekide hala almak istemiyor marianne new york a gitmek istemedi onunla yani hala karşı koyma özlem acı gibi duyguları yaşamak ya da yaşatmak istiyor.Alev hiç yerine suyu bıraksın istemiyor. Nacizane görüşüm. :)))
Herkesin yorumunu okudum.İzlerken herkes yorumlarda kendisine neler hissettirdiği ne izlenimler bıraktığını. anlatmış.Ben onların bunu yaşamasına bağlıyorum biliyor musunuz.Aşk…Aşk bu bazen sesini çıkaramamak boğazının düğümlenmesi yutkunamamak ,bazen bağırmak ,içinden ya da dışından isteyerek veya istemeyerek acı çektirtmek istemek ya da onu içine almak isteyecek kadar çok sevmek.Aşk kaçık, dengesiz, düzensiz ,sihirli olup olmadık öldürebilen ya da dibine kadar yaşatan.Aralarındaki şey bu canlı; gözle görülemeyen ama hissedilen .Daha sevgiye dönüşmemiş evcilleştirilmemiş normal diyeceğimiz halinde değil aşk alevdi de sevgi oldu söndü değil sevgi de kendini suya bırakmak gibi derin huzurlu sakin bazen dalgalı.Belki bu yüzden adı normal people’dır dizinin ironisidir çünkü aşk normalini daha almamıştır ki bariz bi şekide hala almak istemiyor marianne new york a gitmek istemedi onunla yani hala karşı koyma özlem acı gibi duyguları yaşamak ya da yaşatmak istiyor.Alev hiç yerine suyu bıraksın istemiyor. Nacizane görüşüm. :)))
Yorumlarda çoğu kişi sürekli iletişimsizlik yüzünden ayrıldıklarından neden düzgün konuşmadıklarından şikayet etmiş. Etraflıca bakarsanız bu diziyi diğerlerinden ayıran yönü de bu. Yaşadığım için biliyorum, bazen karşı taraftan bir söz veya bir bakış gelsin istersin ancak iki tarafta ne yapacağını bilmiyordur. Yaşamak ile dışarıdan bakmak arasında çok fark var arkadaşlar. İyi seyirler.
bazen bazı duyguları ve olayları anlayabilmek için sadece empati yapabiliyor olmak yetmiyor sanırım, tecrübe de edinmiş olman gerekiyor. bu yüzden dizide yaşanan şeylerin yarısını anlamlandıramadım diyebilirim. güzeldi ama özellikle 20li yaşlarımda bir daha izlemeyi kesinlikle düşünüyorum
rastgele bir sitede izlediğim rastgele bi dizi için bu kadar derin bir yorum yazmanın ne kadar mantıklı olduğunu dizi bittikten sonra yaklaşık on dakika düşündüm, yorumları okudum ve… arkadaşlar dünya bu kadar siyah beyaz değil. seven herkes birlikte olmalı veya olabilecek diye bir durumun da söz konusu olmadığı gibi. bazen birbirilerini seven insanlar belli bir takım sebeplerden ayrılmak uzaklaşmak zorunda kalır. hayatta bazen istemediğimiz lakin daha iyisi için olduğunu bildiğimiz seçimler yaparız. insan cidden büyüyüp gördükçe, deneyimledikçe bir şeyi gerçekten seviyorsak onu bırakmamız gerektiği mantığını daha da iyi kavrıyor. nasıl hissettiğinizi anlıyorum çünkü ben de bunları hissettim zamanında lakin lütfen bir şeylere aşk, sevgi her şeyi yener adı altında bakarak onları tüketmekten, öldürmekten kaçının. bunu demesinin yapmasından daha kolay olduğunun tabii ki de farkındayım ve kesinlikle şak diye olacak bir şey olmadığından da, ha nitekim bunları yapmamaya ancak yaparak başlarsınız zaten. hayat gerçekten her ”daha ne yaşayabilirim ki?” dediğinizde bir yenisini çıkarıyor karşınıza, her seferinde daha da şaşıp kalıyorsunuz. ben hayatım boyunca her hissime aşk buymuş diyip dört kolla sarılarak boğdum. hiç biri değildi. 2021de tanıştım artık varlığına bile inanmadığım şeyle. o inanmayı seçenlerdendi fakat bulamamıştı ve benim inanmamama da çok şaşırmıştı. ilk başlarda sorsanız aklımın ucundan bile geçmezdi yaşayacaklarım. hayatımda görmediğim, tarif edilemez şeyler hissettim, yaşadım. karnım ağrıyana kadar güldüm, yağmurda tamamen ıslanana kadar ağlayarak koştum. birbirimize hiç bir kötülüğümüz olmadı. hayatımda ilk defa güvende hissettim, o ise ilk defa birine karşı böyle şeyler hissettiğini söylemişti. biz sürekli birbirimizi çekip durduk, ayrıldık olmadı, barıştık olmadı, arkadaş kalamadık.. ikimizin de birbirimiz için diğerlerinden apayrı olduğunun hep farkındaydık. bunları neden anlattığımı bilmiyorum. uzun lafın kısası yakın bi zamanda tamamen hayatından çıktım bu kişinin. beni ne kadar çok sevdiğini, bana ne kadar değer verdiğini biliyorum, görmemek elde değil ancak olmayınca olmuyor. aşk, sevgi her şeyi çözemiyor.
amaaaan dizi güzeldi yani :S
bu yorumun TLDR’ı da şudur ki benzer bişeyler yaşamış biri olarak rastgele zırladım.. bu kadar.. dağılın..
Çift beni kanser edip dursa da ben bayağı sevdim. Ki bu onların oyunculuklarının başarısını gösterir. Gençlik dizisine göre gayet kaliteliydi. Anlamlı, iç ısıtan kimi zaman iş burkan, cesur ve güçlü bir dizi olmasından kaynaklı sanırım. Zaten çalan müziklerin kalitesi bile yeter, bayağı düştük. Bölümün sonu da şaşırtmadı tabii ki, alıştık artık ahahah
Gerçekten neden birlikte olmayı seçmeyip de kendilerine işkence çektirdiklerini anlayamıyorum. Resmen her bölümde diziye müdahale etmek istedim.Birbirinize aşıksınız ve birlikte olmayınca çok kötü şeyler yaşıyorsunuz neden birbirinizin değerini anlamıyorsunuz? Bu dizi benim psikolojimi bozdu arkadaşlar.Kitabı okuyunca olanları daha iyi anlayabileceğimi söyleyen dostlarım yüzünden kitabı da sipariş verdim umarım onu da okurken krizlere girmem.
Bu connel’a mal diyorum şimdi ama biraz geri gittimi kendi yaptıklarım geliyor aklıma kendime demiş gibi oluyorum gerçekten o yıllarsa insanın kafası nasıl çalışıyora şimdi içim acıyor aklıma gelsikçe
Bu tarz gençlik hakkında konu işleyen dizilerden bence en gerçekci olan dizi bu olmuş. Bazen küfür etsem de başrollere kararları yüzünden ancak görmediğimiz şu ki biz de neleri yanlış yapıyoruz fark etmeden imdb puanını sonuna kadar hak ediyor. Umarım 2. Sezon olur olmalı… ve cidden sonunda Conell ve Marianne olur amin.
karakterlerin iç dünyalarını hallerini hareketlerini neyi neden yapıp yapamadıklarını o kadar iyi anlıyorum ki.var böyle ilişkiler insanlar böyle hassas ruhlar.her şey sizin instagramda gördüğünüz gibi değil hayat öyle bi şey değil.20li yaşların kaygısı ne yapsan olamayan ilişkiler cesaretsizlikler ne yapman gerektiğini bi türlü bilememeler.dizi çok gerçek geldi bana.aşkın büyüklüğü tarafları ayırıyo bazen
7. bölümü izledikten sonra izlemeyi bırakmalıydım ama işsiz olduğum için oturup izledim.
Bir gazetenin köşe yazısını okuduktan sonra başladım diziye ama o yazarın hissettiği ve kaleme aldığı şeyler daha güzeldi. Neyse, dizide kararsızlıkların iyi yansıtılabildiğini söyleyebilirim. Lise sonrası ne olacağım düşüncesi, üniversitenin ilk yılları ve sonrası…Ne umutlarla ayrıldığımız aile evinden nasıl hayal kırıklıklarıyla geri döndüğümüzü, çatışmalarımızı hatırlattı bana. Ayrıca pek benim tarzım olmadığı için ne yazık ki beğenmedim. Gördüğüm kadarıyla kitap daha iyi olmalı ki okuyanlar diziyi beğenmiş ve bu bence yönetmenin başarısı. Son olarak müzikler iyiydi.
gerçekten duvarları falan tırmalıyıcam sırf şu diziden ne kadar nefret ettiğimi söylemek için hesap açtım ya böyle bi şey olamaz ya bi ayrılıyosun bi barışıyosun 100 kere aynı bok zaten jamie alan hepsi aynı bok marianne desen o da aynı bok bilgisayarı yumruklamak istiyorum keşke bu dizi bi insan olsa da yumruklasam Allah gerçekten bu diziye başlamak isteyenlere sabır bitirenlere de akıl sağlığı versin çünkü bende akıl sağlığı denen bir şey kalmadı keşke şu diziyi izlemek yerine gidip 30 soru paragraf falan çözseydim içim bunaldı bu ne biçim şey ya gerçekten en sonunda ne olucak diye merak ettiğim için x2 hızda izliyodum bi bölümde 10 kere barışıp ayrıldılar
yıllardır dizi izliyorum bundan daha çok katıldığım bir yorum olmadı hiç. O kadar saçma sebeplerden sürekli ayrılıp durdular ki ilişkinin dinamiği gitti resmen. İki kelime fazla etseler valla bu dizi beni böylesine sinir krizinin eşiğine getiremezdi. Sus puss oturuyorlar öyle sen de gel dese olup bitecek yok çıkmıyor ağzından çocuğun. Kız desen her bölüm başka ülkeye gitti neymiş kalacakmış hayatını yaşayacakmış. Yaşa tabi de yeni sezonda ağlamayın o zaman yine niye ayrıldık diye
Ya allahım gerçekten kafayı yiyeceğim niye niye şu diziyi izlerken içim bunaldı gerçekten bilgisayarın ekranını yumruklamak istiyorum şu anda psikolojim bozuldu keşke izlemeseydim ya keşke şu zamanımı ders çalışarak harcasaydım Allah kahretmesin ya gerçekten evde sinir krizi geçiriyorum duvarlara yumruk atmak istiyorum Allahım sen sabır ver
Popüler Yorumlar
karakterlerin iç dünyalarını hallerini hareketlerini neyi neden yapıp yapamadıklarını o kadar iyi anlıyorum ki.var böyle ilişkiler insanlar böyle hassas ruhlar.her şey sizin instagramda gördüğünüz gibi değil hayat öyle bi şey değil.20li yaşların kaygısı ne yapsan olamayan ilişkiler cesaretsizlikler ne yapman gerektiğini bi türlü bilememeler.dizi çok gerçek geldi bana.aşkın büyüklüğü tarafları ayırıyo bazen
Bu tarz gençlik hakkında konu işleyen dizilerden bence en gerçekci olan dizi bu olmuş. Bazen küfür etsem de başrollere kararları yüzünden ancak görmediğimiz şu ki biz de neleri yanlış yapıyoruz fark etmeden imdb puanını sonuna kadar hak ediyor. Umarım 2. Sezon olur olmalı… ve cidden sonunda Conell ve Marianne olur amin.
Tüm Yorumlar
eğer ikinci sezon olmayacaksa böyle son olmamalıydı bence. Yani hayatınızın liseden sonrasında ne zaman ayrı kalsanız bir siki doğrultamadığınızı anlıyorsunuz ve birleşiyorsunuz en sonda da yine gidip sen süper bir şey başardın hadi new york’a git ben de kendi hayatıma bakıcam demesi aşırı saçma çocuğunda onaylaması saçma. birbirini seven iki insanın birleşmesi için daha ne gerekir ki bazen iyi teklifleri reddedersin çünkü sevdiklerin yanında yoksa bir sike yaramaz o seçtiğin hayat
Sonunun mutsuz biteceğini sanıyordum çok korktum intihar, ihanet veya aşklarının solmasından ama bu benim için baya mutlu bir son. Bu tarz sevmeyenlere sakin ve sıkıcı gelecektir fakat sevenlere her sahnesi çok anlamlı, bol duygulu bir dizi bayıldımm
birbirlerini cok sevselerde,kizin duygu veistekleri oglankiyle uyusmuyor. Kiz cok zeki oldugundan iliskin yurumeyecegini anladigi icin Oglan yol veriyor.
diziyi ilk bölümlerinde anlamak için çok uğraştım ama sonra fark ettim ki anlamam için dizi de verilen duyguları hissetmiş olmam gerekiyodu ancak böyle anlamlandırabilirdim… ikisinin birbirine boş bakışlarındaki sözsüz konuşmayı anlamlandıramadığımdan dokayı bazen connell a bazen de marianne ya çok kızıyordum neden duygularıyla ilgili, hayatlarındaki iniş ve çıkışlarla ilgili tek bir şey konuşmadıklarına, nasılsın? diye birbirlerine sorduklarında kısa cümleler kullandıklarına şaşırıyodum ama sonra bir yorumda gördüm ki zaten diziyi içinde bulunduğu kategorideki dizilerden ayıran da buydu gerçekten uzun sohbetler bu iki karakter arasındaki o büyüyü bozabilirdi her neyse çok etkilendiğim bi diziydi ve ayrıca söylemeden geçemiycem connell aşırı karadenizlilere benziyosun canım
Eveeet, yıllar sonra yeniden finali izlemek, yeniden ağlamak, yeniden bu muhteşem oyuncuları izlemek…
Kadınlar, ah kadınlar. Elinizdeki bu gücün bi farkında olsanız. Hepinize saygılar!
sırf publicte kızı öpebilsin diye 12 bölüm ishal gibi karakter gelişimi izledim berbattı 3.1/10
Aşk böyle bir şey değil arkadaşlar. Çarpı ikide izleyerek bitirdim kesinlikle ikinci sezonunu izlemeyeceğim.
bana diziyi öneren arkadaşla konuşmayı bıraktım sağolsun daha beter oldum
Bi huzur ichinde dizi izletmettiniz :D chok ta shey yapmayinnn :)
Bence guzel dizi. Hayatimla pek ortak noktasi yok. Ama anlamli, bence izlenmeli.
senarist senin ben ananı…. lan tam birleşiyolar ayırıyo tam birleşiyolar gene ayırıyo , lan sezon boyunca göğüsüme bi taş oturdu aq , hele isveçte siyahi adamla birlikteyken içim öyle bir karardı ki harbiden nefesim daralmaya başladı ,
Burada da olduğu gibi hayatta ne yazık ki her şey toz pembe değil. Birine karşı duyduğunuz sevgi veya aşk her şeyi çözemez. Öyle durumlar olur karşınıza öyle engeller çıkar ki onun gitmesine izin vermekten başka çareniz kalmaz. Ya da sadece siz gitmeyi seçersiniz. Belki hayatta güzel olan şey budur, belki de en iyisi için en dibe de batmalıyızdır. Belki de her hissi yaşamalıyızdır. Kısacası diziyi anlamayanlar veya beğenmeyenler için şunu belirtmeliyim. Bazı duyguları yaşamadan, bazı olaylarda bulunmadan, zor seçimler yapmadan anlatılanları hissedemezsiniz. İlk bölümler sıkıcı geçmişti ama sonra neredeyse her bölümde göz yaşlarımı tutamadım. Her saniye şarkı dinleyen birisi olarak şarkı seçimleri de gerçekten etkileyiciydi. Gençlik dizisi olarak geçse de farklı bir anlatımı var hepsinden. Duygusal filmleri veya dizileri seviyorsanız izleyin.
İzlerken hisler ,kelimeler , boş bakışlar çok tanıdık geldi içimden ben bunu biliyorum dedim:)))
Herkesin yorumunu okudum.İzlerken herkes yorumlarda kendisine neler hissettirdiği ne izlenimler bıraktığını. anlatmış.Ben onların bunu ne yaşamasına bağlıyorum biliyor musunuz.Aşk…Aşk bu bazen sesini çıkaramamak,boğazının düğümlenmesi yutkunamamak ,bazen bağırmak ,içinden ya da dışından isteyerek veya istemeyerek acı çektirtmek istemek ya da onu içine almak isteyecek kadar çok sevmek.Aşk kaçık, dengesiz, düzensiz ,sihirli …Olup olmadık öldürebilen ya da dibine kadar yaşatan.Aralarındaki şey bu canlı; gözle görülemeyen ama hissedilen .Daha sevgiye dönüşmemiş evcilleştirilmemiş normal diyeceğimiz halinde değil .Aşk alevdi de sevgi oldu söndü değil. Sevgi kendini suya bırakmak gibi derin, huzurlu , sakin bazen dalgalı.Belki bu yüzden adı normal people’ dır dizinin. İronidir .Çünkü aşk normalini daha almamıştır ki bariz bi şekide hala almak istemiyor marianne new york a gitmek istemedi onunla yani hala karşı koyma özlem acı gibi duyguları yaşamak ya da yaşatmak istiyor.Alev hiç yerine suyu bıraksın istemiyor. Nacizane görüşüm. :)))
Herkesin yorumunu okudum.İzlerken herkes yorumlarda kendisine neler hissettirdiği ne izlenimler bıraktığını. anlatmış.Ben onların bunu yaşamasına bağlıyorum biliyor musunuz.Aşk…Aşk bu bazen sesini çıkaramamak boğazının düğümlenmesi yutkunamamak ,bazen bağırmak ,içinden ya da dışından isteyerek veya istemeyerek acı çektirtmek istemek ya da onu içine almak isteyecek kadar çok sevmek.Aşk kaçık, dengesiz, düzensiz ,sihirli olup olmadık öldürebilen ya da dibine kadar yaşatan.Aralarındaki şey bu canlı; gözle görülemeyen ama hissedilen .Daha sevgiye dönüşmemiş evcilleştirilmemiş normal diyeceğimiz halinde değil aşk alevdi de sevgi oldu söndü değil sevgi de kendini suya bırakmak gibi derin huzurlu sakin bazen dalgalı.Belki bu yüzden adı normal people’dır dizinin ironisidir çünkü aşk normalini daha almamıştır ki bariz bi şekide hala almak istemiyor marianne new york a gitmek istemedi onunla yani hala karşı koyma özlem acı gibi duyguları yaşamak ya da yaşatmak istiyor.Alev hiç yerine suyu bıraksın istemiyor. Nacizane görüşüm. :)))
Yorumlarda çoğu kişi sürekli iletişimsizlik yüzünden ayrıldıklarından neden düzgün konuşmadıklarından şikayet etmiş. Etraflıca bakarsanız bu diziyi diğerlerinden ayıran yönü de bu. Yaşadığım için biliyorum, bazen karşı taraftan bir söz veya bir bakış gelsin istersin ancak iki tarafta ne yapacağını bilmiyordur. Yaşamak ile dışarıdan bakmak arasında çok fark var arkadaşlar. İyi seyirler.
bazen bazı duyguları ve olayları anlayabilmek için sadece empati yapabiliyor olmak yetmiyor sanırım, tecrübe de edinmiş olman gerekiyor. bu yüzden dizide yaşanan şeylerin yarısını anlamlandıramadım diyebilirim. güzeldi ama özellikle 20li yaşlarımda bir daha izlemeyi kesinlikle düşünüyorum
rastgele bir sitede izlediğim rastgele bi dizi için bu kadar derin bir yorum yazmanın ne kadar mantıklı olduğunu dizi bittikten sonra yaklaşık on dakika düşündüm, yorumları okudum ve… arkadaşlar dünya bu kadar siyah beyaz değil. seven herkes birlikte olmalı veya olabilecek diye bir durumun da söz konusu olmadığı gibi. bazen birbirilerini seven insanlar belli bir takım sebeplerden ayrılmak uzaklaşmak zorunda kalır. hayatta bazen istemediğimiz lakin daha iyisi için olduğunu bildiğimiz seçimler yaparız. insan cidden büyüyüp gördükçe, deneyimledikçe bir şeyi gerçekten seviyorsak onu bırakmamız gerektiği mantığını daha da iyi kavrıyor. nasıl hissettiğinizi anlıyorum çünkü ben de bunları hissettim zamanında lakin lütfen bir şeylere aşk, sevgi her şeyi yener adı altında bakarak onları tüketmekten, öldürmekten kaçının. bunu demesinin yapmasından daha kolay olduğunun tabii ki de farkındayım ve kesinlikle şak diye olacak bir şey olmadığından da, ha nitekim bunları yapmamaya ancak yaparak başlarsınız zaten. hayat gerçekten her ”daha ne yaşayabilirim ki?” dediğinizde bir yenisini çıkarıyor karşınıza, her seferinde daha da şaşıp kalıyorsunuz. ben hayatım boyunca her hissime aşk buymuş diyip dört kolla sarılarak boğdum. hiç biri değildi. 2021de tanıştım artık varlığına bile inanmadığım şeyle. o inanmayı seçenlerdendi fakat bulamamıştı ve benim inanmamama da çok şaşırmıştı. ilk başlarda sorsanız aklımın ucundan bile geçmezdi yaşayacaklarım. hayatımda görmediğim, tarif edilemez şeyler hissettim, yaşadım. karnım ağrıyana kadar güldüm, yağmurda tamamen ıslanana kadar ağlayarak koştum. birbirimize hiç bir kötülüğümüz olmadı. hayatımda ilk defa güvende hissettim, o ise ilk defa birine karşı böyle şeyler hissettiğini söylemişti. biz sürekli birbirimizi çekip durduk, ayrıldık olmadı, barıştık olmadı, arkadaş kalamadık.. ikimizin de birbirimiz için diğerlerinden apayrı olduğunun hep farkındaydık. bunları neden anlattığımı bilmiyorum. uzun lafın kısası yakın bi zamanda tamamen hayatından çıktım bu kişinin. beni ne kadar çok sevdiğini, bana ne kadar değer verdiğini biliyorum, görmemek elde değil ancak olmayınca olmuyor. aşk, sevgi her şeyi çözemiyor.
amaaaan dizi güzeldi yani :S
bu yorumun TLDR’ı da şudur ki benzer bişeyler yaşamış biri olarak rastgele zırladım.. bu kadar.. dağılın..
Skins’ten sonra izlediğim en iyi gençlik dizisi
Bölüm bitince “ne bu şimdi” diyorsunuz
Çift beni kanser edip dursa da ben bayağı sevdim. Ki bu onların oyunculuklarının başarısını gösterir. Gençlik dizisine göre gayet kaliteliydi. Anlamlı, iç ısıtan kimi zaman iş burkan, cesur ve güçlü bir dizi olmasından kaynaklı sanırım. Zaten çalan müziklerin kalitesi bile yeter, bayağı düştük. Bölümün sonu da şaşırtmadı tabii ki, alıştık artık ahahah
Bu connel’a mal diyorum şimdi ama biraz geri gittimi kendi yaptıklarım geliyor aklıma kendime demiş gibi oluyorum gerçekten o yıllarsa insanın kafası nasıl çalışıyora şimdi içim acıyor aklıma gelsikçe
Bu tarz gençlik hakkında konu işleyen dizilerden bence en gerçekci olan dizi bu olmuş. Bazen küfür etsem de başrollere kararları yüzünden ancak görmediğimiz şu ki biz de neleri yanlış yapıyoruz fark etmeden imdb puanını sonuna kadar hak ediyor. Umarım 2. Sezon olur olmalı… ve cidden sonunda Conell ve Marianne olur amin.
karakterlerin iç dünyalarını hallerini hareketlerini neyi neden yapıp yapamadıklarını o kadar iyi anlıyorum ki.var böyle ilişkiler insanlar böyle hassas ruhlar.her şey sizin instagramda gördüğünüz gibi değil hayat öyle bi şey değil.20li yaşların kaygısı ne yapsan olamayan ilişkiler cesaretsizlikler ne yapman gerektiğini bi türlü bilememeler.dizi çok gerçek geldi bana.aşkın büyüklüğü tarafları ayırıyo bazen
Muhteşem,teşekkürler.
ağzıma sıçtınız, gerek var mıydı böyle bi şeye
7. bölümü izledikten sonra izlemeyi bırakmalıydım ama işsiz olduğum için oturup izledim.
Bir gazetenin köşe yazısını okuduktan sonra başladım diziye ama o yazarın hissettiği ve kaleme aldığı şeyler daha güzeldi. Neyse, dizide kararsızlıkların iyi yansıtılabildiğini söyleyebilirim. Lise sonrası ne olacağım düşüncesi, üniversitenin ilk yılları ve sonrası…Ne umutlarla ayrıldığımız aile evinden nasıl hayal kırıklıklarıyla geri döndüğümüzü, çatışmalarımızı hatırlattı bana. Ayrıca pek benim tarzım olmadığı için ne yazık ki beğenmedim. Gördüğüm kadarıyla kitap daha iyi olmalı ki okuyanlar diziyi beğenmiş ve bu bence yönetmenin başarısı. Son olarak müzikler iyiydi.
çeviri notları başka dizinin sanırım geçe bölüm içinde trafik kazası diyodu intihar için şimdi de mezuniyet falan diyor dizide bunlar işlenmiyor
Puhahaha acilen bu dizi psikoloji federasyonu tarafından yasaklanmalı voov ruh sağlığımı bozar
gençler tam olarak anladığınızı zannetmiyorum. belki size göre değildir. ama belki de bir kaç yıl sonra dönüp tekrar bakmanız iyi olabilir.
Ya allahım gerçekten kafayı yiyeceğim niye niye şu diziyi izlerken içim bunaldı gerçekten bilgisayarın ekranını yumruklamak istiyorum şu anda psikolojim bozuldu keşke izlemeseydim ya keşke şu zamanımı ders çalışarak harcasaydım Allah kahretmesin ya gerçekten evde sinir krizi geçiriyorum duvarlara yumruk atmak istiyorum Allahım sen sabır ver
Her bölümü birleşme ile başlayıp ayrılma ile biten dizide, son bölümüm ayrılma ile bitmesi çok normal. :)
bayildim
bu neydi şimdi
değişik bir sezon finali.