Bu sezon beni en çok üzen şey finali oldu fakat sonda metatronun aziyi kontrol ettiğini düşünüyorum normalde bu kadar kolay kabul eden biri değil kendisi fark ederseniz kahveyi içtiği zaman ufak bir sihir sesi duyuluyor büyük ihtimal aynı şeyi gabriel üstünde denedi ama gabriel gidince yeni bir kukla bulması gerekti o yüzden aziyi seçti zaten Michael’ın sözünüde yarıda kesmesinin sebebinin azi nin ona güvenmesini sağlamaktı
Ne güzeldi sevginiz Aziraphale ve Crowley. 3. sezonda kavuşun canlarım.
David Tennant mükemmel tarzıyla aşırı karizmatikti. Adam bütün oynadığı yapımlarda tam bir ikon gibi duruyor. Michael Sheen ise çok sempatik. Kötü adam karakterlerinde bile o yüzünü saklayamıyor gibi. Buradaki oyunculuğundan da Kulüp dizisinde Salih Bademci’nin oynadığı Selim Songür karakteri tadını aldım bazen. Uçuş uçuş sevimli halleri çok şirindi.
Her şeye Freud yaklaşımı ile Cinsellik olarak bakılmasa olmayacak? Bir insan birisi ile Arkadaş olamaz mı ille Gay durumu mu olacak? Holywoodun yaptığı bu zihin yıkamayı savunanlar var..Üzücü..Nedir olayı Gay olmaya bağlamak?
CANIM DİZİ <3
uzun süre bekledim ve sindire sindire izledim.
gayet keyifliydi
Spoiler içeren alan!
ta ki sonuna kadar. asla crowley'den açılmasını beklemezdim ama beni şaşırttı.
garibim melek de ne yapsın. inandığı yolda beraber olmak istedi.
yalnız cebrail'in aşk hikayesi beni inanılmaz şaşırttı.
Artık bülbül ötmüyor
Gül dolu penceremde
Yalnız hatıran kaldı
Boş kalan çerçevede
Bu finali izledikten sonra ihtiyacım olan terapi parasını ödemen lazım Neil. Komedi dizisi diye geldik halimize bak. Ne kadar üzülmüş olsam da çok iyi bi finaldi. 3. Sezon epik bi sezon olacak bence.
Neil 3. Sezonun hikayesini Terry ile beraber seneler önce kararlaştırdıklarını söyledi. Bazıları aziraphale ve crowley’nin romantik ilişkisinden rahatsız olmuş ve Neil’e neden ilişkilerini bu yöne çektiğini sormuşlar ikinci sezonda. O da şöyle demiş ben ilişkilerinin doğasına aykırı hiçbir şey yazmadım. Terry ile kararlaştırdıkları 3. Sezona köprü niteliğinde olduğunu düşünürsek bu sezonun başından beri Neil ve Terry’nin endgame olarak aziracrow planladığını anlayabiliriz. Yani bu kitap 1990 yılında yayınlanmış arkadaşlar o günden beri bu iki karakteri shipleyenler var ve yanılmamışlar. İnanılmaz bi şey 33 yıl sonra shipinizin canon olduğunu hayal edin. Ben dört senede acılar içinde kıvrandım ve en az bi bu kadar daha, daha da beter halde olucam sabır dileyin.
Kahve teorisi var ortalıkta dolaşan. metatron’un aziraphale’e verdiği kahveye bişeyler yaptığını düşünüyorlar. Ben şahsen katılmıyorum. Aziraphale’in asansörde gülümsemesine çok takılanlar var. İlk sezondaki gibi crowley’nin zamanı durdurduğunu beraber bu “second coming” için plan yaptıklarını yine ilk sezondaki gibi beden değiştirdiklerini ve asansördekinin aslında crowley olduğunu iddia eden fanlar var. Güzel teori bu bence bekleyip görücez bakalım. Bazıları da aziraphale’in karakterine uygun davranmadığını düşünüyorlar. Buna katılmıyorum. Aksine tam da karakterine uygun bi karar verdiğini düşünüyorum. Hoşuma gitmedi bu kararı evet ama onun 3. Sezonda hata ettiğini anlayacağını ders çıkaracağını büyüyeceğini düşünüyorum. Hep crowley’nin gerisindeydi bence tanrıyı cenneti cehennemi anlama konusunda. Önümüzdeki sezon apology dansının göz kamaştırıcı olmasını istiyorum aziraphale.
Bu iki karakteri evladım gibi seviyorum ve sonunda çok mutlu olsunlar istiyorum. Beğenmeyenler homofobikler ağlayarak günlüklerinize yazabilirsiniz. Artık geçti sizin devriniz dünyanın umrunda değilsiniz yani bilin bunu.
Dizinin eleştirdiği yönler ve Crowley’in düşüncelerini tanımak adına, cennetteki işlerin ne kadar mantıksız olduğu ve bu sezonun 3. Sezona güzel bir köprü oluşturması açısından beğendim. Eski olaylara inmemiz ana karakterlerimi tanımamızda ve gerçekten uzun bir zamandır birlikte olduklarını anlamamıza yardımcı oldu. Bu sezonun daha çok karakterlerin duygusal çatışmalarına değinmeleri ve sonunda Crowley’in saf meleğimize açılması beni çok mutlu etti, ilk sezondan beri de bunu bekliyordum. Fakat sonunda azinin bunu seçmesi çok mantıksız geldi büyük ihtimalle bahsedilen kahve teorisi doğruluğundan kaynaklanıyor. Çünkü geçen sezon dünyada kalmak için kıyameti engelleyen ve herkesin gri olduğunu kabul eden azinin cennette kalfmaya bu kadar hevesli olması ve bu karara Crowley’e söylemeden pat diye atması gerçekten beklenmedikti.
Crowley’ ye üzüldüm o olduğu şekilde devam etmek istiyor ama Aziraphale çok farklı birşey istiyor . Bir de keşke dost kalsaydılar böyle birşeye gerek yoktu yaa :( Bu sezon pek olmamış yani olay derinliği yoktu basitti herşey biraz daha karmaşık olmalıydı .
Homofobikler de hemen kendini belli etmiş. Bu en başından böyleydi zaten. Siz izlediğinizi anlamıyorsanız biz ne yapalım. Ayrıca ufak bir bilgilendirme, bu bir köprü sezon olarak adlandırıldı bizzat yazar tarafından. Yani üçüncü sezonda yaşanacakların prologu görevi görüyor. Kendisi üçüncü sezonu çoktan yazmaya başladığını hatta dizinin son 15 dakikasını bile yazdığını ancak yazarlar grevi sebebiyle yazmaya ara verdiğini, grev bittiğinde tekrar yazmaya devam edeceğini belirtti. Eğer Amazon izlenmelerden tatmin olursa ki bence olacaktır, üçüncü sezon kesinlikle gelecek. Herhangi bir sürpriz gerçekleşmediği sürece üçüncü sezon final sezonu olacak.
Ayrıca dizinin sezonunu gayet beğendim. Eğlenceli, sıkmayan özellikle başrollerin oyunculuklarıyla göz doldurduğu bir sezondu. Büyük beklentiler olmadığında, biraz mizah biraz melekler biraz şeytanlar azıcık da romantizm sosu eklenmiş bu sezon, bence çoğu kişiyi tatmin edecektir.
Spoiler içeren alan!
Son sahne beni epey üzdü. Crowley’nin tercih edilmediğini bilerek yine de son bir şansla Azi’nin onunla olmasını istemesi, çok kalp kırıcıydı. İster dostluk açısından bakın, ister aşk açısından her türlü dramatikti. Bunca zaman birbirlerine yoldaşlık etmiş iki kişinin böyle bir yol ayrımına girmesi…
Twitter’da epeyce kişi tarafından kabul gören kahve teorisi benim de ihtimal verdiğim bir durum ancak şunu da gözardı etmemek lazım. Aziraphale cennetin henüz acımasız yüzünü tanımadı. Evet kendi çapında sorgulamaları oldu, hoşuna gitmeyen şeylere göz yummak zorunda kaldı vs. vs. ama her şeyin bir kutsal plan çerçevesine gerçekleştiğine, bir ihmal varsa da bireylerden kaynaklı olduğuna inandı. Adam iyilik yapmak için can atıyor ve cennette ki herkesin toplamından daha melek. Kendi doğasını reddetmesi mümkün değil. Faydalı olabilmesi için de cennette olması gerektiğine inanmış durumda. O kadar saf, iyi niyetli ki içinde bulunduğu oluşumun ne denli toksik olduğunu göremiyor. Bir tarikat tarafından zihni yıkananlardan farkı yok. Suistimal edildiğinin bilincine de bence üçüncü sezonda varacak. Crowley için bir özür dilerim dansı yapmasını bekliyorum.
Siz o şekilde izlememişsiniz ki. Şimdi söylesem aaa doğru öyleymiş mi diyeceksiniz? Eğer detaylara takılan birisi olsaydınız, kendiniz ilk sezondan belliydi derdiniz zaten. Birbirlerine bakışları, önemseme biçimleri sadece arkadaşça geliyorsa burada sahne sahne size analiz kassam ne olur kasmasam ne olur? Yine de biraz belki oyuncuların röportajlarını ve yazarın kendi düşüncelerini takip ederseniz bu köklü arkadaşlığın aslında varacağı noktayı daha çabuk çözebilirdiniz. Çünkü bunu saklamadılar. He yine de merak ediyorsanız, Aziraphale’in kitaplarının Crowley tarafından kurtarılıp eline tutuşturulduğu sahne favorilerimden biridir. Azi’nin bakışları çok şey anlatıyor. Mesela Crowley’nin bu sezonda da bir tekrarını gördüğümüz “go off together.” sahnesi ki buradaki yanlış çeviriye kurban giden sahnelerden biri. Sönüp gitmek olarak çevirdikleri için belki çok geçmemiş olabilir ama adam sürekli “birlikte gidelim bizim tarafımız” deyip duruyor. Tamam bunu çok sevdiğiniz bir dostunuza da söyleyebilirsiniz buna itiraz etmiyorum ama burada odaklandıkları tek şeyin dostluk olduğuna inanıyorsanız çok safsınız. Bunlar benim hayal ürünüm değil. En başından beri yazarın da onayladığı şeyler. Yani fanlar ilk sezon çıldırdı diye hadi ikinci sezona da biraz gaylik ekleyelim demedi kimse. Bu kadarını bilseniz yeterli sanırım. Ayrıca son bir şey, ilk sezonda aralarındaki romantizme çok odaklanılmadığı için biraz belirsizlik olduğunu kabul ediyorum. Hisler biraz detaylarda kaldılar fakat ikinci sezon aslında üçüncü sezon için bir köprü olduğundan biraz daha içsel meselelere odaklandılar. Haliyle her şey daha su yüzüne çıkmış gibi oldu.
Anladığım kadarıyla hemcinsler arası ilişkiye toplum olarak hala hazır olmadığımız için böyle sahneler yakalasak da dostluk ya bu fazlası değil diyerek kendimizi kandırıyoruz. O yüzden aslında bağıra bağıra gelen şey yaşandığında şaşırabiliyoruz.
Spoiler içeren alan!
Bu arada bence de bir beyin yıkaması söz konusu değil. Klasik aşk mı kariyer mi mevzusunun melekli versiyonu yaşandı. Star Wars’ta sithler için de söylenir. Her sith aslında aman ben manyağım evrenin sonunu getireceğim, herkesi köle yapacağım diye yola çıkmaz. Aslında bir çoğu jedi düzeni de bozuk sithler de ve ben yeni bir düzen getireceğim fikriyle ortaya atılır fakat sonunda düzenin bir dişlisi olmaktan öteye gidemez. Bence Gabriel de zaten böyleydi, değiştirebileceğine inanarak girdi ama günün sonunda tek isteği sevdiği ile kaçmak oldu. Aziraphael için de durum farklı değil.
Kahve onu yumuşatmak, maniple edebilmek için aklının ve kalbinin kilidini açmak için araçtı. Diplomaside barış çubuğu dediği şey. Diğer melekleri gönderip onu özel olarak kenara çekerek de sen önemlisin sen onlardan büyüksün izlenimi verdi ve meleklerin en büyük günahı kibire oynadı. Oturup konuşurlarken de ona bir şeyleri değiştirebileceği illüzyonunu sununca da hemen kabul etti. Crowley ise ben senin gözünü açmak için bu kadar uğraştım şimdi başa mı döndük hayal kırıklığıyla terk etmek zorunda kaldı. Son kurşunu olarak öpmesi ama onun bile işe yaramaması üzücüydü gerçekten. Olayı böyle düşünmek daha dramatik. Yoksa büyülendi büyü kırılınca Gabriel gibi kaçacak birleşecekler çok basit gibi olur.
İlk sezon kadar iyi değildi bence.Sezon ortaya yeni kehanetler çıkarak bitti ama bu sezonda hiç o konuya değinmediler bile ve gereksiz yere şu kahveci ve pilakçı teyzeleri izlettiler bize.Milletin umrunda olan kişiler belli.
Spoiler içeren alan!
İlla amk bok edecekler bu dostluğu ya skym yapacağınız işi sizin..Amazonun da çöp netflix’in yolundan gittiğini görüyoruz.
Şimdi yıllarca 3.sezonu bekledikten sonra bu saçma ilişkiyi izletecekler bize demi.
Yangın söndürme tüpünün gazı ile milleti nasıl geri ittiler çok merak ediyorum.
Koskoca meleklerin ve iblislerin başının ergenler gibi aşk yaşaması tuhaftı.
Bu sezon beni en çok üzen şey finali oldu fakat sonda metatronun aziyi kontrol ettiğini düşünüyorum normalde bu kadar kolay kabul eden biri değil kendisi fark ederseniz kahveyi içtiği zaman ufak bir sihir sesi duyuluyor büyük ihtimal aynı şeyi gabriel üstünde denedi ama gabriel gidince yeni bir kukla bulması gerekti o yüzden aziyi seçti zaten Michael’ın sözünüde yarıda kesmesinin sebebinin azi nin ona güvenmesini sağlamaktı
Popüler Yorumlar
Bülbül şakımadı ya ben böyle hayatın ta…
Tüm Yorumlar
Bildiğim kadarıyla bu sezon Neil Gayman hikayeyi tek başına yazdı. Terry Pratchett’in bu sezon olan biten hiçbir şeyle alakası yok…
Muhtemelen o yüzden bu sezon berbattı. Umarım iptal edilir ve ilk sezondan hatırladıklarımızla kalırız.
şimdi kızacaksınız bana ama bütün sezon bir facıaydı…:(
David Tennant mükemmel tarzıyla aşırı karizmatikti. Adam bütün oynadığı yapımlarda tam bir ikon gibi duruyor. Michael Sheen ise çok sempatik. Kötü adam karakterlerinde bile o yüzünü saklayamıyor gibi. Buradaki oyunculuğundan da Kulüp dizisinde Salih Bademci’nin oynadığı Selim Songür karakteri tadını aldım bazen. Uçuş uçuş sevimli halleri çok şirindi.
Her şeye Freud yaklaşımı ile Cinsellik olarak bakılmasa olmayacak? Bir insan birisi ile Arkadaş olamaz mı ille Gay durumu mu olacak? Holywoodun yaptığı bu zihin yıkamayı savunanlar var..Üzücü..Nedir olayı Gay olmaya bağlamak?
3. sezon diyenler olmuş ama final yazıyor yukarıda bitti değil mi
Umarım bir 4 sene daha bekletmezler kriz geçiririm
CANIM DİZİ <3
uzun süre bekledim ve sindire sindire izledim.
gayet keyifliydi
garibim melek de ne yapsın. inandığı yolda beraber olmak istedi.
yalnız cebrail'in aşk hikayesi beni inanılmaz şaşırttı.
Artık bülbül ötmüyor
Gül dolu penceremde
Yalnız hatıran kaldı
Boş kalan çerçevede
Bu finali izledikten sonra ihtiyacım olan terapi parasını ödemen lazım Neil. Komedi dizisi diye geldik halimize bak. Ne kadar üzülmüş olsam da çok iyi bi finaldi. 3. Sezon epik bi sezon olacak bence.
Neil 3. Sezonun hikayesini Terry ile beraber seneler önce kararlaştırdıklarını söyledi. Bazıları aziraphale ve crowley’nin romantik ilişkisinden rahatsız olmuş ve Neil’e neden ilişkilerini bu yöne çektiğini sormuşlar ikinci sezonda. O da şöyle demiş ben ilişkilerinin doğasına aykırı hiçbir şey yazmadım. Terry ile kararlaştırdıkları 3. Sezona köprü niteliğinde olduğunu düşünürsek bu sezonun başından beri Neil ve Terry’nin endgame olarak aziracrow planladığını anlayabiliriz. Yani bu kitap 1990 yılında yayınlanmış arkadaşlar o günden beri bu iki karakteri shipleyenler var ve yanılmamışlar. İnanılmaz bi şey 33 yıl sonra shipinizin canon olduğunu hayal edin. Ben dört senede acılar içinde kıvrandım ve en az bi bu kadar daha, daha da beter halde olucam sabır dileyin.
Kahve teorisi var ortalıkta dolaşan. metatron’un aziraphale’e verdiği kahveye bişeyler yaptığını düşünüyorlar. Ben şahsen katılmıyorum. Aziraphale’in asansörde gülümsemesine çok takılanlar var. İlk sezondaki gibi crowley’nin zamanı durdurduğunu beraber bu “second coming” için plan yaptıklarını yine ilk sezondaki gibi beden değiştirdiklerini ve asansördekinin aslında crowley olduğunu iddia eden fanlar var. Güzel teori bu bence bekleyip görücez bakalım. Bazıları da aziraphale’in karakterine uygun davranmadığını düşünüyorlar. Buna katılmıyorum. Aksine tam da karakterine uygun bi karar verdiğini düşünüyorum. Hoşuma gitmedi bu kararı evet ama onun 3. Sezonda hata ettiğini anlayacağını ders çıkaracağını büyüyeceğini düşünüyorum. Hep crowley’nin gerisindeydi bence tanrıyı cenneti cehennemi anlama konusunda. Önümüzdeki sezon apology dansının göz kamaştırıcı olmasını istiyorum aziraphale.
Bu iki karakteri evladım gibi seviyorum ve sonunda çok mutlu olsunlar istiyorum. Beğenmeyenler homofobikler ağlayarak günlüklerinize yazabilirsiniz. Artık geçti sizin devriniz dünyanın umrunda değilsiniz yani bilin bunu.
Dizinin eleştirdiği yönler ve Crowley’in düşüncelerini tanımak adına, cennetteki işlerin ne kadar mantıksız olduğu ve bu sezonun 3. Sezona güzel bir köprü oluşturması açısından beğendim. Eski olaylara inmemiz ana karakterlerimi tanımamızda ve gerçekten uzun bir zamandır birlikte olduklarını anlamamıza yardımcı oldu. Bu sezonun daha çok karakterlerin duygusal çatışmalarına değinmeleri ve sonunda Crowley’in saf meleğimize açılması beni çok mutlu etti, ilk sezondan beri de bunu bekliyordum. Fakat sonunda azinin bunu seçmesi çok mantıksız geldi büyük ihtimalle bahsedilen kahve teorisi doğruluğundan kaynaklanıyor. Çünkü geçen sezon dünyada kalmak için kıyameti engelleyen ve herkesin gri olduğunu kabul eden azinin cennette kalfmaya bu kadar hevesli olması ve bu karara Crowley’e söylemeden pat diye atması gerçekten beklenmedikti.
Bazı diziler, şeytanı o kadar güzel anlatıyor ki gerçek hayattaki şeytanı sorguluyorum :)
Homofobikler de hemen kendini belli etmiş. Bu en başından böyleydi zaten. Siz izlediğinizi anlamıyorsanız biz ne yapalım. Ayrıca ufak bir bilgilendirme, bu bir köprü sezon olarak adlandırıldı bizzat yazar tarafından. Yani üçüncü sezonda yaşanacakların prologu görevi görüyor. Kendisi üçüncü sezonu çoktan yazmaya başladığını hatta dizinin son 15 dakikasını bile yazdığını ancak yazarlar grevi sebebiyle yazmaya ara verdiğini, grev bittiğinde tekrar yazmaya devam edeceğini belirtti. Eğer Amazon izlenmelerden tatmin olursa ki bence olacaktır, üçüncü sezon kesinlikle gelecek. Herhangi bir sürpriz gerçekleşmediği sürece üçüncü sezon final sezonu olacak.
Ayrıca dizinin sezonunu gayet beğendim. Eğlenceli, sıkmayan özellikle başrollerin oyunculuklarıyla göz doldurduğu bir sezondu. Büyük beklentiler olmadığında, biraz mizah biraz melekler biraz şeytanlar azıcık da romantizm sosu eklenmiş bu sezon, bence çoğu kişiyi tatmin edecektir.
Twitter’da epeyce kişi tarafından kabul gören kahve teorisi benim de ihtimal verdiğim bir durum ancak şunu da gözardı etmemek lazım. Aziraphale cennetin henüz acımasız yüzünü tanımadı. Evet kendi çapında sorgulamaları oldu, hoşuna gitmeyen şeylere göz yummak zorunda kaldı vs. vs. ama her şeyin bir kutsal plan çerçevesine gerçekleştiğine, bir ihmal varsa da bireylerden kaynaklı olduğuna inandı. Adam iyilik yapmak için can atıyor ve cennette ki herkesin toplamından daha melek. Kendi doğasını reddetmesi mümkün değil. Faydalı olabilmesi için de cennette olması gerektiğine inanmış durumda. O kadar saf, iyi niyetli ki içinde bulunduğu oluşumun ne denli toksik olduğunu göremiyor. Bir tarikat tarafından zihni yıkananlardan farkı yok. Suistimal edildiğinin bilincine de bence üçüncü sezonda varacak. Crowley için bir özür dilerim dansı yapmasını bekliyorum.
Madem çok anlıyorsun o zaman ilk sezonda olan ve bunların birbirine aşık olduğunu fark etmeni sağlayan bir kaç an söylesene.
Siz o şekilde izlememişsiniz ki. Şimdi söylesem aaa doğru öyleymiş mi diyeceksiniz? Eğer detaylara takılan birisi olsaydınız, kendiniz ilk sezondan belliydi derdiniz zaten. Birbirlerine bakışları, önemseme biçimleri sadece arkadaşça geliyorsa burada sahne sahne size analiz kassam ne olur kasmasam ne olur? Yine de biraz belki oyuncuların röportajlarını ve yazarın kendi düşüncelerini takip ederseniz bu köklü arkadaşlığın aslında varacağı noktayı daha çabuk çözebilirdiniz. Çünkü bunu saklamadılar. He yine de merak ediyorsanız, Aziraphale’in kitaplarının Crowley tarafından kurtarılıp eline tutuşturulduğu sahne favorilerimden biridir. Azi’nin bakışları çok şey anlatıyor. Mesela Crowley’nin bu sezonda da bir tekrarını gördüğümüz “go off together.” sahnesi ki buradaki yanlış çeviriye kurban giden sahnelerden biri. Sönüp gitmek olarak çevirdikleri için belki çok geçmemiş olabilir ama adam sürekli “birlikte gidelim bizim tarafımız” deyip duruyor. Tamam bunu çok sevdiğiniz bir dostunuza da söyleyebilirsiniz buna itiraz etmiyorum ama burada odaklandıkları tek şeyin dostluk olduğuna inanıyorsanız çok safsınız. Bunlar benim hayal ürünüm değil. En başından beri yazarın da onayladığı şeyler. Yani fanlar ilk sezon çıldırdı diye hadi ikinci sezona da biraz gaylik ekleyelim demedi kimse. Bu kadarını bilseniz yeterli sanırım. Ayrıca son bir şey, ilk sezonda aralarındaki romantizme çok odaklanılmadığı için biraz belirsizlik olduğunu kabul ediyorum. Hisler biraz detaylarda kaldılar fakat ikinci sezon aslında üçüncü sezon için bir köprü olduğundan biraz daha içsel meselelere odaklandılar. Haliyle her şey daha su yüzüne çıkmış gibi oldu.
Kabul ederseniz alnınıza bir öpücük gönderiyorum ne kadar güzel yazmışısınız öyle bayıldım
Anladığım kadarıyla hemcinsler arası ilişkiye toplum olarak hala hazır olmadığımız için böyle sahneler yakalasak da dostluk ya bu fazlası değil diyerek kendimizi kandırıyoruz. O yüzden aslında bağıra bağıra gelen şey yaşandığında şaşırabiliyoruz.
Kahve onu yumuşatmak, maniple edebilmek için aklının ve kalbinin kilidini açmak için araçtı. Diplomaside barış çubuğu dediği şey. Diğer melekleri gönderip onu özel olarak kenara çekerek de sen önemlisin sen onlardan büyüksün izlenimi verdi ve meleklerin en büyük günahı kibire oynadı. Oturup konuşurlarken de ona bir şeyleri değiştirebileceği illüzyonunu sununca da hemen kabul etti. Crowley ise ben senin gözünü açmak için bu kadar uğraştım şimdi başa mı döndük hayal kırıklığıyla terk etmek zorunda kaldı. Son kurşunu olarak öpmesi ama onun bile işe yaramaması üzücüydü gerçekten. Olayı böyle düşünmek daha dramatik. Yoksa büyülendi büyü kırılınca Gabriel gibi kaçacak birleşecekler çok basit gibi olur.
Çok güzeldi ️
İlk sezon kadar iyi değildi bence.Sezon ortaya yeni kehanetler çıkarak bitti ama bu sezonda hiç o konuya değinmediler bile ve gereksiz yere şu kahveci ve pilakçı teyzeleri izlettiler bize.Milletin umrunda olan kişiler belli.
Şimdi yıllarca 3.sezonu bekledikten sonra bu saçma ilişkiyi izletecekler bize demi.
Yangın söndürme tüpünün gazı ile milleti nasıl geri ittiler çok merak ediyorum.
Koskoca meleklerin ve iblislerin başının ergenler gibi aşk yaşaması tuhaftı.
Genel olarak bir şey demiycem ama en çok beğendiğim kısım şu;
ne güzel ara vermişti hiç geri dönmeseydi en azından varlığını unuturduk tatmin edici bir son olmadı olduda bitsin gibi bişey olmuş bence :D
Liberal hollwood yine bir dizinin içine daha etti. çöp final
bu senaristi var ya…
çöp final
Neden lan.
Bülbül şakımadı ya ben böyle hayatın ta…
dizi hakkında hiçbir şey bilmediğin o kadar belli ki