Bu bir Middleage sorunu değil, bir MiddleClass sorunu…
Kapitalizm’i yetenekleriyle, nispeten efendileri tarafından ona sağlanan satın alma gücüyle ve yozlaşmış tüketim alışkanlıklarıyla
var eden/ayakta tutan sınıfın sorunu…
Kızının onunla zaman geçirmediğini, hatta telefonlarına bile çıkmadığını anlatıp hayıflanan kadın hastasına verdiği tavsiyeler,
kendi annesiyle iletişim kurmayışı ya da küçük kızının kendisiyle anne-kız rahatlığı içerisinde iletişim kuramayışından bağımsız ele alınabilir mi?
Elbette hâyır…
Misafir olarak gittiği evin banyosunun çekmecesinde bir dolu anti-depresan ile karşılaşması tesadüf mü?
Bu durumu, misafiri olduğu kişi ile aynı sınıftan olmasından bağımsız düşünebilir miyiz?
Elbette hâyır…
Çünkü sistem, sınıflara ayırdığı toplumun her bireyine, verdiklerine karşılık olarak, ait olduğu sınıfa özgü sorunlar yüklüyor.
Alt sınıflar bu yüzleşmeyi kendi aralarında kurdukları dayanışmayla çözümlerken, orta sınıflar daha çok tüketim, kibir ve ego savaşlarıyla çözmeye çalışıyor.
Sonuçta o, insanların arızalarının sebeplerini, maruz kaldıklarıyla çözümlemeye çalışan bir mesleğin temsilcisi…
Sadece bu yöntemi kendisine de uygulamasına ihtiyacı var.
Çünkü sigara, uyuşturucu, alkol, sex, bir kadın/bir erkek, iphone ya da bir parfüm…
Bağımlılığınız her ne olursa olsun, yüzleşmeniz gereken bir şeylerden kaçmaya çalışıyorsunuz…
Yahut ait olmadığınız başka bir kimliğe bürünüyorsunuz…
Ancak kontrol sizdeyse kendinizi güçlü ve anlamlı hissediyorsunuz.
Artık kocanızla sevişirken bile kontrolü ona bırakamayacak kadar güvensizliklerle dolusunuz.
Siz mutlak iktidar olmalısınız.
Çünkü ailecek en mutlu olmanız gereken günde vurur güvensizlikler yüzünüze…
Kâh bir sevişme sonrasında, kâh kızınızın doğumgününde…
Eşitinize onun gibi olmadığınızı söylüyorsanız, tıpkı onun gibisinizdir…
Ne yapacağınızı bilemez hâlde, çaresizsinizdir…
Bu çağda ancak çocuklar bir başkası için mutluluk diler.
Oysa anneler, yalnızca mutlu olduğunu zanneder.
Çünkü onları yalnızca sahip oldukları mutlu eder.
Dahildir buna çocuklar ve eşler…
O yüzden hiç mutlu değildir yetişkinler…
Sonunda yüzleşti ve herkes tarafından aykırı ilan edildi. Kızı onu olduğu gibi kabullenen tek kişiydi. Oysa o annesini kabullenmemiş rekabet etmişti.
Buzdolabı öyle gereksiz şeylerle doluydu ki, mutluluğunu simgeleyen bir pastayı bile koyamadı içeri…
Tıpkı yüreği gibi…
Keyifle izletti yine. Şu ara ara gelen ufak patlama anları çok geriyor beni… İnsanlara uygun hareket etmeye çalışmak o kadar sinir bozucu ve yorucu ki :S Ağzı olan konuşuyor önüne geçilemez ki. Hayat yorucu! Sonda çalan parçada ayrıca güzeldi.
Bu bir Middleage sorunu değil, bir MiddleClass sorunu…
Kapitalizm’i yetenekleriyle, nispeten efendileri tarafından ona sağlanan satın alma gücüyle ve yozlaşmış tüketim alışkanlıklarıyla
var eden/ayakta tutan sınıfın sorunu…
Kızının onunla zaman geçirmediğini, hatta telefonlarına bile çıkmadığını anlatıp hayıflanan kadın hastasına verdiği tavsiyeler,
kendi annesiyle iletişim kurmayışı ya da küçük kızının kendisiyle anne-kız rahatlığı içerisinde iletişim kuramayışından bağımsız ele alınabilir mi?
Elbette hâyır…
Misafir olarak gittiği evin banyosunun çekmecesinde bir dolu anti-depresan ile karşılaşması tesadüf mü?
Bu durumu, misafiri olduğu kişi ile aynı sınıftan olmasından bağımsız düşünebilir miyiz?
Elbette hâyır…
Çünkü sistem, sınıflara ayırdığı toplumun her bireyine, verdiklerine karşılık olarak, ait olduğu sınıfa özgü sorunlar yüklüyor.
Alt sınıflar bu yüzleşmeyi kendi aralarında kurdukları dayanışmayla çözümlerken, orta sınıflar daha çok tüketim, kibir ve ego savaşlarıyla çözmeye çalışıyor.
Sonuçta o, insanların arızalarının sebeplerini, maruz kaldıklarıyla çözümlemeye çalışan bir mesleğin temsilcisi…
Sadece bu yöntemi kendisine de uygulamasına ihtiyacı var.
Çünkü sigara, uyuşturucu, alkol, sex, bir kadın/bir erkek, iphone ya da bir parfüm…
Bağımlılığınız her ne olursa olsun, yüzleşmeniz gereken bir şeylerden kaçmaya çalışıyorsunuz…
Yahut ait olmadığınız başka bir kimliğe bürünüyorsunuz…
Ancak kontrol sizdeyse kendinizi güçlü ve anlamlı hissediyorsunuz.
Artık kocanızla sevişirken bile kontrolü ona bırakamayacak kadar güvensizliklerle dolusunuz.
Siz mutlak iktidar olmalısınız.
Çünkü ailecek en mutlu olmanız gereken günde vurur güvensizlikler yüzünüze…
Kâh bir sevişme sonrasında, kâh kızınızın doğumgününde…
Eşitinize onun gibi olmadığınızı söylüyorsanız, tıpkı onun gibisinizdir…
Ne yapacağınızı bilemez hâlde, çaresizsinizdir…
Bu çağda ancak çocuklar bir başkası için mutluluk diler.
Oysa anneler, yalnızca mutlu olduğunu zanneder.
Çünkü onları yalnızca sahip oldukları mutlu eder.
Dahildir buna çocuklar ve eşler…
O yüzden hiç mutlu değildir yetişkinler…
Sonunda yüzleşti ve herkes tarafından aykırı ilan edildi. Kızı onu olduğu gibi kabullenen tek kişiydi. Oysa o annesini kabullenmemiş rekabet etmişti.
Buzdolabı öyle gereksiz şeylerle doluydu ki, mutluluğunu simgeleyen bir pastayı bile koyamadı içeri…
Tıpkı yüreği gibi…
Demek ki neymiş;
1- canı sıkılan insandan korkacaksın, her şeyi yapabilir.
2- kocan, evin vs olsa biri alacak diye üzülüyorsun, olmasa başkalarını kıskanıp niye yok diye üzüllüyorsun. Yani her halükarda üzülüyorsun :)
ben bu mıddle age mı denılıyor artık ne sqmtrak bır ısse bu kadınların ortak sorunları ne ıstedıgını bılmemek sorsan zekıyım derler,tecrube olgularından bahsederler ama su gordugum karakter gelısımı mı artık oturmasımı bazı yasanmamıslıklar bazı doyumsuzluklar ole bı raddedekı teenagerdan farkları yok bu olusumların sonucu cok kolay manipüle edilinebiliyor tabı bu soylem herkez ıcın deıl ama ınanıyorumkıı bu yasam modunda olan bır suru mıdle age women wardır
Popüler Yorumlar
Bu bir Middleage sorunu değil, bir MiddleClass sorunu…
Kapitalizm’i yetenekleriyle, nispeten efendileri tarafından ona sağlanan satın alma gücüyle ve yozlaşmış tüketim alışkanlıklarıyla
var eden/ayakta tutan sınıfın sorunu…
Kızının onunla zaman geçirmediğini, hatta telefonlarına bile çıkmadığını anlatıp hayıflanan kadın hastasına verdiği tavsiyeler,
kendi annesiyle iletişim kurmayışı ya da küçük kızının kendisiyle anne-kız rahatlığı içerisinde iletişim kuramayışından bağımsız ele alınabilir mi?
Elbette hâyır…
Misafir olarak gittiği evin banyosunun çekmecesinde bir dolu anti-depresan ile karşılaşması tesadüf mü?
Bu durumu, misafiri olduğu kişi ile aynı sınıftan olmasından bağımsız düşünebilir miyiz?
Elbette hâyır…
Çünkü sistem, sınıflara ayırdığı toplumun her bireyine, verdiklerine karşılık olarak, ait olduğu sınıfa özgü sorunlar yüklüyor.
Alt sınıflar bu yüzleşmeyi kendi aralarında kurdukları dayanışmayla çözümlerken, orta sınıflar daha çok tüketim, kibir ve ego savaşlarıyla çözmeye çalışıyor.
Sonuçta o, insanların arızalarının sebeplerini, maruz kaldıklarıyla çözümlemeye çalışan bir mesleğin temsilcisi…
Sadece bu yöntemi kendisine de uygulamasına ihtiyacı var.
Çünkü sigara, uyuşturucu, alkol, sex, bir kadın/bir erkek, iphone ya da bir parfüm…
Bağımlılığınız her ne olursa olsun, yüzleşmeniz gereken bir şeylerden kaçmaya çalışıyorsunuz…
Yahut ait olmadığınız başka bir kimliğe bürünüyorsunuz…
Ancak kontrol sizdeyse kendinizi güçlü ve anlamlı hissediyorsunuz.
Artık kocanızla sevişirken bile kontrolü ona bırakamayacak kadar güvensizliklerle dolusunuz.
Siz mutlak iktidar olmalısınız.
Çünkü ailecek en mutlu olmanız gereken günde vurur güvensizlikler yüzünüze…
Kâh bir sevişme sonrasında, kâh kızınızın doğumgününde…
Eşitinize onun gibi olmadığınızı söylüyorsanız, tıpkı onun gibisinizdir…
Ne yapacağınızı bilemez hâlde, çaresizsinizdir…
Bu çağda ancak çocuklar bir başkası için mutluluk diler.
Oysa anneler, yalnızca mutlu olduğunu zanneder.
Çünkü onları yalnızca sahip oldukları mutlu eder.
Dahildir buna çocuklar ve eşler…
O yüzden hiç mutlu değildir yetişkinler…
Sonunda yüzleşti ve herkes tarafından aykırı ilan edildi. Kızı onu olduğu gibi kabullenen tek kişiydi. Oysa o annesini kabullenmemiş rekabet etmişti.
Buzdolabı öyle gereksiz şeylerle doluydu ki, mutluluğunu simgeleyen bir pastayı bile koyamadı içeri…
Tıpkı yüreği gibi…
Tüm Yorumlar
.
BENCE KENDİSİNİN BİR PİSKOLĞA İHTİYACI VAR..
Bazen öyle uzun yazıyorsunuz ki dizinin altındaki yorumları okuyasım gelmiyor.
Keyifle izletti yine. Şu ara ara gelen ufak patlama anları çok geriyor beni… İnsanlara uygun hareket etmeye çalışmak o kadar sinir bozucu ve yorucu ki :S Ağzı olan konuşuyor önüne geçilemez ki. Hayat yorucu! Sonda çalan parçada ayrıca güzeldi.
Bu bir Middleage sorunu değil, bir MiddleClass sorunu…
Kapitalizm’i yetenekleriyle, nispeten efendileri tarafından ona sağlanan satın alma gücüyle ve yozlaşmış tüketim alışkanlıklarıyla
var eden/ayakta tutan sınıfın sorunu…
Kızının onunla zaman geçirmediğini, hatta telefonlarına bile çıkmadığını anlatıp hayıflanan kadın hastasına verdiği tavsiyeler,
kendi annesiyle iletişim kurmayışı ya da küçük kızının kendisiyle anne-kız rahatlığı içerisinde iletişim kuramayışından bağımsız ele alınabilir mi?
Elbette hâyır…
Misafir olarak gittiği evin banyosunun çekmecesinde bir dolu anti-depresan ile karşılaşması tesadüf mü?
Bu durumu, misafiri olduğu kişi ile aynı sınıftan olmasından bağımsız düşünebilir miyiz?
Elbette hâyır…
Çünkü sistem, sınıflara ayırdığı toplumun her bireyine, verdiklerine karşılık olarak, ait olduğu sınıfa özgü sorunlar yüklüyor.
Alt sınıflar bu yüzleşmeyi kendi aralarında kurdukları dayanışmayla çözümlerken, orta sınıflar daha çok tüketim, kibir ve ego savaşlarıyla çözmeye çalışıyor.
Sonuçta o, insanların arızalarının sebeplerini, maruz kaldıklarıyla çözümlemeye çalışan bir mesleğin temsilcisi…
Sadece bu yöntemi kendisine de uygulamasına ihtiyacı var.
Çünkü sigara, uyuşturucu, alkol, sex, bir kadın/bir erkek, iphone ya da bir parfüm…
Bağımlılığınız her ne olursa olsun, yüzleşmeniz gereken bir şeylerden kaçmaya çalışıyorsunuz…
Yahut ait olmadığınız başka bir kimliğe bürünüyorsunuz…
Ancak kontrol sizdeyse kendinizi güçlü ve anlamlı hissediyorsunuz.
Artık kocanızla sevişirken bile kontrolü ona bırakamayacak kadar güvensizliklerle dolusunuz.
Siz mutlak iktidar olmalısınız.
Çünkü ailecek en mutlu olmanız gereken günde vurur güvensizlikler yüzünüze…
Kâh bir sevişme sonrasında, kâh kızınızın doğumgününde…
Eşitinize onun gibi olmadığınızı söylüyorsanız, tıpkı onun gibisinizdir…
Ne yapacağınızı bilemez hâlde, çaresizsinizdir…
Bu çağda ancak çocuklar bir başkası için mutluluk diler.
Oysa anneler, yalnızca mutlu olduğunu zanneder.
Çünkü onları yalnızca sahip oldukları mutlu eder.
Dahildir buna çocuklar ve eşler…
O yüzden hiç mutlu değildir yetişkinler…
Sonunda yüzleşti ve herkes tarafından aykırı ilan edildi. Kızı onu olduğu gibi kabullenen tek kişiydi. Oysa o annesini kabullenmemiş rekabet etmişti.
Buzdolabı öyle gereksiz şeylerle doluydu ki, mutluluğunu simgeleyen bir pastayı bile koyamadı içeri…
Tıpkı yüreği gibi…
Dizi tutarsa bunun altına abuk subuk yorumlar gelecektir ama diline sağlık :)
Demek ki neymiş;
1- canı sıkılan insandan korkacaksın, her şeyi yapabilir.
2- kocan, evin vs olsa biri alacak diye üzülüyorsun, olmasa başkalarını kıskanıp niye yok diye üzüllüyorsun. Yani her halükarda üzülüyorsun :)
27.38-27.48 gg
ben bu mıddle age mı denılıyor artık ne sqmtrak bır ısse bu kadınların ortak sorunları ne ıstedıgını bılmemek sorsan zekıyım derler,tecrube olgularından bahsederler ama su gordugum karakter gelısımı mı artık oturmasımı bazı yasanmamıslıklar bazı doyumsuzluklar ole bı raddedekı teenagerdan farkları yok bu olusumların sonucu cok kolay manipüle edilinebiliyor tabı bu soylem herkez ıcın deıl ama ınanıyorumkıı bu yasam modunda olan bır suru mıdle age women wardır