bana şey gibi geldi ya,bu yabancı adam aslında mikkel.mikkel 2010 larda doğmuş bir çocuk, 1986 yılına gidiyor. fakat şu var ki mikkel aslında 1986 da yaşamadığından oradaki insanlar o zamanı yaşarken onu hiç tanımadı. atıyorum 11.22.63 dizisinde de öyleydi jake ne zaman 1963e dönse olaylar hep başa sarıyor, kimse onu hatırlamıyor çünkü yaşanan yaşanmış.olaylar değişemez. mikkel 86ya gidiyor ve o gerçeklikte yaşıyor, ta ki kendi kaybolduğu tarihe,gerçekliğine dönene kadar. o zaman ortaya çıkıyor belki de kimin onu kaçırdığıyla alakalı bir şeyler öğrenmek için
Bazıları demiş çok sarmıyor falan yok stranger thingse çok benziyor. Yani evet benziyor. Ve temposu ona göre daha yavaş. Lost’u bitirip buna başladım ben de. Her ne kadar ağır geçse de boş zamanda izlenebilecek bir dizi izlenimi veriyor bende. Laf etmeyelim hemen pilot bölümden arkadaşlar.
dizinin ilk 2 bölümü bitti, tam emin olmasam da kafamda biraz taslak çizildi. bilim adamları zamanda yolculuğun doğruluğunu araştırmak için çocukları geçmişe/geleceğe gönderiyor sanırım. sonda gazeteye wann yazan kişi de mikkel midir acaba ?
Çok güzel bir dizidir herkes övüyor falan ama o kadar yavaş ki o kadar sindire sindire hikayesi karakterleri tanıtarak gidiyor ki (normal de olması gereken budur hikaye’nin lor’unu oluşturur) ama bu kadar temposuzluğa katlanamıyacak kadar sabrım tükendi maalesef.
alman dizileri her zaman hayal kırıklığı olduğu için bu güne kadar izlemedim, çok övüldü ben de bu ara yeterli dizi bulamadığım için başladım. şu ana kadar alman dizileri hakkındaki fikrimi değiştirecek bir şey yok, stranger things tutulduğu için ona benzer bir dizi yapmak için çabalamışlar, acıklı denecek kadar çakışan taklitler var, orman, halka kapalı bir tesis, kayıp çocuklar, üstelik de anlatım dili, oyuncular, çekimler de stranger things e karşı 10 a 0 mağlup… bırakın onu, türk dizilerinden bile kötü, boş diyaloglar, sessiz sahneler, yağmur altında durarak uzaklara bakmalar, yaz yağmuru da değil yani, insanlar kazaklı montlu, hele polisin sevgilisini polis merkezinin ortasında kolundan sürükleyip dosya odasına sokması…. gazetelere ilan verseydin daha iyi idi…turistik bir yerleşke, bir de mağarası var, o çevrede doğup büyümüş polis içerde bir kapı keşfediyor, üstelikte hayli eski olduğu belli… hadi canım sizde, en az 100 yıl önce keşfedilip haritalandırılıp, aydınlatılarak turistlere açılması gerekirdi… genç duvarı yumrukluyor, elleri kanlar içinde, 10 dakika sonra eller tertemiz…valla sizler övdüğünüz için bir kaç bölüm daha zorlayacağım kendimi de böyle devam ederse büyük küfrederim hepinize, söylemedi demeyin.
Blood & Treasure de yazdığın yorumun cevabını buraya yazmak zorunda kaldım. ————-
evet, eğer bu bir türk dizisi olsaydı olabilirdi de, gene de merak ettim, öksüz bir çocuğun ya da eski polisin, cengizin klonu olduğunu düşündürten ne sana ? —————————
Bunu bana düşündüren ilk sezon oldu. İlk sezonda lexy, Cleopatra nın soyundan çıkmıştı hatırlarsan. Aynı Davinci nin şifresinde Tom hanks in yanındaki kadının Hz İsa nın soyundan olması gibi. Bu sezonda da Cengiz Han ın dna sı ile ilgili geçmişte çalışma yapıldığını öğrendik. Belli ki Cengiz han ı klonlama ile ilgili çalışmalar yapılmış. Bu sezonda asyalı olarak önümüze iki kişi sunuldu Eski Polis ile o barmen çocuk. Eğer ilk sezondaki gibi bir şey olursa Cengiz Han ın klonunun bize gösterildiğini görebiliriz. Ha tabi bu teorim yanlış da çıkabilir. Ben sadece bana bunu düşündüren fikirler bunlar. Sorduğun için yazdım. Bu tarz şeyler in Türk dizilerinde olduğunu ben hiç görmedim. Hatta böyle dizilerde daha çok oluyor. Ayrıca belirtme gereği duydum.
Olur olmadık yerlerde müzik veriyorlar. Ya bilader gerilim yaratmak istersin gizem katmak istersin anlarım ama her sahnede aynı rahatsız edici müziği çalmanın ne anlamı var?
Losttan sonra Darka başlamak baya bi bozdu dengemi günde çat çat 10 bölüm izleten diziden sonra günde 1 bölüm olmadı bu:D Baya ağır işleyen kasıntı bi dizi felsefesini anlayabilmek adına izlediğim için sorun yok ilerleyen bölümlerde işleyiş hareketlenirse ne ala
Kendi film,dizilere çok kaptırmışsın zamanda yolculuk yapabilmek için ışın hızını geçmen gerekiyor.bırak geçmeyi ışık hızına ulaşamazsın bile. Işık hızı 300.000 km/sn dir. şuana kadar insan oğlunun ulaştığı en büyük hız değeri ise, june adlı roket aracıdır. 265,500 km/saat dir. insanlar zamanda hareket edebilirmiş falan filan bok eder aq. film,dizi izliyen kendini bilim adamı zannedip ortaya tez atıyor.
en azından ” zaman dairesel” demeseydin bari, o hepten temelsiz bir laf. zamanda gezinmekle ilgili teoriler yürütülüyor elbet, yüzlerce, ama hiç bir teori de diğerini desteklemiyor, kabul etmiyor, her kafadan bir ses çıkıyor yani… arkadaş da ışık hızı gerek demiş o da sadece kurgu filmler için, ışık hızında madde enerjiye dönüşür kuralını görmezden gelirler film yapmak, kitap yazmak için hepsi bu, maddenin enerjiye dönüşmesinin örneği de nükleer patlamadır, geriye dönüşü olmaz…. dönelim zaman seyahate, fiziğin ilk kuralı, hiç bir şey yoktan var olmaz, var olan yok olmaz değil midir ? bu zamanı terk edersen, bu zamanda yok, gittiğin zamanda da yoktan var olmuş olmaz mısın ?
küçük çocuğun kayboluşu ve bulma çalışmaları üzerine yoğunlaşan bu bölümde jonasın gördüğü rüyalar çok şey açıklıyor önceikle ormandaki adamı görüyoruz kendisi mikkelin arama çalışmaları yüzünden kimlğinin deşifre edilmemesi için ormandan ayrılıp otele geçiyor ve anlıyoruz ki kendisi zaman yolculuğu üzerine çalışıyor panosundaki thyconic sistem dünya merkezli bir evren teorisi sunuyor ve anlasılan bu teorıye gore zamanda yolculuk mumkun ve bu rüyadan sonraki rüyada kulağından siyah bir sıvı aktığını görüyor bu da galiba bulunan cesedin kulak zarlarının patlamasıyla ilgili daha sonra mads olayı ve mikkel baglantısı kuruluyor arama ekıbındekı polıs hem oğlunun hemde torunun kaybolmasının trajıklıgınden bahsedıyor burda farkettiğim nokta mağara girişinde beliren insan silüeti ormandaki adam otele geçtiğine göre bu kişi mads olmalı ve nükleer santral ile bir bağı var belkide o kapıların arkasında yaşıyor jonasın babasının planında mağaradan ve bir tür zamanlar arası geçitten bahsediyor sona yakın ise oteldeki adam mikkel nerde haberini mikkel hangi zamanda olarak değitiriyor yani mikkel bu geçiti bulmayı başardı bence ve nükleer santral paravanı yerde çocukları kobay olarak kullanıyolar ama siz zekiler çoktan tahmin etmişsinizdir
Büyük umutlarla başlamıştım bu diziye. iki bölüm peş peşe izleyeyim dedim, izlerken uyumamak için çok uğraştım bölüm 5 dk daha uzun olsaydı kapatırdım.
Dizi sık sık müzik oyunlarına başvuruyor. Açıkçası müziklerle gerilen bir izleyici değilim, müzikler izlediğim sahneyi daha heyecanlı kılmıyor hatta bu kadar sık müzik desteğine başvurulması bir noktadan sonra beni bayağı sıktı. Öyle ki, bu gerilim müziklerinin komedi dizilerindeki kahkaha efekti gibi her sahnede kullanılması beni rahatsız etti.
Bence bu mikkel aslında jonas’ın babası. Yani Mikkel geriye gitmiş 1986’ya ama geri dönememiş, sonra Hannah’yla evlenmiş. Fakat Kendi zamanına geri dönünce Kendisi tekrar doğmuş. O yüzden kendini öldürdü. Fark ettiyseniz zaten küçük Mikkel’in kaybolduğu zaman açtırmıştı mektubu. Fakat anlayamadığım tek şey var, eğer bu teori doğru ise o zaman büyük Mikkel’in mektubunu açan kadın (annesi olduğunu varsaymıştım, ama teori doğruysa annesi olamaz.) kim?
Tabii tamamen sallıyorum.
bence bu olanaksız çünkü jonasın babası çalışmalarında zaman geçitinin nerde olduğunu bilmediği için altını çizip soru işareti koymuş çalışmalarında ama mikkel bu geçitten geçtiğine göre yerinide bilmesi lazım demi ve aynı zamanda iki mikkelin bulunamayacağını düşünüyorum öyle olsaydı birbirlerinin hayatlarını etkilerlerdi ve karmaşa yaşanırdı ama tabi diziyi izleyip burda gelip yorum yapıyosan o başka o zaman dizinin hatası olurdu ve bırakırdım diziyi
yorumlarda dizi hakkında spoiler veriliyor ve anlaşılan kimse bundan şikayetçi deği ve ayrıca herkes mikkel jonasın babası yazmş kusura bakmayın arkadaşlar ama aranızdan kimsenin bu kadar detaylı bir çıkarım yapabileceğini sanmıyorum en ufacık ayrıntıyı bile kaçırıp burda soru olarak yorum yazanlar varken size inanmamı beklemeyin izleyen herkes yeni sezonu beklerken spoiler verip bunu kendim tahmin etmiş gibi gösteriyim ilgi ve özgüven kasayım derdinde herhaşde diziyi hakkıyla izlemeye çalışanlara hakaret bu bilmem belki sizde başta benim gibi düşünyordunuz sonra bu saçma ego şişirici spoilerları yazdınız acaba bu da mı bir kısır döngü bütün dizi içeriğini dökeyim mi şuraya hoşunuza gider mi veya yeni sezonda izlemediğiniz bölümlerin altında yorumlarımı görmek istermisiniz size diyeceğim şu adam gibi izleyin diziyi
Popüler Yorumlar
sanki dizi değil korku filmi izliyoruz.
ya şurda tek stranger things izlemeyen ben miyim yav izleyeceklerim arasında ama bir türlü sıra gelmedi stranger thingsi önerirmisiniz peki başlayammı
Tüm Yorumlar
bana şey gibi geldi ya,bu yabancı adam aslında mikkel.mikkel 2010 larda doğmuş bir çocuk, 1986 yılına gidiyor. fakat şu var ki mikkel aslında 1986 da yaşamadığından oradaki insanlar o zamanı yaşarken onu hiç tanımadı. atıyorum 11.22.63 dizisinde de öyleydi jake ne zaman 1963e dönse olaylar hep başa sarıyor, kimse onu hatırlamıyor çünkü yaşanan yaşanmış.olaylar değişemez. mikkel 86ya gidiyor ve o gerçeklikte yaşıyor, ta ki kendi kaybolduğu tarihe,gerçekliğine dönene kadar. o zaman ortaya çıkıyor belki de kimin onu kaçırdığıyla alakalı bir şeyler öğrenmek için
fringe izledikten sonra rahat anlaşılıyor ya:)
Bazıları demiş çok sarmıyor falan yok stranger thingse çok benziyor. Yani evet benziyor. Ve temposu ona göre daha yavaş. Lost’u bitirip buna başladım ben de. Her ne kadar ağır geçse de boş zamanda izlenebilecek bir dizi izlenimi veriyor bende. Laf etmeyelim hemen pilot bölümden arkadaşlar.
Çok güzel bir dizidir herkes övüyor falan ama o kadar yavaş ki o kadar sindire sindire hikayesi karakterleri tanıtarak gidiyor ki (normal de olması gereken budur hikaye’nin lor’unu oluşturur) ama bu kadar temposuzluğa katlanamıyacak kadar sabrım tükendi maalesef.
Almanya gerçekte de bu kadar renksiz mi ya çok gri hissettiriyo
alman dizileri her zaman hayal kırıklığı olduğu için bu güne kadar izlemedim, çok övüldü ben de bu ara yeterli dizi bulamadığım için başladım. şu ana kadar alman dizileri hakkındaki fikrimi değiştirecek bir şey yok, stranger things tutulduğu için ona benzer bir dizi yapmak için çabalamışlar, acıklı denecek kadar çakışan taklitler var, orman, halka kapalı bir tesis, kayıp çocuklar, üstelik de anlatım dili, oyuncular, çekimler de stranger things e karşı 10 a 0 mağlup… bırakın onu, türk dizilerinden bile kötü, boş diyaloglar, sessiz sahneler, yağmur altında durarak uzaklara bakmalar, yaz yağmuru da değil yani, insanlar kazaklı montlu, hele polisin sevgilisini polis merkezinin ortasında kolundan sürükleyip dosya odasına sokması…. gazetelere ilan verseydin daha iyi idi…turistik bir yerleşke, bir de mağarası var, o çevrede doğup büyümüş polis içerde bir kapı keşfediyor, üstelikte hayli eski olduğu belli… hadi canım sizde, en az 100 yıl önce keşfedilip haritalandırılıp, aydınlatılarak turistlere açılması gerekirdi… genç duvarı yumrukluyor, elleri kanlar içinde, 10 dakika sonra eller tertemiz…valla sizler övdüğünüz için bir kaç bölüm daha zorlayacağım kendimi de böyle devam ederse büyük küfrederim hepinize, söylemedi demeyin.
evet, eğer bu bir türk dizisi olsaydı olabilirdi de, gene de merak ettim, öksüz bir çocuğun ya da eski polisin, cengizin klonu olduğunu düşündürten ne sana ? —————————
Bunu bana düşündüren ilk sezon oldu. İlk sezonda lexy, Cleopatra nın soyundan çıkmıştı hatırlarsan. Aynı Davinci nin şifresinde Tom hanks in yanındaki kadının Hz İsa nın soyundan olması gibi. Bu sezonda da Cengiz Han ın dna sı ile ilgili geçmişte çalışma yapıldığını öğrendik. Belli ki Cengiz han ı klonlama ile ilgili çalışmalar yapılmış. Bu sezonda asyalı olarak önümüze iki kişi sunuldu Eski Polis ile o barmen çocuk. Eğer ilk sezondaki gibi bir şey olursa Cengiz Han ın klonunun bize gösterildiğini görebiliriz. Ha tabi bu teorim yanlış da çıkabilir. Ben sadece bana bunu düşündüren fikirler bunlar. Sorduğun için yazdım. Bu tarz şeyler in Türk dizilerinde olduğunu ben hiç görmedim. Hatta böyle dizilerde daha çok oluyor. Ayrıca belirtme gereği duydum.
Ben yanlış geldim heralde. Bilim Kurgu diye girdim içeri? Eski zaman filmleri gibi yüksek gerilim müziği ne alaka abi ?
Lan akşam tek izliyorum inş korkmam
şu radyasyon logolu kapı bana ragnarok u hatırlattı
Losttan sonra Darka başlamak baya bi bozdu dengemi günde çat çat 10 bölüm izleten diziden sonra günde 1 bölüm olmadı bu:D Baya ağır işleyen kasıntı bi dizi felsefesini anlayabilmek adına izlediğim için sorun yok ilerleyen bölümlerde işleyiş hareketlenirse ne ala
aga film niye açılmıyo
Zaman dairesel ve insanlar zamanda ileri geri gidebilirler. Dizi bu deneyleri anlatıyor.
Kendi film,dizilere çok kaptırmışsın zamanda yolculuk yapabilmek için ışın hızını geçmen gerekiyor.bırak geçmeyi ışık hızına ulaşamazsın bile. Işık hızı 300.000 km/sn dir. şuana kadar insan oğlunun ulaştığı en büyük hız değeri ise, june adlı roket aracıdır. 265,500 km/saat dir. insanlar zamanda hareket edebilirmiş falan filan bok eder aq. film,dizi izliyen kendini bilim adamı zannedip ortaya tez atıyor.
Zaman da yolculuk imkansız değil günümüz teknolojisi ile imkansız.
@furkanakhn zamanda seyahat teoride mümkün kardeşim. gidebilir derken gittiler dememiş gidilebilir demiş arkadaş sen neden bu kadar sinirlendin :D ?
kardeşim gittik demedik gidilebilir dedik teoride mümkün yani sen neden bu kadar sinirlendin ? :D
en azından ” zaman dairesel” demeseydin bari, o hepten temelsiz bir laf. zamanda gezinmekle ilgili teoriler yürütülüyor elbet, yüzlerce, ama hiç bir teori de diğerini desteklemiyor, kabul etmiyor, her kafadan bir ses çıkıyor yani… arkadaş da ışık hızı gerek demiş o da sadece kurgu filmler için, ışık hızında madde enerjiye dönüşür kuralını görmezden gelirler film yapmak, kitap yazmak için hepsi bu, maddenin enerjiye dönüşmesinin örneği de nükleer patlamadır, geriye dönüşü olmaz…. dönelim zaman seyahate, fiziğin ilk kuralı, hiç bir şey yoktan var olmaz, var olan yok olmaz değil midir ? bu zamanı terk edersen, bu zamanda yok, gittiğin zamanda da yoktan var olmuş olmaz mısın ?
küçük çocuğun kayboluşu ve bulma çalışmaları üzerine yoğunlaşan bu bölümde jonasın gördüğü rüyalar çok şey açıklıyor önceikle ormandaki adamı görüyoruz kendisi mikkelin arama çalışmaları yüzünden kimlğinin deşifre edilmemesi için ormandan ayrılıp otele geçiyor ve anlıyoruz ki kendisi zaman yolculuğu üzerine çalışıyor panosundaki thyconic sistem dünya merkezli bir evren teorisi sunuyor ve anlasılan bu teorıye gore zamanda yolculuk mumkun ve bu rüyadan sonraki rüyada kulağından siyah bir sıvı aktığını görüyor bu da galiba bulunan cesedin kulak zarlarının patlamasıyla ilgili daha sonra mads olayı ve mikkel baglantısı kuruluyor arama ekıbındekı polıs hem oğlunun hemde torunun kaybolmasının trajıklıgınden bahsedıyor burda farkettiğim nokta mağara girişinde beliren insan silüeti ormandaki adam otele geçtiğine göre bu kişi mads olmalı ve nükleer santral ile bir bağı var belkide o kapıların arkasında yaşıyor jonasın babasının planında mağaradan ve bir tür zamanlar arası geçitten bahsediyor sona yakın ise oteldeki adam mikkel nerde haberini mikkel hangi zamanda olarak değitiriyor yani mikkel bu geçiti bulmayı başardı bence ve nükleer santral paravanı yerde çocukları kobay olarak kullanıyolar ama siz zekiler çoktan tahmin etmişsinizdir
o halde beyin mıncıklaması ufaktan başlasın. Dizideki en kral karakter kadın polis. Bu kadını harcarlar. Demedi demeyin
vu kadar uzun intro mu olur aq
Lan çocuk şu ünlü sihirbaz çıkmasın.
1986 ya döndük bakalım ???
Büyük umutlarla başlamıştım bu diziye. iki bölüm peş peşe izleyeyim dedim, izlerken uyumamak için çok uğraştım bölüm 5 dk daha uzun olsaydı kapatırdım.
Dizi sık sık müzik oyunlarına başvuruyor. Açıkçası müziklerle gerilen bir izleyici değilim, müzikler izlediğim sahneyi daha heyecanlı kılmıyor hatta bu kadar sık müzik desteğine başvurulması bir noktadan sonra beni bayağı sıktı. Öyle ki, bu gerilim müziklerinin komedi dizilerindeki kahkaha efekti gibi her sahnede kullanılması beni rahatsız etti.
gerim gerim geriliyorum biraz daha zorlasalar korku türünde olurmuş yani :(
heyecan hep ayakta
çok hevesli başlamıştım ama şuan sıktı umarım ilerleyen bölümlerde sarar
Dizinin saracağı günü bekliyorum hâla
Tabii tamamen sallıyorum.
bence bu olanaksız çünkü jonasın babası çalışmalarında zaman geçitinin nerde olduğunu bilmediği için altını çizip soru işareti koymuş çalışmalarında ama mikkel bu geçitten geçtiğine göre yerinide bilmesi lazım demi ve aynı zamanda iki mikkelin bulunamayacağını düşünüyorum öyle olsaydı birbirlerinin hayatlarını etkilerlerdi ve karmaşa yaşanırdı ama tabi diziyi izleyip burda gelip yorum yapıyosan o başka o zaman dizinin hatası olurdu ve bırakırdım diziyi
yorumlarda dizi hakkında spoiler veriliyor ve anlaşılan kimse bundan şikayetçi deği ve ayrıca herkes mikkel jonasın babası yazmş kusura bakmayın arkadaşlar ama aranızdan kimsenin bu kadar detaylı bir çıkarım yapabileceğini sanmıyorum en ufacık ayrıntıyı bile kaçırıp burda soru olarak yorum yazanlar varken size inanmamı beklemeyin izleyen herkes yeni sezonu beklerken spoiler verip bunu kendim tahmin etmiş gibi gösteriyim ilgi ve özgüven kasayım derdinde herhaşde diziyi hakkıyla izlemeye çalışanlara hakaret bu bilmem belki sizde başta benim gibi düşünyordunuz sonra bu saçma ego şişirici spoilerları yazdınız acaba bu da mı bir kısır döngü bütün dizi içeriğini dökeyim mi şuraya hoşunuza gider mi veya yeni sezonda izlemediğiniz bölümlerin altında yorumlarımı görmek istermisiniz size diyeceğim şu adam gibi izleyin diziyi
Teori doğru da niye annesi olamasın onu anlamadım
Bu dizi kaçıncı bölümden sonra sarıyor? Karanlık mod, kapı gıcırtısı gibi ses ve az ses çok görüntü. Uykumu getiriyor.
arkadaşlar şu küçük televizyonda çalan şarkının adını bilen var mı
You Spin Me Round – Dead or Alive
oğlu kayıp anne niye bu kadar sakin anlamadım :(
Yavaş yavaş başlıyoruz sanırım neler olduğunu anlamaya heyecanı yüksek güzel bir bölümdü.
Bu filmin mantığı ne ya
Herkes sıkıldı mı bende mı bi sorun var