Bölüm Özeti & Çeviri Notları
Avukat tavsiyesi savunması(Advice of counsel defense): Kişi bir hareketi yaparken iyi niyetini(good faith ya da latince bona fide olarak bilinir) kanıtlamak amacıyla bu savunmaya başvurabilir. Burada yaptığı işlemi yapmadan önce avukatına sorduğunu ve avukatının tavsiyesi üzerine yaptığını söyleyerek, avukat tavsiye ettiğine göre hukuka uygundur diye düşündüğünü söyleyebilir.
Kanıt zinciri(Offer of proof): Türkçesi var mı bilmiyorum o yüzden böyle çevirmeyi uygun gördüm. Offer of proof, bir avukatın duruşmada sorduğu alakasız gibi görünen sorunun aslında davada kanıt oluşturabilecek bir noktaya gelebileceğini hakime açıklaması.
Hatalı yargılama(Mistrial): Duruşmanın herhangi bir noktasında, herhangi bir konuda, duruşmanın geleceğini etkileyen herhangi bir hata yapıldıysa hakim davanın yepyeni bir jüri seçimiyle en baştan başlamasına karar verebilir.
Paralegal: Hukuk fakültesi mezunu olmayan yasal danışman. Sekreterlikle avukatlık arasında bir noktada bulunurlar. Avukatlara işlerinde yardımcı olurlar. Tabii bunu herkes olamıyor pek çok ülkede ön lisans, sertifika gibi gereksinimler bulunur. Bizde ise komple yok böyle bir iş. Onun yerine stajyer avukatlara yıkıyorlar bunu :)) Ücretsiz yaptırmak varken paralegal de neymiş canım?
Popüler Yorumlar
Ben teşekkür ederim, beğendiğinize sevindim. İkinci sezonunda görüşürüz umarım.
Bir solukta izledim hepsini..Özlemişim böyle duruşma sahnelerini..Bir sezon dolu dolu geçti, darısı 2. sezona.
Tüm Yorumlar
Oğlumun tavsiyesi ile izlemeye başladım gerçekten muhteşemmiş. Emeği geçen herkese teşekkürler.
1 günde 1. sezonu yeni izledim ve bayıldım bu diziye… şimdi 2.sezona başlıyorum.. emeği geçenlere teşekkürler..
ikinci sezonu da beğendim. Aslında kıyıda köşede kalmış harika bir seri. Tavsiye ederim. Site yöneticilerinin ve çevirmenlerin emeğine sağlık.
Dava Vekili başka Arz-ı halci başka. Dedem bir polis emeklisiydi ve 97 yaşına kadar arz-ı halcilik yaptı. Tek kusuru yeni yasaları bilmemesiydi. Yine de insanlar onu tercih ederdi.
tesadüfen buldum diziyi ve 8 saatimi soluksuz izliyerek geçirdim süper.çeviri mükemmel teşekkürler Hitokiri .ikinci sezonu sabırsızlıkla bekliyorum.
çeviri bir harika elinze sağlık… Gerçekten bir solukta izleniyor, film gibi…
Hayret ikinci sezon icin merak uyandirmadan sezonu bitirdiler.
10 üzerinden 10…çok sade ama bir o kadar da etkileyici…darısı bizim dizilerin başına.
Ney? Tek oturuşta 8 bölüm, hepsini izlemek mi? Evet tutamadım kendimi.. 3 saat sonra işe gideceğim :s Tşkler Dizibox ve ekibi..
Harika bir dizi tavsiye ediyorum
Sayın çevirmen aslında bizde de eskiden paralegal mesleği vardı. Arzuhalcilik denirdi ona. Hani Katip Arzuhalim yaz yare diye türküsü vardı ya işte o meslek. Osmanlıdan beri 1990lara kadar her adliye binasının çevresinde Arzuhalciler vardı. Bunların kimi seyyardı. Bir iskemle bir küçük masası olur, genelde köyde yaşayan fakir vatandaşlar bunlara gelirdi. Avukatlık ücreti çok pahallıydı ve aslında o zamanlar dava açmak ücretsizdi veya çok komik rakamlardı. Bu yüzden köylü 100 TL devlete harç verip dava açabilecekken kalkıp avukata 300-500 Tl vekalet ücreti vermezdi, onun yerine arzuhalciye gider, derdini ve istediğini anlatırdı. Mesela 3-5-10 Tl verir ve dilekçe yazdırırdı. Arzuhalci daktilo ile dilekçeyi yazar, adam da Adliye kalemine veya savcıya gidip bu dilekçeyi verirdi. Arzuhalciler ya avukat yanında çalışan katiplerdi veya emekli adliye katipleri hatta onların çocuklarıydı. Hukuk okumalarına gerek yoktu, zaten memlekette bir İstanbul’da bir de Ankara’da hukuk fakültesi vardı. Bu arzuhalcilerden biri dünya çapında meşhur olmuştur? Kimdir bilir misiniz?
İzin verirseniz küçük bir düzeltme yapmak istiyorum. Arzuhalin aslı “arz-ı hal”dir. Halini arz etmek, yani dilekçe yazmak. Çoğunlukla sizin de belirttiğiniz gibi adliye çevrelerinde yerleşkeler edinmiş, bir kısmı ise elinde bir daktilo, bir tabure ve daktiloyu koyabileceği tabure yüksekliğine uygun portatif masa ile seyyar dolaşan ücreti karşılığı dilekçe yazan kişidir arzuhalci. Arzuhalciler ne avukatlara asistanlık ederler, ne onlar adına onların talimatıyla hareket ederler, ne de onların görevlendirmesiyle bir konuyu araştırırdı. Sadece ve sadece dilekçe yazarlardı. Açıklaması yapılan “paralegal” ile arzuhalciyi aynı kefeye koymak çok doğru olmayacaktır.
Selam ve saygılar.
Volovun’a bilgilendirmesi için teşekkür ederim. Burada ben eksik yazmışım ekleyeyim: Türkiye’de 1960 İhtilaline kadar Dava Vekilliği denen bir meslek kolu vardı. Dava vekilleri ya emekli mahkeme katibi (başkatip, mübaşir, kalem personeli) ya da kendini geliştirmiş olan Arzuhalcilerdi. Dava vekili olmak için şehirdeki Adalet Komisyonundan (Ağır Ceza Mahkemesinin olduğu yerlerde 2 hakim 1 savcıdan kurulan komisyon, mahkemenin ve ilçedeki küçük memurların (her çeşit memur) atamalarını yapacak kadar yetkiliydi) ruhsat almak gerekliydi. Pek çok emekli veya müstafi ya da atılmış mahkeme katibi ile kendini geliştirmiş arzuhalci bu belgeyi alabilirdi. Çünkü o zamanlar koca ülkede 2-3 Hukuk fakültesi vardı. 1960 ihtilali sonrası lise mezunlarının yedeksubay hakkı kaldırılınca üniversitelerde yığılma oldu. 1970lere kadar ÖSS filan yoktu. Lise diplomasını alan öğrenciler bir kaç ayrı bölüm ister mühendilik ister hukuk ister tıp başvururlardı. Not ortalamalarına ve kontenjana göre bölüme öğrenci alınırdı. 60 anayasasının yedeksubaylık hakkını kaldırması üzerine bir anda lise mezunları üniversitelere yığıldı. Mesela 1959’da 200 öğrenci alan hukuk fakültesi 1961’de 2000 öğrenci almak zorunda kaldı. Bu kadar kalifiye öğrenci mezun olunca işssiz kalmasın diye de 60’dan sonra Dava vekillerine ruhsat verme işlemi kaldırıldı. Sadece elinde belgesi olanlar ölene ya da işi bırakana kadar devam ettiler. Bu insanlar özellikle küçük yerlerde iyi para kazanırdı. Ve ayrıca özellikle mahkeme katipleri (ki ilkokul mezunu olmaları şarttı) gerektiğinde hakim ve savcı (vekil) olarak da yeni açılan mahkemelere 1960 öncesi atanıyordu. Hatta bazı arzuhalcilerin de vekil hakim olarak atandığı bilinmekte. Bu arada komisyon bu arzuhalci ve katiplerin hukuk bilgisini test ederdi. Yani 2-3 senlik arzuhalci dava vekili-vekil savcı olamazdı. 10-20-30 sene tecrübe ve yeterlilik lazımdı. Kısaca bizim ülkemizde paralegal mesleği vardı ve ben çocukken bir kaç tanesini de tanımıştım. Bu dizinin geçtiği Los Angeles şehrinde de bir kaç yıl yaşadım. Bir kere avukata işim düştü, neyse ki bana ücretsiz danışmanlık verdi. Avukatlık ücretleri aşırı pahallı olduğundan yoksul birisi isen paralegal’a başvurman daha doğru olur. Aslında dizideki paralegal mesleği galiba bizdeki avukat-noter katibi-sekreteri mesleği gibi. Vatandaş gelip danışmıyor, avukatın işlerini görüyor yani personel. Halbuki bizdeki dava vekilleri avukatlık mesleğini icra ederdi. Ve arzuhalcilerin yazdığı dilekçeler de hukuki metinlerdi.Arzuhalciler tabii ki vatandaşın yanında (eğer dava vekili ruhsatı yoksa) davaya girmezdi, yani avukatlık yapamazdı, fakat yanlış ya da doğru bir şekilde yazmış olduğu dilekçe işleme konurdu. Hakim veya savcı önüne gelen düzgün veya yarım yamalak dilekçeyi okur ve dava açan vatandaşın aslında ne istediğini tahmin ederek çoğu zaman da adamı çağırıp bizzat sorarak dilekçeyi düzeltip yeniden yazardı. Zaten o zamanlar vatandaşın derdi belliydi, ya köylüsü ile arasında toprak itilafı, ya kız kaçırma, ya tecavüz (genelde halk bu suç için mahkemeye başvurmazdı ya) ya da alacak verecek meselesiydi. Yani vatandaşın talebi çetrefil olmadığı için (bizde adam vuran katil gidip polise jandarmaya silahıyla teslim olur, namus meselesi der iş biterdi) bizim mahkemeler ona göre davranırdı. ABD’deki paralegal de dava vekili değildir, avukat adına kanıt, belge toplar,mahkemeye başvurur, dava belgelerini takip eder vs.
Çok iyiydi.Bizim ülkede olsa kanıt yok ispat zor dava kesin kaybedilirdi.Burdaki juri sisteminde sıradan insanlar bir fikir ve kanaat sahibi olup davanın seyrine etki edebiliyor.. Ya da tam tersi juriyi ayarlar davadan yırtabilirsin..Her halukarda adalet dediğimiz olguyu mumla arıyoruz…
umarım yeni bölümler çabuk gelir sevdiğim bir tarz değildi ama sürükledi etkilendim ve müthiş bir final oldu
Tesekkurler Kenshin, sayende hafta sonunu sıkılmadan atlattık.
Ben teşekkür ederim, beğendiğinize sevindim. İkinci sezonunda görüşürüz umarım.
Bir solukta izledim hepsini..Özlemişim böyle duruşma sahnelerini..Bir sezon dolu dolu geçti, darısı 2. sezona.