Hayatımda izlediğim en güzel finaldi. Benim için Breaking Bad’in finalini geçti. Bölümü izlerken o kadar çok duygu geçişleri yaşadım, o kadar ruhen yoruldum ki defalarca nefes almak için bölümü durdurup bitmesine ne kadar kaldığına baktım. Bir an önce bitmesini istiyordum çünkü her şey gittikçe daha da korkunçlaşıyordu. Jimmy’nin insaniyetini tamamen kaybettik sandım. Pek çok sahnede tüylerim diken diken olurken sinirden kahkaha attım. Bob Odenkirk öyle güzel oynamış öyle güzel inandırdı ki beni tamamen kötü tarafa geçtiğine. Peter’ın da ellerine sağlık muhteşem yazıp, yönetmiş. O cellde gülme sahnesi, Marie’ye sorgu odasında yalan söyleyip cezasını indirmesi, Kim’i satmış gibi görünüp “dondurma çok iyi” diye geçiştirmesi, takımıyla ve suratında gülümsemeyle mahkemeye yürüyüşü, aynı hikayeyi anlatıyor sanırken doğruyu konuşmaya başlaması ve adının Jimmy olduğunu söylemesi, cezaevine nakledilirken otobüstekilerin “Saul” diye tezahürat tutturması, Kim’in kendisini ziyaret etmeye geldiğinde çok yumuşak ses tonuyla “Kim” demesi ve ses tonunda Saul’u değil Jimmy’i duymamız ve şu an yazarken arada daha aklıma gelmeyenler… İlk defa tek bir bölümde bende bu derece etki bırakan sayılarca sahne izledim. Muhteşem bir diziye yakışan muhteşem bir finaldi. Yönetmenlerin, yazarların, oyuncuların, tüm ekibin ellerine sağlık. Her ne kadar Jimmy ömür boyu hapiste kalacak diye üzülüyor olsam da yedi yıl ile çıkıp sahte bir hayat yaşasaydı çok daha kötü hissederdim. Arınışını izlemek harikaydı. Ne kadar övsem ne kadar yazsam az. Bir daha böyle bi dizi gelmeyecek ne yazık ki. Finalden önce emin değildim ama artık gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki Better Call Saul favori dizimdir.
Arkadaşlar geçen Marion’a sinirlenmiştim, hikaye Saul’un kötü olmasıyla bitsin istemiyordum, değişmesi gerekiyor demiştim. Allah’tan karıyı öldürmemiş geri aldım, Sözde avukatlara Avukatlık ne öğretmesi çok adaletli bir sahne oldu karakterine izlemek tatmin ediyor. Sonunda değişti ve Jimmy oldu, kendisi oldu. 86 yıl yemesine üzüldüm ama cennnet gibi bir hayatı var Kim de taşlaşmış o spor seti yapar gibi yup yup diyen adamdan ayrılmıştır, beraber bir evde yaşayacaklarına bu son çok güzel oldu. Saul Gone, Alter karakteri yok, sahteliği yok, hoş geldin Jimmy sen hiçbir zaman Saul değildin. Chuck’ı sikeyim
Gelse çok iyi olur. 2 dizide de Gus Fring çok gizemli, profesyonel ve duruşunu hiç bozmayan birisi. Böyle bir karaktere daha çok değer vermeleri lazımdı.
Gerçek bir başyapıt. Bir insanın hissedebileceği her bir duyguyu iliklerine kadar hissettirebilen çok özel bir dizi. Muhteşem bir final. İşleyiş, konu, karakterler, mekanlar, yönetmenlik ve daha niceleri için BETTER CALL SAUL.
İnanılmaz kötü hissediyorum. Sanki çok yakın bir arkadaşım ömür boyu hapse tıkılmış gibi. O kadar uzun süre izledik ki Saul’u. BrBa’dan bu güne kaç yıl geçti bilmiyorum bile. Gerçekten içimde tarif edilmez bir his var. Çok ama çok iyiydi be.
Evet. Breaking Bad evrenini artık komple bitirdiğimizi düşünüyorum.
En acı çeken kim tartışılır ama bu işten en iyi sıyrılan Jesse Pinkman oldu.
Breaking Bad gibi efsanevi bir diziden El Camino gibi vasat üstü bir film çıkartıp Better Call Saull ile tekrar yükselişe geçen kıymetli yönetmen Vince Gilligan’a bıraktığı büyük eserler için minnettarız. Büyük bir keyifle izledik.
Lütfen better call saul’u, breaking bad ile kıyaslamayınız. Ha çok kıyaslamak isterseniz bir Felina’ya bakın bir de bu final bölümüne bakın zaten kimin daha büyük olduğunu anlarsınız. Kıyaslamak yerine keyif almaya bakın. Breaking bad’i aktif izleyememiştim ancak better call saul’u 2015’den beri aktif izleyen bir birey olarak keyfin dibini ekmekle sıyırdım. Dizibox ekibine bu diziyi en kaliteli şekilde izlememizi sağladıkları için teşekkürler.
Muhteşem oyunculukları, kurgusu, senaryosu, yönetmeni ile dünyanın en güzel dizilerinden biri bittiği için çok üzgünüm.
Saul ve Breaking Bad kalite kelimesinin tam karşılığı bence…
Hayatımda izlediğim en güzel finaldi. Benim için Breaking Bad’in finalini geçti. Bölümü izlerken o kadar çok duygu geçişleri yaşadım, o kadar ruhen yoruldum ki defalarca nefes almak için bölümü durdurup bitmesine ne kadar kaldığına baktım. Bir an önce bitmesini istiyordum çünkü her şey gittikçe daha da korkunçlaşıyordu. Jimmy’nin insaniyetini tamamen kaybettik sandım. Pek çok sahnede tüylerim diken diken olurken sinirden kahkaha attım. Bob Odenkirk öyle güzel oynamış öyle güzel inandırdı ki beni tamamen kötü tarafa geçtiğine. Peter’ın da ellerine sağlık muhteşem yazıp, yönetmiş. O cellde gülme sahnesi, Marie’ye sorgu odasında yalan söyleyip cezasını indirmesi, Kim’i satmış gibi görünüp “dondurma çok iyi” diye geçiştirmesi, takımıyla ve suratında gülümsemeyle mahkemeye yürüyüşü, aynı hikayeyi anlatıyor sanırken doğruyu konuşmaya başlaması ve adının Jimmy olduğunu söylemesi, cezaevine nakledilirken otobüstekilerin “Saul” diye tezahürat tutturması, Kim’in kendisini ziyaret etmeye geldiğinde çok yumuşak ses tonuyla “Kim” demesi ve ses tonunda Saul’u değil Jimmy’i duymamız ve şu an yazarken arada daha aklıma gelmeyenler… İlk defa tek bir bölümde bende bu derece etki bırakan sayılarca sahne izledim. Muhteşem bir diziye yakışan muhteşem bir finaldi. Yönetmenlerin, yazarların, oyuncuların, tüm ekibin ellerine sağlık. Her ne kadar Jimmy ömür boyu hapiste kalacak diye üzülüyor olsam da yedi yıl ile çıkıp sahte bir hayat yaşasaydı çok daha kötü hissederdim. Arınışını izlemek harikaydı. Ne kadar övsem ne kadar yazsam az. Bir daha böyle bi dizi gelmeyecek ne yazık ki. Finalden önce emin değildim ama artık gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki Better Call Saul favori dizimdir.
“Kim’in kendisini ziyaret etmeye geldiğinde çok yumuşak ses tonuyla ‘Kim’ demesi ve ses tonunda Saul’u değil Jimmy’i duymamız” pardon “Hi” olacaktı o. Otobüste de “better call Saul” tezahüratı… Tüm gece uyumayıp bölümü izlemek için beklersen böyle olur :)
Jimmy’nin favori karakterim olduğunu da eklemeyi unutmuşum. Aslan gibi başı dik bitirdi. Mahkeme sahnesinde yumruğunu kürsüye vuruşu da efsaneydi. Sırf Kim için yaptığını düşünenler olmuş inanamadım. Sırf Kim için yapsa zaten yaptığı konuşmanın hiçbir anlamı olmaz. Yaptıklarından pişman ve bu pişmanlığı ve acıyı artık içine gömmek yerine itiraf etmek ve kefaletini ödemek istiyor. “Benim adım James Mcgill” demesi de o yüzden ya zaten artık her şeyi Saul personasının arkasına gömdüğü bi kişiliği yok. Yaptıklarının sorumluluğunu üstleniyor ve bunu kendisi için yapıyor. Acıyı unutmak ya da bastırmak için sürekli Saul personasının arkasına saklanmamak, aklı ve gönlü rahat yaşamak ve yaptıklarının bedelini ödeyerek az da olsun vicdanını dindirmek için… Kim’in orda olmasını istemesinin nedeni onunla yaptığı telefon görüşmesiydi. Artık kaçmadığını ve gerçeklerle yüzleştiğini görmesini istedi. Yanlış hatırlamıyorsam Breaking Bad’de Walter’a son sahnesinde “face with the music” demişti. Manidar bi şekilde kendi tavsiyesine uydu. Suçlular arasında bi kahraman olarak görülmesi de içime su serpti. En azından hapis hayatı zorlu olmayacak. Ne kadar övsem az ya duramıyorum harbi.
Üstteki yorumuna imza atıyorum ama kendine verdiğin yanıta da bir o kadar katılmıyorum. Tabii ki herkesin çıkaracağı anlam farklı olabiliyor ama ben Breaking Bad evrenini ilk zamanlarından beri takip eden biri olarak bu güzel yoruma kendi fikrimle dahil olmak istedim.
Spoiler içeren alan!
Özellikle bu bölümde, bu bölüme katkı yapacak kesitler gösterdiler ama bunlardan ikisi Saul’un kendini sırf Kim’i sevdiği için yaktığını kanıtlayan cinstendi ki zaten bu kesitlerin içerik olarak başka bir konuyla alakası olabileceğini düşünmüyorum. İlki Mike ile konuşurken: geçmişe dönüp ne kardeşini kurtarmak ne de kendisini kurtarmak ile ilgili bir derdi olmadı. Tek derdi paraydı. Kim de yanında olduğu için başka hiçbir şey düşünemezdi. İkincisi Walter ile konuşurken: en başından beri Jimmy olduğu zamanlarda da aynı tavırlarla aynı zihniyetle insanları kandırmaya çalıştığını anlattı. Walter’ın tepkisi de zaten bizlere bir kanıt oldu, “… en başından beri böyleydin.” Jimmy hiçbir zaman geçmişinden yaptığı kötülükler için pişmanlık duymadı. Pazarlık masasında cezayı 7 yıla indirdiğinde her şey yolunda gidiyordu, tam istediği gibiydi ta ki Kim’in suçlarını itiraf ettiğini duyana kadar. Uçakta Kim’in durumunu sordu, dava açılabilir olduğunu gördü ve yine avukatını durdurup itiraf edeceği başka şeyler olduğunu söyledi. Her şey açık bana göre. Dava esnasında kendisinin kurban olmadığını, kardeşine takık olduğunu söylediği bir hikaye anlattı. O yüzden kardeşinin ortağını öldürme planında da açık bir şekilde Kim’i bu olaylara sürükleyen kişi durumuna düştü. Zaten bunun devamında da avukatı “Chuck olayı bir itiraf bile değil, neden söyledin” dediğinde de “İtiraftı” diyerek Kim’in davasını işaret etmiş oldu.
İlk yorumunuzda bahsettiğiniz sürekli kaç dakika kaldı diye baktım olayını ben de çok yaşadım. Sanki hayatımın bir parçası elimden kayıp gidiyor gibiydi ve ben çaresizce sonu bekliyordum. Breaking Bad döneminden beri hayatımda yer alan ve çok sevdiğim bir evren son buldu. It’s all good, man.
Dizibox’ta nedense yanıta yanıt verememe durumu var. Kendime yanıt olarak yazıyorum ama umarım görürsün.
Spoiler içeren alan!
Suçlarıyla uçakta yüzleşmeye karar verdiğini biliyorum. Benim demek istediğim o değildi. Demek istediğim Kim’in itirafının etkisinin nasıl konuşmalarıyla ilgili olmasıydı. Kim’e “git itiraf et o zaman” dedikten sonra Kim itirafta bulunuyor. Saul bunu duymasaydı 7 yılla devam ederdi. Duyduktan sonra fikri değişiyor çünkü Kim’in bir kez daha kaçmadığını ve sorumluluk aldığını görüyor. Kim’den cesaret alıyor. Bir nevi artık zamanının geldiğini kabulleniyor ve Kim’i de son bir kez görmek istiyor. Söylediklerine inanacak ve itirafının aslında ne kadar büyük bi anlam ifade ettiğini bilen tek kişi de Kim. İtirafını dinlemesini ve anlanmak istiyor. Mahkemedeki diğer hiç kimse bu itirafının karakteri için ne anlam ifade ettiğini anlamayacak. Sadece Kim. “Sırf Kim için yapmadı” derken bunu demek istiyordum. Kim’in ziyaret etmesini bile beklemiyordu. Onun için o mahkeme anı onu son gördüğü andı. Tüm o konuşması günah çıkarmaysa Kim de onu dinleyen papazdı.
Pişmanlığı, onun için time machine momentı, Chuck ile olan ilişkisiydi. Oakley “abinle anlattığın olay suç bile değildi” diyince “hayır suçtu” yanıtını veriyor. Geçmişe gidip bi anı değiştirebilseydi o an Chuck ile olan anı olurdu. Belki de oturup konuşsalardı “heart to heart” ilişkilerinin kurtulabilme şansı olurdu. Jimmy’nin en büyük pişmanlığı Chuck’a yaptıkları ve karakteri için de büyük şey ifade ediyor. Chuck’ın ölümünden sonra hep onunla ilgili olan duygularını içine gömüşüne ve umursamıyormuş gibi davranışına tanık olduk ama sonunda bu duyguları gömmeyi bıraktı. Ölümünde suçlu olduğunu kabullendi ve bunun pişmanlığıyla yaşayacağını söyledi. Bunlar yeterince göze parmak değildiyse de the time machine kitabı Chuck’ın evindeydi ve aynı kitabı Jimmy Saul personasının arkasına saklanırken bile evinde tuttu. Chuck’ın en büyük pişmanlığı olması izleyenleri uydurduğu bi teori değil bu arada direkt bölümde gösterilen buydu.
5 ay sonra neden bu yorumları tekrar okuma ihtiyacı duydum bilmiyorum ama iyi ki bakmışım, yanıtını gördüm. :) Dizinin üstünden uzun zaman geçtiği için bilgilerim taze olmasa da demek istediğini anladım sanırsam. Hiç o açıdan düşünmemiştim. Ben bu olayların biraz daha romantik ağırlıklı gelişmesine odaklandım ya da öyle olmasını istediğim için başka türlü düşünemedim sanırsam.
Spoiler içeren alan!
Daha doğrusu “Sadece Kim’e olan aşkından cezasını katladı” düşüncesinin hüznü ve romantikliğine kapıldım diyeyim. :D
Yıllar geçse de unutamayacağımız bir dizi oldu, fikirlerini paylaştığın için teşekkür ederim. En çok sinirimi bozan da ne Emmy’de ne de Golden Globe’da ödül gelmemesi oldu. Bence oyunculuklar ve teknik açıdan çok hak ediyor. Hala Emmy şansı var, umarım ödülsüz kapanmaz bu devir…
İçimde bir boşluk oluştu, artık her salı yeni bir bölümü izlemek için erken uyanmayacağım(5 gün sonra House of Dragon çıkacak umarım boşluğu doldurabilir) sonu sönüktü, olması gerektiği gibi. Güzel bir finaldi 86 yıl deyince duygulandım. Bence daha güzel bir final yapabilirlerdi, son sahne Film sonlarına benzemiş. Buradan bütün Breaking Bad ile Better Call Saul hayranlarına ve selam gönderiyorum emeği geçenleri tebrik ediyorum. Better call Saul
Olması gerektiği gibi aksiyon ve sade bir finaldi, artık her salı yeni bölümü izlemek için erken kalkmayacağım içimde bir boşluk oluştu(House of Dragon 6 gün sonda çıkacak umarım o boşluğu o doldurur. Buradan bütün Breaking Bad ile Better Call Saul hayranlarına selam olsun, emeği olan herkesi tebrik ederim ve Better Call Saul
Arkadaşlar geçen Marion’a sinirlenmiştim, hikaye Saul’un kötü olmasıyla bitsin istemiyordum, değişmesi gerekiyor demiştim. Allah’tan karıyı öldürmemiş geri aldım, Sözde avukatlara Avukatlık ne öğretmesi çok adaletli bir sahne oldu karakterine izlemek tatmin ediyor. Sonunda değişti ve Jimmy oldu, kendisi oldu. 86 yıl yemesine üzüldüm ama cennnet gibi bir hayatı var Kim de taşlaşmış o spor seti yapar gibi yup yup diyen adamdan ayrılmıştır, beraber bir evde yaşayacaklarına bu son çok güzel oldu. Saul Gone, Alter karakteri yok, sahteliği yok, hoş geldin Jimmy sen hiçbir zaman Saul değildin. Chuck’ı sikeyim
Mike’ın çölde Saul ile yaptığı konuşmada polislik yaptığı dönemle ilgili bilgi verilmesi acaba mike’ın genç polislik dönemlerini anlatan bir dizi gelebilir mi dedirtti. Oyuncu baya yaşlandı ama hiç belli olmaz.
Bölümü direkt olarak AMC’den izledim, gayet BCS evrenine yakışır bir final yaptılar. Buradan Peker kardeşime de selam olsun, ilk izleyen Türk benim herhalde. Tarih 16.08.2022 saat 05:55.
Popüler Yorumlar
Tüm Yorumlar
Dünyanın en iyi dizi evreni “BETTER CALL SAUL x BREAKING BAD” saygılar.
Gelse çok iyi olur. 2 dizide de Gus Fring çok gizemli, profesyonel ve duruşunu hiç bozmayan birisi. Böyle bir karaktere daha çok değer vermeleri lazımdı.
Gelmesin bence. Jesse pinkman e geldi güyya aşırı kötüydü
Gerçek bir başyapıt. Bir insanın hissedebileceği her bir duyguyu iliklerine kadar hissettirebilen çok özel bir dizi. Muhteşem bir final. İşleyiş, konu, karakterler, mekanlar, yönetmenlik ve daha niceleri için BETTER CALL SAUL.
Evet. Breaking Bad evrenini artık komple bitirdiğimizi düşünüyorum.
En acı çeken kim tartışılır ama bu işten en iyi sıyrılan Jesse Pinkman oldu.
Breaking Bad gibi efsanevi bir diziden El Camino gibi vasat üstü bir film çıkartıp Better Call Saull ile tekrar yükselişe geçen kıymetli yönetmen Vince Gilligan’a bıraktığı büyük eserler için minnettarız. Büyük bir keyifle izledik.
Lütfen better call saul’u, breaking bad ile kıyaslamayınız. Ha çok kıyaslamak isterseniz bir Felina’ya bakın bir de bu final bölümüne bakın zaten kimin daha büyük olduğunu anlarsınız. Kıyaslamak yerine keyif almaya bakın. Breaking bad’i aktif izleyememiştim ancak better call saul’u 2015’den beri aktif izleyen bir birey olarak keyfin dibini ekmekle sıyırdım. Dizibox ekibine bu diziyi en kaliteli şekilde izlememizi sağladıkları için teşekkürler.
İyi Seyirler yo!
Muhteşem oyunculukları, kurgusu, senaryosu, yönetmeni ile dünyanın en güzel dizilerinden biri bittiği için çok üzgünüm.
Saul ve Breaking Bad kalite kelimesinin tam karşılığı bence…
arkadaşlar mahkeme de ne oldu tam olarak kaç yıl aldı şimdi
86 yıl
Mike ve Gustavo’nun spinoff’unu yapsalarda izlesek. Yine harika bir bölüm
bir devrin sonu
Muhteşem, harika, süper. Başka söze gerekyok.
Ağladım amk ya
Çok iyi bir son olmuş keşke diziyi unutup tekrar başlayabilsem
Jimmy’nin favori karakterim olduğunu da eklemeyi unutmuşum. Aslan gibi başı dik bitirdi. Mahkeme sahnesinde yumruğunu kürsüye vuruşu da efsaneydi. Sırf Kim için yaptığını düşünenler olmuş inanamadım. Sırf Kim için yapsa zaten yaptığı konuşmanın hiçbir anlamı olmaz. Yaptıklarından pişman ve bu pişmanlığı ve acıyı artık içine gömmek yerine itiraf etmek ve kefaletini ödemek istiyor. “Benim adım James Mcgill” demesi de o yüzden ya zaten artık her şeyi Saul personasının arkasına gömdüğü bi kişiliği yok. Yaptıklarının sorumluluğunu üstleniyor ve bunu kendisi için yapıyor. Acıyı unutmak ya da bastırmak için sürekli Saul personasının arkasına saklanmamak, aklı ve gönlü rahat yaşamak ve yaptıklarının bedelini ödeyerek az da olsun vicdanını dindirmek için… Kim’in orda olmasını istemesinin nedeni onunla yaptığı telefon görüşmesiydi. Artık kaçmadığını ve gerçeklerle yüzleştiğini görmesini istedi. Yanlış hatırlamıyorsam Breaking Bad’de Walter’a son sahnesinde “face with the music” demişti. Manidar bi şekilde kendi tavsiyesine uydu. Suçlular arasında bi kahraman olarak görülmesi de içime su serpti. En azından hapis hayatı zorlu olmayacak. Ne kadar övsem az ya duramıyorum harbi.
Üstteki yorumuna imza atıyorum ama kendine verdiğin yanıta da bir o kadar katılmıyorum. Tabii ki herkesin çıkaracağı anlam farklı olabiliyor ama ben Breaking Bad evrenini ilk zamanlarından beri takip eden biri olarak bu güzel yoruma kendi fikrimle dahil olmak istedim.
İlk yorumunuzda bahsettiğiniz sürekli kaç dakika kaldı diye baktım olayını ben de çok yaşadım. Sanki hayatımın bir parçası elimden kayıp gidiyor gibiydi ve ben çaresizce sonu bekliyordum. Breaking Bad döneminden beri hayatımda yer alan ve çok sevdiğim bir evren son buldu. It’s all good, man.
Dizibox’ta nedense yanıta yanıt verememe durumu var. Kendime yanıt olarak yazıyorum ama umarım görürsün.
Pişmanlığı, onun için time machine momentı, Chuck ile olan ilişkisiydi. Oakley “abinle anlattığın olay suç bile değildi” diyince “hayır suçtu” yanıtını veriyor. Geçmişe gidip bi anı değiştirebilseydi o an Chuck ile olan anı olurdu. Belki de oturup konuşsalardı “heart to heart” ilişkilerinin kurtulabilme şansı olurdu. Jimmy’nin en büyük pişmanlığı Chuck’a yaptıkları ve karakteri için de büyük şey ifade ediyor. Chuck’ın ölümünden sonra hep onunla ilgili olan duygularını içine gömüşüne ve umursamıyormuş gibi davranışına tanık olduk ama sonunda bu duyguları gömmeyi bıraktı. Ölümünde suçlu olduğunu kabullendi ve bunun pişmanlığıyla yaşayacağını söyledi. Bunlar yeterince göze parmak değildiyse de the time machine kitabı Chuck’ın evindeydi ve aynı kitabı Jimmy Saul personasının arkasına saklanırken bile evinde tuttu. Chuck’ın en büyük pişmanlığı olması izleyenleri uydurduğu bi teori değil bu arada direkt bölümde gösterilen buydu.
5 ay sonra neden bu yorumları tekrar okuma ihtiyacı duydum bilmiyorum ama iyi ki bakmışım, yanıtını gördüm. :) Dizinin üstünden uzun zaman geçtiği için bilgilerim taze olmasa da demek istediğini anladım sanırsam. Hiç o açıdan düşünmemiştim. Ben bu olayların biraz daha romantik ağırlıklı gelişmesine odaklandım ya da öyle olmasını istediğim için başka türlü düşünemedim sanırsam.
Yıllar geçse de unutamayacağımız bir dizi oldu, fikirlerini paylaştığın için teşekkür ederim. En çok sinirimi bozan da ne Emmy’de ne de Golden Globe’da ödül gelmemesi oldu. Bence oyunculuklar ve teknik açıdan çok hak ediyor. Hala Emmy şansı var, umarım ödülsüz kapanmaz bu devir…
İçimde bir boşluk oluştu, artık her salı yeni bir bölümü izlemek için erken uyanmayacağım(5 gün sonra House of Dragon çıkacak umarım boşluğu doldurabilir) sonu sönüktü, olması gerektiği gibi. Güzel bir finaldi 86 yıl deyince duygulandım. Bence daha güzel bir final yapabilirlerdi, son sahne Film sonlarına benzemiş. Buradan bütün Breaking Bad ile Better Call Saul hayranlarına ve selam gönderiyorum emeği geçenleri tebrik ediyorum. Better call Saul
Olması gerektiği gibi aksiyon ve sade bir finaldi, artık her salı yeni bölümü izlemek için erken kalkmayacağım içimde bir boşluk oluştu(House of Dragon 6 gün sonda çıkacak umarım o boşluğu o doldurur. Buradan bütün Breaking Bad ile Better Call Saul hayranlarına selam olsun, emeği olan herkesi tebrik ederim ve Better Call Saul
efana dizi bitti inşallah bir spin off dizisi daha gelir bu evren çok güzel
Müthiş bir son…çok özleyeceğim…
Her Sahnesiyle Her olayıyla inanılmaz detay ve kusursuzluk içeren bu evrenin bu dizinin de sonuna geldik emeği geçen herkese teşekkürler.
Saul Gone…
son cümlene koptum aswoşjdpsajdpğoasjdas
Geçmiş olsun güzel diziydi
çok güzel bi finaldi dizinin bitmesi çok üzücü ama bir devrin sonuna geldik
Böyle bir diziye yakışan şahane bir final olmuş. Her iyi şeyin de bir sonu vardır…
Dünyanın en iyi dizilerinden birini izledik. Teşekkürler Saul Goodman
Saul Gone.
Bölümü direkt olarak AMC’den izledim, gayet BCS evrenine yakışır bir final yaptılar. Buradan Peker kardeşime de selam olsun, ilk izleyen Türk benim herhalde. Tarih 16.08.2022 saat 05:55.
olm adam mutluluğunu paylaşmış niye disslike attınız (as bayrakları ilk izleyen türk)