Dizinin ismi olan Gypsy tâbiri, çingeneler gibi bohem bir hayat yaşamaktan kinâye olarak tercih edilmiş.
Çünkü sorun zannedilip çözümlenmeye çalışılan şeylerin tümü, Kapitalizm çağının bohem yaşamının ürünü…
Alt sınıfların asla psikolojik sorunları yoktur. Çünkü onlar öncelikle en temel ihtiyaçlarını gidermek için yaşarlar.
Yemek-İçmek, barınmak, üremek…
Oysa orta sınıfların bu temel ihtiyaçlar adına bir kaygı duymalarına gerek yoktur.
Onlar yeteneklidir, piyasa ilişkileri içerisinde her zaman iyi bir konumda yer edinebilirler.
Yemek-İçmek onlar için bir zevk, giyinmek bir tarz, barınmak konsepttir.
Onlar Kapitalizm’in şımarık çocuklarıdır.
Gerçek hayatın içerisinde birbirlerine itiraf edemedikleri şeyleri, bir bar ortamında soğukkanlılıkla flört ederek söylerler.
Çünkü bu, küçük burjuva ahlâkının bir gereğidir.
Yaptığınız ya da yapmadığınız her şey sizinle ilgilidir.
Sizin için herkes ve her şey bir tüketim nesnesidir.
Bir şeyi ancak hoşunuza gidiyorsa, arzularınızı tatmin ediyorsa, egonuzu okşuyorsa yaparsınız.
Başkasının size ihtiyacı olup olmaması umurunuzda değildir. Önemli olan nefsinizin okşanmasıdır.
Biraz olsun mutlu olmayacaksanız, pohpohlanmayacaksanız, sıkıntı çekecekseniz, sizi kimse iknâ edemez.
Sizi bir şey yapmaya motive eden tek şey, yaptığınızda kendinizi nasıl hissedeceğinizdir.
Hep bir karşılık beklersiniz, her şeyi hesap ederek yaparsınız. Çünkü siz yegâne özne, geri kalan her şey nesnedir.
Mesela söz konusu başkalarının ilişkileri ya da çocukları ile ilgili bir sorunsa, hârika tespitler yaparsınız ve önerilerde bulunursunuz.
Ama konu sizinle ilgiliyse, her şeyin üzerini örtmek için oldukça profesyonel davranır ve incelikli planlar yaparsınız.
Fakat kusursuz değilsiniz… Mutlaka işler sarpasaracak ve yaptıklarınızla yüzleşeceksiniz.
Dizinin ismi olan Gypsy tâbiri, çingeneler gibi bohem bir hayat yaşamaktan kinâye olarak tercih edilmiş.
Çünkü sorun zannedilip çözümlenmeye çalışılan şeylerin tümü, Kapitalizm çağının bohem yaşamının ürünü…
Alt sınıfların asla psikolojik sorunları yoktur. Çünkü onlar öncelikle en temel ihtiyaçlarını gidermek için yaşarlar.
Yemek-İçmek, barınmak, üremek…
Oysa orta sınıfların bu temel ihtiyaçlar adına bir kaygı duymalarına gerek yoktur.
Onlar yeteneklidir, piyasa ilişkileri içerisinde her zaman iyi bir konumda yer edinebilirler.
Yemek-İçmek onlar için bir zevk, giyinmek bir tarz, barınmak konsepttir.
Onlar Kapitalizm’in şımarık çocuklarıdır.
Gerçek hayatın içerisinde birbirlerine itiraf edemedikleri şeyleri, bir bar ortamında soğukkanlılıkla flört ederek söylerler.
Çünkü bu, küçük burjuva ahlâkının bir gereğidir.
Yaptığınız ya da yapmadığınız her şey sizinle ilgilidir.
Sizin için herkes ve her şey bir tüketim nesnesidir.
Bir şeyi ancak hoşunuza gidiyorsa, arzularınızı tatmin ediyorsa, egonuzu okşuyorsa yaparsınız.
Başkasının size ihtiyacı olup olmaması umurunuzda değildir. Önemli olan nefsinizin okşanmasıdır.
Biraz olsun mutlu olmayacaksanız, pohpohlanmayacaksanız, sıkıntı çekecekseniz, sizi kimse iknâ edemez.
Sizi bir şey yapmaya motive eden tek şey, yaptığınızda kendinizi nasıl hissedeceğinizdir.
Hep bir karşılık beklersiniz, her şeyi hesap ederek yaparsınız. Çünkü siz yegâne özne, geri kalan her şey nesnedir.
Mesela söz konusu başkalarının ilişkileri ya da çocukları ile ilgili bir sorunsa, hârika tespitler yaparsınız ve önerilerde bulunursunuz.
Ama konu sizinle ilgiliyse, her şeyin üzerini örtmek için oldukça profesyonel davranır ve incelikli planlar yaparsınız.
Fakat kusursuz değilsiniz… Mutlaka işler sarpasaracak ve yaptıklarınızla yüzleşeceksiniz.
sen ..sen nesin..meraktan ..anlatırmısın..bu yazdıklarının neresindesin..bu arada Senanida ya katılıyorum..yazar olabilirsin demiş..bence YAZARSIN ..dogru mu..biraz da öfke var..olsun güzeldi..
Popüler Yorumlar
Dizinin ismi olan Gypsy tâbiri, çingeneler gibi bohem bir hayat yaşamaktan kinâye olarak tercih edilmiş.
Çünkü sorun zannedilip çözümlenmeye çalışılan şeylerin tümü, Kapitalizm çağının bohem yaşamının ürünü…
Alt sınıfların asla psikolojik sorunları yoktur. Çünkü onlar öncelikle en temel ihtiyaçlarını gidermek için yaşarlar.
Yemek-İçmek, barınmak, üremek…
Oysa orta sınıfların bu temel ihtiyaçlar adına bir kaygı duymalarına gerek yoktur.
Onlar yeteneklidir, piyasa ilişkileri içerisinde her zaman iyi bir konumda yer edinebilirler.
Yemek-İçmek onlar için bir zevk, giyinmek bir tarz, barınmak konsepttir.
Onlar Kapitalizm’in şımarık çocuklarıdır.
Gerçek hayatın içerisinde birbirlerine itiraf edemedikleri şeyleri, bir bar ortamında soğukkanlılıkla flört ederek söylerler.
Çünkü bu, küçük burjuva ahlâkının bir gereğidir.
Yaptığınız ya da yapmadığınız her şey sizinle ilgilidir.
Sizin için herkes ve her şey bir tüketim nesnesidir.
Bir şeyi ancak hoşunuza gidiyorsa, arzularınızı tatmin ediyorsa, egonuzu okşuyorsa yaparsınız.
Başkasının size ihtiyacı olup olmaması umurunuzda değildir. Önemli olan nefsinizin okşanmasıdır.
Biraz olsun mutlu olmayacaksanız, pohpohlanmayacaksanız, sıkıntı çekecekseniz, sizi kimse iknâ edemez.
Sizi bir şey yapmaya motive eden tek şey, yaptığınızda kendinizi nasıl hissedeceğinizdir.
Hep bir karşılık beklersiniz, her şeyi hesap ederek yaparsınız. Çünkü siz yegâne özne, geri kalan her şey nesnedir.
Mesela söz konusu başkalarının ilişkileri ya da çocukları ile ilgili bir sorunsa, hârika tespitler yaparsınız ve önerilerde bulunursunuz.
Ama konu sizinle ilgiliyse, her şeyin üzerini örtmek için oldukça profesyonel davranır ve incelikli planlar yaparsınız.
Fakat kusursuz değilsiniz… Mutlaka işler sarpasaracak ve yaptıklarınızla yüzleşeceksiniz.
Tüm Yorumlar
Jean kocasını aldatmış oldu
bence bu işin sonunda büyük boka batacaksın jane :)
Eşcinsellik temasından vazgeçmiyorlar :(
Dizinin ismi olan Gypsy tâbiri, çingeneler gibi bohem bir hayat yaşamaktan kinâye olarak tercih edilmiş.
Çünkü sorun zannedilip çözümlenmeye çalışılan şeylerin tümü, Kapitalizm çağının bohem yaşamının ürünü…
Alt sınıfların asla psikolojik sorunları yoktur. Çünkü onlar öncelikle en temel ihtiyaçlarını gidermek için yaşarlar.
Yemek-İçmek, barınmak, üremek…
Oysa orta sınıfların bu temel ihtiyaçlar adına bir kaygı duymalarına gerek yoktur.
Onlar yeteneklidir, piyasa ilişkileri içerisinde her zaman iyi bir konumda yer edinebilirler.
Yemek-İçmek onlar için bir zevk, giyinmek bir tarz, barınmak konsepttir.
Onlar Kapitalizm’in şımarık çocuklarıdır.
Gerçek hayatın içerisinde birbirlerine itiraf edemedikleri şeyleri, bir bar ortamında soğukkanlılıkla flört ederek söylerler.
Çünkü bu, küçük burjuva ahlâkının bir gereğidir.
Yaptığınız ya da yapmadığınız her şey sizinle ilgilidir.
Sizin için herkes ve her şey bir tüketim nesnesidir.
Bir şeyi ancak hoşunuza gidiyorsa, arzularınızı tatmin ediyorsa, egonuzu okşuyorsa yaparsınız.
Başkasının size ihtiyacı olup olmaması umurunuzda değildir. Önemli olan nefsinizin okşanmasıdır.
Biraz olsun mutlu olmayacaksanız, pohpohlanmayacaksanız, sıkıntı çekecekseniz, sizi kimse iknâ edemez.
Sizi bir şey yapmaya motive eden tek şey, yaptığınızda kendinizi nasıl hissedeceğinizdir.
Hep bir karşılık beklersiniz, her şeyi hesap ederek yaparsınız. Çünkü siz yegâne özne, geri kalan her şey nesnedir.
Mesela söz konusu başkalarının ilişkileri ya da çocukları ile ilgili bir sorunsa, hârika tespitler yaparsınız ve önerilerde bulunursunuz.
Ama konu sizinle ilgiliyse, her şeyin üzerini örtmek için oldukça profesyonel davranır ve incelikli planlar yaparsınız.
Fakat kusursuz değilsiniz… Mutlaka işler sarpasaracak ve yaptıklarınızla yüzleşeceksiniz.
Yazar olmayı hiç düşündünmü çünkü yazdıklarını hiçbir insan bu kadar açıklayıcı yazamazdı.
sen ..sen nesin..meraktan ..anlatırmısın..bu yazdıklarının neresindesin..bu arada Senanida ya katılıyorum..yazar olabilirsin demiş..bence YAZARSIN ..dogru mu..biraz da öfke var..olsun güzeldi..