Kim izlerdi ki çırpının birinin ağaca sarılarak açılış yapıp, yine aynı çırpı ve sarıldığı ağaca, “bakış açın harikulade!” diyerek devam eden, hiç kimsenin görmediği güzellikleri göze batıran ve polyannacılığı özetleyen bir diziyi.
Halbuki hepimiz işten sonra eve gidip teknolojik aletlerimizle de keşfedebiliriz bu tür güzellikleri. Detay mı? 16K ultra hd televizyonlar çıktı cahil!
Küçük bir kızım var: ismi Mina. Tıpkı bu çırpı gibi cıvıl cıvıl. Çenesi, kıçı başı yerinde durmaz, istediği ilgiyi söke söke alan cinsten: ona bakmanı istediği zaman üşenmeden yanına tırmanıp kişinin başını kendisine çevirerek (inat nafile, defalarca tekrarlar,) bakmanı sağlar. Fakat, istanbulun ve istanbulda yaşamanın -en refahını bile daraltan- getirdiği bütün stresi sadece 10 dakikada yok edecek, katilleri tövbe ettirip hacca gönderecek güce sahip bir ışıltısı var. Bence o bir yükümlülük değil, aksine haketmediğimiz bir armağan. Saatlerce üşenmeden yazarım kendisini.
Bence çocuklar ve bakış açıları, bizim görüp görebileceğimiz en güzel manzaradır.
Velhâsıl, aşırı gevezeliğimi özetlersek; Anne’i izlemek bir yükümlülük değil, bir tevekkül gibi. Akıp gidiyor! Asıl senin “bakış açın harikulade” ciğerim!
Anne çok tatlı, iyi,naif … bir kız ama çok saf ve hemen herkese güveniyor güvenme lütfeeen yoksa daha çoook kırılırsın zaten yaralısın daha fazla yara alma :( bu hali bi tık sinir etmeye başladı.
Anne Nate’in sandığından kağıt aldı Nate de sandık açık olduğu ve açıkta eşyası olduğu için kızın sandığı açtığını anladı o yüzden sandığın açılma yerine saçından bir tel koydu. Anne sandığı bir daha açarsa saç teli düşecek Nate de Anne eşyalarını kurcalıyor diye bir işler çeviriyor/adamın planlarını suya düşürebilir diye düşünecek
sevdiğim diziler arasında ki bu sezonda çok güzel işlenmiş birde kız yetim ya gerçekten bazı sahneler duygusal geliyor kendini onun yerine koyuyorsun hem bir burukluk oluyor hemde içinden diyorsun nekadar hayat dolu bir karakter..
Kim izlerdi ki çırpının birinin ağaca sarılarak açılış yapıp, yine aynı çırpı ve sarıldığı ağaca, “bakış açın harikulade!” diyerek devam eden, hiç kimsenin görmediği güzellikleri göze batıran ve polyannacılığı özetleyen bir diziyi.
Halbuki hepimiz işten sonra eve gidip teknolojik aletlerimizle de keşfedebiliriz bu tür güzellikleri. Detay mı? 16K ultra hd televizyonlar çıktı cahil!
Küçük bir kızım var: ismi Mina. Tıpkı bu çırpı gibi cıvıl cıvıl. Çenesi, kıçı başı yerinde durmaz, istediği ilgiyi söke söke alan cinsten: ona bakmanı istediği zaman üşenmeden yanına tırmanıp kişinin başını kendisine çevirerek (inat nafile, defalarca tekrarlar,) bakmanı sağlar. Fakat, istanbulun ve istanbulda yaşamanın -en refahını bile daraltan- getirdiği bütün stresi sadece 10 dakikada yok edecek, katilleri tövbe ettirip hacca gönderecek güce sahip bir ışıltısı var. Bence o bir yükümlülük değil, aksine haketmediğimiz bir armağan. Saatlerce üşenmeden yazarım kendisini.
Bence çocuklar ve bakış açıları, bizim görüp görebileceğimiz en güzel manzaradır.
Velhâsıl, aşırı gevezeliğimi özetlersek; Anne’i izlemek bir yükümlülük değil, bir tevekkül gibi. Akıp gidiyor! Asıl senin “bakış açın harikulade” ciğerim!
Popüler Yorumlar
Kim izlerdi ki çırpının birinin ağaca sarılarak açılış yapıp, yine aynı çırpı ve sarıldığı ağaca, “bakış açın harikulade!” diyerek devam eden, hiç kimsenin görmediği güzellikleri göze batıran ve polyannacılığı özetleyen bir diziyi.
Halbuki hepimiz işten sonra eve gidip teknolojik aletlerimizle de keşfedebiliriz bu tür güzellikleri. Detay mı? 16K ultra hd televizyonlar çıktı cahil!
Küçük bir kızım var: ismi Mina. Tıpkı bu çırpı gibi cıvıl cıvıl. Çenesi, kıçı başı yerinde durmaz, istediği ilgiyi söke söke alan cinsten: ona bakmanı istediği zaman üşenmeden yanına tırmanıp kişinin başını kendisine çevirerek (inat nafile, defalarca tekrarlar,) bakmanı sağlar. Fakat, istanbulun ve istanbulda yaşamanın -en refahını bile daraltan- getirdiği bütün stresi sadece 10 dakikada yok edecek, katilleri tövbe ettirip hacca gönderecek güce sahip bir ışıltısı var. Bence o bir yükümlülük değil, aksine haketmediğimiz bir armağan. Saatlerce üşenmeden yazarım kendisini.
Bence çocuklar ve bakış açıları, bizim görüp görebileceğimiz en güzel manzaradır.
Velhâsıl, aşırı gevezeliğimi özetlersek; Anne’i izlemek bir yükümlülük değil, bir tevekkül gibi. Akıp gidiyor! Asıl senin “bakış açın harikulade” ciğerim!
şu çocuğun adamları hatırlamamasına çok sinir oldum ya
Tüm Yorumlar
lütfen su avanaklardan hemen kurtulalım sinirlerim bozuluyor gördükceee aa
Agaaa bu hırsiza aşik olan tek ben degilimdir insallah cok tatlii
ever cok sssseeekkksssisiiiiiii
off umarım dolandırıcılar bir halt yapamaz
odnok yapıyorum bağlantı sıfırlandı diyor
şimdi oldu
İzleyemeyenler oynatıcıyı Odnok seçsinler
izleyemiyoruz adminnn
player den moly değilde odnok u aç öyle açılıyo
Anne çok tatlı, iyi,naif … bir kız ama çok saf ve hemen herkese güveniyor güvenme lütfeeen yoksa daha çoook kırılırsın zaten yaralısın daha fazla yara alma :( bu hali bi tık sinir etmeye başladı.
sonundan bi bk anlamadım galiba ben gıt beyinliyim safdrasdcras
Anne Nate’in sandığından kağıt aldı Nate de sandık açık olduğu ve açıkta eşyası olduğu için kızın sandığı açtığını anladı o yüzden sandığın açılma yerine saçından bir tel koydu. Anne sandığı bir daha açarsa saç teli düşecek Nate de Anne eşyalarını kurcalıyor diye bir işler çeviriyor/adamın planlarını suya düşürebilir diye düşünecek
Hadi Anne kurtar yine kasabayı
şu çocuğun adamları hatırlamamasına çok sinir oldum ya
aynn sanki bi ara söylicekti ama
12:27 ilk defa bu kadar güldüm şu dizide kaç kere izledim o kısmı bilmiyorum ksdjlfskjg
Dönemin çiftlik bankı
] ağacı kökten ananı g**ten oyun oynuyorduk arkadaş zorla yazdırdı sorry
Nate Allah belanı versin senin yaaaaaa
sevdiğim diziler arasında ki bu sezonda çok güzel işlenmiş birde kız yetim ya gerçekten bazı sahneler duygusal geliyor kendini onun yerine koyuyorsun hem bir burukluk oluyor hemde içinden diyorsun nekadar hayat dolu bir karakter..
çok güzel başladı dizi. dönemin insanlarının ne kadar umutsuz olduğuna şahit oluyoruz şu anda. 19. yya gidiyorum izlerken.
İkinci sezon da birinci sezonu kadar harika olur inşallah.Güzel sürpriz sabırsızlıkla beklediğim dizilerden bir tanesiydi.
böyle gerizekalı dizi daha yok :)
Kim izlerdi ki çırpının birinin ağaca sarılarak açılış yapıp, yine aynı çırpı ve sarıldığı ağaca, “bakış açın harikulade!” diyerek devam eden, hiç kimsenin görmediği güzellikleri göze batıran ve polyannacılığı özetleyen bir diziyi.
Halbuki hepimiz işten sonra eve gidip teknolojik aletlerimizle de keşfedebiliriz bu tür güzellikleri. Detay mı? 16K ultra hd televizyonlar çıktı cahil!
Küçük bir kızım var: ismi Mina. Tıpkı bu çırpı gibi cıvıl cıvıl. Çenesi, kıçı başı yerinde durmaz, istediği ilgiyi söke söke alan cinsten: ona bakmanı istediği zaman üşenmeden yanına tırmanıp kişinin başını kendisine çevirerek (inat nafile, defalarca tekrarlar,) bakmanı sağlar. Fakat, istanbulun ve istanbulda yaşamanın -en refahını bile daraltan- getirdiği bütün stresi sadece 10 dakikada yok edecek, katilleri tövbe ettirip hacca gönderecek güce sahip bir ışıltısı var. Bence o bir yükümlülük değil, aksine haketmediğimiz bir armağan. Saatlerce üşenmeden yazarım kendisini.
Bence çocuklar ve bakış açıları, bizim görüp görebileceğimiz en güzel manzaradır.
Velhâsıl, aşırı gevezeliğimi özetlersek; Anne’i izlemek bir yükümlülük değil, bir tevekkül gibi. Akıp gidiyor! Asıl senin “bakış açın harikulade” ciğerim!
İzleyecek hiç birşey yok derken sevindim ^^
Süpriz oldu epeydir ANNE’yi bekliyordum.Teşekkürler dizibox ekibi…
ne olacağı belli ama gene izliyek