Kim yaptıysa iyi ki yapmış bu seriyi. İlaç gibi geldi. Ya benim tam zamanıma denk geldi ya da gerçekten de duyguların yok olmaya yüz tuttuğu çağımızda robot-ruhsuz bir varlık- olmadığımızı, anlayana(!) inceden inceden dokundurduğu için çok sevdim, ihtiyacım varmış.
Daha 2 bölümünü izledim ama sanki içimde düğüm düğüm olmuş , kilitlenmiş, tozlu rafların/dolapların arkalarına itiilip unutulmuş ya da unutulmak istenmiş, yaşananamışlıkları, ukte kalmışları, gıpta edilip özenilmişlikleri, keşkeleri sevmesem de keşkeleri… ve daha birçok duyguyu çağlayandan akan o buzlu serin sular gibi aniden ve şiddetli bir şekilde yaşattı.
Kalan bölümler neler hissettirir bilmiyorum ama hayattan, çok insanca, doğa üstü değil doğal şeyler izleyip keyif alacağıma eminim. Son yıllarda konu kabızlığı yaşayan dizi ve sinema sektörünün gerçek dışı yaşamlar, varlıklar, dünyalar anlatmasından sıkılmış biri olarak insan gibi hissettiren benzer yapımların çoğalması dileğimle. Emeği geçen herkesin ellerine, kalemine sağlık.
Not 1: Andy Garcia’yı tanıdığını düşünüp, sonra “benzettim galiba” demek. Ve sonra iyice bakıp onun olduğunu anlamak. Özlemişim eski oyuncuları…
Not 2: Zevkler ve renkler tartışılmaz bilirim ama bu diziye yapılan yorum sayısına bakınca, yaşayan ölüler (twd) iyice çoğalmış, yaşayan insanlar ne kadar azalmış dedirtiyor üzgünüm.:))
öyle içime dokundu ki bu bölüm.. aylardır inanmak istediğim şeye inancımı sağlamlaştırdı; nereye gidersen git, kiminle olursan ol kalbinin ait olduğuna dönersin ve ben şimdi seni özlerken, kavga etsek de, birbirimizi üzsek de, bazen uzaklaşsak da dönüp dolaşıp hep sana dönüyorum… umarım yıllar sonra bir bildirimle bu bölümü açıp bu yorumu gördüğümde hala senin kanatlarının altında, senin ballı fıstığın olurum. seni çok seviyorum…
Sadece instagramdan bir kesitini gördüm ve izlemeye karar verdim yaptığı ne kadar yanlış olursa olsun kadının dürüstlüğü gerçekten hoşuma gitti.
Ve aşk konusunda garibanlar olarak bu tür şeyleri “biz bu dünyaya izlemeye gelmişiz” diyorum.
bu ne şimdi, geride bırakılanlar ne olacak, insanlar sizin yara bandınız mı amk. Siz bir ilişki yaşayamadınız diye geride kalanlar neden bunun ceremesini çeksin. Bir nişanı atmak ya da bir ilişkiyi hiç yaşamamış gibi bırakmak… aşağılık insan evladının hodbin, narsist, egoist kişiliğini süsleyerek ekrana yansıtmak… tatlı su romantikleri sizi.
Sevmedigin bir insani soz verdin diye yanlis bir iliskiye ve hayata mahkum etmek mi peki olmasi gereken. Denemis olmamis. Sanki herkes ilk seviyorum dedigiyle yuruyor hayat boyu
öyle içime dokundu ki bu bölüm.. aylardır inanmak istediğim şeye inancımı sağlamlaştırdı; nereye gidersen git, kiminle olursan ol kalbinin ait olduğuna dönersin ve ben şimdi seni özlerken, kavga etsek de, birbirimizi üzsek de, bazen uzaklaşsak da dönüp dolaşıp hep sana dönüyorum… umarım yıllar sonra bir bildirimle bu bölümü açıp bu yorumu gördüğümde hala senin kanatlarının altında, senin ballı fıstığın olurum. seni çok seviyorum…
Kim yaptıysa iyi ki yapmış bu seriyi. İlaç gibi geldi. Ya benim tam zamanıma denk geldi ya da gerçekten de duyguların yok olmaya yüz tuttuğu çağımızda robot-ruhsuz bir varlık- olmadığımızı, anlayana(!) inceden inceden dokundurduğu için çok sevdim, ihtiyacım varmış.
Daha 2 bölümünü izledim ama sanki içimde düğüm düğüm olmuş , kilitlenmiş, tozlu rafların/dolapların arkalarına itiilip unutulmuş ya da unutulmak istenmiş, yaşananamışlıkları, ukte kalmışları, gıpta edilip özenilmişlikleri, keşkeleri sevmesem de keşkeleri… ve daha birçok duyguyu çağlayandan akan o buzlu serin sular gibi aniden ve şiddetli bir şekilde yaşattı.
Kalan bölümler neler hissettirir bilmiyorum ama hayattan, çok insanca, doğa üstü değil doğal şeyler izleyip keyif alacağıma eminim. Son yıllarda konu kabızlığı yaşayan dizi ve sinema sektörünün gerçek dışı yaşamlar, varlıklar, dünyalar anlatmasından sıkılmış biri olarak insan gibi hissettiren benzer yapımların çoğalması dileğimle. Emeği geçen herkesin ellerine, kalemine sağlık.
Not 1: Andy Garcia’yı tanıdığını düşünüp, sonra “benzettim galiba” demek. Ve sonra iyice bakıp onun olduğunu anlamak. Özlemişim eski oyuncuları…
Not 2: Zevkler ve renkler tartışılmaz bilirim ama bu diziye yapılan yorum sayısına bakınca, yaşayan ölüler (twd) iyice çoğalmış, yaşayan insanlar ne kadar azalmış dedirtiyor üzgünüm.:))
Popüler Yorumlar
Kim yaptıysa iyi ki yapmış bu seriyi. İlaç gibi geldi. Ya benim tam zamanıma denk geldi ya da gerçekten de duyguların yok olmaya yüz tuttuğu çağımızda robot-ruhsuz bir varlık- olmadığımızı, anlayana(!) inceden inceden dokundurduğu için çok sevdim, ihtiyacım varmış.
Daha 2 bölümünü izledim ama sanki içimde düğüm düğüm olmuş , kilitlenmiş, tozlu rafların/dolapların arkalarına itiilip unutulmuş ya da unutulmak istenmiş, yaşananamışlıkları, ukte kalmışları, gıpta edilip özenilmişlikleri, keşkeleri sevmesem de keşkeleri… ve daha birçok duyguyu çağlayandan akan o buzlu serin sular gibi aniden ve şiddetli bir şekilde yaşattı.
Kalan bölümler neler hissettirir bilmiyorum ama hayattan, çok insanca, doğa üstü değil doğal şeyler izleyip keyif alacağıma eminim. Son yıllarda konu kabızlığı yaşayan dizi ve sinema sektörünün gerçek dışı yaşamlar, varlıklar, dünyalar anlatmasından sıkılmış biri olarak insan gibi hissettiren benzer yapımların çoğalması dileğimle. Emeği geçen herkesin ellerine, kalemine sağlık.
Not 1: Andy Garcia’yı tanıdığını düşünüp, sonra “benzettim galiba” demek. Ve sonra iyice bakıp onun olduğunu anlamak. Özlemişim eski oyuncuları…
Not 2: Zevkler ve renkler tartışılmaz bilirim ama bu diziye yapılan yorum sayısına bakınca, yaşayan ölüler (twd) iyice çoğalmış, yaşayan insanlar ne kadar azalmış dedirtiyor üzgünüm.:))
öyle içime dokundu ki bu bölüm.. aylardır inanmak istediğim şeye inancımı sağlamlaştırdı; nereye gidersen git, kiminle olursan ol kalbinin ait olduğuna dönersin ve ben şimdi seni özlerken, kavga etsek de, birbirimizi üzsek de, bazen uzaklaşsak da dönüp dolaşıp hep sana dönüyorum… umarım yıllar sonra bir bildirimle bu bölümü açıp bu yorumu gördüğümde hala senin kanatlarının altında, senin ballı fıstığın olurum. seni çok seviyorum…
Tüm Yorumlar
Yorumdakiler aldatmayı niye normalize ediyor ve güzelleştiriyor ? :D onu çözemedim joshda harbi alag*vatmış
Sadece instagramdan bir kesitini gördüm ve izlemeye karar verdim yaptığı ne kadar yanlış olursa olsun kadının dürüstlüğü gerçekten hoşuma gitti.
Ve aşk konusunda garibanlar olarak bu tür şeyleri “biz bu dünyaya izlemeye gelmişiz” diyorum.
bu ne şimdi, geride bırakılanlar ne olacak, insanlar sizin yara bandınız mı amk. Siz bir ilişki yaşayamadınız diye geride kalanlar neden bunun ceremesini çeksin. Bir nişanı atmak ya da bir ilişkiyi hiç yaşamamış gibi bırakmak… aşağılık insan evladının hodbin, narsist, egoist kişiliğini süsleyerek ekrana yansıtmak… tatlı su romantikleri sizi.
hay çok yaşa ya aradığım yorum
Sevmedigin bir insani soz verdin diye yanlis bir iliskiye ve hayata mahkum etmek mi peki olmasi gereken. Denemis olmamis. Sanki herkes ilk seviyorum dedigiyle yuruyor hayat boyu
Çok naif ve çok güzel bir dizi, hep böyle devam eder inşallah.
o kadar güzeldi ki…
Joshua gibi olduğumuz için kaybediyoruz arkadaşlar.
Çok sevdim çok güzeldi
Gercekten dunyanin en duygusuz insanin bile kalbine dokundu
Tekerlek etti bu bölüm. Çok iyi.
Bu bölümden sonra bu diziyi bir çırpıda bitirmek istemediğime karar verdim. Her gün bir bölüm :)
öyle içime dokundu ki bu bölüm.. aylardır inanmak istediğim şeye inancımı sağlamlaştırdı; nereye gidersen git, kiminle olursan ol kalbinin ait olduğuna dönersin ve ben şimdi seni özlerken, kavga etsek de, birbirimizi üzsek de, bazen uzaklaşsak da dönüp dolaşıp hep sana dönüyorum… umarım yıllar sonra bir bildirimle bu bölümü açıp bu yorumu gördüğümde hala senin kanatlarının altında, senin ballı fıstığın olurum. seni çok seviyorum…
Dev patel …söyliceklerim bu kadar.
şöyle sabahlatacak bi aşk nasip olur mu bee.. sanmam
ruhuna dokunur bu bölüm insanın. Çok güzel bir bölüm
arkadaşlar sakın gaza gelmeyin arkadaşlar yanarsınız ben yandım siz yanmayın
Muhteşem bir ser olmuş ancak izledim atlasam üzülürdüm
Muhteşem bir ser olmuş ancak izledim atlasam üzülürdüm
Ş
Kim yaptıysa iyi ki yapmış bu seriyi. İlaç gibi geldi. Ya benim tam zamanıma denk geldi ya da gerçekten de duyguların yok olmaya yüz tuttuğu çağımızda robot-ruhsuz bir varlık- olmadığımızı, anlayana(!) inceden inceden dokundurduğu için çok sevdim, ihtiyacım varmış.
Daha 2 bölümünü izledim ama sanki içimde düğüm düğüm olmuş , kilitlenmiş, tozlu rafların/dolapların arkalarına itiilip unutulmuş ya da unutulmak istenmiş, yaşananamışlıkları, ukte kalmışları, gıpta edilip özenilmişlikleri, keşkeleri sevmesem de keşkeleri… ve daha birçok duyguyu çağlayandan akan o buzlu serin sular gibi aniden ve şiddetli bir şekilde yaşattı.
Kalan bölümler neler hissettirir bilmiyorum ama hayattan, çok insanca, doğa üstü değil doğal şeyler izleyip keyif alacağıma eminim. Son yıllarda konu kabızlığı yaşayan dizi ve sinema sektörünün gerçek dışı yaşamlar, varlıklar, dünyalar anlatmasından sıkılmış biri olarak insan gibi hissettiren benzer yapımların çoğalması dileğimle. Emeği geçen herkesin ellerine, kalemine sağlık.
Not 1: Andy Garcia’yı tanıdığını düşünüp, sonra “benzettim galiba” demek. Ve sonra iyice bakıp onun olduğunu anlamak. Özlemişim eski oyuncuları…
Not 2: Zevkler ve renkler tartışılmaz bilirim ama bu diziye yapılan yorum sayısına bakınca, yaşayan ölüler (twd) iyice çoğalmış, yaşayan insanlar ne kadar azalmış dedirtiyor üzgünüm.:))
ne güzel ifade etmişsiniz, teşekkürler…
ŞAFAK; AŞIKLAR VE FIRINCILAR İÇİN SÖKER
TEŞEKKÜRLER DİZİBOX