Torunu Picasso için “Kadınları hayvani cinselliği için kullanıyor, itaatkar hale getiriyor, büyütüyor, sindiriyor ve ezip tuvaline sürüyor. Geceler boyu onların özünü sömürdükten sonra, bitip tükendiklerinde ise onları başından atıyor” demiş. Olga ve Dora Maar sinir krizleri geçirdi. Marie – Therese ve Jacqueline onsuzluğa dayanamayıp intihar etti. Oğlu Poulo depresyon sonucu alkol yüzünden babasının ölümünden 2 yıl sonra 1975’te öldü. Dizinin sonunda Bütün kadınlarını yazıp bunu yazmamaları çok üzücü. Son eşi Jacqueline çocuklarının babalarının cenazesine katılmasına engel oldu. Gerçekten rezalet bir kadınmış. Fronçoise dizi yayınlandığında hayattaydı ama geçen yıl öldü. Karakter olarak rezil bir adammış. Sanatına gelince benim haddime değil fakat kübizmden hoşlanmıyorum. Yine de hayatını çok merak etmiştim. Umarım Dali, Frida ve Van Gogh’da çekilir. Tesla var bir de aslında liste epey uzun ama umarım çekerler. Böyle bir dizi hazırladıkları için çok mutlu oldum. Ve bu diziyi bize sunduğu için dizibox ailesine çok teşekkür ederim.
Picasso’yu hem olumsuz hem olumlu özellikleriyle, böylesine yakından tanıma olanağı buldum bu dizi sayesinde. Evet aile ve aşk yaşantısında fazlasıyla huysuz, bencil ve umursamaz. Ama sanat hayatına gelince bir o kadar eşi benzeri olamayacak bir insan. Özellikle o Guernica eseriyle bitirmeleri çok iyi olmuş. Kendisini ve sanatını ben ilk o eseriyle tanımıştım.
Aşk hayatına gelince Picasso, hayatında bence hiç aşık olmadı. O zaten sanatına aşıktı. Hayatından gelip geçen kadınlar onun için birer ilham perisiydi, sanatına yardım eden kişilerdi. Dahilerin de belki de en önemli özelliği budur. Sadece işlerine odaklandıkları için hayatlarındaki insanların da o işe katkıda bulunmalarını istiyorlar.
Genius gerçekten de çok değerli bir dizi. Gelecek sezonda hangi dahiyi konu edeceklerini şimdiden merak ediyorum..
Kurt kocayınca köpeğin maskarasi olur atasözünün dizisi bu. Sen ömür boyu bir o kadınla gez sonra yok ilham vermiyor deyip gömlek değiştirir gibi kadınları değiştir en son bu kadınla evlen :) etme bulma dünyası diye boşa denmiyor. Haa, bir de “kaçan kovalanır.” Bunu da araya sıkıştırmak lazım. Françoise hariç kimse bu adamı terk etmedi. Belki vasiyeti yazsa herşeyi ona bırakırdı. Çünkü onu sadece Françoise terk etti.
Ne hayatlar yaşanmış. Bir adam kaç kişinin hayatını etkilemiş, kaç hayatı değiştirmiş. Ama hiç kimseyi sanatının önüne koymamış hatta çocuklarını bile. Sanırım Picasso olabilmek için çok büyük bedeller ödemek gerekiyor.
Rezalet, karaktersiz falan yazan olmuş ama adamın kimseyi taktığı yok ayrıca her kadına tek tek değer verdi hepsine ciddi samimi yaklaştı hatta aşık oldu ama adamın aşkı bitince duygusuzca devam ettirmeye tahammülü yok onun yerine yeni aşkını arıyor zaten ressam herif içi kıpır kıpır olmalı, veya üzüntülerden ilham almalı başka türlü nasıl çizebilir ?
Bu dahilerin hepsi mi karaktersiz olur arkadaş! Kendi öz çocukarına bile yabancılaşmış birer zavallı olarak ölmüşler. Picasso da öyle. Özellikle son dönemde onu tutsak alan karısı (son kadını) Jacqueline Roque (Picasso) hayatını zindana çevirmiş. Eh iyi de olmuş, seni seven insanları uzaklaştırırsan etrafından olacağı buydu. Ve bir de Banderas’un oyunculuğunu sevmedim, belki çok sırıtan, rahatsız edici makyajı da bunda etkili olmuş olabilir. Gençliğini canlandıran Alex Rich sanki daha iyi gibiydi ya neyse…
Torunu Picasso için “Kadınları hayvani cinselliği için kullanıyor, itaatkar hale getiriyor, büyütüyor, sindiriyor ve ezip tuvaline sürüyor. Geceler boyu onların özünü sömürdükten sonra, bitip tükendiklerinde ise onları başından atıyor” demiş. Olga ve Dora Maar sinir krizleri geçirdi. Marie – Therese ve Jacqueline onsuzluğa dayanamayıp intihar etti. Oğlu Poulo depresyon sonucu alkol yüzünden babasının ölümünden 2 yıl sonra 1975’te öldü. Dizinin sonunda Bütün kadınlarını yazıp bunu yazmamaları çok üzücü. Son eşi Jacqueline çocuklarının babalarının cenazesine katılmasına engel oldu. Gerçekten rezalet bir kadınmış. Fronçoise dizi yayınlandığında hayattaydı ama geçen yıl öldü. Karakter olarak rezil bir adammış. Sanatına gelince benim haddime değil fakat kübizmden hoşlanmıyorum. Yine de hayatını çok merak etmiştim. Umarım Dali, Frida ve Van Gogh’da çekilir. Tesla var bir de aslında liste epey uzun ama umarım çekerler. Böyle bir dizi hazırladıkları için çok mutlu oldum. Ve bu diziyi bize sunduğu için dizibox ailesine çok teşekkür ederim.
Picasso’yu hem olumsuz hem olumlu özellikleriyle, böylesine yakından tanıma olanağı buldum bu dizi sayesinde. Evet aile ve aşk yaşantısında fazlasıyla huysuz, bencil ve umursamaz. Ama sanat hayatına gelince bir o kadar eşi benzeri olamayacak bir insan. Özellikle o Guernica eseriyle bitirmeleri çok iyi olmuş. Kendisini ve sanatını ben ilk o eseriyle tanımıştım.
Aşk hayatına gelince Picasso, hayatında bence hiç aşık olmadı. O zaten sanatına aşıktı. Hayatından gelip geçen kadınlar onun için birer ilham perisiydi, sanatına yardım eden kişilerdi. Dahilerin de belki de en önemli özelliği budur. Sadece işlerine odaklandıkları için hayatlarındaki insanların da o işe katkıda bulunmalarını istiyorlar.
Genius gerçekten de çok değerli bir dizi. Gelecek sezonda hangi dahiyi konu edeceklerini şimdiden merak ediyorum..
Kurt kocayınca köpeğin maskarasi olur atasözünün dizisi bu. Sen ömür boyu bir o kadınla gez sonra yok ilham vermiyor deyip gömlek değiştirir gibi kadınları değiştir en son bu kadınla evlen :) etme bulma dünyası diye boşa denmiyor. Haa, bir de “kaçan kovalanır.” Bunu da araya sıkıştırmak lazım. Françoise hariç kimse bu adamı terk etmedi. Belki vasiyeti yazsa herşeyi ona bırakırdı. Çünkü onu sadece Françoise terk etti.
uyudum uyudum büyüdüm, büyüdüm büyüdüm uyudum.
-Picasso
Ne hayatlar yaşanmış. Bir adam kaç kişinin hayatını etkilemiş, kaç hayatı değiştirmiş. Ama hiç kimseyi sanatının önüne koymamış hatta çocuklarını bile. Sanırım Picasso olabilmek için çok büyük bedeller ödemek gerekiyor.
Rezalet, karaktersiz falan yazan olmuş ama adamın kimseyi taktığı yok ayrıca her kadına tek tek değer verdi hepsine ciddi samimi yaklaştı hatta aşık oldu ama adamın aşkı bitince duygusuzca devam ettirmeye tahammülü yok onun yerine yeni aşkını arıyor zaten ressam herif içi kıpır kıpır olmalı, veya üzüntülerden ilham almalı başka türlü nasıl çizebilir ?
Bu dahilerin hepsi mi karaktersiz olur arkadaş! Kendi öz çocukarına bile yabancılaşmış birer zavallı olarak ölmüşler. Picasso da öyle. Özellikle son dönemde onu tutsak alan karısı (son kadını) Jacqueline Roque (Picasso) hayatını zindana çevirmiş. Eh iyi de olmuş, seni seven insanları uzaklaştırırsan etrafından olacağı buydu. Ve bir de Banderas’un oyunculuğunu sevmedim, belki çok sırıtan, rahatsız edici makyajı da bunda etkili olmuş olabilir. Gençliğini canlandıran Alex Rich sanki daha iyi gibiydi ya neyse…
Harikaydı!! Teşekkürler..
emeyi gecen herkeze teşekur ederim güzel di
Yine boşluğa düştüm ya…
Bölümde reklam kısımları kesilmemiş maalesef. O kısımlarda biraz ileri sardırın.
Bunun dışında çok duygusal bir bölümdü. Sabah sabah moralim bozuldu.
İyi seyirler.