Altın Pusula’nın ilk çıktığı zamanı dün gibi hatırlıyorum. Hani şu Ian Mckellen, Nicole Kidman, Eva Green gibi devlerin oynadığı film… Abimle birlikte gitmiştik sinemaya ve küçücüktüm daha. Çoğu şeyi anlayamamıştım ama insanların ruhunun hayvan biçiminde yanlarında dolaşması fikrinden ve Iorek Byrnison’dan çok etkilenmiştim. Hatta öyle etkilenmiştim ki IKEA’ya gittiğimiz bir gün (peluş hayvanların satıldığı kısımda) peluş kutup ayılarını görünce nasıl heyecanlandığımı dahi hatırlıyorum. Annem çok pahalı olduğu için almayı reddetmişti ancak şanslıydım ki defolu ürünlerin satıldığı kısımda boynu yırtık bir tanesini bulup almıştık. Boynu yırtık olanı almamıza daha da çok sevinmiştim… Çünkü Iorek bir panserbjørn’dü, savaşçıydı ve bilirsiniz ki savaşçıların her zaman yara izleri olur. Böylece anneannem peluşun yırtığını siyah bir iplikle dikti ve o günden sonra yara izini taşıyan peluş Iorek Byrnison yanımdan hiç ayrılmadı. Şu an bile yanımda. Finali ona sarılarak izledim, artık o küçük çocuk da değilim, genç yetişkin diye adlandırılabilecek bir evredeyim. Ama bu his hiç kaybolmadı.
Altın Pusula filminin devamını beklerken içerdiği ‘ateizm’ göndermeleri sebebiyle iptal edilişine çok sinirlenip sonrasında kitaplarını alıp okumuştum. Dizisinin çıkacağını öğrenince yaşadığım o mutluluk hissini tarif edemem bile… İşte bu da bitti… Oyuncu kadrosu, senaryosu, o’su bu’su umurumda bile olmadan bitti. Kitabı okurken kafamda canlandırdığım sahneleri görmeme yardımcı olması açısından en başından beri diziyi hiç eleştirel bir tutumla izleyemedim. “Every atom of me and every atom of you.” sahnesini uzun zamandır bekliyordum, sonunda görebilmek beni artık huzura erdirir umarım. Ya da erdirmez… Lyra’nın daha bitmemiş bir serüveni var…. Kim bilir belki onu da dizi yaparlar.
Emeği geçen herkese teşekkürler. En çok da minik bana teşekkürler, içindeki bu tutkuyu hiç kaybetmedin, umarım bir gün Narnia’nın da çekilip bitirilmiş hikayesini böyle mutlulukla izleyeceksin.
Size sitemim var. Neden final bölümünde son dakikalarda çıkan altyazıların Türkçe altyazısına yer vermediniz? Olacak şey mi bu?! Hikayenin bitiş cümleleri bunlar. Her iki karakterin de daha sonraki hayatlarında neler yaptıklarının anlatımı. Şu birkaç cümlenin Türkçesini yazmak bu kadar mı zordu!
Bunun kitaplarını almıştım. 3. sezondaa daha fazlası olur diye düşünmüştüm. Keskin Bıcak 2. sezon, 3. sezon da kehribar dürbün ayrı bir konusu olur diye düşünmüştüm. Sadece ufak bir sahne gösterildi kehribar dürbün ile ilgili. Kitapların sadece ilkini okudum daha. 3. yü okuyacağım sanki kitaba göre gitmemişler gibi.
8inci bölüm olmasaydı gereksizdi diyen arkadaşlar bu bir amerikan dizisi/filmi değil polis aracı siren sesleriyle final yapsın… bir ingiliz dizisi dolayisiyla biraz dram ve sonrasi olaylarini gostermeleri bence harikulade olmus. bence bu bölüm süper bir finaldi. how to get away with murder’dan sonra en iyi final bolumu. simdilerde final yapan dizi mi kaldi hepsi iptal ediliyo ortada kaliyo hikaye. neytflix wednesday i bile iptal etti… izlediginiz diziye biraz sayginiz olsun.. gereksiz mereksiz diye dusunuyorsaniz izlemeyin
Genel olarak beğendiğim dizilerden oldu. tüm olay bi önceki bölüm bitsede bu bölüm olmadan bitirilse eksik kalırdı… Keşke Lee ölmemiş olsa ve Iorekle birlikte finalde Lyra ile kucaklaşsalar daha bi hoş olurdu
Bittiği için üzüldüm. Bu bölüme gerek var mıydı? Elbette hayır. Bazı şeyleri toparlamak ve bağlamak için çekmişler ama dizi bağlamından atmosferinden çıkmış. Farklı maceralar şeklinde devamının gelmesini umuyorum.
Yazı uzun uzadıya spoilerlı dizi hakkındaki yorumum fakat buraya kadar geldiyseniz zaten bitirmişsinizdir herhalde. Uzun uzadıya yazdım diziyi izlerken bir günde 22 bölüm supernatural sezonu bitirmişim gibi hissettim ve yaklaşık 10 yıldır bunu yapmıyordum.
Spoiler içeren alan!
Dizi öncelikle 3. Sezon hiç beklemediğim yerlere gitti onu söyleyebilirim. Kötü mü oldu? Hayır hikayeye benim için çok fazla boyut katıldı aslında. Ben de çocukken Altın Pusula filmini izlemiş ve çocuk halimle hayran kalmıştım hatta oyununu bulup onu bile oynamıştım falan neyse yeri bende ayrı yani. İlk sezon onun tekrar çekimiydi güzeldi efektler falan da güzeldir herhalde diye hatırlıyorum üzerinden bir süre geçti bu sezonda görsel olarak diziye baya yatırım yapılmış gibi hissettim. Sahnelerde çok fazla cgi var evet ama bu bazen daha maliyetli bir durum kaldı ki bazı sahneler de dağın tepesinde çekilmiş yani. Neyse ilk sezon böyle geçti ikinci sezon ikinci sezon dizi yeni karakterle yeni bir hikaye sunmaya başladı işin içine bıçak girdi babalar girdi bir karakterin babasının sözünü dinleme çabasındayken diğerinin babası bffini öldürdü falan aile draması dolu dizi o açıdan toplumun her kesiminden insanların bağ kurabileceği bir karakter var. Birinin anne yanlış hatırlamıyorsam delirmişti birininki zaten deli fakat hakkını yemeyelim 3. Sezonda taş gibi sahneleri var. Kadının otoritenin kulu köpeği olurken yaptığı deneyler falan filan hiçbir şey, bütün bunlar olurken dizinin genel olarak “cinler” kısmından gittiğimiz kısımda kadının ilk iki sezon boyunca ruhuna işkence edişi ona kötü davranması falan son sezonda bu kendi içinde yaşadığı savaş olaya bambaşka bir açıdan baktırıyor. İkinci sezonda ucundan gösterilen üçte dahil olan melekler bu otoriteyle olan savaşı bambaşka bir yere taşıyor. Dizi en başta sevgi üzerine kurulmuş onu görüyoruz. Sevginin cinsiyetsizliği aynı zamanda kendini sevmek ruhunu sevmek çocuğunu sevmek onun için her şeyi yapabilmek yani cinin hayvan oluyor ama sen oluyorsun bazen en kötü davrandığın kendi içindeki tarafın oluyor ama kendinden de atamadığın senin bir parçan yine. O parçayı zaten arafta ki bence biraz daha cehennemin tanımı orası evet arada kalmışlık ölememişlik de sonsuz bir zindan da var falan neyse asıl eziyetin kötü düşünceler olduğunu görüyoruz kendi kafamızın içinde bazen kendimize itiraf edemediğimiz bazen ettiğimiz fakat bize kötü hissettiren bu düşünceler arafta bizi kovalarken tek çıkış yolumuz yaşadığımız güzel hikayeler olabiliyor. Dizi cennet ve cehennem kavramının varlığını da burada reddedip ilahi otoriteye bir kez daha karşı çıkıyor. Hepimiz ölücez hangi yollardan geçersek geçelim toprak olucaz evrene karışıp evrendeki bir toz tanesi gibi ilerleyeceğiz diye anladım ben bu ölüm sonrası yaşamdan. En azından onların sunduklarından. Zaten bunu sunan da eninde sonunda bir insan orta çağda yaşamış evrenler arasında nasıl olduysa delik açmayı başarmış sonra melek olmuş insanların arafta kaybolmasına izin veriyor. Arafta da güzel hikayeyle beslenen ruh emiciler var bir de yalan söylersen bu arada evrenle bir bütün olamıyorsun. Ölüm bile çok aşamalı ölüler diyarına gidiyorsun zar zor styx i geçtin ki geçerken ödemeni yapıyorsun üstüne ordan kurtulmak için bir daha ödeme yapıp tamamen yok olman gerekiyor. 3. Sezonda bir de lordumuzun bu otoriteye açtığı savaşa şahit oluyoruz. Adam hiç ortalarda yok benim kızım halleder başının çaresine bakar ben gerekirse bu savaşta onu da kaybederiz ama bu savaşı kazanmamız lazım falan kafasında ama orda kendi otoritesini kuruyor. Otoriteyle savaşan insanların sonunda otorite olması kaçınılmazdır. Canım Atam bunun en büyük örneği. Verdiği bütün savaşın ise bir kehanete dayanması otoriteyle savaşamayacağını da bir yandan kanıtlıyor bu arada ama yine de onun yerine geçen çakma meleği indiriyor sonuçta madem kızım kurtaracak ben onun için kendimi feda ederim kafasına girmeler birden falan. İlk anne başladı bu şova ki annenin de babanın da güce tapmasını görüyoruz aslında sevgi olsa da arkında hep bir sebep de var. Dizi otoriteyi biraz dinin üzerine yoğunlaştırıyor gibi görünüyor ama aynı zamanda bu kadınlar üzerindeki baskıyı da gösteriyor bilim kadınının dağdaki kadınlarla olan iletişiminde de annenin tapınaktaki tek kadın olarak yaşadığı baskıda tapınaktaki diğer bilim kadınında falan da görüyoruz. Bir yanda da gelmiş melekler öpüşüyorlar onlar da baş kaldırıyorlar. Ya tamam olabilir hikaye bunu anlatıyor zaten. O zaman sonunda bu çocukları neden ayırıyorsunuz? Melekler bu evrenler arası geçemiyor mu cadılar geçemiyor mu az daha sizin adamınız bu kızın annesini melek yapıyordu? Verin şunlara iki kanat hala cennedi hak etmediler mi bu insanlık? Tabi dizini ideasına göre cennet cehennem yok evrende toz olup en küçük parçamıza kadar ayrılıp başka yerlere saçılacağız. O yüzden bizi bir şeyin sınırlamasına izin vermeyelim kendi bildiğimiz yolda kendi ahlak değerlerimizle doğru yolu bulalım diyor dizi ki ben de bu düşüncelerin tamamen arkasındayım. Her karakterin kendi verdiği savaşla da bağ kurabiliyorsunuz biri amacı uğruna karısını kızın her şeyini feda ediyor insanlığı bir zulümden kurtarma peşinde biri yıllarca kendine eziyet etmiş şimdi herkes kızının peşindeyken onu kurtarmaya çalışıyor biri babasının öldürdüğü bffinin peşinden ölüme gidiyor elveda diyebilmek için başka bir mal çıkıyor geliyor 5 dakika önce tanıştığı bir kız için dünyalar arası geziyor buna benzer bir tane daha var o bilgisayarda bir melek onunla konuştuğu için dünyalar arası dolaşmaya çıkıyor ki ikisinin yerinde olsam tamamen aynı kararı verirdim. Dizide anlatı çok karakterlerle ve ruhlarıyla kurdukları bağa bakmalı otoritelerin bizim üzerimizdeki bu kısıtlamalarına. O kadar da anarşist değilim bu arada yazı biraz öyle oldu da bayadır bir diziden böyle anlamlar çıkartmıyordum. Sanatla hayatın ortak ve güzel yanı da bu nerden bakarsanız bambaşka şeyler çıkarabilirsiniz. Bazı insanlar farklı şeyler düşünmüş olabilir dizi ile ilgili fakat bu açıdan bence gayet başarılı bir yapım olmuş.
50 dakikalık final bölümün 45 dakikasını mal mal iki dallamanın dramını izlettirmeyle geçirdiler. Bildiğin Türk dizisi olmuş. Yapacağınız finalin a. Zaten iyicene leşe bağlamıştı dizi. Bitti kurtulduk.
3 sezonda bitirin dendi diye bütün hikayeyi sığdırmaya çalıştılar anlıyorum da; bu kadar kötü(diyaloglar, olayların akışı) yapmasaydınız keşke. görselliği ve sonunu görmek için izledim. neyse belki diğer seri kitaplar bitince daha iyisi çekilir.
beyler bayanlar yılan havvayı ve adem i yine kandırdı dark ablamız melek olan görevini yılanlığını yaptın dedi küpten cıkan iilk ve tek yönetici …. küp e kapatıldığı için olaylar oldu çıkınca mutlak gücüne zarar verebilicek olanları bıcağı yok ettirdi dünyalar arasındaki kapıları kapattırdı kiii tek mutlak güç olarak kalsın ASLINDA KANDIRAN YARACI OLDU … şimdiiiii bunun farkına senler sonra varıp bir sezon daha olsa güzel olur…film çok detay ince yerleri var başka bir görsel çıkıyor derinde…
bitmesi üzdü. sondaki yazıları çevirseydiniz ne güzel olurmuş. yanlış anlamadıysam devam filmi gibi bir şey olabiir. emeği geçenlere sonsuz teşekkürler.
bir ara, romantik teenage filmi izler gibi hisseti isem de neyse ki fazla uzatmadılar ve sonuç : ”biz ayrı dünyaların insanlarıyız, birlikte olamayız ” a bağladılar neyse, izlerken keyif aldım, güzeldi.
İzledikçe beklentimi azaltmaya devam etmişti zaten. Berbat bir finaldi. Hikaye ayrı bir vasat. Hayal gücüyle yazılmış gibi geliyor ilk başlarda ama dümdüz Kin ile yazılmış.
Altın Pusula’nın ilk çıktığı zamanı dün gibi hatırlıyorum. Hani şu Ian Mckellen, Nicole Kidman, Eva Green gibi devlerin oynadığı film… Abimle birlikte gitmiştik sinemaya ve küçücüktüm daha. Çoğu şeyi anlayamamıştım ama insanların ruhunun hayvan biçiminde yanlarında dolaşması fikrinden ve Iorek Byrnison’dan çok etkilenmiştim. Hatta öyle etkilenmiştim ki IKEA’ya gittiğimiz bir gün (peluş hayvanların satıldığı kısımda) peluş kutup ayılarını görünce nasıl heyecanlandığımı dahi hatırlıyorum. Annem çok pahalı olduğu için almayı reddetmişti ancak şanslıydım ki defolu ürünlerin satıldığı kısımda boynu yırtık bir tanesini bulup almıştık. Boynu yırtık olanı almamıza daha da çok sevinmiştim… Çünkü Iorek bir panserbjørn’dü, savaşçıydı ve bilirsiniz ki savaşçıların her zaman yara izleri olur. Böylece anneannem peluşun yırtığını siyah bir iplikle dikti ve o günden sonra yara izini taşıyan peluş Iorek Byrnison yanımdan hiç ayrılmadı. Şu an bile yanımda. Finali ona sarılarak izledim, artık o küçük çocuk da değilim, genç yetişkin diye adlandırılabilecek bir evredeyim. Ama bu his hiç kaybolmadı.
Altın Pusula filminin devamını beklerken içerdiği ‘ateizm’ göndermeleri sebebiyle iptal edilişine çok sinirlenip sonrasında kitaplarını alıp okumuştum. Dizisinin çıkacağını öğrenince yaşadığım o mutluluk hissini tarif edemem bile… İşte bu da bitti… Oyuncu kadrosu, senaryosu, o’su bu’su umurumda bile olmadan bitti. Kitabı okurken kafamda canlandırdığım sahneleri görmeme yardımcı olması açısından en başından beri diziyi hiç eleştirel bir tutumla izleyemedim. “Every atom of me and every atom of you.” sahnesini uzun zamandır bekliyordum, sonunda görebilmek beni artık huzura erdirir umarım. Ya da erdirmez… Lyra’nın daha bitmemiş bir serüveni var…. Kim bilir belki onu da dizi yaparlar.
Emeği geçen herkese teşekkürler. En çok da minik bana teşekkürler, içindeki bu tutkuyu hiç kaybetmedin, umarım bir gün Narnia’nın da çekilip bitirilmiş hikayesini böyle mutlulukla izleyeceksin.
yorumunu okuyunca çok duygulandım çok güzel anlatmışsın küçükken bu filmi izleyip bende çok beğenmiştim geçenlerde aklıma geldi bir baktım dizi yapmışlar bu kadar geç bulduğum için kendime biraz kırgınım ama çocukluğuma güzel bir armağan oldu yarım kalmış bir hikayeyi tamamlamış gibi hissediyorum belki bir gün kitapları da alır okurum umarım :`)
Popüler Yorumlar
Benim için bir serüvenin sonuna daha geldik…
Altın Pusula’nın ilk çıktığı zamanı dün gibi hatırlıyorum. Hani şu Ian Mckellen, Nicole Kidman, Eva Green gibi devlerin oynadığı film… Abimle birlikte gitmiştik sinemaya ve küçücüktüm daha. Çoğu şeyi anlayamamıştım ama insanların ruhunun hayvan biçiminde yanlarında dolaşması fikrinden ve Iorek Byrnison’dan çok etkilenmiştim. Hatta öyle etkilenmiştim ki IKEA’ya gittiğimiz bir gün (peluş hayvanların satıldığı kısımda) peluş kutup ayılarını görünce nasıl heyecanlandığımı dahi hatırlıyorum. Annem çok pahalı olduğu için almayı reddetmişti ancak şanslıydım ki defolu ürünlerin satıldığı kısımda boynu yırtık bir tanesini bulup almıştık. Boynu yırtık olanı almamıza daha da çok sevinmiştim… Çünkü Iorek bir panserbjørn’dü, savaşçıydı ve bilirsiniz ki savaşçıların her zaman yara izleri olur. Böylece anneannem peluşun yırtığını siyah bir iplikle dikti ve o günden sonra yara izini taşıyan peluş Iorek Byrnison yanımdan hiç ayrılmadı. Şu an bile yanımda. Finali ona sarılarak izledim, artık o küçük çocuk da değilim, genç yetişkin diye adlandırılabilecek bir evredeyim. Ama bu his hiç kaybolmadı.
Altın Pusula filminin devamını beklerken içerdiği ‘ateizm’ göndermeleri sebebiyle iptal edilişine çok sinirlenip sonrasında kitaplarını alıp okumuştum. Dizisinin çıkacağını öğrenince yaşadığım o mutluluk hissini tarif edemem bile… İşte bu da bitti… Oyuncu kadrosu, senaryosu, o’su bu’su umurumda bile olmadan bitti. Kitabı okurken kafamda canlandırdığım sahneleri görmeme yardımcı olması açısından en başından beri diziyi hiç eleştirel bir tutumla izleyemedim. “Every atom of me and every atom of you.” sahnesini uzun zamandır bekliyordum, sonunda görebilmek beni artık huzura erdirir umarım. Ya da erdirmez… Lyra’nın daha bitmemiş bir serüveni var…. Kim bilir belki onu da dizi yaparlar.
Emeği geçen herkese teşekkürler. En çok da minik bana teşekkürler, içindeki bu tutkuyu hiç kaybetmedin, umarım bir gün Narnia’nın da çekilip bitirilmiş hikayesini böyle mutlulukla izleyeceksin.
Tüm Yorumlar
emeği geçen tüm dostlara çok teşekkürler
Size sitemim var. Neden final bölümünde son dakikalarda çıkan altyazıların Türkçe altyazısına yer vermediniz? Olacak şey mi bu?! Hikayenin bitiş cümleleri bunlar. Her iki karakterin de daha sonraki hayatlarında neler yaptıklarının anlatımı. Şu birkaç cümlenin Türkçesini yazmak bu kadar mı zordu!
cok cok cok guzeldi keske bitmeseydi : /// tesekkurler dizibox : ))))
Bunun kitaplarını almıştım. 3. sezondaa daha fazlası olur diye düşünmüştüm. Keskin Bıcak 2. sezon, 3. sezon da kehribar dürbün ayrı bir konusu olur diye düşünmüştüm. Sadece ufak bir sahne gösterildi kehribar dürbün ile ilgili. Kitapların sadece ilkini okudum daha. 3. yü okuyacağım sanki kitaba göre gitmemişler gibi.
8inci bölüm olmasaydı gereksizdi diyen arkadaşlar bu bir amerikan dizisi/filmi değil polis aracı siren sesleriyle final yapsın… bir ingiliz dizisi dolayisiyla biraz dram ve sonrasi olaylarini gostermeleri bence harikulade olmus. bence bu bölüm süper bir finaldi. how to get away with murder’dan sonra en iyi final bolumu. simdilerde final yapan dizi mi kaldi hepsi iptal ediliyo ortada kaliyo hikaye. neytflix wednesday i bile iptal etti… izlediginiz diziye biraz sayginiz olsun.. gereksiz mereksiz diye dusunuyorsaniz izlemeyin
Vatican ve papalık kurumunun yüzlerce yıl boyunca yaşattığı zulmü allayıp pullayıp dizi yapmışlar.
Genel olarak beğendiğim dizilerden oldu. tüm olay bi önceki bölüm bitsede bu bölüm olmadan bitirilse eksik kalırdı… Keşke Lee ölmemiş olsa ve Iorekle birlikte finalde Lyra ile kucaklaşsalar daha bi hoş olurdu
Bittiği için üzüldüm. Bu bölüme gerek var mıydı? Elbette hayır. Bazı şeyleri toparlamak ve bağlamak için çekmişler ama dizi bağlamından atmosferinden çıkmış. Farklı maceralar şeklinde devamının gelmesini umuyorum.
2.sezon çok iyidi. 3.sezon 6ve7.bölümleri çok beğendim. final eh işte.dizi de en sevdiğim karakter lorek olarak kalacak
Son sezonda tamamen batırdılar :/
8 bölüm olmasaydı 7. bölüm daha güzel finaldi.
Yazı uzun uzadıya spoilerlı dizi hakkındaki yorumum fakat buraya kadar geldiyseniz zaten bitirmişsinizdir herhalde. Uzun uzadıya yazdım diziyi izlerken bir günde 22 bölüm supernatural sezonu bitirmişim gibi hissettim ve yaklaşık 10 yıldır bunu yapmıyordum.
hey maşallah, okumayı severim ama sen de abartmışsın be arkadaşım
50 dakikalık final bölümün 45 dakikasını mal mal iki dallamanın dramını izlettirmeyle geçirdiler. Bildiğin Türk dizisi olmuş. Yapacağınız finalin a. Zaten iyicene leşe bağlamıştı dizi. Bitti kurtulduk.
Lyra Eve (Havva) değil mi Will de Eden (Adem) yani ayrılmaları ve kavuşmayı beklemeleri çok güzel bi metafordu.
3 sezonda bitirin dendi diye bütün hikayeyi sığdırmaya çalıştılar anlıyorum da; bu kadar kötü(diyaloglar, olayların akışı) yapmasaydınız keşke. görselliği ve sonunu görmek için izledim. neyse belki diğer seri kitaplar bitince daha iyisi çekilir.
beyler bayanlar yılan havvayı ve adem i yine kandırdı dark ablamız melek olan görevini yılanlığını yaptın dedi küpten cıkan iilk ve tek yönetici …. küp e kapatıldığı için olaylar oldu çıkınca mutlak gücüne zarar verebilicek olanları bıcağı yok ettirdi dünyalar arasındaki kapıları kapattırdı kiii tek mutlak güç olarak kalsın ASLINDA KANDIRAN YARACI OLDU … şimdiiiii bunun farkına senler sonra varıp bir sezon daha olsa güzel olur…film çok detay ince yerleri var başka bir görsel çıkıyor derinde…
sen diziyi nerenle izledin arkadas. zaten anlatilan seylerin tutarsizligini anlatiyor, sen o tutarsizliga baglamaya calisiyorsun
bitmesi üzdü. sondaki yazıları çevirseydiniz ne güzel olurmuş. yanlış anlamadıysam devam filmi gibi bir şey olabiir. emeği geçenlere sonsuz teşekkürler.
Senede bir gün isimli Türk filmi gibi sonuçlandı. Açıkcası, pek keyif almadım.
bir ara, romantik teenage filmi izler gibi hisseti isem de neyse ki fazla uzatmadılar ve sonuç : ”biz ayrı dünyaların insanlarıyız, birlikte olamayız ” a bağladılar neyse, izlerken keyif aldım, güzeldi.
Muhteşem bir diziydi oyunculuklar, hikaye ve özellikle hayvan animasyonları çok gerçekçi çok başarılı üzüldüm final yaptığına..
gereksiz bir bölüm
hikaye anlatımından, oyunculuğa her şey çok güzeldi. seneye görüşürüz.
İzledikçe beklentimi azaltmaya devam etmişti zaten. Berbat bir finaldi. Hikaye ayrı bir vasat. Hayal gücüyle yazılmış gibi geliyor ilk başlarda ama dümdüz Kin ile yazılmış.
senede 1 gün izleyen yazar bize bizim hikayeyi daha dramalı son sahnede kitlemiş… bilmiyorum sankiiii başka olabilir halen….
İnanın sizden görerek yorum yapmadım, senede birgün filmine atıfta bulunmanız çok isabetli. Hürmet ediyorum.
Benim için bir serüvenin sonuna daha geldik…
Altın Pusula’nın ilk çıktığı zamanı dün gibi hatırlıyorum. Hani şu Ian Mckellen, Nicole Kidman, Eva Green gibi devlerin oynadığı film… Abimle birlikte gitmiştik sinemaya ve küçücüktüm daha. Çoğu şeyi anlayamamıştım ama insanların ruhunun hayvan biçiminde yanlarında dolaşması fikrinden ve Iorek Byrnison’dan çok etkilenmiştim. Hatta öyle etkilenmiştim ki IKEA’ya gittiğimiz bir gün (peluş hayvanların satıldığı kısımda) peluş kutup ayılarını görünce nasıl heyecanlandığımı dahi hatırlıyorum. Annem çok pahalı olduğu için almayı reddetmişti ancak şanslıydım ki defolu ürünlerin satıldığı kısımda boynu yırtık bir tanesini bulup almıştık. Boynu yırtık olanı almamıza daha da çok sevinmiştim… Çünkü Iorek bir panserbjørn’dü, savaşçıydı ve bilirsiniz ki savaşçıların her zaman yara izleri olur. Böylece anneannem peluşun yırtığını siyah bir iplikle dikti ve o günden sonra yara izini taşıyan peluş Iorek Byrnison yanımdan hiç ayrılmadı. Şu an bile yanımda. Finali ona sarılarak izledim, artık o küçük çocuk da değilim, genç yetişkin diye adlandırılabilecek bir evredeyim. Ama bu his hiç kaybolmadı.
Altın Pusula filminin devamını beklerken içerdiği ‘ateizm’ göndermeleri sebebiyle iptal edilişine çok sinirlenip sonrasında kitaplarını alıp okumuştum. Dizisinin çıkacağını öğrenince yaşadığım o mutluluk hissini tarif edemem bile… İşte bu da bitti… Oyuncu kadrosu, senaryosu, o’su bu’su umurumda bile olmadan bitti. Kitabı okurken kafamda canlandırdığım sahneleri görmeme yardımcı olması açısından en başından beri diziyi hiç eleştirel bir tutumla izleyemedim. “Every atom of me and every atom of you.” sahnesini uzun zamandır bekliyordum, sonunda görebilmek beni artık huzura erdirir umarım. Ya da erdirmez… Lyra’nın daha bitmemiş bir serüveni var…. Kim bilir belki onu da dizi yaparlar.
Emeği geçen herkese teşekkürler. En çok da minik bana teşekkürler, içindeki bu tutkuyu hiç kaybetmedin, umarım bir gün Narnia’nın da çekilip bitirilmiş hikayesini böyle mutlulukla izleyeceksin.
yorumunu okuyunca çok duygulandım çok güzel anlatmışsın küçükken bu filmi izleyip bende çok beğenmiştim geçenlerde aklıma geldi bir baktım dizi yapmışlar bu kadar geç bulduğum için kendime biraz kırgınım ama çocukluğuma güzel bir armağan oldu yarım kalmış bir hikayeyi tamamlamış gibi hissediyorum belki bir gün kitapları da alır okurum umarım :`)
sonunu tam drama baglamışlar
Güzel bir sondu teşekkürler dizibox
Final buysa üzücü ama güzel bitti Final gibi final di 4. sezon olsun istermiydim hayır ama finali bira daha uzatıp
görmek isterdim. Yine de ben o anı hayal edip finali yaptım :)
yorumunuzun son cümlesini okuyunca insan yanlış anlıyo hanfendi ama yine de kahkaha attırdı teşekkürler.
Vay be tam tadında bitti teşekkürler başka yapımlar gibi gerektiğinden fazla uzatıp berbat etmedikleri için.
o geçen bölüm sonunda küpten çıkan adam kim?
sanırım yaratıcı o.
İzlediğim en güzel fantastik hikaye idi. Teşekkürler dizibox…
küpteki ilk melek