Londra’ya sığınan Rus iş adamı Boris Berezovskiy’e olan yakınlığı ile bilinen Litvinenko, 2000 yılında hakkında açılan üç soruşturma sonrasında zorunlu ikamet altında bulunduğu sırada, sahte pasaport ile önce Türkiye’ye kaçmış daha sonra da İngiltere’ye sığınmıştı.[2] Kaçışı ile hakkında açılan soruşturma sayısı dörde yükselen Litvinenko, Mayıs 2001 tarihinden ölümüne dek siyasi sığınmacı statüsü ile İngiltere’de yaşamış, 2006 yılında İngiliz vatandaşlığına geçmişti.
Litvinenko yazdığı bir kitapta Rusya’da 1999 yılında toplam 300 kişinin ölümü ile sonuçlanan apartman bombalanması olayı ve diğer birçok saldırının Rusya Gizli Servisi FSB tarafından örgütlendiğini yazmıştı. Bu olayların halkta korku yaratarak devletin halk üzerindeki kontrolünü artırmak amacıyla yapıldığını ileri sürmüştü
Rusya’nın Çeçenistan’da işlediği insanlık suçlarını ortaya çıkaran ve ülkedeki en önemli Putin muhalifi gazeteci olan Anna Politkovskaya 7 Ekim 2006’da evinin asansöründe vurularak öldürülmüştü.[3] Litvinenko, Politkovskaya’yı vuranı ve vurduranı ortaya çıkarmak için avukat Stanislav Markelov ile araştırmalara başladı. KGB’den eski arkadaşları ellerinde bu olayla ilgisi olabilecek kişilerin bir listesi olduğunu ve buluşup bu listeyi kendisine vermek istediklerini söylediler. 1 Kasım 2006’da Londra’da bir barda buluşma gerçekleşti. Buluşma için verilen tarih özellikle seçilmişti. O gün Londra’da Arsenal ve CSKA Moskova takımları UEFA Şampiyonlar Ligi maçı oynayacaktı ve maç için gelen Ruslar’ın arasında gelen ajanlar dikkat çekmeyecekti. Buluşmaya Litvinenko’nun KGB’den eski arkadaşları Andrei Lugovoy ve Dmitry Kovtun’un yanı sıra Vyacheslav Sokolenko da katıldı.[4]
Litvinenko görüşme sonrası gittiği evinde rahatsızlandı ve hastaneye kaldırıldı. Hastanede uzun süre neyle zehirlendiği belirlenemese de sonunda sadece Rusya’da üretilen polonyum-210 isimli radyoaktif bir maddeden zehirlendiği ve vücudunda bu maddenin ölümcül dozunun 10 katı oranında bulunduğu açıklandı. Zehir önce bardaki görüşmede Litvinenko’nun içeceğine, daha sonra otelde devam eden görüşmede de çayına eklenmişti.[4]
Olaydan sonra Litvinenko’nun patronu Boris Berezovskiy’nin destekleriyle büyük bir medya kampanyası başladı. Gazeteciler hastanedeki Litvinenko’yla görüştüler ve resmini çektiler. Litvinenko bu görüşmede zehirlenmesinden Putin’i suçladı.[5] Litvinenko’nun açıklamaları ve çekilen resminin yayınlanması tüm dünyada yankı uyandırdı. Oluşan kamuoyu baskısı sonrası Rusya devlet başkanlığı Litvinenko’nun zehirlenmesiyle bir ilgilerinin olmadığını açıkladı.
Zehirlenmesinden 22 gün sonra 23 Kasım 2006 tarihinde Londra’da tedavi gördüğü hastanede radyasyon zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetti.
batının s2k algı çalışması,hazır Ukrayna savaşı sürerken Rusya kötü dizisi kotarılmış.evet Rusya kötü ama hepsinin kıçı kara .yarım sayfa açıklama yazmaya erinmeyen şahısda azıcık daha araştırma yapsa bahsedilen polonyumun sadece abd ve ingiltere de üretile bilgiğini ve radyo aktif elementlerin yarı ömür yüzünden özellikle bahsedilen miktarda taşınamayacağını bunun kimyasal olarak mümkün olmadığını öğrenirdi.daha fazlası da geniş bir alanda toplu radyasyon zehirlenmesine neden olur ve başka kimsede bu zehirlenme vakası tesbit edilemedi.
Londra’ya sığınan Rus iş adamı Boris Berezovskiy’e olan yakınlığı ile bilinen Litvinenko, 2000 yılında hakkında açılan üç soruşturma sonrasında zorunlu ikamet altında bulunduğu sırada, sahte pasaport ile önce Türkiye’ye kaçmış daha sonra da İngiltere’ye sığınmıştı.[2] Kaçışı ile hakkında açılan soruşturma sayısı dörde yükselen Litvinenko, Mayıs 2001 tarihinden ölümüne dek siyasi sığınmacı statüsü ile İngiltere’de yaşamış, 2006 yılında İngiliz vatandaşlığına geçmişti.
Litvinenko yazdığı bir kitapta Rusya’da 1999 yılında toplam 300 kişinin ölümü ile sonuçlanan apartman bombalanması olayı ve diğer birçok saldırının Rusya Gizli Servisi FSB tarafından örgütlendiğini yazmıştı. Bu olayların halkta korku yaratarak devletin halk üzerindeki kontrolünü artırmak amacıyla yapıldığını ileri sürmüştü
Rusya’nın Çeçenistan’da işlediği insanlık suçlarını ortaya çıkaran ve ülkedeki en önemli Putin muhalifi gazeteci olan Anna Politkovskaya 7 Ekim 2006’da evinin asansöründe vurularak öldürülmüştü.[3] Litvinenko, Politkovskaya’yı vuranı ve vurduranı ortaya çıkarmak için avukat Stanislav Markelov ile araştırmalara başladı. KGB’den eski arkadaşları ellerinde bu olayla ilgisi olabilecek kişilerin bir listesi olduğunu ve buluşup bu listeyi kendisine vermek istediklerini söylediler. 1 Kasım 2006’da Londra’da bir barda buluşma gerçekleşti. Buluşma için verilen tarih özellikle seçilmişti. O gün Londra’da Arsenal ve CSKA Moskova takımları UEFA Şampiyonlar Ligi maçı oynayacaktı ve maç için gelen Ruslar’ın arasında gelen ajanlar dikkat çekmeyecekti. Buluşmaya Litvinenko’nun KGB’den eski arkadaşları Andrei Lugovoy ve Dmitry Kovtun’un yanı sıra Vyacheslav Sokolenko da katıldı.[4]
Litvinenko görüşme sonrası gittiği evinde rahatsızlandı ve hastaneye kaldırıldı. Hastanede uzun süre neyle zehirlendiği belirlenemese de sonunda sadece Rusya’da üretilen polonyum-210 isimli radyoaktif bir maddeden zehirlendiği ve vücudunda bu maddenin ölümcül dozunun 10 katı oranında bulunduğu açıklandı. Zehir önce bardaki görüşmede Litvinenko’nun içeceğine, daha sonra otelde devam eden görüşmede de çayına eklenmişti.[4]
Olaydan sonra Litvinenko’nun patronu Boris Berezovskiy’nin destekleriyle büyük bir medya kampanyası başladı. Gazeteciler hastanedeki Litvinenko’yla görüştüler ve resmini çektiler. Litvinenko bu görüşmede zehirlenmesinden Putin’i suçladı.[5] Litvinenko’nun açıklamaları ve çekilen resminin yayınlanması tüm dünyada yankı uyandırdı. Oluşan kamuoyu baskısı sonrası Rusya devlet başkanlığı Litvinenko’nun zehirlenmesiyle bir ilgilerinin olmadığını açıkladı.
Zehirlenmesinden 22 gün sonra 23 Kasım 2006 tarihinde Londra’da tedavi gördüğü hastanede radyasyon zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetti.
Çok güzel başladı. İngiliz yapımları beni hiç yanıltmadı. Başarılı ve gerçeklik duygusunu hiç bırakmayan işlere imza atıyorlar. Konu zaten tamamıyla herkesi içine çeker.
Popüler Yorumlar
Londra’ya sığınan Rus iş adamı Boris Berezovskiy’e olan yakınlığı ile bilinen Litvinenko, 2000 yılında hakkında açılan üç soruşturma sonrasında zorunlu ikamet altında bulunduğu sırada, sahte pasaport ile önce Türkiye’ye kaçmış daha sonra da İngiltere’ye sığınmıştı.[2] Kaçışı ile hakkında açılan soruşturma sayısı dörde yükselen Litvinenko, Mayıs 2001 tarihinden ölümüne dek siyasi sığınmacı statüsü ile İngiltere’de yaşamış, 2006 yılında İngiliz vatandaşlığına geçmişti.
Litvinenko yazdığı bir kitapta Rusya’da 1999 yılında toplam 300 kişinin ölümü ile sonuçlanan apartman bombalanması olayı ve diğer birçok saldırının Rusya Gizli Servisi FSB tarafından örgütlendiğini yazmıştı. Bu olayların halkta korku yaratarak devletin halk üzerindeki kontrolünü artırmak amacıyla yapıldığını ileri sürmüştü
Rusya’nın Çeçenistan’da işlediği insanlık suçlarını ortaya çıkaran ve ülkedeki en önemli Putin muhalifi gazeteci olan Anna Politkovskaya 7 Ekim 2006’da evinin asansöründe vurularak öldürülmüştü.[3] Litvinenko, Politkovskaya’yı vuranı ve vurduranı ortaya çıkarmak için avukat Stanislav Markelov ile araştırmalara başladı. KGB’den eski arkadaşları ellerinde bu olayla ilgisi olabilecek kişilerin bir listesi olduğunu ve buluşup bu listeyi kendisine vermek istediklerini söylediler. 1 Kasım 2006’da Londra’da bir barda buluşma gerçekleşti. Buluşma için verilen tarih özellikle seçilmişti. O gün Londra’da Arsenal ve CSKA Moskova takımları UEFA Şampiyonlar Ligi maçı oynayacaktı ve maç için gelen Ruslar’ın arasında gelen ajanlar dikkat çekmeyecekti. Buluşmaya Litvinenko’nun KGB’den eski arkadaşları Andrei Lugovoy ve Dmitry Kovtun’un yanı sıra Vyacheslav Sokolenko da katıldı.[4]
Litvinenko görüşme sonrası gittiği evinde rahatsızlandı ve hastaneye kaldırıldı. Hastanede uzun süre neyle zehirlendiği belirlenemese de sonunda sadece Rusya’da üretilen polonyum-210 isimli radyoaktif bir maddeden zehirlendiği ve vücudunda bu maddenin ölümcül dozunun 10 katı oranında bulunduğu açıklandı. Zehir önce bardaki görüşmede Litvinenko’nun içeceğine, daha sonra otelde devam eden görüşmede de çayına eklenmişti.[4]
Olaydan sonra Litvinenko’nun patronu Boris Berezovskiy’nin destekleriyle büyük bir medya kampanyası başladı. Gazeteciler hastanedeki Litvinenko’yla görüştüler ve resmini çektiler. Litvinenko bu görüşmede zehirlenmesinden Putin’i suçladı.[5] Litvinenko’nun açıklamaları ve çekilen resminin yayınlanması tüm dünyada yankı uyandırdı. Oluşan kamuoyu baskısı sonrası Rusya devlet başkanlığı Litvinenko’nun zehirlenmesiyle bir ilgilerinin olmadığını açıkladı.
Zehirlenmesinden 22 gün sonra 23 Kasım 2006 tarihinde Londra’da tedavi gördüğü hastanede radyasyon zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetti.
Tüm Yorumlar
bu gibi otobiyografi dizilerin hikayesini arastirip oyle diziyi izlemek lazim. daha da ilgi cekici hale geliyor. bn simdiden baya bir sevdim.
batının s2k algı çalışması,hazır Ukrayna savaşı sürerken Rusya kötü dizisi kotarılmış.evet Rusya kötü ama hepsinin kıçı kara .yarım sayfa açıklama yazmaya erinmeyen şahısda azıcık daha araştırma yapsa bahsedilen polonyumun sadece abd ve ingiltere de üretile bilgiğini ve radyo aktif elementlerin yarı ömür yüzünden özellikle bahsedilen miktarda taşınamayacağını bunun kimyasal olarak mümkün olmadığını öğrenirdi.daha fazlası da geniş bir alanda toplu radyasyon zehirlenmesine neden olur ve başka kimsede bu zehirlenme vakası tesbit edilemedi.
altyazi cok gec geliyor
Londra’ya sığınan Rus iş adamı Boris Berezovskiy’e olan yakınlığı ile bilinen Litvinenko, 2000 yılında hakkında açılan üç soruşturma sonrasında zorunlu ikamet altında bulunduğu sırada, sahte pasaport ile önce Türkiye’ye kaçmış daha sonra da İngiltere’ye sığınmıştı.[2] Kaçışı ile hakkında açılan soruşturma sayısı dörde yükselen Litvinenko, Mayıs 2001 tarihinden ölümüne dek siyasi sığınmacı statüsü ile İngiltere’de yaşamış, 2006 yılında İngiliz vatandaşlığına geçmişti.
Litvinenko yazdığı bir kitapta Rusya’da 1999 yılında toplam 300 kişinin ölümü ile sonuçlanan apartman bombalanması olayı ve diğer birçok saldırının Rusya Gizli Servisi FSB tarafından örgütlendiğini yazmıştı. Bu olayların halkta korku yaratarak devletin halk üzerindeki kontrolünü artırmak amacıyla yapıldığını ileri sürmüştü
Rusya’nın Çeçenistan’da işlediği insanlık suçlarını ortaya çıkaran ve ülkedeki en önemli Putin muhalifi gazeteci olan Anna Politkovskaya 7 Ekim 2006’da evinin asansöründe vurularak öldürülmüştü.[3] Litvinenko, Politkovskaya’yı vuranı ve vurduranı ortaya çıkarmak için avukat Stanislav Markelov ile araştırmalara başladı. KGB’den eski arkadaşları ellerinde bu olayla ilgisi olabilecek kişilerin bir listesi olduğunu ve buluşup bu listeyi kendisine vermek istediklerini söylediler. 1 Kasım 2006’da Londra’da bir barda buluşma gerçekleşti. Buluşma için verilen tarih özellikle seçilmişti. O gün Londra’da Arsenal ve CSKA Moskova takımları UEFA Şampiyonlar Ligi maçı oynayacaktı ve maç için gelen Ruslar’ın arasında gelen ajanlar dikkat çekmeyecekti. Buluşmaya Litvinenko’nun KGB’den eski arkadaşları Andrei Lugovoy ve Dmitry Kovtun’un yanı sıra Vyacheslav Sokolenko da katıldı.[4]
Litvinenko görüşme sonrası gittiği evinde rahatsızlandı ve hastaneye kaldırıldı. Hastanede uzun süre neyle zehirlendiği belirlenemese de sonunda sadece Rusya’da üretilen polonyum-210 isimli radyoaktif bir maddeden zehirlendiği ve vücudunda bu maddenin ölümcül dozunun 10 katı oranında bulunduğu açıklandı. Zehir önce bardaki görüşmede Litvinenko’nun içeceğine, daha sonra otelde devam eden görüşmede de çayına eklenmişti.[4]
Olaydan sonra Litvinenko’nun patronu Boris Berezovskiy’nin destekleriyle büyük bir medya kampanyası başladı. Gazeteciler hastanedeki Litvinenko’yla görüştüler ve resmini çektiler. Litvinenko bu görüşmede zehirlenmesinden Putin’i suçladı.[5] Litvinenko’nun açıklamaları ve çekilen resminin yayınlanması tüm dünyada yankı uyandırdı. Oluşan kamuoyu baskısı sonrası Rusya devlet başkanlığı Litvinenko’nun zehirlenmesiyle bir ilgilerinin olmadığını açıkladı.
Zehirlenmesinden 22 gün sonra 23 Kasım 2006 tarihinde Londra’da tedavi gördüğü hastanede radyasyon zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetti.
Çok güzel başladı. İngiliz yapımları beni hiç yanıltmadı. Başarılı ve gerçeklik duygusunu hiç bırakmayan işlere imza atıyorlar. Konu zaten tamamıyla herkesi içine çeker.
Tek kelime ile muhteşem
Güzel bir bölümdü. Teşekkürler Dizibox