Ne saçma bir sondu o aq. Bir kere çocuk yargılansa çok daha az ceza alır, hem çocuk hem de tahrik edici sebepleri var. Adam üstlense kadının üstlenmesinden de daha mantıklı çünkü kadına uzaklaştırma kararı verilmiş. Daha bin beter saçması salak çocuk kürsüye çıkmasın diye suçu kabul etmesi. Aşırı saçma bir bölümdü, çocuk ölmedi diyen insanları yazmadım daha bile.
Her ne kadar az ceza ile kurtulsa da cinayet siciline işleyecek. Hayatı mahvolacak. Bir anne olarak bunun önüne geçmek istiyor. Ayrıca başlarına gelenler kadının suçu susup otursaydı olaylar bu duruma gelmeyecekti. Sonunda farkına vardı ve sebep olduğu durumların sorumluluğunu üstüne aldı. Her annenin davranacağı gibi davrandı. Bunun neresi saçma?
Kanunlar hep haksız olanın yanında. Üç kez sonuna kadar haklı olduğum farklı konularda adalete başvurdum ve hep kaybettim. Dünyada adalet diye bir şey yok. Geçen gün bir polis memuru bile şansa yaşıyoruz dedi. Daha ne denebilir ki. İnsanlar aşırı kötü, bir yaradan varsa kenarda ben ne yaptım diye ağlıyordur.
Bölümü baştan 10 dakika izledim ve kapattım. Neyin propagandasını yaptığı çok açık bir bölüm. Amerika’daki okullara yapılan silahlı baskınların, “ruh hastası, silahlı caniler” tarafından yapıldığına inanmayı artık bayağı bir kafayı hiç çalıştırmamakla açıklayabiliyorum. Bu ülkede silah sahipliği kurulduğu 1700lere uzanır, sonra zamanla eyalet bazında yasaklar hayata geçti. Ama ne hikmetse bu okul baskınları 1999 yılında başladı! Daha önce değil.. Daha önce bir tane bile school shooting yokken bir anda ” ruh hastası, caniler” harekete geçti! Tuhaflık yok mu bunda? Ondan sonra her yıl ortalama 16 okul baskını, 23 yılda toplam 366 silahlı okul baskını! Bunların organize ve silahsızlandırma planının önemli bir parçaları olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle 8. dakika civarındaki TV’na çıkartılan “conspiracy theorist- denier” kadının söylediklerindeki sebebe 100% katılıyorum. Oradakinden farklı olarak olanın nasıl ve kimler tarafından meydana geldiği hakkındaki düşüncem yukarıdaki gibi. Yoksa elbette “bu çocuklar ölmedi, bunlar sahte görüntüler” vs demek akıl karı değil, çocukların öldüğü her halikarda ispatlanır ve bu iddia sahibini gülünç duruma düşürür ki bölümdeki amaç da bu zaten, bu düşüncede olanları itibarsızlaştırmak. Daha sonraki bir iki dakika içinde de, “covid truthers, vaccine truthers” ifadeleri eklenerek, sadece ana akım medyada duyduklarına inanmayıp, gerçekleri araştırma zahmetine giren, bunları anlatmaya çalışan bütün insanları itibarsızlaştırarak bir propagandanın başka bir aleti olduğunu anladığım an bu bölümü izlemeyi bıraktım.
Yine muhteşem bir bölümdü.Tüylerim diken diken oldu. Amerika’daki kadar olmasa bile ülkemizdeki sosyal medyanın toplum üzerindeki korkutucu algısı ile trollerin insanlara yaşattığı psikoloji çok korkutucu
Ne saçma bir sondu o aq. Bir kere çocuk yargılansa çok daha az ceza alır, hem çocuk hem de tahrik edici sebepleri var. Adam üstlense kadının üstlenmesinden de daha mantıklı çünkü kadına uzaklaştırma kararı verilmiş. Daha bin beter saçması salak çocuk kürsüye çıkmasın diye suçu kabul etmesi. Aşırı saçma bir bölümdü, çocuk ölmedi diyen insanları yazmadım daha bile.
Her ne kadar az ceza ile kurtulsa da cinayet siciline işleyecek. Hayatı mahvolacak. Bir anne olarak bunun önüne geçmek istiyor. Ayrıca başlarına gelenler kadının suçu susup otursaydı olaylar bu duruma gelmeyecekti. Sonunda farkına vardı ve sebep olduğu durumların sorumluluğunu üstüne aldı. Her annenin davranacağı gibi davrandı. Bunun neresi saçma?
Kanunlar hep haksız olanın yanında. Üç kez sonuna kadar haklı olduğum farklı konularda adalete başvurdum ve hep kaybettim. Dünyada adalet diye bir şey yok. Geçen gün bir polis memuru bile şansa yaşıyoruz dedi. Daha ne denebilir ki. İnsanlar aşırı kötü, bir yaradan varsa kenarda ben ne yaptım diye ağlıyordur.
komplo teorisyenleri.. her ülkede var böyle salaklar
Bölümü baştan 10 dakika izledim ve kapattım. Neyin propagandasını yaptığı çok açık bir bölüm. Amerika’daki okullara yapılan silahlı baskınların, “ruh hastası, silahlı caniler” tarafından yapıldığına inanmayı artık bayağı bir kafayı hiç çalıştırmamakla açıklayabiliyorum. Bu ülkede silah sahipliği kurulduğu 1700lere uzanır, sonra zamanla eyalet bazında yasaklar hayata geçti. Ama ne hikmetse bu okul baskınları 1999 yılında başladı! Daha önce değil.. Daha önce bir tane bile school shooting yokken bir anda ” ruh hastası, caniler” harekete geçti! Tuhaflık yok mu bunda? Ondan sonra her yıl ortalama 16 okul baskını, 23 yılda toplam 366 silahlı okul baskını! Bunların organize ve silahsızlandırma planının önemli bir parçaları olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle 8. dakika civarındaki TV’na çıkartılan “conspiracy theorist- denier” kadının söylediklerindeki sebebe 100% katılıyorum. Oradakinden farklı olarak olanın nasıl ve kimler tarafından meydana geldiği hakkındaki düşüncem yukarıdaki gibi. Yoksa elbette “bu çocuklar ölmedi, bunlar sahte görüntüler” vs demek akıl karı değil, çocukların öldüğü her halikarda ispatlanır ve bu iddia sahibini gülünç duruma düşürür ki bölümdeki amaç da bu zaten, bu düşüncede olanları itibarsızlaştırmak. Daha sonraki bir iki dakika içinde de, “covid truthers, vaccine truthers” ifadeleri eklenerek, sadece ana akım medyada duyduklarına inanmayıp, gerçekleri araştırma zahmetine giren, bunları anlatmaya çalışan bütün insanları itibarsızlaştırarak bir propagandanın başka bir aleti olduğunu anladığım an bu bölümü izlemeyi bıraktım.
üşenmemiş yazmışsın. ben sadece “ahh hollywood” yazmakla yetindim. bravo vallahi.
ahhh hollywood :)
Yine muhteşem bir bölümdü.Tüylerim diken diken oldu. Amerika’daki kadar olmasa bile ülkemizdeki sosyal medyanın toplum üzerindeki korkutucu algısı ile trollerin insanlara yaşattığı psikoloji çok korkutucu