Dil SeçeneğiDesignated Survivor 1.Sezon 4.Bölüm (The Enemy)

 13 Eki 16  |   31
Sinema Modu İzledim

aellyff
altyazı çevirmeni.
@aellyf
AmaLtheia
altyazı çevirmeni.
EOOzgan

Yorumlar (31)

Yorum yazabilmek için Giriş yapmalısınız.

    Tüm Yorumlar

  1. @selin ozbek

    yeni bölüm neden eklenmedi?

    2 0
  2. @atuncers1

    5.bölüm imdb.de 26 ekim olarak gözüküyor 1 hafta atlama var sanırım.

    2 0
  3. müthiş…

    0 -1
  4. @YusufPiskin

    Bizde başkanlık olsun, eyalet sistemine geçeşim diyenler izlemeli

    3 -1
    • @Dirt4ever

      Mutlumusun istedigin gerçekleşiyor başkanlık seçimi yapılıyor referandum oluyor
      ben şahsen olmasını istemezdim #HAYIR

      0 0
  5. @creativepro

    Bu arada izleyici ve özellikle de çevirmenlere ufak bir not: Dizinin İngilizce’sinde geçen ve Türkçe’ye Birleşmiş Milletler olarak yanlış şekilde çevrilen terim (2-3 yerde geçti bu bölümde) U.N. (United Nations- BM) değil U.S. (United States) yani Birleşik Devletler’dir. ABD bir federasyondur, bizim Türkçe’de yanlış olarak kullandığımız Eyalet sistemi ile değil Özerk Devletler sistemiyle yönetilirler. Her Eyaletin ayrı bir bayrağı, ayrı parlamentosu, ayrı askeri gücü (Ulusal Muhafızlar), ayrı iç istihbarat teşkilatı (mesela Texas’ın federe istihbarat gücünün adı Texas Rangers, California’nin ki California Rangers’dir. Bunlar FBI’ın eyaletteki karşılığıdır ve sadece valiye bağlıdırlar. Havaii eyaletindeki de Five-O’dur. Bunlar valinin istihbarat- polis örgütüdür. Her eyaletin kanunları farklıdır. Bazı eyaletlerde aynı suça idam cezası varken bazı eyaletlerde müebbettir. Her eyalette federe (yerel) ve Federal (ülke çapında) mahkemeler vardır. Federal mahkemeler, ABD kongresinin çıkardığı yasalara bakar fakat eyalet kongresinin çıkarttığı yasalara federe savcılar-yargıçlar-mahkemeler bakar. Kısaca ABD hukuk sistemi onlar için bile tam bir keşmekeştir. ABD başkanının her hangi bir şekilde bir polise emir vermesi düşünülemez bile. Emir verse inadına uymazlar. Nitekim 3 sene önce ABD’nin ünlü bir üniversitesinin zenci profesörü gece evine giderken tutuklandı. Obama’nın hukuk hocası olduğu halde Obama onun salıverilmesini istmesine rağmen inadına haftasonu nezarette yatırdılar. Obama, o polisleri canlı yayında ulusa şikayet etti ama aldığı cevap o şehrin emniyet müdüründen aynen şöyle oldu: Sen işimize karışma! Ben Başkan’a değil Belediye Başkanı’na bağlıyım. Çok istiyorsan beni ona şikayet et dedi. Belediye başkanı da o polis müdürünü korudu. Biz Türkler bu durumda aynen şöyle düşünürüz: Ulan koskoca Obama, dünyanın tek süper gücünün lideri, kıçı kırık polis müdürüne (bizdeki il emniyet müdürü gibi) laf geçiremedi, belediye başkanı bile Obama’ya posta koydu deriz. Halbuki ABD halkı, üstelik polis haksız olduğu halde, o polisin tarafını tuttu. Çünkü Başkan’ın eyalet polisi üzerinde hiç bir hak ve otoritesi yoktur. Eğer o polis mesela FBI tarafından tutuklansaydı bütün ülke ayağa kalkardı. Başkan içişlerimize karışıyor derdi. Bu ilke sadece ABD’de değil, Almanya, İsviçre, Brezilya gibi gelişmiş demokratik federal ülkelerde de aynen geçerli. Az veya orta gelişmiş federal ülkelerde ise (Pakistan, Hindistan vb) Başkan daha güçlü, fakat o zaman da demokrasi sorunlu oluyor ve halkın bir bölümü uzun sürecek bir içsavaş başlatıyor. Ne İsviçre ne Almanya ne de ABD, kuruluş aşamasında güçlü bir kral- başkan tarafından kurtarılıp kurulmadığı için, tam tersine yerel asiler kendi meclislerini seçip birini (G. Washington) general atadıkları için başkana güçlü bir otorite vermediler. Almanya ise bir kaç prensliğin birleşmesiyle oluştuğundan (zaten Kral demek prenslerin prensi demektir) başlarında kral veya imparator-kayzer olsa da eyalet (prenslik) bazında özerktir, her prensliğin kendi kanunları (eyalet kanunları) vardır.Bizim tarihimiz ise Anadolu’da kurulmuş olan beyliklerin (prensliklerin) tek bir bey (Osmanlı) tarafından askeri güç kullanarak yutulması şeklinde geliştiğinden ve biz Türkler her ne kadar İlk ve Orta Çağ’da federal sistemi kısmen denesek de (İç-Dış Oğuz, Kuzey-Güney Hun, Doğu-Batı Göktürk) bunun sonucu genelde sadece 20-30 yıl içinde parçalanma ve ya ayrılma ya da yıkılma olduğundan biz milletçe son 1000 senedir Tek Devlet-Tek millet ilkesini benimsedik ( Tek millet-çok devlet yani federalizm sistemini asla beceremedik, hep birbirimizi boğazladık ya da düşman (Çinli, İranlı, Bizans,Haçlı) bizleri hemen yuttu. Bu yüzden biz Türkler federal sistemi anlamıyor ve sevmiyoruz. Kral-imparator -padişah o sistemin gereği olarak asla tek başına hükmedemez, her zaman bir yardımcıya (başbakan, vezir-i azam, şansölye vs) ihtiyaç vardır. Osmanlı da padişah tarafından değil vezir-i azam tarafından yönetilirdi. ABD’de başkan’ın yardımcısı yoktur, tam yetkilidir ama aslında ülkenin iç işleyişine asla müdahale edemez. Obama, sağlık reformu için çok uğraştı ancak ufacık iyileştirmeler yapabildi. ABD başkanının yetkisi dış politika ve savaş üzerinedir. Zaten federal sistemler de sadece bu ikisine izin verir. Küçük devletler tek bir lider ile (süper başkan, diktatör, prens vs) yönetilebilir ama toprak genişledikçe ve nüfus arttıkça federasyon kaçınılmaz olur. Çünkü büyük bir devleti üniter (tek elden) yönetmeye kalkarsanız, halkın bir bölümü hemen isyan eder. Bu yüzden Kanada, ABD, Rusya, Çin, Hindistan, Pakistan, Endonezya, Malezya gibi çok geniş toprakları ve büyük nüfusları olan ülkeler federalisttir. İsviçre ve Almanya gibi küçük ülkelerin federalist olma sebebi ise tarihten gelir. Eğer günümüz Türkiye’si mesela hem Balkanlar’da hem de Ortadoğu’da topraklara sahip olsaydı yani Osmanlı yıkılmış olsa bile yine de üç kıta olmasa da 2 kıtada topraklarımız olsaydı ve ülke nüfusu içinde %10-20 Hristiyan olsaydı (mesela 150-200 milyon nüfusumuz olsaydı ve 15-20 milyonu Hristiyan olsaydı) biz de mecburen federal devlet olurduk (Er ya da geç). Çünkü azınlıklar isyan ederdi. Ve o zaman da C.başkanı veya Başkan’ı da aynı bu dizideki gibi bir olay durumunda mesela Selanik Eyaleti veya Musul-Kerkük Eyaleti valisi dinlemezdi. Nitekim Irak da federal yapı ve Kürtler, Bağdat’ı dinlemiyorlar. Üstelik Irak küçücük bir ülke.
    Uzun yazı için kusura bakmayın. Çünkü nicedir böyle bir diziyi bekliyordum. Obama seçilince Orta ve Güney eyaletler ciddi ciddi Birlikten (Union kelimesini kullanırlar) ayrılmayı tartışmıştı. Tam da o sırada bir güney eyaleti olan California’da öğrenci olduğumdan tartışmayı ilgiyle takip etmiştim. Gazetelerde yıllarca bu tür haberler çıktı, mesela Obama, Nevada eyaletine (Las Vegas’ın bulunduğu eyalet) geldi ve yerel parlamentoda konuşurken kapıya binlerce silahlı sivil dayandı. Ellerinde makineli tüfekler vardı, Obama defol dediler, polis hiç bir şeye müdahale etmedi ve Gizli Servis o gün 3.5 attı. O kadar ağır silahlı adama karşı hiç bir şey yapamıyorlardı çünkü gerek ABD federal anayasası gerekse yerel yasalar vatandaşa istediği ağır silahı taşıma hakkı veriyordu. Obama da o şehre silah taşıma hakkının kısıtlanmasını önermek için gitmişti. Tam tersine halk silahlarını kapıp yerel meclisin kapısına dayandı. Obama’nın nasıl korktuğunu hayal edin.

    38 -1
    • @josesanz

      Bildiğim yerden gelince ben…

      2 0
    • @refree20

      creativepro Emeğinize, zamanınıza sağlık. Teşekkürler :)

      1 0
  6. @dizifestivalite

    Dizi süper, kesinlikle böylesi bir heyecanı özlemişim.

    0 -1
  7. @creativepro

    Bu dizide bahsedilen eyalet valisinin seçilmiş veya atanmış başkanın otoritesini dinlememesi durumu aslında ABD’nin en büyük kabusu. Nasıl biz Türklerin kabusu Güneydoğu’nun bir şekilde bölünmesi ise ABD devleti de özellikle Texas gibi Güney Eyaletlerinin şöyle orta sıklette bir hükümet-devlet krizinde hemen ayrılacağından korkmakta. Ululsal Muhafızlar aslında o eyaletin kendi askerleri, önce seçilmiş valiye sonra da Gen. Kur Bşk aracılığıyla ABD başkanına bağlılar. Amerikan anayasasına göre ABD başkanı isyan ve iç savaş dahil ABD ordusunu hiç bir şekilde kendi eyaletleri üzerine süremiyor. Sadece yabancı bir ülke işgal ederse kurtarmak adına ABD ordusu kışladan çıkabilmekte. Her türlü durumda o eyaletin askerleri vali ve veya başkanın emriyle sadece o eyalette operasyon yapmakta. Zaten polis belediye başkanlarına bağlı. Ordu (kara,hava,deniz ve deniz piyadesi) ile Nat. Guards farklı birlikler. Aynı silahları kullanıp benzer komutanlar tarafından idare edilseler de işte böyle kriz durumunda Ulusal Muhafızların o eyaletteki generali isterse Vali’nin safında yer alabilir. Zaten Amerikan İç Savaşı da bu yüzden çıkmıştı.Şu an izlediğimiz dizi ABD’nin asıl gerçek kabusunu ve federal sistemlerin açmazlarını anlatan bir dizi. Obama seçildiğinde bazı güney eyaletleri onun siyah olduğunu ve baba tarafından Müslüman olduğundan gizli Müslüman (gerçek adı Hüseyin Barrack Obama) olduğunu gerekçe göstererek onu tanımak istemediler. Bu dizi artık Obama topal ördek olduktan sonra (gitmesine 2-3 ay kaldı) nihayet çekilebildi. Aslında bu olayın kurgusal olarak geçtiği dönem 2009-2010 yıllarıdır. Yani halkın önemli bir kısmının seçimleri kazansa da başkan olmasını kabul etmediği bir başkan döneminde ortaya çıkan krizler bu diziyi yazdırmış. Tabii ki klasik İslamafobia da işin sosu olmuş. Emin olabilirsiniz ki bu dizide anlatılan krizler ABD ordusunda, dışişlerinde, üst adalet kurumlarında çok sık tartışılan ve üniversite öğrencilerine de ders olarak okutulan bir konunun diziye aktarılmış halidir. Amerika’nın korkularını ve olası çözüm yollarını ibretle izlemek farklı bir deneyim.

    55 -1
    • @xtra

      dostum harika bir yazı, çok açıklayıcı olmuş teşekkürler

      1 -1
    • @diyalog

      Aydınlatıcı yorumunuzdan dolayı tebrik ederim.

      0 0
  8. @levooo

    teşekkürler.

    0 0
  9. @siyahLORD

    Sanırım kült olabilecek , bir dizi daha geliyor ..Son zamanlarda seyrettiklerimin en iyisi , eee ne demişler iyi diziler , iyi oyuncularla olur ..

    9 -1
  10. @Tanriyi Aforoz Eden Adam
    Spoiler içeren alan!

    Dizideki vali kendi bölgesinin ulusal muhafız generaliyle işbirliği içerisinde hareket edip başkanlığın tüm otoritesini reddetmişken çapraz diyaloglarla sahneye saçmalık ekleyip bir anda kendini washington da buluyor. Ya arkadaş bu nasıl iş? Öyle bir adam öyle bir hareketlenmenin içerisindeyen yanına kimseyi almadan isyan ettiği başkanın ayağına gider mi ? Bu protestocular iman gücüyle transformasyonu bulmuş olmalılar ki bir anda havalimanı apronuna ışınlanabildiler. Bazen o kadar saçma karmaşanın içerisine sokuyor ki dizi sizi sırf akıcılığı kaybetmemek adına, kendileri de bir şey anlamayıp karakterler arasında mevzunun açıklamasını yaptırtıyor. Aman ne bileyim arkadaş ya, tamam izlenir izlenir de çerez niyetine izlenir. Zaman geçsin diye izlenir :) Keyifli seyirler

    4 0
  11. @Tanriyi Aforoz Eden Adam

    Bazı sahneler o kadar göze batıyor ki.. Ana fikri benimsetmek için saçma olaylarla olay örgüsünü bağlayabiliyorlar.. Ben bunun izleyiciyi aptal yerine koymak olduğunu düşünüyorum.. Nede olsa reyting alıyoruz kafası işin kalitesini kaybetmesini sağlıyor.
    Dizideki vali kendi bölgesinin ulusal muhafız generaliyle işbirliği içerisinde hareket edip başkanlığın tüm otoritesini reddetmişken çapraz diyaloglarla sahneye saçmalık ekleyip bir anda kendini washington da buluyor. Ya arkadaş bu nasıl iş? Öyle bir adam öyle bir hareketlenmenin içerisindeyen yanına kimseyi almadan isyan ettiği başkanın ayağına gider mi ? Bu protestocular iman gücüyle transformasyonu bulmuş olmalılar ki bir anda havalimanı apronuna ışınlanabildiler. Bazen o kadar saçma karmaşanın içerisine sokuyor ki dizi sizi sırf akıcılığı kaybetmemek adına, kendileri de bir şey anlamayıp karakterler arasında mevzunun açıklamasını yaptırtıyor. Aman ne bileyim arkadaş ya, tamam izlenir izlenir de çerez niyetine izlenir. Zaman geçsin diye izlenir :) Keyifli seyirler

    3 -1
  12. @by_kubilay

    Dizi gerçekten başarılı olmuş.
    umarım senaryo eksikliği olmazda hep sağlam ilerler.
    teşekkürler

    0 -1
  13. @cercerus

    teşekkürler çevirmen arkadaşlar ve dizibox…

    2 0
  14. @josesanz

    İçerisi çok güzel şampiyonlar ligi gibi, pırlantacılar, galericiler az önce ekrem abi yukarı çıktı.

    2 -1
  15. @cemagar

    Her bölümde tansiyon iyice artıyor,oyuncu kadrosu zaten bomba,bu bölümde,24 den Mykelti Williamson da kadroya katılmış,süper..

    0 0
  16. @Ardalya

    24 havası var harika

    2 0
    • @boluerkan

      24 havası değil aslında tamamen aynısı. Devamı gibi olmuş. Jack Bauer bakan olmuş işte.

      2 0
  17. @denizyildiracar

    Dizi güzel bölüm güzel…

    0 0
  18. @CandyMan

    Bu basrollerdeki Ajan olan hanımaablamız Vietnam Kökenli dimi?Yanlıs bılıyorsam duzeltın Nikita da Amerikan ajanıydı herhalde.Aklıma gelmeden edemiyorum.Acaba yaşı elverse Stanley Kubrıckın Full Metal Jacket filminde yada Mel Gibsonun We Were Soldiers filmlerinde oynarmıydı?Godd Bless America diyen Vietnam kökenlı hanımablamız.

    0 0
    • @Graywolf

      Margaret Denise Quigley was born in Honolulu, Hawaii, to a father of Polish and Irish descent (originally based in New York) and a Vietnamese mother.
      sadece annesi vietnamli honolulu dogumlu ve babasi polonyali ve irlandali ebeveynlerden

      1 0
    • @CandyMan

      Aynen.İmdbden bende baktım.Yanı sonuc olarak Vietnam kokenlerı var.Ha eleştirmek ıcın solemıyorum.sadece hakıkaten merak ettım.Amerıkayı elestıren bır fılmde oynarmıydı?Cok ateşli savunuyor ülkesini bılıyormusun ondan dedım.Aklıma Kubrick gelıncede bu adamların cıdden yerlerı doldurulmaz.Ah Kubruck Ah.

      0 0
  19. @mAkify

    İşler iyice karışıyor. Aksiyon zamanı :)

    0 0
  20. @Ardalya

    Aksam olsada izlesem .)

    0 0
  21. @ontvrgl

    aslında ingilizce altyazı olan eklenebilseydi türkçeden önce benim gibiler ingilizce altyazılı izler geçerdi beklemek yordu vallahi

    2 -1
  22. @sanberker

    çevrilsinde hemen otobüse atlayıp yolda izliyim

    0 0
  23. @vhtcnkskn

    Resmen kurtlar sofrası arkadaş

    1 0